Edirneli Emlakçıdan Trakyalılara Tavsiye: “Topraklarınızı Satmayın”

Trakya topraklarına son dönemde Trakya dışından kişiler tarafından oldukça yüksek talep var. Trakya’nın verimli topraklarının tarım arazisi dışında kullanımı birçok kesim tarafından tepkiyle karşılanıyor.

“SATILAN HER TARLA TARIMDAN EKSİLEN BİR DEĞER”

İstanbul’da gayrimenkul alım satım sektöründe hizmet veren, Edirneli emlakçı Gül Atasoy, genellikle bu işi al-satçı denilen kişilerin organize ederek Trakya çiftçisinden ucuza alıp yüksek fiyatlara başkalarına satıldığını söyledi. Aldıkları araziyi 300 metrekarelik parseller halinde sattıklarını söyleyen Atasoy, tarım arazilerinde parsellemeye izin verilmemesi gerektiğini belirterek “Ben yıllardan beri gayrimenkul sektöründeyim. Trakya'dan çok tarla sattım ama açıkçası satarken de çok üzüldüm. Çünkü Trakya’dan satılan, dışarıdan alınan bir tarlayı tarımdan eksilen bir değer olarak düşünüyorum. Bu satılan tarlaları genellikle al-sat yapanlar alıyor. Bunlar da aldığı değerin üzerinde satıyorlar. Yapılan bu ticaretten asıl mal sahibi olan vatandaşlar yeterince faydalanamıyor, değerinin altında satılıyor. Buradan asıl kazançlı çıkan al-satçılar oluyor. Tarlalar çok ucuza gidiyor. Trakya toprakları, verimli topraklar. Burada Trakya köylüsü desteklenirse bu satışlar oldukça azalır. Depremden korktukları için Trakya'ya gelenlerin sayısı öyle abartıldığı kadar çok fazla değil. Genelde depremden korkup gelenler köy kenarlarındaki imarı olan arsaları tercih ediyorlar” dedi.

“PARSELLEMENİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ”

Sorunların başında arazilerin parsellenmesi olduğunu söyleyen Atasoy; “Benim aslında Trakya'da gördüğüm sorunların başında parsellenen araziler geliyor. Mesela 10 dönüm bir araziyi ortalama 300 metrekarelik alanlara ayırarak satıyorlar. Bu da o arazide tarımı bitiriyor ve atıl bir yer olarak kalıyor. Devletin yetkili kurumlarının bu parselasyonun önüne geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Tek kişiye ya da aileye ait olan bu arazi parsellendiği zaman alanlar genellikle birbirini tanımayan insanlardan oluşuyor. Bu bizim alışık olduğumuz köy yaşantısına ve sosyal hayata da aykırı bir durum” diye konuştu.

ŞENER ŞENTÜRK