Edirne’de Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren Edirne Sarayı Has Bahçe’nin Tavuk Ormanı olmadığını Topkapı Sarayı’ndan sonra en büyük ikinci sarayının Edirne Sarayı Has Bahçesi olduğunu, padişahların av çalışmalarına tanıklık ettiğinden bahsetti.
Edirne Sarayı Has Bahçesi’nin padişahların avlanma yeri olduğunu belirten Eren “Bugün halk adıyla ‘Tavuk Ormanı’ dedikleri aslında Osmanlı’nın ikinci büyük sarayı Topkapı’dan sonra, Edirne Sarayı Has Bahçesi’dir. Padişahların hatta üç padişahın av çalışmalarına, avlanmalarına tanıklık etmiş bir yer burası. Son derece özel bir ekosistem. İki tarafında Tunca Nehri var. Edirne’de yıllardan beri tavukların yetiştirildiği, Selimiye Cami’ne harç için tavuk yetiştirildiği yer diye rivayet var. Aslında herhangi bir kanıt yok. Orası has bahçe saray içi dediğimiz alanla bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekiyor. Tıpkı Topkapı Sarayı gibi çok önemli bir değeri var. Ama işte Balkan Savaşları sırasında Bulgarların eline geçmesin diye, içinde cephane olduğu için patlatılmış. Dolayısıyla saraydan çok fazla birşey kalmamış” dedi.
Has Bahçe’nin hakkının verilmesi gerektiğini kaydeden Eren daha sonra şunları söyledi: “Bizim 5 Haziran tema olarak dünya çevre gününe seçtiğimiz tema. Burası çok değerlidir. Ekosistemiyle, biyolojik sistemiyle, tarihi ve kültürel değeriyle hakkı teslim edilmelidir. Bugüne kadar çok hor kullanılmış. İçine Avrupa Birliği projeleri yapılmış, dökülmüş, içerideki sistem zedelenmiş. Bu tip yanlış müdahalelere karşı bir daha olmasın. Yetkililer bunu görsün istiyoruz. Konuşmadan öte bilimsel bir çalışma oldu bizim için. 2019 yılında biz büyük bir panel yaptık Sarayiçi Hasbahçe Kültürel ve Doğal Değerimiz temalı bir paneldi bu. Panelde üniversite hocaları vardı. Orada amacımız anlamaya çalışmaktı. Akademik bilimsel birileri olsun ki, oradan doğru yola çıkalım, taleplerimizi ona göre oluşturalım. Fakat aradan geçen 5 yılda değişen hiçbir şey olmadı. Tahribat devam etti. Biz o dönemde hatta Kırkpınar Stadyumu’nun kaldırılması için uğraştık. Orasının Kırkpınar’la bir bağlantısı yok. 1950’li yıllarda oradaki yöneticiler öyle münasip görmüşler, burada boş alan var. Buraya bir Kırkpınar stadyumu dikelim demişler. Mimari açıdan Kırkpınar kültürünü yansıtmıyor. Yine aynı temayla hocalarımız bize ders anlattı. Has Bahçe’nin içinde bir arazi uygulaması yaptık. Nerde ne var şeklinde, bize kuşlar, bitkiler anlatıldı. Sonuç bildirgesi hazırlıyoruz. 2 gün boyunca ne gördük, hocalarımız bize ne anlattı ve buradan biz Edirne’deki yerel yöneticilere ne öneriyoruz? Ayrıca Yoga yaptık, birtakım doğa sporları yaptık, gece amatör sanatçılarımız müzik yaptık güzel bir gece geçirdik.”
MERT ERİŞKİN