Trakya Üniversitesi eski öğretim üyelerinden Prof. Dr. Recep Mesut’un Edirne Yıldırım Bayezid Cami ve külliyesiyle ilgili inceleme ve araştırmasında, kentteki camilerin en eskisi ve imaretin de ilk kurulanlarından olduğunu ifade etmekte. Mesut, bu konuda, şunları vurgulamakta:
‘’Edirne’de yapılan ilk imaret şehrin fethinden 37-38 yıl sonra Yıldırım Beyazıt tarafından 1399’da yapılmıştır. Yıldırım Beyazıt’ın burada yaptırdığı camisinin yanında bulunan imaret 1877 Osmanlı-Rus Savaşına kadar hizmet vermiş, Rusların Edirne’yi istilası sırasında yanmış, günümüze yalnızca mutfak bacası, temel kalıntıları ile duvarlarından bazı izler gelebilmiştir. Kuruluşundan sonra 478 yıl hizmet veren imaretin ortada kare planlı bir avlusu ve bunun çevresinde de mutfak, yemek yenilen yerlerin bulunduğu kalıntılarından anlaşılmaktadır. Büyük olasılıkla bu bölümlerin üzeri kubbe ile örtülü idi.’’
TARIK ALTAY’IN ÇABALARI
Edirne’nin seçkinlerinden, hassas titiz bir o kadarda mütevazilerinden olan rahmetli Tarık Altay da, kentin en eski cami ve imareti olan bu yapı konusunda oldukça hassastı. Sağlığında bu imaretin aşevinden kalan normalinden daha büyük olan bacasını kendi olanaklarıyla restore ettirmek için uğraşsa da bürokratik engelleri bir türlü aşamadı. Yalnızca Altay’ın bu hamlesi sayesinde Vakıflar Genel Müdürlüğü caminin onarımıyla bu bacayı da yaptırarak günümüze kazandırmıştır. Böylece Altay sayesinde aşevinin bacası da bugünlere taşınmış oldu. Edirne’de biri Havsa ilçesinde olmak üzere 9 imaret bulunmaktaydı. Bunlar şöyle: Yıldırım Beyazıt İmareti (Merkez), Sultan II. Beyazıt İmareti (Yeni İmaret) (Merkez), Fazlullah Paşa (Darüssiyade-Seyitler) İmareti (Merkez), Evliya Kasım Paşa İmareti (Merkez), Balaban Paşa İmareti (Merkez), Mezit Bey (Yeşilce) İmareti (Merkez), Muradiye İmareti (Merkez), Gazi Mihal İmareti (Orta İmaret) (Merkez) ve Sokollu Mehmet Paşa İmareti (Havsa).