Tekstil İşçisi Kadın Azmetti, Devlet Desteğiyle Çiftlik Kurdu

Edirneli fabrika işçisi tekstilci Sevda Öngelen Çam’ın hayatı kayınpederinin Karakasım köyündeki 6 dönüm tarlayı eşine vermesiyle bambaşka bir yöne yol almaya başladı. Çevresinde girişimci ruhuyla dikkat çeken Çam, bu tarlada topraksız tarım tesisi kurma amacıyla gittiği Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde tarım uzmanlarıyla yaptığı görüşmeden sonra bambaşka bir yola evrildi. Müdürlükte, kadın girişimcilere, 40 yaş altındaki kişilere öncelik verilen projede yüzde 75 hibeli sera desteği verildiğini, bu seranın kurulumunun da müdürlük tarafından sağlandığını öğrenen Sevda Öngelen Çam, seracılık yapmaya karar verir.

SİPARİŞLERE YETİŞEMİYOR

Sera desteği onaylanıp kurulduktan sonra ilk ektiği ürünlerine hastalık gelmesi sonrası gözyaşlarına boğulan Çam pes etmez ve ardından ikinci ürünlerinden büyük bir başarı elde eder. İkinci ürünlerin satışından kazandığı para ile projesini tamamen kendisinin çizdiği, demirlerini kestirdiği ikinci serasını kuran Çam pestisit içermeyen, tamamen “İyi Tarım” onaylı ürünler yetiştirince bir anda siparişlere yetişemez duruma gelir.

ÜRÜNLER ADRESE TESLİM

Sevda Öngelen Çam’a sebze siparişi verenler onu sosyal medyadaki adreslerinden buluyor. Çam, kendisine gelen siparişleri tarladan ve seradan topladıktan sonra müşterilerin verdiği adrese teslim ediyor.

ÖNCE TOPRAKSIZ TARIMI DÜŞÜNMÜŞTÜ

Bu günlerde yüzde 100 hibe onaylı üçüncü serasının kurulumu için gün sayan Çam, yaşadıklarını, merdivenleri birer birer çıkış hikayesini şu şekilde anlatıyor: “Biz ilk olarak Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne topraksız tarım yapmak istiyoruz diye görüşmeye gittik. Bizi oradan Şube Müdürü Nadi Aygen Bey’e yönlendirdiler. Sağ olsun, bizimle çok ilgilendi, her şeyi anlattı. Maliyet konusunu, bütçeyi, uygulamayı anlattı. Topraksız tarımda biraz laboratuvar bilgisi olması gerektiğini belirterek bize, ‘Topraklı tarım serası düşünmez misiniz?’ dedi. Tarım İl Müdürlüğü’nün projesinden bahsetti. Bu projede kadınlara öncelik tanındığını anlattı. Bize de mantıklı geldi ve o projeye başvurduk. Başvurumuz onaylandı. Seranın kurulumunun yüzde 25’i bize ait, yüzde 75’i devlet destekli olarak bu işe girdik. Kurulumunu da yaptılar ve anahtar teslim bize verdiler. Sonra marul ekimiyle başladık. Daha sonrasında hoşumuza gitti ama çok sıkıntı yaşadık. Bu zamana kadar benim çiftçilikle bir ilgim olmamıştı. İlk ekimlerimizde ufak çaplı hastalıklarımız oldu. Bilmediğimiz için üzüldüm, ağladım. Hastalığı İl Tarım Müdürlüğü’ne bildirdim. Geldiler, nerede hata yaptığımızı tespit ettiler. O sırada hem fabrikada çalışıp hem burasıyla ilgileniyordum. Sonra sezon içinde ikinci ekimi yaptık. İkinci ekim ürünlerimiz çok güzel oldu. Ürünler güzel olunca satışlarım da güzel oldu. O sırada fabrikadaki işimden ayrılıp tam zamanlı burada çalışmaya başladım. Çiftliğe de ‘Sevda Abla Çiftliği’ adını verdim” dedi.

“SERA KURMAYI VİDEO İZLEYEREK ÖĞRENDİM”

Projesini dahi kendisi çizerek ikinci serayı yaptığını, bu seranın kendisi için çok iyi bir deneyim olduğunu belirten Çam; “Eşimle devam edip etmeme konusunda konuştuk, devam etme kararı aldık ve internetten sera kurulumu nasıl yapılır diye araştırdık. Bir sera daha yaparak burayı büyütmeye karar verdik. İkinci serayı video izleyerek, sorarak yaptım. Önce projesini kendim çıkardım, sonra sanayiye giderek demirini, her şeyini kendim alarak ‘nasıl sera yapılmayacağını’ öğrenerek ikinci serayı yaptım. İnşaatını da kayınpederim ile babam yaptı. Sonra İl Tarım Müdürlüğü bu sefer yüzde 100 hibe olarak tekrar bir proje çıkardı. Geldiler, denetlediler, yaptıklarımızı beğendiler. Kendi yaptığımız serayı görünce de bu işi yapacağımıza ikna oldular ve 15 gün sonra 3’üncü serayı yüzde 100 hibe olarak kuracaklar” diye konuştu.

HEDEF, HAYVANLARIN DA YAŞADIĞI BİR ÇİFTLİK

Şu an yetiştirdiği ürünleri sosyal medya hesabından ve tanıdıklarına kendisi götürerek satan Sevda Öngelen Çam, inanmanın çok önemli olduğunu söyleyerek şunları ifade etti: “Daha sonra burayı tavuğuyla, keçisiyle tam bir çiftlik yapmak istiyoruz. İnanmak önemli. Hiç bilmediğim çiftçilik konusunda şimdi içinde hayvanları da barındıran bir çiftlik sahibi olma yolunda ilerliyorum.”

ŞENER ŞENTÜRK