Hava Durumu

Çalım,“Yeşil Park Sapkınları”

Geçtiğimiz ay ilçemize bağlı Hasköy'de bulunan mesire alanındaki köy çeşmesinin tahrip edilmesi ile ilgili olarak gazetemize açıklamada bulunan eski il Genel meclis üyesi ve emekli öğretmen Tacittin Çalım bu tür tahribatların hala devam ettiğini belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 21.02.2020 08:34
Haber Güncellenme Tarihi: 21.02.2020 08:34
Kaynak: Haber Merkezi
https://batiekspres.com/
Çalım,“Yeşil Park Sapkınları”

Sertkan YILMAZ

      Çalım gazetemize yaptığı açıklamada; “ilçemiz Havsa'nın Yeşil Park'ına zaman zaman yürüyüşe gidiyorum. Geçen cumartesi günü de gittim. 
    Parkımız; yürüyüş parkurları, spor aletleri, çay bahçesi... kısaca her şeyi ile gerçekten güzel. Burayı ilçemize kazandıran, kazandırılmasına neden olan, katkıda bulunan, bakımını yapan herkes sağ olsun.
    Her gittiğimde başka yürüyenlerle karşılaşıyorum. Genellikle yaşı biraz ilerlemiş erkek, bayan arkadaşlar yürüyorlar. 
    Spor aletlerinin hemen yanındaki yürüyüş parkurunun kenarında bir çeşme ve iki kabinlik tuvaletleri var.
    iki hafta önce gittiğimde kabinlerden birinin klozet musluğu kırılmıştı. Kapı açıldığında su, açanın üzerine fışkırıyordu. Yürüyüş yapan bir hanım buna haklı olarak kızdı, söylenerek tepki verdi. Belediyeden tanıdık-ları arayarak durumu bildirdim. Sağ olsunlar, müdahale ettiler.
    Bu cumartesi günkü gidişimde, daha da üzücü bir manzarayla karşılaştım. Kabinlerden birinin kapısı kırılmış, diğerini kırabilmek için de hayli uğraşmışlar. Görünen o. Tekme ve darp izleri kapıların üzerinde duru-yor. 
    Bu saldırıları sıradan, basit olaylar olarak görüp gereksiz yere büyüttüğümüzü düşünenler olabilir.
Bence önemsenmeli.
Ve üzerinde düşünülmeli:
    Söz konusu ruhsal yapıya sahip insanlar, aramızda yaşıyorlar. Bunlar Yeşil Park sapkınları.
    Hangimizin karşısına ne zaman, nerede, nasıl, hangisinin çıkacağını kim biliyor?
    Kapılara defalarca tekme atanın asıl hedefi kapı mıdır, toplum mu?
    Yakın zamanda Ordu'da yaşanan tüyler ürpertici olayı anımsayalım. Hasta ruhlu bir cezaevi kaçağı, sorgusunda "birini öldürmek istediğini" söylüyor. Ama, kimi öldüreceğini kendisi de bilmiyor. Sonuçta hiçbir suçu olmayan, en aciz gördüğü bir kızımızı kurban olarak seçiyor. Çünkü kendisi aynı zamanda korkak. Güçlülere saldırmıyor. Ve o gencecik, pırıl pırıl kız evladımızı yaşamdan koparıyor. Gerçi biz de onu cezalandırdık. Ne oldu? O evladımızı geri getirebildik mi?
    Yeşil Park örneğini aktardığım olay bir değil, iki değil. Sanki süreklilik arz ediyor.
    Bunları yapan sapkınlar mutlaka izlenip saptanmalı.
    Ben söz konusu insanların cezalandırılmalarından çok, tedavi edilmelerinden yanayım ki bu da ülkemizin anayasasında yazılı olan "sosyal devlet" olmanın gereği.
    Örneğin, yukarıda anımsattığımız Ordu'daki acı olayın ruh hastası faili tedavi edilseydi yaşamının ilkbaharındaki balerin kızımız bugün yaşıyor olacaktı.
    Demem o ki; bunların saptanıp tedavi edilmeleri için yetkililer üzerlerine düşeni yapmalı.
    Elbette sorumluluğu daha geniş ölçekte düşününce "aslolan, bu sapkınların ürediği bataklığı kurutmak" diyebiliriz.
Aksi hâlde...
    O kötü anlar geldiğinde ”Tuuuuh!.. Keşke...” demek hiçbir işe yaramaz. Daha önceki yazımda bahsettiğim Hasköy'ümüzdeki tahribat ile ilgili olarak yetkililer acaba harekete geçtiler mi? Umarım geçmişlerdir. Ama, yazık ki benim gördüğüm ya da duyduğum bir girişim yok.”dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.