Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Trakya Üniversitesi'nde düzenlenen bir konferansta önemli açıklamalar yaptı.
“Trump Sonrası Dünya Düzenini Yeniden Kurgulamak” başlıklı konferansta konuşan Prof. Dr. Bağcı, ABD Başkanı Donald Trump’ın küresel siyasete ve ekonomik ilişkilere damga vuran politikalarını değerlendirdi. Bağcı, Trump’ın “Ya benimlesin ya da ekonomini mahvederim” anlayışıyla hareket ettiğini belirterek, bu stratejiyle dünyanın en büyük ekonomisini kendi lehine kullandığını ifade etti. Trump’ın dış politikada ekonomi silahını etkin şekilde kullandığını kaydeden Bağcı, bu politikalardan en çok zarar gören ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyledi.

Konferansta, Trump döneminde küresel ekonomik dengelerin nasıl değiştiğini ve bu değişimlerin ülkeler üzerindeki etkilerini ele alan Bağcı, özellikle Türkiye'nin maruz kaldığı ekonomik baskılara dikkat çekti. Türkiye’nin, Trump yönetiminin dış politikadaki agresif tutumu ve yaptırım tehditlerinden doğrudan etkilendiğini belirten Bağcı, bu süreçte Türkiye-ABD ilişkilerinde ciddi kırılmalar yaşandığını ifade etti.

Bağcı; “ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci kez iktidara gelmesi ile birçok değişiklik var. Trump’ın başkanlığının ilk döneminde Türkiye ve ABD arasında çok büyük kırılmalar yaşandı. 2018’de 7 lira olan dolar bugün 39 lira. Biz buna yapısal güç diyoruz. ‘Ya benimlesin ya da ekonomini mahvederim’ politikası ilke Türkiye’nin ekonomisini mahvetti. Trump, söylemleri ve eylemleri ile Amerika tarihinde bir istisna olarak görülüyor. Dünya’nın en büyük ekonomisini eline aldı. İkinci döneminde ‘Ben tekrar seçilirsem savaşları bitireceğim’ dedi ancak şu an savaşa dahil olmayı ülkesine tehdit olarak görüyor ve girmiyor. Tekrar seçilmesi bütün dünyaya korku ve endişe getirdi. Çünkü söylemleri çok sert” diye konuştu.

Dünya siyasetinde yaşanan dönüşüme de değinen Bağcı, artık tek kutuplu bir sistemden uzaklaşıldığını belirterek çok kutuplu bir dünya düzenine doğru ilerlendiğini söyledi. Bu dönüşümde Çin’in rolüne dikkat çeken Bağcı; “ABD artık dünyayı tek başına kontrol edemiyor. Çin, ekonomik olarak ABD ile rekabet edebilecek tek ülke konumunda. Ancak Çin’in en büyük dezavantajı dil. Çince çok zor bir dil, buna karşılık İngilizce öğrenmesi daha kolay. Yakın zamanda Çin’deydim, inanılmaz bir modernleşme gözlemledim. Çin’e giden uçaklar dolu gidiyor ama boş dönüyor. Bu da ülkenin cazibesini ve dinamizmini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Bağcı, analizlerinde küresel düzenin geleceği açısından önemli ipuçları sunarken; özellikle Türkiye'nin uluslararası ilişkilerde nasıl bir konumda yer alması gerektiği konusunda da dikkat çekici mesajlar verdi. Etkinliğe akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Katılımcılar, konferans sonunda Bağcı’ya sorular yönelterek güncel gelişmeler hakkında görüş alma fırsatı buldu.
HİLAL PEKER
Kaynak: HİLAL PEKER