Edirne’de Mimar Sinan’ın ustalık eseri Selimiye Camii’nde devam eden restorasyon çalışmaları, ünlü tarihçi, yazar ve akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın tepkisini çekti. Ortaylı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, caminin kubbesindeki mevcut süslemelerin (kalem işi ve hatların) tamamen kazınıp yerine yeni bir tezyinat yapılması kararını eleştirdi.
Ortaylı, “Türkiye, Küçük Asya bütün zamanların en zengin mirasına sahiptir. En sonuncu dönem de Selçukî ve Osmanlılar dönemidir. Maalesef ehil olmayan restoratörler her işe karışıyor. Kimler ehil diyeceksiniz? Akademik unvan taşıyanların bile felaket işleri var. UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi uzun zamandır restorasyondaydı. Şimdi kubbedeki tezyinatın (kalem işi ve hatlar) tamamen kazınıp yerine yeni bir kubbe tezyinatı yapılması kararı tartışılıyor. Burada da grup iş birliği kokusu geliyor. Eski mevcut strüktür ile yeni arasındaki zevk farkını kim çıplak gözle baksa görür. Anlaşılan bu iş ya ehliyetsizce karar altına alınıyor yahut da takım kayırmasıyla. Bu yaklaşımı zamanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasında da gördük. Berbat bir bina yıkım tehlikesi de geçirdiği halde arkadaşlar tarafından ‘milli eser’ olarak tescil edildi” dedi.
Ortaylı ayrıca, dünya mirası niteliğindeki eserlerin restorasyonunda uluslararası uzman iş birliğinin önemine işaret ederek, “Nasıl futbolda milli hakeme güvenmeyip uluslararası hakem çağırıyorsak tehlike altındaki dünya mirası milli eserlerimizi ne diye aynı işleme tabii tutmalıyız. UNESCO ile ihtilatlı değerlendirme varsa 72 milletin uzman restoratörlerini bir araya getirirsiniz ona göre işler yürütülür. 3-5 kişiyle, hatırla teşekkül ettirilen anıtlar kurullarıyla çözülecek bir mesele olmadığı ortada” ifadelerine yer verdi.

Mimar Sinan imparatorluk coğrafyasına, imparatorluğun sanatına kendi üslûbunu ve merkezî Osmanlı havasını veren dâhidir. Lütfen herkes 16. asır Türk mimarisine, büyük ustanın en büyük eserine sahip çıkmayı öğrensin. Sinan'ın eserleri her kulun hatta her toplumun kendi tekeline alıp harcayacağı miras değil. Koca Sinan'ın örneğinin mevcut olmadığını dünya biliyor, söylüyor. Dedelerin büyük mirasına karşı bu uyuşuk halimizden kurtulalım. İşi yürütenlerin, yönetenlerin kontrolü, denetimi şart. Varşova yeniden inşa edilirken her gün referandum yapılıyordu ve insanlar ilgileniyordu. Biz neden uyuyoruz? Bu ilgisizlik uygarlık seviyemizi göstermez mi?” diye konuştu.
HABER MERKEZİ
Kaynak: Haber Merkezi