Hava Durumu

“Sultan Vahdettin’den Milli Mücadele Kahramanı Çıkmaz”

TÜ’de düzenlenen “Milli Mücadele Döneminde İstanbul Merkezli Liberal Siyaset” konulu konferansta, Prof. Dr. Ramazan Erhan Güllü, Sultan Vahdettin’in milli mücadeleye ve Mustafa Kemal Paşa’ya destek verip vermediğinin sorulması üzerine verdiği cevapta; “Sultan Vahdettin’den bir milli mücadele destekçisi, milli mücadele kahramanı çıkmaz” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 17.10.2025 17:13
Haber Güncellenme Tarihi: 17.10.2025 17:19
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ
“Sultan Vahdettin’den Milli Mücadele Kahramanı Çıkmaz”

Trakya Üniversitesi (TÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı tarafından, “Milli Mücadele Döneminde İstanbul Merkezli Liberal Siyaset” konulu konferans gerçekleştirildi.

Eczacılık Fakültesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansta İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Ramazan Erhan Güllü sunum yaptı. Konferansa Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Levent Doğan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

“BÖLGENİN EN BÜYÜK ENSTİTÜSÜ”

Konferansın açılış konuşmasını yapan Enstitü Müdür Doğan, TÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün, 22’si doktora olmak üzere 80’den fazla programıyla bölgenin en büyük enstitüsü olduğunu belirterek; “Gerek öğrenci sayısıyla gerek anabilim dalı sayısıyla en büyük enstitü konumundadır. Üniversitemiz 5 yıllık tam akredite oldu. Bu kapsamda biz de enstitü olarak anabilim dallarımızdan kalite ve akreditasyon çalışmaları kapsamında birtakım etkinlikler istemiştik. Tarih anabilim dalımız da bu kalite ve akreditasyon çalışmaları kapsamında ilk faaliyetini düzenliyor. Faydalı, yararlı bir konferans olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

MONDROS MÜTAREKESİ SONRASINA DİKKAT ÇEKTİ

Doğan’ın konuşmasının ardından Prof. Dr. Ramazan Erhan Güllü, “Milli Mücadele Döneminde İstanbul Merkezli Liberal Siyaset” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Güllü, 1918 yılında Mondros Mütarekesi’nin imzalandığını hatırlatırken; “Osmanlı Devleti yenik bir şekilde Birinci Dünya Savaşı’nı sonlandırdı. Bundan sonra bir barış masası oluşturulacaktı. Bu barış masasında devletin geleceği ile ilgili ne tür kararlar alınacağına dair özellikle İstanbul’da Sultan Vahdettin ve onun bürokrasisinin oluşturduğu ekibin temel görüşü, ‘Bizim savaşa İttihatçılar soktu ve savaşı kaybettik. Bu sürecin sorumlusu onlardır. İttihatçıların mirasını reddederek, İngiltere merkezli bir politika takip ederek, İngiltere’nin barış masasına getirdiği önerileri lehimize çevirerek istediğimiz barışı alabiliriz. Dolayısıyla yapmamız gereken en temel şey İttihat ve Terakki aleyhtarlığı yapmak, ikincisi de İngilizlere barış masasındaki taleplerine uygun hareket edeceğimizi söylemektir. Bu sayede istediğimiz barışı alabiliriz’ düşüncesiydi. Bu düşünceye balta vuran, Anadolu’nun farklı yerlerinde başlayan ve Mustafa Kemal Paşa’nın Mayıs 1919’da Samsun’a geçmesi ve milli mücadeleyi daha örgütlü hale getirmesiyle farklı bir gücün ortaya çıkması ve bu gücün gerekirse silahlı mücadeleyi de savunacağını ilan etmesiydi. Bu, İstanbul’daki temel politikaya itiraz anlamına da gelmekteydi” dedi.

“SULTAN VAHDETTİN’İN TEMEL HEDEFİ MUSTAFA KEMAL VE HEYETİN TASFİYESİYDİ”

Sultan Vahdettin, İstanbul’da hükümet kurulması için seçim yapılmasını neden kabul ettiğini açıklayan Güllü; “Eğer seçime gidilir ve milli mücadele seçimde başarısız olursa insanlar, Anadolu’da destek verdikleri gücün, hükümete isyan eden bir yapı olduğunu anlarlar ve onlarla hiç çatışmaya girmeden Mustafa Kemal ve Sivas Kongresi’nde belirlenen heyetin tasfiyesi sağlanır. Sultan Vahdettin’in temel hedefi buydu. Vahdettin dışında İstanbul’da İttihat ve Terakki muhalifleri Hürriyet ve İtilaf Fırkası, İngiliz politikalarına yakın ve daha liberal söylemlere sahip partiler de tekrar kurulup canlı siyasete girerek, ‘Türkiye’nin geleceği İstanbul merkezli olmak mecburiyetindedir. Anadolu’daki hareket bizi bir Bolşevik ya da mevcut dünya realitesinden kopuk bir Ortadoğu devleti şekline çevirebilir’ düşüncesiyle 1919 Temmuz’undan itibaren İstanbul’da siyasi hayat başladı. Bir tarafta Sultan Vahdettin ve onu destekleyen Hürriyet ve İtilaf Fırkası, bir tarafta Anadolu hareketinin desteklediği Kuvayi Milliye yanlıları ve kendilerine Liberal Milliyetçiler diyen Prens Sabahattin’in olduğu liberal bir kadro vardı. Onlar da İstanbul merkezli milliyetçi bir siyaset savunduklarını söyleyerek siyaset hayatına girdiler” sözlerine yer verdi.

“SULTAN VAHDETTİN İÇİN YIKIM OLDU”

Güllü, Mustafa Kemal Paşa’nın liberallere karşı ciddi tedbirler aldığını ve aralarında bölünme yaşanmasını sağladığına dikkat çekerek; “Kuvayi Milliye adaylarını tek başına seçime sokuyor ve neticede seçimi de ağırlıklı olarak Kuvayi Milliye mebusları kazandı. Meclisteki çoğunluğu da onlar oluşturdular. Seçim sonuçları İstanbul’da o kadar şok etkisi yaptı ki Sultan Vahdettin için yıkım oldu. Bütün siyasi üstünlük Anadolu hareketine geçmiş oldu. Sonuçta Misak-ı Milli kararları alındı ve ardından İngilizler parlamentoyu kapattılar. Fiili işgalden sonra resmi işgale girmiş oldular. Anadolu’da Büyük Millet Meclisi kuruldu. Ankara’daki meclisin meşruiyetini de İstanbul’daki bu kavga oluşturdu” dedi.

SULTAN VAHDETTİN SORUSU DİKKAT ÇEKTİ

Güllü, sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı. Katılımcılardan, Sultan Vahdettin’in Mustafa Kemal Paşa’ya Anadolu’da milli mücadeleyi başlatması için destek verdiğine dair iddiaların sorulması üzerine cevap veren Güllü; “Sultan Vahdettin’den bir milli mücadele destekçisi, milli mücadele kahramanı çıkmaz” diye konuştu. Soruların yanıtlanmasının ardından konferans sona erdi.

UĞUR AKAGÜNDÜZ

Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.