
Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı tarafından yapılan yazılı açıklamada, İl Genel Meclislerinin belediye sınırları dışında kalan alanlarda en yetkili ve hayati yerel karar organları olduğu vurgulandı. Meclislerin yetkilerini Anayasa ve İl Özel İdaresi Kanunu’ndan aldığı hatırlatılan açıklamada, bu kurumların merkezi idarenin taşradaki uzantısı değil; köylerin, meraların, tarım arazilerinin ve orman çevrelerinin asli koruyucusu olduğu ifade edildi.
Açıklamada, köylerin idari statüsünde yapılan değişikliklerin bu alanların mera, tarım ya da orman niteliğini ortadan kaldırmadığına dikkat çekilerek, İl Genel Meclislerinin görevinin yalnızca yol ve su hizmetleriyle sınırlı olmadığı belirtildi. Tarımın, hayvancılığın ve ortak yaşam alanlarının korunmasının temel sorumluluk olduğu vurgulandı. Meraların kamu malı olduğu, taş ocağı, maden ve enerji projelerine açılmasının köylünün geçim kaynağını ve geleceğini tehdit ettiği ifade edildi.
Belediye sınırları dışındaki taş ocakları, madenler ve enerji projelerinin İl Genel Meclisi onayı olmadan ilerleyemeyeceği hatırlatılan açıklamada, “yetkimiz yok” söyleminin hukuki bir karşılığı olmadığı belirtildi. ÇED süreçlerinde verilen görüşlerin mahkemelerde belirleyici olduğuna dikkat çekilerek, yetkinin kullanılmamasının bir tercih olduğu kaydedildi.
Mezarlıklar, ziyaretgâhlar ve kutsal alanların yalnızca fiziki mekânlar olmadığı; inanç özgürlüğü, kültürel hafıza ve toplumsal kimliğin parçası olduğu belirtilen açıklamada, bu alanların çevresindeki madencilik ve taş ocağı faaliyetlerinin anayasal hak ihlali anlamına geldiği vurgulandı. İl Genel Meclislerinin bu alanlara özel statü kazandırmakla yükümlü olduğu ifade edildi.
Trakya’da yaşanan sürecin artık basit bir çevre sorunu olmaktan çıktığına dikkat çeken Özdağlı, tarım arazileri, meralar ve sınırlı sayıdaki orman alanlarının sistematik biçimde talan edildiğini, bunun vatan toprağının savunulması meselesi olduğunu belirtti. Köylülerin dava açmak, bilimsel raporlar hazırlatmak ve bilirkişi süreçlerini kendi imkânlarıyla yürütmek zorunda kaldığına dikkat çekildi.
Açıklama, “Bu mesele yalnızca bir çevre meselesi değil; toprak, üretim ve gelecek meselesidir. İl Genel Meclisi üyelerinin cesaretle sorumluluk alma zamanı gelmiştir” sözleriyle sona erdi.
HABER MERKEZİ