Edirneli ikinci el dükkan işletmecisi Serap Sevinç, moda sektörünün ‘dünyaya verdiği zararları ve bu durumla nasıl mücadele edebiliriz’ konulu söyleşi gerçekleştirdi. Sevinç, hızlı moda yerine yavaş modanın tercih edilmesini önerdi.
Edirne’de Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) Edirne Temsilciliği’nde düzenlenen “Sürdürülebilirlik Sohbetleri” kapsamında moda ve tekstil sektörünün çevreye olan etkileri ele alındı. Söyleşide, “Moda sektörünün ve tekstil endüstrisinin gezegenimize verdiği zararları biz tüketiciler olarak nasıl durdurabiliriz?” sorusuna cevap arandı.
Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Serap Sevinç, kişisel deneyimlerinden yola çıkarak ileri dönüşümün önemine dikkat çekti. Sevinç, “Bir seccadeden örtüye, çeyizlikten masa örtüsüne uzanan dönüşüm hikâyeleri aslında bizim kültürümüzde hep vardı. Bugün sürdürülebilirlik adıyla yeniden hatırlıyoruz. Bizim anneannelerimiz, babaannelerimiz hiçbir şeyi israf etmezdi. Dönüştürür, yeniden kullanırdı” dedi.
Tekstil endüstrisindeki hızlı üretimin doğaya verdiği zarara değinen Sevinç, “Her yıkadığımız kıyafetten mikroplastikler doğaya karışıyor. Hızlı moda hem insan emeğini hem doğayı sömüren bir sistem. Yavaş modayı tercih ederek, az ama anlamlı tüketimle bu döngüyü kırabiliriz” ifadelerini kullandı.
Katılımcılar, söyleşi boyunca günlük yaşamda uygulanabilecek sürdürülebilir alışkanlıklar ve yerel üretimi desteklemenin önemi üzerine fikir alışverişinde bulundu.
MEHMET EFECAN HIDIROĞLU