Edirne Gastronomi Akademisi, ilk canlı yayın etkinliğinde ünlü şefleri ağırladı. Şefler, imza yemeklerini izleyicilerle paylaşarak büyük beğeni topladı.
Edirne’de 25 Mayıs’ta kapılarını açan Gastronomi Akademisi, kısa sürede kentin en dikkat çeken projelerinden biri haline geldi. Akademi, ilk canlı yayın etkinliğinde birbirinden ünlü şefleri buluşturdu. Etkinlikte şefler, hem kendi özel tariflerini uygulamalı olarak tanıttı hem de gastronominin kente ve gençlere katacağı değeri anlattı.
Etkinlikte Şef Ceyda Özdemirli geleneksel “süt helvası”, Şef Esra Tokelli “Esra usulü ciğerli iç pilav”, Şef Ayvaz Karabacak “levrek baklava”, Şef Yıldız Öz Samaha ise ferahlatıcı “karpuz pastası” hazırladı.
“EDİRNE’NİN GASTRONOMİ AKADEMİSİNE İHTİYACI VARDI”
Etkinlikte konuşan Edirneli şef Gökhan Çekver, "25 Mayıs günü Edirne Gastronomi olarak açılışımızı yaptık. Yaklaşık 2 buçuk aydır da bu akademiyi işletiyoruz. Edirne Valisi Yunus Sezer’in vizyonuyla ortaya çıkmış bir proje oldu. Edirne’nin bir gastronomi akademisine ihtiyacı vardı. Sağ olsun, o da böyle bir akademiye öncülük etti. Bizler de akademinin en iyi şekilde işletilebilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bu akademide workshoplar yapıyoruz. Haftanın 5 günü amatör eğitimlerimiz oluyor. Suşiden tutun da saray mutfağına kadar birçok eğitimimiz var. Onun dışında 90 kişilik bir restoranımız bulunuyor. Bu restoranda sadece Edirne değil; Edirne, Balkanlar ve Trakya mutfağı üzerine çalışmalar yapıyoruz” dedi.
“BU AKADEMİNİN KIYMETİNİN BİLİNMESİNİ İSTERİM”
Akademinin önemine değinen Şef Esra Tokelli, “Akademi gerçekten çok güzel. Benim zamanımda böyle akademiler, aşçılık okulları, gastronomi bölümleri yoktu. Kendi adıma söylüyorum, ben alaylı yetişmiş bir insanım. Bir akademide workshop yapmak aşırı keyifli bence. Bu akademinin kıymetinin bilinmesini isterim. Bu zamanda olmaları büyük bir lüks. Ben bugün sizler için Edirne ciğeriyle meşhur bir iç pilav yapacağım. Burada da iç pilav yapılabilir ama bu biraz farklı olacak. Esra Tokelli usulü bir iç pilav yapacağım sizler için” ifadelerini kullandı.
“YEREL YEMEKLERİN TANITILDIĞI GÜZEL BİR ORTAM”
Etkinliğin yerel yemekleri tanıtım açısından önemli olduğunu belirten Şef Yıldız Öz Samaha, “Böyle güzel bir akademinin olmasına çok seviniyorum. Yerel ürünlerin ve yerel yemeklerin tanıtılabileceği, sunulabileceği çok güzel bir ortam olmuş. İlerleyen tarihlerde gençlere daha da fazla katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bugün sizlere serinletici karpuzdan bir pasta yapacağım. Hafif olsun istedik. Şeflerimizle konuşup böyle bir karar verdik” sözlerine yer verdi.
“EDİRNE’MİZİN BÖYLE BİR AKADEMİYLE BULUŞMASI ÖNEMLİ”
Öncesinde akademilerin bulunmadığını belirten Şef Ceyda Özdemirli, “Böyle güzel bir akademinin Türk ve dünya gastronomisine de örnek olmasını diliyorum. Başta Edirne Valisi Yunus Sezer’e şükranlarımı iletiyorum. Arkasından bu akademinin bu hale gelmesinde emeği geçen şeflerime ve yönetim kadrosuna teşekkür ediyorum. Eskiden gastronomiye bu kadar önem veren bir toplum değildik. Üniversitelerin bazı bölümlerinde detaylı eğitimler alarak bu işi yapıyorduk. Ama şu anda, kültürel değerlere sahip Edirne’mizin böyle bir mutfakla ve böyle bir akademiyle buluşması son derece önemli” diye konuştu.
“EDİRNE’DE SADECE KÖFTE VE CİĞERLE ANILAN BİR MUTFAK VARDI”
Edirne’nin daha öncelerinde sadece köfte ve ciğeriyle anıldığına dikkat çeken Şef Ayvaz Karabacak, “90’lı yıllarda Türkiye’de gastronomi neredeyse yoktu. Fransız ve İtalyan mutfağının gölgesindeydik. Ama bugün üniversitelerde gastronomi bölümleri, akademiler, butik eğitimler var. Türk mutfağı artık dünya sıralamasında 6. sıraya kadar yükseldi. Bu çok büyük bir gelişme. Türk mutfağı çok derin bir kültürün parçası. Edirne’de bugüne kadar sadece köfte ve ciğerle anılan bir mutfak vardı ama bu akademi sayesinde yüzlerce farklı yerel tarif yeniden gün yüzüne çıkacak. Bugün sizler için sürpriz bir ‘levrek baklava’ hazırlayacağım. Ama tatlı değil; ana yemek olarak yorumladım. Bakalım, hep birlikte tadacağız. Bu akademi Edirne’ye çok şey katacak. Çünkü yemek sadece karın doyurmak değil; bir kültürü yaşatmak, paylaşmak ve aktarmaktır” sözlerine yer verdi.
MERT ERİŞKİN