Cumhuriyetimizin 95'inci Yaşını Çoşkuyla Kutladık

Cumhuriyetimizin 95. Kuruluş Yıldönümü ilçemizde törenlerle kutlandı. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından bizlere armağan edilen ve bu yıl 95. yıldönümü olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, tüm yurtta olduğu gibi ilçemizde de coşkulu bir törenle kutlandı.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://batiekspres.com/

Nilay YILMAZ

    Bu yıl da birçok etkinliğin bulunduğu Cumhuriyet Bayramı'nın kutlama programı 28 Ekim 2018 Pazar günü 13:00'da Kaymakamlık Makamı ve Belediye Başkanlığı tarafından Atatürk büstüne çelenk sunulmasıyla başladı.     29 Ekim 2018 Pazartesi günü saat 09.30'da ilçemiz Kaymakamı Neslihan Kısa, makamında kutlamaları kabul etti. Saat 10.00'da başlayan törene ilçemiz Kaymakamı Neslihan Kısa, ilçemiz Belediye Başkanı Oğuz Tekin, ilçe Jandarma Komutanı J.Üst.Teğ  Mehmet Utku Davulcu, ilçe Emniyet Müdür Vekili Okan Toprak , Daire Amirleri, Siyasi Partilerin Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcileri, öğrencilerin ve vatandaşların katılımları vardı.     ilçemiz Kaymakamı Neslihan Kısa, Belediye Başkanı Oğuz Tekin'in, öğrencilerin ve halkın bayramını kutlamasının ardından saygı duruşuna müteakip istiklal marşı okundu şanlı bayrağımız göndere çekildi.      ilçemiz Kaymakamı Neslihan Kısa, günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı. ilçemiz Kaymakamı Neslihan Kısa yaptığı konuşmasında,“Sayın Belediye Başkanım, Kıymetli mesai arkadaşlarım, değerli öğretmenlerim, sevgili öğrenciler ve kıymetli Havsalı hemşehrilerim.     Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 95'nci Yıldönümünü büyük bir heyecan, coşku, gurur ve mutluluk içerisinde kutluyoruz.     Bayramın, ülkemiz, milletimiz ve ilçemiz için huzurlu bir geleceğin başlangıcı olmasını diliyor, hepinizin bayramını tebrik ediyorum. Bu vesile ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere edebiyete intikal etmiş bütün şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.     Tarih boyunca hür yaşamış, dosta elini uzatmış, düşmana baş kaldırmış Türk Milleti 1. Dünya Savaşının sonunda 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi ile birlikte tarihinde hiç görmediği acılar ile karşılaşmıştır. Devlet otoritesi kaybolmuş, başkent işgal edilmiş, ordusu dağılmış, ekonomisi çökmüş ve karanlık bir tablo ile karşı karşıya kalmıştı. Galip devletler bahaneler uydurarak ülkemizi paylaşmaya başlamıştı. istanbul ve boğazlar işgal altındaydı. Adana ve civarı Fransızlar, Urfa, Maraş ve Antep ingilizler, Antalya ve Konya italyanlar tarafından işgal edilmişti. 15 Mayıs 1919'da Yunanlılar izmir'e asker çıkarmıştı.     Üzüntü verici bu tabloyu ünlü şair Mehmet Akif Ersoy şu mısralarla dile getirmektedir; Eşin var, aşiyanın var,baharın var ki beklerdin, Kıyametler koparmak neydi ey bülbül nedir derdin? O zümrüt tahta kondun, bir semavi saltanat kurdun, Cihanın yurdu hep çiğnense çiğnenmez senin yurdun.     Türk Milleti bu duruma kayıtsız kalamazdı ve kalmamıştır. Çünkü Türk kültürü ve milli benliği böyle bir zilleti asla kabul edemezdi. Örneğin Halide Onbaşı şöyle haykırıyordu; “Size bir kadın olarak sesleniyorum, Fatih'in, Yavuz'un, Süleyman'ın mezarlarını atalarının ebedi abideleri olan camileri bırakıp gidecek bir erkek var mıdır? Ben tahmin etmiyorum.Çıkmayacağız, bırakmayacağız.”     Vatan şairi Namık Kemal ise Vatan adlı makalesinde “ Biz vatanımızı severiz, çünkü Allah'ın bize bahşettiği şeylerin en parlağı olan göz dünyaya ilk baktığı zaman vatan toprağını görür. Biz vatanımızı severiz çünkü vücudun maddesi vatanın bir parçasıdır. Biz vatanımızı severiz çünkü hürriyetimiz, rahatımız, hakkımız, menfaatimiz vatan sayesinde ayakta kalabilir. Biz vatanımızı severiz çünkü vatan bir galibin kılıcı veya bir katibin kalemi ile belirsiz hatlardan sınırlardan ibaret değil, millet, hürriyet, menfaat, kardeşlik haklarını kullanma, hakimiyet, atalara hürmet, aileye sevgi, çocukluk anıları gibi çok yüce duyguların toplanmasından oluşmuş mukaddes bir düşüncedir.”     Türk milleti vatan sevgisinden nefesini ayırırsa vatanını sevmezse çok zaman geçmeden vatanını başka bir milletin istilası altında göreceğini biliyordu. Bu sebeple hiç-bir vatan evladı vatanından vazgeçmedi. Anadolu taşıyla toprağıyla kan ağlıyor. Anadolu insanında bir sessizlik, bir durgunluk var. Elde avuçta hiçbir şey yok. Ne top, ne tüfek, nede derli toplu bir kuvvet. Anadolu çaresizlik içinde, ama umudunu yitirmemiş. Onlar için bir silkinme bir parola yeterli idi. Bu parola Ya istiklal Ya Ölüm parolası idi. Bu parolayla bir heyecan kaplıyor Anadolu'yu. Küreklerden, kazmalardan silahını yapıyor Anadolu insanı. 19 Mayıs 1919'da bu kötü kadere bir dur diyecek, içinde vatan aşkıyla yanıp tutuşan Mustafa Kemal Samsun'a çıktı. Bütün olumsuz koşullara rağmen Gazi Mustafa Kemal'in etrafında kenetlenerek Kurtuluş Savaşı'nı kazandık ve 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti kurduk. Cumhuriyet Türk milleti için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tari-himizin en kapsamlı çağdaşlaşma hamlesi olmuştur. Cumhuriyet ile birlikte Türk insanının ufku genişlemiş, kendine güveni gelmiş, ekonomik, sosyal ve siyasal hayatımız görülmemiş şekilde bir dinamizm kazanmıştır.

    Binlerce yıldır aynı bayrak altında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları üzerinde, tarih boyunca hep plan içinde planlar yapılmıştır. Devletimize, milletimize karşı yapılmış bu planların en alçakça olanı ise 15 Temmuz darbe girişimi ile olmuştur. Fetullahçı terör örgütüne dahil olmuş, Devletimizin içerisinde uzun yıllardır örgütlemiş ve geldikleri noktada kendilerini Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı koyacak güçte zannederek, yıllardır üzerinde huzurla güvenle yaşadıkları, ekmeğini yedikleri devlete karşı hain bir kalkışma girişiminde bulunmuşlardır. Bu kalkışma girişimine alet olanlar, ülkesini müdafaa etmek için elinde bayrağı, göğsünde vatan aşkı ve imanı ile yollara dökülmüş aziz Türk milleti ile karşılaşmışlardır. Tankların, tüfeklerin, uçakların karşısında elindeki tek silahı bayrağı olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu hain örgütün başındakilere, üyelerine, dış destekçilere tarihi nitelikte bir ders vermiştir. Tek yürek olmuş milletimiz sayesinde oyunları boşa çıkarılmıştır. Ve bizler biliyoruz ki bundan sonra yapılacak planlar da bozulmaya mahkumdur.     Türkiye Cumhuriyeti önünde uzanan aydınlık yolda emin adımlarla ilerlemeye devam edecektir. Çünkü Anadolu özgürlük için kanlarını düşünmeden dökenlerin, canlarını hiçe sayanların, hürriyet türküleri söyleyen ozanların nene hatunların yurdudur. Çünkü Anadolu kıtalardan kıtalara at koşturan, bir Türk gibi kuvvetli sözünü Viyana kapılarına yazdıran Kanunilerin, Yavuzların, Mustafa Kemallerin yurdudur. Vatanımızın her karışı için cevher değerinde bir can verilmiştir.     Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyorum. Bayramınız kutlu geleceğiniz aydınlık olsun.”dedi.       Atatürk Ortaokulu'ndan ve Şahika Erkurt Anadolu Lisesi'nden birer öğrencinin şiir okumasının ardından Havsa Belediyesi Halk Oyunları ekibi gösterilerini gerçekleştirmelerine müteakip Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen resim, şiir ve kompoziyon yarışmaları ile sportif turnuvalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. ilçemizde 29 Ekim kutlamaları programı, Bando Takımı eşliğinde tüm okulların tören geçişiyle sona erdi.