Sertkan YILMAZ
"Ülkemizde yapılan tarımsal üretim, iklimdeki bu değişimlerden her geçen gün daha fazla etkileniyor. Çiftçilerimiz de bu değişim ve farklılıklara uyum sağlamakta oldukça zorluk çekiyor.
Yağışlar mevsim normallerine göre yetersiz kalırken, olması beklenen yağışlarda tarımsal üretim için beklenen aylarda gerçekleşmiyor. Kış aylarında bazı yıllar kar yağışı görülmezken, bazı yıllar normallerin üzerinde gerçekleşiyor.
Ayrıca, son yıllarda sonbahar aylarında gelmeyen yağışlar, yaz aylarında sel ve su baskınları oluşturacak düzeye ulaşıyor. Buda çiftçimizi olumsuz etkiliyor.
Bir yandan artan maliyetler bir yandan iklimsel değişimler üreticimizi zora sokuyor.Çiftçilerimiz bu kadar olumsuzluk içerisinde desteklenmelidir.
2022-2023 yılı tarımsal üretim dönemi ekim ayı itibarıyla başladı.
Bölgemiz ve ilçemizde çiftçilerimiz buğday için toprak hazırlığının büyük bir çoğunluğu yaptılar.Bölgemizde de yağışsız dönem oldukça uzadı. Artan maliyetler ve iklim nedeniyle ne yazık ki artık çiftçilerimiz yarınını planlayamaz hale geldi.
Ülkemizde sonbahar aylarında gerçekleşen yağışları artık eskisi kadar göremiyoruz. Ülkemizde değişen iklimin yeni özelliklerinden biri sonbahar yağışlarının yetersizliği ve sıcaklıkların normallerin üzerinde seyretmesidir.
2019 yılından bu yana eylül, ekim ve kasım ayları yağışları normallerin altında gerçekleşiyor. 2022 Eylül ayı raporlarında da durum değişmedi.
Ülke genelinde birçok üreticimiz ekimlerini erteledi. Ekim yapabilmek için yağış bekliyor. Çiftçilerimiz çoğu ilde toprak tava gelmeden kuruya ekimini yaptı.
Bölgemizde eylül ayı sonunda ekimi yapılan kanola, yetersiz yağışlar sonucu çıkış yapamada sıkıntılar var.Bazı kanola üreticisi çiftçilerimiz ise tarlasını bozmak zorunda kaldı.
Çiftçilerimizin değişen iklime uyumlu üretim yapabilmesi ve gelir elde edebilmesi için değişen iklim koşullarına karşı üreticilerimiz desteklenmelidir.
Kuraklık verim sigortasında devlet desteği devam etmeli ve prim miktarları artırılmamalıdır. Çiftçimizin kuraklık verim sigortasına olan talebini artırmak için hasar tespitleri hassasiyetle yapılmalıdır.
Çiftçimiz kuraklık afetiyle karşılaştığında aldığı tazminat, zararını karşılamalıdır. Bölge bazında kuraklığa ve soğuğa dayanıklı tohum çeşitleri daha fazla geliştirilmelidir. Hastalıklara dayanıklı çeşitlerin de kullanım alanları yaygınlaştırılmalıdır. Çiftçilerimizin üzerinde büyük bir yük olan maliyetleri düşürülmelidir.
2022-2023 tarımsal üretim döneminin çiftçilerimizin bol kazanç sağladığı, kalite ve rekoltenin düşmediği bir yıl olarak tamamlanmasını diliyorum.”dedi.