Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından düzenlenen Yeşil Enerji Çalıştayı başladı. Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen çalıştaya Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, rektör yardımcıları, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Filiz Umaroğulları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Murat Bayram, akademisyenler, firma yetkilileri ve öğrenciler katıldı.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Filiz Umaroğulları, tüm katılımcılara teşekkür ederken; “Dünyanın karşı karşıya olduğu iklim krizlerine karşı çözüm üretme yolunda özellikle yeşil enerjinin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Ülkemizin de 2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda enerji politikalarında köklü değişimler gerçekleşmektedir. Bu kapsamda düzenlediğimiz çalıştayımızda, alanında uzman ve öncü isimleri dinleme fırsatı bulacağız” ifadelerini kullandı.
“FOSİL KAYNAKLI ENERJİ TÜKETİMİ SAHNEDEN ÇEKİLECEK”
Umaroğulları’nın ardından çalıştayda konuşan Rektör Hatipler, dünyada özellikle enerji kaynaklarında değişimin olduğunu belirterek; “Son zamanlarda iklim değişikliğiyle ortaya çıkan birçok sorun, aslında fosil kaynaklı enerji tüketiminin sahneden çekileceğinin işaretlerini vermektedir. Bu yeni çağda fosil kaynaklı enerjinin yerini alacak alternatif enerjilerin bir an önce gelişmesi, ortaya çıkması ve hayatın bir parçası haline gelmesi arzu edilmektedir” dedi.
Hatipler’in konuşmasının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Murat Bayram, “2023 Net Sınıf Emisyonu Hedefinde Binalar” konusunda sunum yaptı. Bayram, dünyanın daha yaşanabilir olmasının önemine dikkat çekerek; “Hepimiz bir binanın içerisindeyiz. O binayı kullansanız da, kullanmasanız da enerji tüketmeye ve çevreye zarar vermeye devam ediyor. Bina sektöründe ciddi bir potansiyelimiz var. Emisyonların azaltılması, çevreye verilen zararın azaltılması noktasında binaların çok ciddi bir potansiyeli var. Türkiye olarak şöyle bir avantajımız var; bizim binalarımızın büyük bir kısmı ya yenileniyor ya kentsel dönüşümden yıkılıyor ya da bir deprem sonucu yıkılıp tekrar yapılıyor. Dolayısıyla bu yenileme sürecini çok ciddi anlamda yaşadığımız için bunu avantaja çeviriyor olmamız gerekiyor” sözlerine yer verdi.
Bayram, Türkiye’nin sera gazı emisyon kontrolünün, uyum önlemleri, finansman ve teknoloji desteklerinin sağlanması halinde 2030 yılında referans senaryoya göre, bina sektörünün söz konusu azaltım katkısının yüzde 21 oranına ulaşabileceğini söyledi. Bayram, enerji tüketiminin yüzde 40’ı ve sera gazı emisyonlarının yüzde 36’sının binalardan kaynaklandığına dikkat çekti. Gün boyunca sunumlarla devam edecek çalıştay bugün sona erecek.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ