
STK’lar adına yapılan açıklamada, “Anız yakmak suçtur — doğaya, insana ve geleceğe zarardır” vurgusu yapılarak, son haftalarda İpsala, Esetçe ve çevre köylerde yaşanan anız yangınlarının yalnızca tarlaları değil, tüm ekosistemi tehdit ettiği belirtildi.
Açıklamada, anız yakmanın yol açtığı tehlikelere dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
“Bu yangınlar toprağın altındaki canlı ekosistemi yok ediyor, yaban hayatını ve havayı kirletiyor. Toprak, ateşle değil; emekle ve bilinçle korunur. Anız yakmak, kısa vadeli bir kolaylık gibi görünse de uzun vadede toprağı çoraklaştırır ve üretimi bitirir.”
Dört kuruluşun imzasını taşıyan çağrıda, tüm kurumlar ve vatandaşlar sağduyuya davet edildi:
“Anız yakmak bir alışkanlık değil, bilinçsizliktir. Bu bilinci dönüştürmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Çeltik Üreticileri Birliği, Keşan ve İpsala Kaymakamlıkları, yerel yönetimler, sağlık kurumları, ziraat odaları ve çiftçi örgütleri acil ve kalıcı önlemler almalıdır.”
STK’lar, denetimlerin artırılması, cezai yaptırımların uygulanması ve üreticilerin alternatif anız işleme yöntemleri (sürme, malçlama, toprak karıştırma) konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Açıklamada ayrıca, anız yakmanın yalnızca çevre suçu değil, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu ve 2872 Sayılı Çevre Kanunu kapsamında cezai yaptırıma tabi olduğu hatırlatıldı:
“Anız yakmak suretiyle çevreye zarar veren kişilere idari para cezası verilir; fiil suç teşkil ediyorsa ayrıca adli işlem yapılır.”
Ortak bildirinin sonunda ise şu ifadelerle topluma çağrıda bulunuldu:
“Yakılan her anız, çocuklarımızın geleceğinden çalınan bir nefes, toprağın kalbine saplanan bir bıçaktır. Gelin, hep birlikte bu tabiat felaketine dur diyelim. Toprağı yakarak değil, yaşatarak üretelim. Doğayı korumak, yalnızca çevrecilik değil, insan olmanın sorumluluğudur.”
HABER MERKEZİ