ÇİFTÇİ FİYAT-ENFLASYON KISKACINDA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne İl Genel Meclisi Üyesi Önder Cin, bölge çiftçisinin karşı karşıya kaldığı sorunlar ile ilgili açıklama yaptı. Cin, bölgede yaşanan kuraklığın etkilerine dikkat çekerek, çiftçinin açıklanmasını beklediği ayçiçeği fiyatı ile ilgili öneride bulundu.

Buğday ve mısır alım fiyatlarına ise tepki gösteren Cin, Türkiye’deki enflasyon nedeniyle sürekli artan tarım girdilerine dikkat çekti. Cin, konuşmasında Ağustos ayında açıklanan süt fiyatını da hatırlatırken; tarım ve hayvancılık sektörüne destek verilmesini talep etti.

“AYÇİÇEĞİ 20 TL ‘DEN AŞAĞI OLMAMALI”

Trakya bölgesinde ayçiçeği hasadının başladığını belirten Cin; “Ama bu yıl bölgemizi kuraklık çok etkiledi. Trakya bölgesi ağırlıklı olarak ayçiçeği ekimi olduğu için birçok yerde rekoltede çok büyük düşüşler olacak. Ülkemizde geçen yıl yüzde 40 yağ oranlı ayçiçeği fiyatı 12 TL açıklanmıştı. Devletin resmi rakamlarına göre de yüzde 70 civarında enflasyon vardı. Bunun üzerine enflasyon payını koyarsanız ne olur? Çiftçinin beklentisinin karşılanması ve para kazanabilmesi için, rekoltenin de düşüklüğünden dolayı ayçiçeği fiyatının bu yıl 20 TL’den aşağı olmaması lazım ki bu iş sürdürülebilsin” ifadelerini kullandı.

“BUĞDAY PARASINI ALANA KADAR MAZOT 38,5 TL OLDU”

Cin, buğday fiyatına enflasyonun etkisini değerlendirirken; “Buğday için 8 bin 250 TL’ye ek olarak bin TL prim açıklandığında iyi bir fiyat gibi geldi ama mazot 18,5 TL’ydi. Çiftçi buğdayı TMO’ya döktü, parasını alana kadar mazot 38,5 TL oldu. Gübre 9 TL’ydi, 15 TL’ye geldi. Ülkemizde kısa vadede bir şeyler çok çabuk değiştiği için bugün 20 TL fiyat demeye de korkuyorum. Çünkü 1 ay sonra çiftçi ekime başladığı zaman gübreyi, mazotu, ilacı, tohumu kaça alacak? Bunlar çok önemli etkenlerdir. Çiftçinin girdi maliyetlerini etkileyen bunlardır” dedi.

“SİLAJLIK MISIR ÜRETİCİNİN ELİNDE KALDI”

Bölgenin önemli ürünlerinden birisinin de mısır olduğunu söyleyen Cin; “Geçen yıl TMO’nun mısır alım fiyatı 5 bin 700 TL olarak açıklanmıştı. Bu yıl TMO genel müdürünün yaptığı açıklamada, mısıra 6 bin TL fiyat açıklandı. 6 bin TL, yüzde 5’e denk gelen bir fiyat artışıdır. Dane mısıra fiyat verilmeyince de silajlık mısır eken insanların hepsinin elinde kaldı. Silaja alan olmadı, yüzde 90’ı daneye kaldı. Önümüzdeki yıl bu insanlar nasıl güvenip mısır ekecek? Mısır çok maliyetli bir üründür. En az 130 kilo gübre kullanıyorsunuz; ilacı, icar, sulama, işçilik maliyetleri fazladır” sözlerine yer verdi.

“BU İNSANLARA YAZIKTIR, GÜNAHTIR”

Cin, bölge çiftçisinin açıklanan fiyatlar konusunda sıkıntı yaşadığını vurgularken; “Ayçiçeğinde bir an önce fiyat açıklanmalıdır. Rekolte düşüklüğünü de göz önünde bulundurmalılar. Çünkü diğer yıllardaki 200 kilogram ortalamalar bu yıl yakalanmayacak. Çiftçi burada gelir kaybına uğrayacak, sürdürülebilirlikte sıkıntı yaşayacak. Mısırda da aynı şey yaşanacak. Bu ülkede hangi ürünün fiyatı yüzde 5 arttı? Yüzde 5’te kalan bir şey var mı? Tohumu yüzde 100 artmış, mazotu 1 ayda yüzde 100 artmış, gübresi artmış ama 1 yıl sonra mısıra yüzde 5 fiyat farkı veriyorsun. Bu insanlara yazıktır, günahtır; böyle oynamamak lazım” dedi.

“SÜT ÜRETİCİSİNDE HAYVAN KALMAYACAK”

Buğday, ayçiçeği ve mısır üreticisinin yanı sıra süt üreticisinin de fiyat sorunu yaşadığını söyleyen Cin; “Sütte de aynı şey yaşanıyor. Süt fiyatı Ağustos ayında 11,5 TL açıklandı. Üretici Eylül ayında 11,5 TL’den fiyat almaya başlayacak. Sütün parasını alana kadar da yem fiyatları oraya gelecek. Hayvancılıkta en önemli şey veterinerlik, ilaç ve tedavi hizmetleridir. Bugün bir buzağınız hasta olsa veterinerde 2 bin TL’den aşağıya ilaç yazmıyor. Veterinerler de haklı, onların da maliyetleri var. Çiftçi, üretici ne yapacak? Geldiğimiz noktada köylere bakın, kaç kişide hayvan kalmış? Kalmadı, kalmayacak da” ifadelerine yer verdi.

“BU DURUM SİYASET ÜSTÜDÜR”

Cin, Türkiye’de ürettiği malın fiyatını belirleyemeyen 2 sektörün bulunduğunu söyleyerek; “Bunlarından biri tarım sektörü, diğeri hayvancılık sektörüdür. Bunların haricinde herkes ürettiği malın hesabını yapar, kâr payını koyar, ‘Benim maliyetim budur, bu paraya satarım’ der. Ama tarımda buğday, ayçiçeği, mısırın fiyatını çiftçi belirleyemez. Hayvancılıkta sütün, danasının, damızlık ineğinin fiyatını belirleyemez. Bu kıskaçta çiftçinin alım günü günden güne düşüyor. Şu anda çiftçinin alım gücü dip seviyelerde. Herkes köylere gidip baksın. Bu durumu siyaset üstü görüyorum” dedi.

“BU KONUMA GELECEK ÜLKE MİYDİK?”

Türkiye’deki tarım politikasını sık sık değiştirildiğini de belirten Cin; “Türkiye’de eskiden hükümetler değişince tarım politikaları değişirdi. Şimdi Bakan Yardımcısı değişiyor, tarım politikaları değişiyor. Birisi geliyor, ‘Büyük Amerikan modeli işletmeler’ diyor, diğeri geliyor, ‘Avrupa modeli aile işletmeleri’ diyor. Böyle bir şey olmaz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rusya’ya gidiyor, Putin ile görüşüyor, tahıl koridorunun açılması gündeme geliyor; bizim ülkemizde buğday fiyatları bir anda 1 TL aşağıya geliyor. Biz bu konuma gelecek ülke miydik? Adamlar savaş yapıyor, dünyayı tahıla, ayçiçeğine doyuruyor” sözlerine yer verdi.

UĞUR AKAGÜNDÜZ