Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

10 Kasım Atatürk’ü Anma Gününde Atamızı Saygıyla Andık

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ölü-münün 84. Yıldönümü olan 10 Kasım Perşembe günü bütün yurtta olduğu gibi ilçemizde de çeşitli tören ve etkinliklerle andık. Atatürk’ün 84. Ölüm yıldönümü anma töreni programı 10 Kasım 2022 Perşembe günü Atatürk anıtında yapıldı.

Haber Giriş Tarihi: 11.11.2022 12:10
Haber Güncellenme Tarihi: 11.11.2022 12:10
Kaynak: Haber Merkezi
https://batiekspres.com/
10 Kasım Atatürk’ü Anma Gününde  Atamızı Saygıyla Andık

Sertkan YILMAZ

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ölümünün 84. Yıldönümü olan 10 Kasım Perşembe günü bütün yurtta olduğu gibi ilçemizde de çeşitli tören ve etkinliklerle andık.  Atatürk'ün  84. Ölüm yıldönümü anma töreni programı 10 Kasım 2022 Perşembe günü Atatürk anıtında yapıldı.
    Tören ilçemiz Kaymakamı ismail Hakkı Batı, ilçemiz Belediye Baş-kanı Av. Aydın Balkan, ilçemiz Jandarma Komutanı Tğm. Mert Kip, ilçemiz Emniyet Müdür V.Ahmet Tunç , Daire Amirleri, Siyasi Partilerin Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcileri, Belediye ve il Genel Meclisi Üyeleri,muhtarlar, Okullardan Öğretmen, Öğrenciler ve vatandaşların katılımları ile gerçekleştirildi.
    ilçemizde Atatürk'ün 84. Ölüm yıl-dönümü anma töreni programı saat 08:45'da Kaymakamlık Makamı, ve Belediye Başkan-lığı tarafından, Atatürk Anıtına Çelenk Sunma töreni ile başladı.
    Protokol sırasına göre çelenklerin sunulmasının ardından Saat 09:05'te siren-lerin çalmaya başlaması ile saygı duruşu ve akabinde istiklal Marşı okunmasıyla Anıttaki tören sona erdi.
    Program saat 09:45'de Şehit Öğret-men Mehmet Birol Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Çok Amaçlı Salonun' da Saygı duruşu ve istiklal Marşı okunmasının ardından, gü-nün anlam ve önemini  belirten konuşmayı Atatürk Ortaokulu Matematik Öğretmeni Seran Sever yapmış olduğu konuşması ile devam etti. Seran Sever konuşmasın-da,“Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, Sayın protokol üyeleri, değerli misafirler,
    Büyük Önder, fikir, ideal ve eserleriyle bağımsızlığımızdan tarihimize, dilimizden gerçek fikirlerin ve en sıcak duyguların içinde, aramızda sanatımıza ve benliğimize kadar en hep yaşayan bir önderdir.
    Atatürk'ün ölümsüzlüğe uğurlandığı günün yıldönümünde herkese düşen en büyük görev; 'Atatürk'ü ve en büyük eseri Cumhuriyet'i anlamak, Cumhuriyet'in değerlerini her koşulda korumak, Atatürkçü düşünceyi benimsemek, Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşımaktır.'
Dünyanın en seçkin ve en saygın lideri şöyle diyordu:
    iki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... ikinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her kösesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ideal için uğraşan, aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!
    Mensubu olduğu Türk Milleti'ni sonsuz bir aşkla seven Mustafa Kemal Atatürk, milleti için her türlü zorluğa katlanmış ve kendini ona adamıştır. O'nun "Ben, gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim" sözü, milletini ne kadar çok sevdiğini göstermektedir.
    Bugün burada, bu daracık zamanda, Atatürk'ü anlatmanın imkânı yoktur elbette. Şurası bir gerçektir ki hakkında binlerce kitap yazılan; sayısız araştırmalara, makalelere konu olan Atatürk'ü ve onun muazzam kişiliğini bütün yönleriyle anlatamayız. Atatürk'ü anlatmak zor ve uzmanlık isteyen bir iştir; çünkü o yeryüzüne bir insan olarak gelmiş, bir cihan olarak gitmiştir.
    Hiç kimse bu muzaffer general, bu yılmaz devrimci, bu kahraman insan, bu halkçı lider kadar kendi ulusunun kalbine yakın olamamıştır.
    Sevgili öğrenciler, ulusumuzun geleceğinin sizlerin elinde olacağını bilen Atatürk, "Gençler! Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak sizlersiniz." demişti. Öyleyse sizler Atatürk gibi yüce bir insanın önderliğinde yetişen ve bugünlere kavuşan mutlu bir ulusun çocuklarısınız. Işığınızı, inancınızı ve gücünüzü Atatürk'ten almaktasınız.
    Bize bıraktığı ışık yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir. Bu ışık sadece yolumuzu değil, içimizi de ısıtıp aydınlatmaktadır.
    Onun aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor ve hepinizi selamlıyorum.”dedi.
    Günün anlam ve önemini belirten ko-nuşmanın ardından ilçemiz Kaymakamı ismail Hakkı Batı konuşmasını yaptı.
ilçemiz Kaymakamı Batı konuşmasında; “Kıymetli Belediye Başkanım, Değerli Mesai Arkadaşlarım, Siz Kıymetli Protokol Üyeleri ve Değerli Katılımcılar

    Cumhuriyetimizin kurucusu, Milli Mücadelemizin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın vefatının sene-i devriyesinde; onu yâd etmek için toplandığımız bu günde sizleri saygıyla selamlıyorum.
    Demokratik, laik ve çağdaş değerlerle oluşturulmuş en büyük eser olan Cumhuriyet başta olmak üzere; elde ettiği başarıların tamamını Aziz Türk Milletine mâl eden Atatürk, mücadeleci kişiliği, düşünceleri ve ardında bıraktığı yıkılmaz eserleriyle düşmanların bile takdir ve saygısını kazanmış, milletimizin refahı için ömrünün sonuna kadar hiçbir fedakârlıktan kaçınmamıştır.

Yüzyıllarca Cihanı hakimiyetinde tutan, dünya mazlumlarına el uzatan Osmanlı imparatorluğu ömrünü tamamlamış, tüm dünyada olduğu gibi Anadolu topraklarında da ciddi bir değişim zarureti doğmuştur. Bu noktada yüreğinden daha büyük vatan sevgisine sahip Mustafa Kemal Paşa, sonsuza dek yaşayacak bu ülkeyi; kahraman silah arkadaşlarıyla beraber aziz milletimize hediye etmiştir.
    Dünyanın dört bir yanında totaliter rejimler, dikdatörlükle hüküm sürerken bizlere miras kalan ise kutsal “Millet iradesidir”. Üstün öngörüsü ve çağdaş düşünceleri sayesinde yüzyıllar sonrasında dahi yaşamaya devam edecek atılımları, ne büyük gururdur ki hâlâ milletin tertemiz vicdanında bayrak gibi dalgalanmaya devam etmektedir. Buradan varacağımız sonuç şu an yâd etmek için toplandığımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün neredeyse yüzyıl önce söylediği söz ile aynı noktadadır: “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.” işte bu söze binaen bize emanet edilen bu kutsal coğrafyayı ileriye taşımak büyük önem atfetmektedir. Kurtuluş mücadelesi sırasında “Maarif Kongresi” ni toplayan; sanata, bilime ve çağdaşlaşmaya önem veren Atatürk'ün yegane isteği de bu olsa gerek. Eğitimsiz ve sanatsız bir toplum hayal dahi edilemez. Emelimiz gelecek nesillerin bu doğrultuda vatan sevgisiyle harmanlanan bir eğitim sürecinden geçmeleridir.
    Aynı çağda yaşayan, gerek kendi milletleri gerekse dünya için endişe ve korku kaynağı olan liderler, bugün ya unutulmuş ya da kötü miraslarıyla anılır olmuştur. Atatürk ise; sevgi ve saygı uyandırarak, Türk Milletini çağ ile tanıştırmaya gayret edip varlığını teminat altına almaya yöneltmiştir. "Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak" hedefi ise çağın akışına yön verme düşüncesinin bir göstergesidir.
    Yalnız 10 Kasım'da değil; her zaman Atatürk'ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumluluklar ve gösterdiği hedefler tekrar tekrar konuşulmalıdır. Bu çabaların anlam ve öneminin bilinmesi Gazi Paşa'nın ebedi istirahatgâhında huzur içinde yatması bakımından da önemlidir.
    Bütün ihtilaflı konulardan, siyasi çekişmelerden ve kişisel öngörülerden uzak tutulmalı ve toplum üstü bir değer görmelidir Atatürk. Tüm milletimizin ortak bir paydada buluşması gerekmektedir:     Türkiye Cumhuriyeti'ni Atatürk öğretileri doğrultusunda ileriye taşımak.Selanikli idealist bir Türk Subayının tüm öngörüleri alt üst etmesi, Türk Milliyetiyle tarih yazması elbette yâdsınamaz. Ancak bu kutlu vazifeyi belki bu yüzyılda bir Edirneli, Maraşlı, Rizeli, Ankaralı üstlenecektir. "Millet fakrü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! işte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur." diyen Gazi Mustafa Kemal Paşa, kendisi gibi nice büyük vazife sahiplerinin bu milletin içinde olduğunu yüzyıl öncesinden öngörmüştür. işte bu noktada yer, zaman ve konu fark etmeksizin elimizdeki imkanlarla Türk istikbalini kurtarma payı hepimizin üzerindedir. Bu milletin; görevi ne olursa olsun işini layıkıyla, adaletli ve merhametli yapacağından hiçbirimizin zerre şüphesi yoktur.
    Konuşmama Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Türk Milletine kimliğini hatırlattığı bir konuşmasıyla son vermek istiyorum:
    “Bu an da büyük Türk Milletinin bir ferdi olarak bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.” Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı yüksek Türk Kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir. Çünkü Türk Milletinin karakteri yüksektir. "Türk Milleti Çalışkandır. Türk Milleti Zekidir. Ne Mutlu Türküm Diyene."
    Bu düşüncelerle başöğretmen, ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aziz hatırasını saygı ile yâd ediyor; O'na, kahraman silah arkadaşlarına, aziz şehitlerimize ve ebediyete intikal eden şanlı Gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum.”dedi.
    Düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere protokol tarafından ödülleri verilerek, Atatürk'ün Bir Anısının Canlan-dırılması gerçekleştirildi. Program, 10 Kasım Şiirleri Oratoryosu ile sona erdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.