TÜKODER Edirne Şube Başkanı Tarık Kenan Parlar, Geçkinli köyünde ÇED süreci başlatılan Linyit Maden Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi Kapasite Artışı Projesi’ne tepki gösterdi. Parlar, projenin olumsuz etkilerine dikkat çekerken; “Toprağın üzerindeki, altındakinden daha değerlidir” dedi.
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Edirne Şube Başkanı Tarık Kenan Parlar, Edirne’nin Süloğlu ilçesine bağlı Geçkinli köyünde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Linyit Maden Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi Kapasite Artışı Projesi ile ilgili açıklama yaptı.
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatılan ve dün Geçkinli köyünde halkın katılımı toplantısı düzenlenen proje hakkında konuşan Parlar, başta Geçkinli köylüleri olmak üzere bölge halkının projeyi istemediğini söyledi. Parlar, Geçkinli köyündeki içme suyu ve sulama havzalarının önemine dikkat çekerken; bölgede Balkan Savaşları’ndan kalma şehitlik ve savaş alanı olduğunu da ifade etti.
“BALKAN SAVAŞLARINDA ÖLEN İNSANLARIN KEMİKLERİ ÇIKIYOR”Parlar, dün düzenlenen halkın katılımı toplantısına katıldığını belirterek; “Proje ile talep ettikleri arazinin tümü tarım arazisidir. Ayrıca ruhsat alanının içinde köy var. Köydeki şehitliğin başından başlıyor, savaş alanı da var. Buradan, Balkan Savaşlarında ölen insanların kemikleri, mermiler bile çıkıyor. Anıtlar Kurulu’ndan izin alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“SUYA, TOPRAĞA, İNSANA ZARAR”Toplantıya katılan yetkililerin, projenin içilebilir su kaynaklarına zararı olmadığına dair iddiada bulunduğunu söyleyen Parlar; “Geçkinli’ye içme suyu sağlayan depo, proje alanının içinde yer alıyor. Süloğlu Barajı’nın sulama havzasının bir kısmı da alanda bulunuyor. Açık alanda giden kanallar var. Geçkinli göletinin de sulama havzası alanda var. Suya, toprağa, insana zarar ama burada kömür çıkaracaklarını söylüyorlar. Dün düzenlenen toplantıda ben de yetkililere de söyledim, toprağın üzerindeki, altındakinden daha değerlidir. Cevap olarak hiçbir şey söyleyemediler” dedi.
“EKİLEBİLİR TARIM ARAZİSİNDEN KÖMÜR ÇIKARACAKLAR”Parlar, proje için birçok kurumdan izin alınması gerektiğine dikkat çekerek; “Anıtlar Kurulu’ndan izin alınmamış, Devlet Su İşleri (DSİ) 11. Bölge Müdürlüğü’nden izin alınmamış, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden izin alınmamış. Diğer taraftan devlet, tarım arazilerinin boş kalmamasını, ekilmesi gerektiğini söylüyor. Ama ekilebilir tarım arazisinden kömür çıkaracaklar. Sen ticaretini yapacaksın ama bu insanlar nereye gidecek? Ruhsat alanı o kadar büyük ki oluşacak ekolojik yıkım, sadece Geçkinli’de yaşayan insanları değil; civardaki köyleri de etkileyecek. Çünkü kırma eleme tesisi de var” sözlerine yer verdi.
“KÖYLÜNÜN EKONOMİSİNE DE ZARAR VERECEK”Proje ile yıllık 500 bin ton kömür çıkarılmak istendiğini söyleyen Parlar; “Toplantıda çuvala koyup kaldıracaklarını söylüyorlar. Sanki 1 çuval kömürden bahsediliyor. Yıllık 500 bin ton kömür çıkarılmak isteniyor. Buna bağlı olarak trafik yoğunluğu da oluşacak. Hem ocak ve tesisten, hem de taşımada oluşacak tozumayı hem insanlar soluyacak, hem de bölgede ekili olan arazilerin üzerine çökecek. Sonucunda oradan çıkacak ürünü kimseye satamazsın. Ürünü yemlik olarak bile satın alan olmaz. Köylünün ekonomisine de zarar verecek” dedi.
“PROJEYİ ÖVÜCÜ, KORUYUCU KONUŞMALAR YAPILDI”Parlar, bölge köylüsünün projenin yapılmasını istemediğini belirterek; “Halkın katılımı toplantısı, projenin olası zararlarından, o bölgede yaşayan insanları koruma amaçlı olmalıdır. Ama konuşmalar projeyi övücü, koruyucu olarak yapıldı. ‘Biz burada projeyi mi savunuyoruz, buradaki insanların yaşamını mı?’ diye sordum. Buna da cevap veremediler. Köylü bu projeyi istemiyor. En kısa zamanda köy halkından dilekçe toplayacağız. Ayrıca yürütmenin durdurulması ve projenin iptali için hukuka da başvuracağız” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ