Edirne’de Şehir Plancısı Namık Kemal Döleneken, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Mimar Sinan’ın ustalık eseri Selimiye Camii ile ilgili açıklama yaptı.
Icomos Türkiye’nin geçtiğimiz günlerde yayımladığı raporda Selimiye Camii’nde mevcut projede yer alan kalem işlerinin dışında kalem işlerinin yapıldığına yer vermesiyle ilgili konuşan Döleneken, Selimiye’nin UNESCO Dünya Mirası konumuna dikkat çekti.
Icomos Türkiye’nin raporunun, çok teknik bir rapor olduğunu söyleyen Döleneken; “Konu, kültürel bir mirasın korunmasıdır. Selimiye ve benzeri yapıların sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğü’dür. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Selimiye’nin son dönemde yapılan restorasyonuyla ilgili bir proje hazırlatıyor. Hazırlanan proje, bilimsel kurullar ve koruma kurulu tarafından onaylanıyor. Firma da projeye uygun olarak yapıyor. Selimiye, 2011’den beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir. Bu tür yapıların, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girişini savunurken, ortaya koyduğunuz tezlere dayanak olan yapısı, süslemeleri, çinileri gibi birçok öge dosyada yer alıyor. Selimiye de böyle girdi ve o dosyada hepsi var. Bunları etkileyebilecek bir restorasyon yapıyorsanız, UNESCO diyor ki; ‘Bizle iş birliği yapın, bilgi verin ve birbirimize yardımcı olalım.’ Vakıflar Genel Müdürlüğü, Selimiye dahil hiçbir yapıda UNESCO ile iş birliği yapamadı. Bu bile başlı başına sıkıntıdır” ifadelerini kullandı.

Döleneken, Selimiye Camii’nin restorasyonunda koruma kurulundan onaylı projenin bulunduğunu belirterek; “Selimiye’de onaylı bir proje var. Uzmanların ürettiği, bilim kurullarınca incelenmiş ve koruma bölge kurulunda onaylanmış. Daha sonra bu projenin uygulamaları sürerken sıra kelam işlerine geliyor. Sadece kalem işlerinde uzmanlığı olan ekip, bu kararın değişmesini istiyorlar. Bunun üzerine bir öneri hazırlıyorlar, koruma kurulu kabul etmiyor. Bu tür yapılarda çeşitli dönemlerde tamiratlar olur. Her dönemde bazen birebir tazelenir, bazen de değişik nedenlerle o döneme uygun süslemeler yer alır. Kubbeyi kazıdıkları zaman en son vardıkları tabaka, Selimiye’nin yapıldığı zamanki tabaka değil. O tabakadan hiçbir şey kalmamış. Kubbede en son bulunan süslemeler, 18’inci yüzyıl süslemeleridir. O yüzden proje ona göre yapılıyor ve onaylanıyor. Fakat çalışan grup, ‘Selimiye’nin yapıldığı dönemde süslemeler böyledir’ diyor. Bu ciddi bir sıkıntı. Belki doğru ama ellerinde doğruluğunu kanıtlayabilecek bir şey yok. Bu tamamen onların sezgileridir. Konu 2 defa kurula geliyor. Kurul onayladığı projenin yapılmasını istiyor. Ama daha sonra itiraz ediyorlar ve yüksek kuruldan onaylatıyorlar. Hayali bir desen çıkarmışlar ve onu kabul ettiriyorlar. Şu anda kabul edilmiş projenin yerine bunun uygulanmasına geçilecek” dedi.
Icomos Türkiye’nin mevcut projenin yerine hayali desenin uygulanmasına karşı çıktığını belirten Döleneken; “Çünkü UNESCO Dünya Mirası yapılarının nasıl korunacağı ile ilgili birtakım belgeler var. Bunlar da Icomos’un hazırladığı belgelerdir. Dünya mirasıysan bunlar anayasadır. Bunların dışına çıkamazsın. Burada da bununla ilgili sıkıntı çıkıyor. Hiçbir şekilde belgeleyemediğin bir şeyi yaptığın anda Selimiye’nin durumu UNESCO ve Icomos tarafından tartışılmaya açılacaktır. Selimiye’nin belgelenmiş süslemelerinin dışında, hiçbir kaydı olmayan ve tamamen bir grup uzmanın ‘Burası böyledir’ diyerek varsaydıkları desenlerin yapılması, Selimiye’nin UNESCO Dünya Mirası konumunu tehlikeye sokar” sözlerine yer verdi.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ