Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Ağustos 2024 gecesi bir okulun bahçesinde Duru Pakarda'nın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olayla ilgili hazırladığı iddianamede çarpıcı detaylara yer verdi. İddianamede, suça sürüklenen çocuk Kerem C. A.’nın olay anında silahı bilinçli şekilde kullandığı ve Duru’yu kasten öldürdüğü belirtildi.
İddianamede, A’nın olaydan sonra verdiği ifadelerle eylemini taksirle öldürmeye dönüştürmeye çalıştığı ancak dosyada toplanan delillerin suçu kasten işlediğini ortaya koyduğu vurgulandı.
Dosyada yer alan tanık beyanları ve delillere göre Kerem C. A. ile Duru Pakarda arasında sık sık yaşanan ayrılık ve barışmaların ardından, olay günü yeniden bir kavga yaşandığı bildirildi. Kavga sırasında Duru'nun eski sevgilisinden söz etmesi üzerine Kerem’in sinirlendiği ve yanında taşıdığı silahla oynamaya başladığı belirtildi. Tanıkların defalarca silahı bırakması yönündeki uyarılarına rağmen Akkan’ın, silahla tehlikeli şekilde oynamaya devam ettiği, hatta olaydan 5-10 dakika önce silahın fotoğrafını çektiği ifade edildi. Tanıklardan M. C., Kerem’in daha önce de aynı silahla tehlikeli davranışlarda bulunduğunu, "Kudurmuş gibiydi, silahla şaka yapıyordu" sözleriyle anlattı.
İddianamede yer alan bilgilere göre, olay sonrası panikleyen Kerem C. A.’nın, C. isimli arkadaşına sarılarak “Kız kendini vurdu, ifadelerinizde böyle söyleyin, ben kaçıyorum” dediği ifade edildi. Tanıklardan biri ise Kerem’in kaçmaya çalıştığını ancak engellendiğini belirtti.
Kerem C. A., savcılık ifadesinde Duru ile bir yıllık ilişkileri olduğunu, ayrılıp barıştıklarını ve olay gecesi tekrar bir araya geldiklerini anlattı. Silahı ise yaklaşık bir buçuk ay önce internet üzerinden tanımadığı bir kişiden temin ettiğini, yanında taşımaktan rahatsız olduğu için elinde oynadığını söyledi. Ancak silahın şarjöründe bir mermi olduğu tespit edildi.
Olayın ardından Kerem C. A. ifadesinde silahın kaza sonucu patladığını öne sürse de kriminal incelemede silahta herhangi bir mekanik arızaya rastlanmadığı vurgulandı. Bu durum, savcılığın iddiasına göre Kerem’in olayın bir kaza olduğunu söyleyerek cezai sorumluluktan kaçma çabasını çürütüyor.
Tanık M. C.’nin beyanına göre Kerem C. A., olaydan sonra şok ya da üzüntü belirtisi göstermedi ve olay yerinden kaçarak suçu gizlemeye çalıştı. Ölen Duru Pakarda’nın olay anında "Kerem sen ne yaptın?" sözlerini birkaç kez tekrarladığı belirtilirken bu ifadelerin kasten öldürme şüphesini güçlendirdiği aktarıldı.
Okul bahçesindeki kamera kayıtlarının aradaki mesafeden dolayı netlik içermediği, olay anının açıkça görüntülenemediği belirtildi. Ancak tanık beyanları ve dijital materyallerin incelenmesiyle, Kerem’in olay anında silahı sağ bacağına koyarak fotoğraf çektiği ve silahla oynadığı tespit edildi.
Cumhuriyet Savcısı Gencay Akçay tarafından hazırlanan iddianamede, Kerem C. A.’nın Duru Pakarda’yı bilerek hedef almadığı ancak silahla sorumsuzca oynarken öldürücü bir davranışta bulunduğu ve bu nedenle olası kastla insan öldürme suçundan yargılanması gerektiği vurgulandı.
Savcılık, Kerem C. A.’nın Türk Ceza Kanunu’na göre; “kasten öldürme” suçundan önce ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmasını ancak kişinin suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle 18 ila 24 yıla kadar, kullandığı ruhsatsız silah nedeniyle ise 5 yıldan 8 yıla kadar olmak üzere toplam 23 yıl ila 32 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. İddianamede sanık hakkında 500 ila 5 bin gün arasında adli para cezası istenirken tutuklu kaldığı sürenin cezasından mahsup edilmesini ve olayda kullanılan silah ile şarjörün müsaderesi de istendi.
Davanın görülmesine Edirne 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde başlanacak.
HİLAL PEKER
Kaynak: HİLAL PEKER