Devlet Su İşleri (DSİ) 11. Bölge Müdürlüğü Müdür Yardımcılığı görevinden emekli Makine Yüksek Mühendisi Hüseyin Erkin, Meriç Nehri üzerinde kurulan Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik Santrali hakkında cevaplanması gereken soruları sıraladı. Erkin “Yüksek seviyede sular geldiğinde ne olacak?” dedi.
“DSİ’NİN PEK FAZLA İÇERİSİNE SOKULMADIĞI BİR PROJE”
Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik Santrali projesine DSİ’nin pek fazla içerisine sokulmadığı bir proje olduğunu belirten Erkin “6200 sayılı kanun uyarınca DSİ’nin kanun uyarınca her türlü nehir, akarsu ve sularımızın yönetimi kontrolü DSİ’ye aittir. Meriç Nehri, Tunca Nehri de DSİ’nin yapacağı projelerde onların sevk ve idari bakımıyla yapılmalıdır. Yani kanun böyle emrediyor. Ama bu proje DSİ’nin pek fazla içine sokulmadığı uygulamaya dönüştürüldü. Normalde yasa böyle bir şey yapılacaksa bunun DSİ tarafından yapılmasını ya da DSİ’nin ihaleye çıkıp, şartları ortaya koyup bir özel firmanın yaparak bunu uygulamasına izin veriyor. DSİ’nin böyle uygulamaları da var ama burada hiç öyle bir şey olmadı” dedi.
“YAĞIŞLAR OLSAYDI YIKILABİLİRDİ”
Projenin 2 yıldır risk teşkil etmediğine değinen Erkin “Şu anda proje daha devreye girmeden birtakım sıkıntılar olduğu söyleniliyor. Belli yerlerde çökmeler olduğu böyle bir durumdan dolayı proje şu an sekteye uğramış. Bir yıllık bir sürede biteceği varsayılan proje 2 yılı geçmesine rağmen işletmeye alınamamış ve sıkıntılı bir durum yaratılmıştır. Edirne’nin aslında burada bir şansı var. Bu projede 2 yıldır herhangi bir riskli taşkın gelmedi. Halbuki nehirde sık sık taşkınlar oluyordu. 2 senedir taşkın olmadı. Bu proje için bu bir şanstır. Eğer zaten bu olmuş olsaydı bu proje şimdiye kadar çoktan yıkılabilirdi. Ama şans eseri olmadı. Umuyorum bu taşkın riskleri sıkıntıları da hesaba katılarak bu proje işine uygun yapılmıştır diye varsayıyorum ama böyle olmadığı görünüyor. İnşallah korktuğumuz başımıza gelmez ve proje Edirne için bir korkulu rüya haline dönüşmez. Bunun bir an önce çözülerek ya DSİ’ye devredilip ya da iyi bir komisyon kurularak, bu proje bilen insanların kontrolünde yapılabilecekse, eksikleri giderilerek uygulanabilirliği var ise, yürütülür yapılır. Ya da vazgeçilmesine karar verilir. Aksi halde bu şekilde çok risk taşıyan bir konuma dönüştü” ifadelerine yer verdi.
“SULAR YÜKSEK SEVİYEYE GELİRSE NE OLACAK?”
2-3 yıldır yağışların taşkın oluşturmadığına değinen Erkin şöyle konuştu; “Kendi bünyesinde ve kontrolünde ki 1-2 metre yükselen suya dayanamayıp ayaklarının bir tanesinin çöktüğü söyleniyor. Ondan çok daha yüksek seviyede sular geldiğinde ne olacak? Böyle bir tereddüt yarattı bu proje. Sonbahardan sonra 2-3 yıldır gelmeyen taşkınlar belki bu sene çok yüksek seviyede gelebilir. Yağışlar anormal derecede olabilir ve sıkıntılar olabilir. Bunların göz ardı edilmeden bu projenin faydalı hale dönüşmesi gerekiyor. Gerekmiyorsa da proje den vazgeçilip eski haline dönüşmesi gerekiyor. Bunu yaratanlarında hakkında gereğinin yapılması gerekiyor diye düşünüyorum.”
ERKİN SORULARA YANIT BEKLİYOR
Meriç Nehri üzerinde yapımı devam eden Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik santrali hakkında cevaplanması gereken soruları şu şekilde sıraladı; “Meriç Köprüsünün hemen mansabına yapılmasına kim karar verdi? İhalesi ne zaman yapıldı? Yetkili ve sorumlu kurum DSİ tarafından veya yetkilendirdiği kurum veya şirket tarafından proje yapılması ve DSİ’nin onayladığı bu proje olarak uygulamaya sokulması gerekirken bu yapıldı mı? Arda-Meriç-Tunca nehirlerinin birleşerek oluşturduğu Meriç Nehri ana kol deltasının bulunduğu alanda konuşlandırılan santral için çok önemli olan zemin etüdü ve sondajları nasıl ve kim tarafından yapıldı? Düzensiz bir akış rejimi olan taşkın kabiliyeti çok yüksek sınır aşan su konumunda olan Meriç Nehri üzerine yapılan bu proje için mutlaka model çalışması yapılması gerekmektedir. Bu çalışma DSİ tarafından veya bilgisi dahilinde mi yapıldı? Nehir taşkın sahasında yer alan bu santral, taşkınlar ve nehir hidroliği baz alınarak yatağın kum dolmasına karşı nasıl bir önlem alınarak işletme çalışması yapılmış? Mevzuat açısından ÇED süreci geçirmesi gerekirken ÇED’den neden muaf tutulmuştur? Söz konusu proje, lisanssız elektrik üretim mevzuatına uydurularak elektrik üretimi planlanmış. Mevzuat gereği 'Çevre Koruma Vakfı Ticari İşletmesi' tüketimi kadar elektrik üretimi yapabilir. Bu ticari işletmenin 2,1 MW HES’te üretilmesi planlanan 14,2 milyon kWh elektrik üretimi kadar tüketimi var mıdır? 2021 yılında yapımına başlanan projenin maliyeti 7,5 milyon Avro olarak öngörülmüş, bir yıllık süreç de TL olarak maliyet ikiye katlanmıştır. Çevre Koruma Vakfı Ticari İşletmesi'nin bu proje için finans kaynağı nereden sağlanacak? Arşimet Burgu HES ve lastik savak santralının mansap şartları sağlanmakta mıdır? Santral projesini ehil mühendisler veya müşavir firma kontrol etmekte midir? Yaşanması muhtemel taşkınlar için santral ile ilgili ve çevresel etkiler için nasıl önlemler alınmıştır?”
MERT ERİŞKİN
Kaynak: Haber Merkezi