
Edirne’nin Osmanlı dönemindeki çok kültürlü yapısının merkezlerinden biri, günümüzde mahalle statüsünde olan Karaağaç’tı.
Tarihi tren garının yanı sıra yabancı konsolosluklara ev sahipliği yapan, otelleri, lokantaları, sineması ve eğlence hayatının canlılığıyla bilinen ve bu nedenle “Küçük Paris” olarak anılan dönemin en önemli yerleşim merkezlerinden biri olarak bilinen Karaağaç, Müslümanların yanı sıra gayrimüslimlerin de yaşadığı bir merkezdi.
Kiliseleri, gayrimüslim okullarıyla farklı inanç ve milletlerin de ihtiyaçlarının karşılandığı Karaağaç’ın Pazarkule Sınır Kapısı’na giden Ortaköy Caddesi’nin sol tarafında Katolik Mezarlığı bulunuyor. Tarihi kaynaklarda etrafının dikenli teller ve duvarlarla çevrili olduğu belirtilse de günümüzde herhangi bir koruması bulunmayan mezarlık, atıl görüntüsü ile dikkat çekiyor.
Çalılıklarla tamamen kaplanan mezarlıkta şapelin alt yapısı ulaşılamaz hale gelirken; son yıllarda düzensiz bir halde olsa da mezarlıkta bulunan yaklaşık 6-7 adet mezar taşından geriye 2-3 mezar taşının kaldığı görülüyor. Kalan mezar taşlarının da toprak altında kalmaya başladığı dikkat çekerken; mezarlık günden güne yok olmaya doğru gidiyor. Çoğunluğu 19’uncu yüzyıla ait olduğu bilinen mezar taşlarından okunabilir olanında ise Edgar Vernazza ismi yer alıyor.
UĞUR AKAGÜNDÜZ