Ilgın: “5 Liralık Artışı Olumlu Buluyorum”

Edirne Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürü Egemen Ilgın, Trakya Birlik’in ayçiçeğine 44 yağ oranı için 5 lira zam yaparak fiyatı 33 liraya çıkarması ile ilgili açıklama yaptı. Ilgın, fiyatın 28 liradan 33 liraya çıkarılmasını olumlu karşıladığını söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 30.09.2025 16:30
Haber Güncellenme Tarihi: 30.09.2025 16:30

Edirne Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürü Egemen Ilgın, Trakya Birlik’in 44 yağ oranı için ayçiçeğine açıklanan 28 lira fiyata 5 lira zam yaparak 33 lira olarak belirlemesi ile ilgili açıklama yaptı.

Ilgın, 5 liralık artışı olumlu karşıladığını belirterek; “Öncelikle üreticilerimize hayırlı olsun. Aldıkları paranın değerini görsünler, bereketini görsünler. Trakya Birlik bizim dedelerimizin kurmuş olduğu bir kuruluş. Şu anki yapısıyla gerek ekonomik yapısı, gerek teşkilatlanmasıyla Türkiye'nin önde gelen kooperatiflerinden birisi. Kendi imkanları dahilinde yine çiftçimizin yanında olmaya çalışmıştır. Ancak fiyat konusu ve bu seneki tablo gerçekten Trakya Birlik’i de aşan bir boyutta. Afet boyutunda bir kuraklık yaşandı. Bunun yanı sıra ithalatla alakalı hasat döneminde bazı gelişmeler yaşandı. Tüm bunların sonucunda çiftçimizin büyük bir kısmı zaten serbest piyasada ürününü gerçekten içinin sinmediği bir fiyata satmış oldu ve bugün itibariyle de zaten hasat tamamlanmış durumda” dedi.

“AYÇİÇEK FİYATLARININ BELİRLENMESİ KURUMLARI AŞMIŞ DURUMDA”

Ayçiçek fiyatlarının belirlenmesinin kurumları aşmış durumda olduğunu ve olayları küresel boyuttan değerlendirmek gerektiğini söyleyen Ilgın; “Ayçiçek fiyatının belirlenmesi veya ayçiçek politikası gerçekten şu an kurumları aşmış, bölgeleri aşmış bir vaziyette. Biraz daha olaylara küresel ölçekte bakmamız gerekiyor. İlk olarak çiftçinin girdi enflasyonu çok yüksek olduğu için dolayısıyla girdi enflasyonuyla fiyat yarışamıyor. Çiftçinin girdi maliyetleri çok yüksek. Bu fiyatlarla para kazanması mümkün değil. Ancak ayçiçeği de milli bir mesele. Yani bizim o sürekli televizyonlarda gördüğümüz savaş uçakları kadar, savunma sanayisi kadar ülkenin milli güvenliği açısından önem arz eden bir konu. Dolayısıyla bu ayçiçeğinin üretilmesi lazım. Türkiye kendi kendine yetmiyor. Kendi kendine yetmediği her zaman da dışarıdan Ayçiçeği almaya mahkûm oluyoruz. İthalat yapılmasa içeride ayçiçeği fiyatları yükselecek. Ancak bu durum yüksek enflasyona neden olacağından dolayı ve yetmeyeceğinden dolayı ithalat yapılıyor. İthalat baskısı da içerideki fiyatları belli bir düzeyde tutuyor. Bu fiyatlar da çiftçiye yeterli olmuyor. 2015 yılından bu yana 12 kat artan bir mazot var. Bir mazot ücreti var karşımızda. Buna rağmen çiftçinin ürettiği hiçbir ürünün bu kadar arttığını görmüyoruz. Tabi bu mazot sadece bir girdi kalemi. Gübre de borsa gibi sürekli yükseliyor. Bunun yanı sıra tarımsal ilaçların birçoğunda dışarıya bağlanmayız. Onlar da döviz kuruna endeksli, onlar da yükseliyor. Burada çiftçimiz şu an ayçiçeği noktasında acaba ekeyim mi ekmeyeyim mi şeklinde daha kararını verememiş bir halde. Çünkü istediği gibi işler yolunda gitmiyor. Verim çok düştü. Tarımsal sulama yatırımlarının arttırılması bu konuda çok önemli. Ayçiçeğine bir kez dahi su verebildiğinizde ciddi bir verim artışı görüyoruz. Bu Türkiye'nin yağ açığını kapatmak açısından ve çiftçinin kazandığı para miktarı açısından oldukça önemli” diye konuştu.

“AVRUPA’DA UYGULANAN GELİR SİGORTASI UYGULANMALI”

Üreticiyi piyasa dalgalanmalarına karşı koruyabilmenin yönteminin Avrupa’da uygulanan gelir sigortasını Türkiye’de de uygulamak olduğunu belirten Ilgın; “İthalat haberlerinin tam hasat döneminde sezonda çıkması, ithalata sezonda izin verilmesi de fiyatları olumsuz etkiledi. Kesinlikle ithalat sadece sezon sonu açılmalı ve hasat döneminde ithalatla ilgili açıklamalar, gelişmeler yaşanmaması gerekir. Avrupa'dan birkaç örnek verirsek; Avrupalı çiftçi daha ucuza üretiyor, daha çok üretiyor, üretmekten vazgeçmiyor. Neden böyle yapıyor? Onlara da bakmak lazım. Bizim çiftçimiz şu an ayçiçeğinde seneye fiyatın ne olacağını bilmiyor. Üç ay sonra fiyatın ne olacağını bilmiyor. Beş ay sonra fiyatın ne olacağını bilmiyor. Hasat döneminde yaşadık. Ayın 10'unda aynı yağ oranlı ayçiçeğini satan çiftçimiz borsada farklı fiyattan sattı. Ayın 13'ünde satan farklı fiyattan sattı. Yani biz çiftçiyi sigorta sistemiyle doğal afetlere karşı koruyoruz ama çiftçimizi yalnız doğal afetlere karşı değil piyasa dalgalanmalarına karşı da korumamız gerekiyor. Bunun için de benim önerdiğim sistem gelir sigortası sistemi. Bu sistemle çiftçilerimiz sisteme dahil edilerek ortalama bir ayçiçek veya bir ürünün maliyeti çıkarılacak. Üzerine makul bir kar olanı konulacak ve bir gelir eşiği belirlenecek. Bu gelir eşiği ayçiçeğinde 33 lira olabilir. Eğer bunun altında piyasa oluşursa çiftçilerimize bu kadar bir farkın verilmesi veya enflasyonda çok büyük bir yükselme olursa girdilerde bu farkın ödenmesi şeklinde olacak. En azından çiftçi seneye ayçiçeğini en az kaç liraya satacağını bilecek ki üretim planlamasını ona göre yapacak” ifadeleri kullandı.

ŞENER ŞENTÜRK