Kırkpınar Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği Kurucu Başkanı Hüseyin Erkin, Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin organizasyonuna Edirne Belediyesi ile birlikte Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve Kırklareli Belediyesi’nin de katılması gerektiğini söyledi. Erkin; “Çünkü bu kaynağı paylaşırsak çok daha gürleşeceğine inanıyorum” dedi.
Kırkpınar Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği Kurucu Başkanı Hüseyin Erkin ve Yönetim Kurulu Üyeleri, bu yıl 664’üncüsü düzenlenecek tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ile ilgili açıklama yaptı.
Dernek binasında düzenlenen açıklamada Erkin, Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin organizasyonundan Kırkpınar Ağalığına, Kırkpınar’daki pehlivan sınırlamasından otopark sorununa kadar birçok konuda açıklama yaptı.
“BU KAYNAĞI BİRLİKTE PAYLAŞMALIYIZ”Erkin, Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin Edirne için önemli bir marka olduğunu söyleyerek; “Halbuki geriye baktığımızda Kırklareli’nin de pehlivan kaynağı olduğunu, hatta Tekirdağ da aynı şekildedir. Tekirdağ ve Kırklareli illerinin de Edirne ile birlikte Kırkpınar’ı organize etmesini arzu ediyorum. Çünkü bu kaynağı paylaşırsak çok daha gürleşeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Kırkpınar Ağalarının son zamanlarda Edirne ve Kırkpınar’ı tanıtacak yeterli gayreti göstermediklerini belirten Erkin; “Sadece ağalık ihalesinde parayı yatırarak, ‘Ben görevimi yaptım’ bir anlayışa dönüştü. Ağalık müessesesinin bu şekilde çalışmasının, geçmiş geleneklere uygun olmadığı ve yetersiz kaldığını gösteriyor. Son Geleneksel Güreşler Federasyonu’nun çıkardığı yönetmelikte ağaya da bir görev biçilmiş ve ağa da Kırkpınar ile ilgili katıldığı yerlerde geleneksel kıyafeti giyme zorunluluğu hükmü olmasına rağmen son ağalarımız bu konudan imtina ediyorlar. Bu giysiyi giymek istemiyorlar. Şimdiki Kırkpınar ağamızın değişik bir yorumu var. Bunu da kendisi açıklar. Kırkpınar ağalığının yeniden tarif edilmesi, belki de yeni bir düzenleme yapılması gerektiği kanaatindeyim” dedi.
“PEHLİVAN SINIRLAMASI KALDIRILMALI”Erkin, yağlı güreş ligine dikkat çekerek; “Birçok genç pehlivanın Kırkpınar çayırına gelme heyecanını ortadan kaldırdı. Bu şekilde düzenlenmesinin Kırkpınar’a gelecekte zarar vereceğini düşünüyorum. Bunun sayıyla belirlenmemesi kanaatindeyim. Bu sınırlama yerine gelebildiği kadar gelsin. Süre 2,5 gün değil, 4 güne yayılabilir. Kuralları da yeniden geleneksel hale dönüşmeli. Özellikle başaltı ve baş güreşlerinde puanlama usulünün yeniden revize olması gerekir. Son 5-10 yılda 100’ün üzerindeki yağlı güreş oyununun 3-5 tanesinin uygulanarak rakibini yenmeyi görebiliyoruz. Güreş zevkinin yeniden kazanılıp daha fazla ilgi çekecek hale gelmeli” sözlerine yer verdi.
Sarayiçi mevkiinin giriş ve çıkışının arzu edildiği gibi olmadığını söyleyen Erkin; “Kırkpınar’da çok sayıda araç ve insan geldiği için giriş ve çıkış izdihama dönüşüyor. Bu alana giriş Kanuni köprüsünden, çıkış da Saraçhane dediğimiz mavi seddeden çıkış olacak şekilde olabilir. Tunca’nın buradaki koluna bir köprü yapılabilir. Burada 30 dekarlık bir alan var. Burası otopark haline dönüştürülerek düzenli bir giriş ve çıkış yapılma imkanı var” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ