Edirne Düşünce Günleri'nde "Hayalden Vizyona: Edirne" konulu sunum yapan Prof. Dr. Mahmut Güler, katılımcılardan gelen “Edirne’de en çok değiştirmek istediğiniz 3 şey?” sorusunu yanıtlarken; kentin ilk yerleşim bölgesi olan Kaleiçi semtine dikkat çekti. Güler, 1970’li yıllardan itibaren Kaleiçi’ne plan yapılmasını ve korunmasını istediğini söylerken; “Kaleiçi’nin bu hale gelmesi, beni çok üzüyor” dedi.
Edirne’de Dönüşüm Logos ekibi tarafından Edirne Belediyesi ve Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) Edirne İl Temsilciliği destekleriyle bu yıl üçüncüsü düzenlenen Edirne Düşünce Günleri'nin ilk sunumunu, Prof. Dr. Mahmut Güler yaptı.
Tarihi Edirne Belediye binasının toplantı salonunda gerçekleştirilen sunumda Güler, "Hayalden Vizyona: Edirne" konusunda sunum yaptı.
Güler, sunumunda belediyeler ve il özel idareleri tarafından hazırlanan 1, 5 ve 50 yıllık stratejik planlara dikkat çekti. Güler, stratejik planların hayata geçirilebilmesi için özellikle vizyoner belediye başkanlarına ihtiyaç olduğunu belirtti. Güler, hazırlanan planların, ilkelerine sadık kalınmadığı durumda başarılı olamayacağını söyledi.
Güler, sunumunun ardından dinleyicilerden gelen, “Edirne’de en çok değiştirmek istediğiniz 3 şey?” sorusunu yanıtladı. Güler, Trakya Üniversitesi Rektörlük binasının ilk projesini gördüğünde “Bu, kentin kalbine saplanan bir hançer gibi” dediğini söyleyerek; “Edirne deyince aklınıza ne gelir? Selimiye. Tarihi bir kentte, onun en önemli eserini kesecek şekilde bir bina dikiyorsunuz. Bu, kentin kalbine saplanan bir hançerdir diye söyledim. Ama yapıldı. Namık Kemal Bey’in çabasıyla UNESCO devreye girdi de biraz korumaya aldık” ifadelerini kullandı.
Edirne’nin tarihi bir kent olduğuna dikkat çeken Güler; “Saraçlar Caddesi’ne gittiğinizde tarihi kentin içindesiniz. 1970’li yıllardan itibaren Kaleiçi’ne plan yapılmasını, korunmasını isterdim. Çünkü sadece ben değil; Edirneli de söylüyor. Stratejik planların hepsinde kentsel kültürel mirasın korunması diye net bir cümle geçiyor. Bütün Edirnelilerin istediği aslında budur. Ne yazık ki 1960’lı yıllardan başlayıp 1970’li yıllarda devam eden plansızlık döneminden Kaleiçi’nin bu hale gelmesi, beni çok üzüyor. Eski haliyle kalmış olsaydı daha farklı şeyler konuşuyor olabilirdik. Edirne ile ilgili bunları talep ederdim” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ