Nilay YILMAZ
Kutlamalar 24 Kasım 2017 Cuma günü saat 10:00'da ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Atatürk büstüne çelenk sunma töreni ile başladı.
Saat 10.30'da Şehit Öğretmen Mehmet Birol'un Arpaç Köyü'ndeki kabri ziyaret edildi.
Etkinlikler Kapsamında Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk, Türk Milli Eğitimine emeği geçmiş edebiyete intikal eden ve görevi başında şehit olan öğretmenlerimiz ile tüm şehitlerimiz için Sokollu Camii'nde 24 Kasım 2017 Saat 12.00'da mevlidi şerif okutuldu.
Kutlama programı saat 15:00'da Şehit Öğretmen Mehmet Birol Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Çok Amaçlı Salonun'da Saygı Duruşu ve istiklal Marşı'nın okunması ile devam etti.
Programa ilçemiz Kaymakamı Yunus Ataman,ilçemiz Belediye Başkanı Oğuz Tekin, ilçe Jandarma Komutanı J.Üst.Teğ Mehmet Utku Davulcu, ilçe Emniyet Müdürü Mahmut Güder, CHP Edirne Milletvekilleri Okan Gaytancıoğlu, il Genel Meclis Üyeleri, Siyasi Partilerin ve Sivil Toplum Örgütlerinin Temsilcileri, Belediye Meclis Üyeleri, Daire Amirleri, vatandaşlar, öğretmenler, öğrencilerin katılımları vardı.
Programda Milli Eğitim Bakanlığınca yayınlanan Öğretmenler Günü mesajı okundu. En genç Öğretmen adına, Cumhuriyet Ortaokulu Öğretmeni Zübeyde Çakır günün anlam ve önemini belirten konuşmasını gerçekleştirdi. Cumhuriyet Ortaokulu Öğretmeni Zübeyde Çakır yaptığı konuşmasında;
Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, tecrübelerine her zaman ihtiyaç duyduğum saygı değer öğretmen büyüklerim, değerli misafirler…
Öğretmenlik, insanlık tarihinin en önemli ve ölümsüz mesleğidir. Öğretmen, ya-şamları boyunca bireylerin ihtiyaç duyabilecekleri bilgileri kazanmalarına yardımcı olan ve topluma sırt çevirmeden her daim önderlik eden bir gönül eridir. Bundan dolayı da karşısına çıkabilecek zorluklar kendisini yıldırmayacaktır, yıldırmamalıdır.
Her işi bilip, her işi yapan bir ayaklı kütüphane olmak yerine; bilgi kaynaklarına yönlendiren ve değerlendirme alışkanlığı kazandıran bir kişidir, öğretmen.
Öğretmenlik mesleğinin bizler için ne anlam ifade ettiğini küçük bir örnekle sizlere açıklamak isterim. Necip Fazıl Kısakürek vapurla Karaköy'e geçerken yanına biri yaklaşıp: Üstat, diye sormuş. Peygambere ne diye gerek duyuldu, biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik. Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan: Ne diye vapura bindin ki, cevabını vermiş. Yüzerek geçsene karşıya. Öğretmenler kılavuzdur. işini ve yolunu bilen bir kılavuzla yolculuk mutlaka başarıyla tamamlanır.
Öğretmenlik mesleği, her şeyden önce bir gaye ve bir hizmet mesleğidir. Toprak altına atılan bir tohumun, onlarca tohum verebilmesi için kendisini feda etmesi gibi, bir öğretmen de hayatını bu anlamlı ve şerefli meslek uğruna adayabilmelidir.
Bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmüş gibi olma inancından yola çıkarak Bir insanı kurtarmanın, bir alemi kurtarmak kadar önemli olduğu çok iyi bilinmelidir. Çünkü iyi eğitilen bir insan, huzurlu bir toplum ve mutlu bir gelecek demektir. Başağın yetişmesine engel, zararlı otlar değil; çiftçinin ihmalidir. Bunun için muhatabı insan olan öğretmenlerin yapacağı bir hatanın telafisi yoktur.
Yeri doldurulamaz öğretici, kendini tüketerek etrafını aydınlatan mum, her an muhtaç olduğumuz doktor, gerçeğin ve idealin üstadı, dünyanın en büyük sorumluluğuna sahip insandır öğretmen. Bugün değil yarını düşünürsek gelecek çok daha iyi olacaktır. Bunu da biz öğretmenler başaracaktır.
Öğretmenin toplumdaki yerinin ve öneminin belirtildiği, emekli öğretmenlerin saygı ile anıldığı, ve benim gibi mesleğe yeni başlayan öğretmenlerde de mesleğin yüceliği bilincinin uyandırıldığı bu özel günümüz 24 kasım öğretmenler günümüz kutlu olsun. Saygılarımla”dedi.
Program ilçe Milli Eğitim Müdürü Özkan Fidan'ın konuşmasıyla devam etti. Fidan yapmış olduğu konuşmasında; Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Protokol üyeleri ve çok değerli meslektaşlarım!
Mustafa Kemal 24 Kasım 1923'te Kütahya Lisesi'nde öğretmenlere hitaben şöyle diyordu: Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir. Fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi bir diğerinden üstündür? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz. Bu iki ordunun ikisi de hayatidir. Yalnız, siz irfan ordusu mensupları, sizlere mensup olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya, niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz.
Bu sözler öğretmenlik mesleğinin değerini, kıymetini bizlere anlatmaktadır. Yine Hz. Ali'nin “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” sözü bu değer ve kıymeti yüzyıllar öncesinden bizlere haykırmaktadır. Bir harf yükü bir dağ yükü gibidir. Bir harf için kırk yıl köle olunuyorsa elbette ki bir harfin yükü bir dağa eşdeğerdir. Harfte sembolleşen ilimdir, irfandır, erdemdir. Medeniyet de işte bu harfte gizlidir. Medeniyetin bütün yükü bir harfin omuzlarındaysa yine medeniyet bu harfi taşıyanların sırtındadır. O yüzden, sırtınızdaki yük sandığınızdan daha ağırdır sevgili öğretmen arkadaşlarım.
Teknoloji eğitimde ne kadar etkili kullanılırsa kullanılsın eğitimin ana unsuru her zaman sizlersiniz. Öğretmenin etkin olmadığı bir eğitim sisteminin başarılı olması düşünülemez. Onun için her zaman olduğu gibi bizlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bizler, Türk Milli Eğitiminin temel amaçları ve temel ilkeleri çerçevesinde, kendi yetenek ve kabiliyetini bilen, geçmişini, özünü sağlam bir tarih şuuru içerisinde algılayan, yaşadığı zamanın gerçeklerinin de farkında olan, geleceğe umutla bakan, ulusal ve evrensel hukuk kurallarının bilincinde ve “yaratılanı yaratandan ötürü hoş görme” felsefesi gereği in-san sevgisiyle, kısaca; bizi biz yapan değerlerimizle donatılmış bireyler yetiştirme azim ve gayreti içerisinde olmalıyız. Bu kadar şerefle anılan bir mesleğin mensupları olarak sevgili öğretmen arkadaşlarım ne kadar ağır bir yükün emanetçileri olduğunuzun bilincinde olduğunuzdan eminim. Unutmayalım ki; Hammaddemiz insandır ve hata yapma şansımız yoktur.
Bu önemli gün dolayısıyla mesleğe yeni katılan öğretmen arkadaşlarımıza aramıza hoş geldiniz diyor; emekli olan öğretmenlerimize bundan sonraki hayatlarında sağlık ve huzur temenni ediyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, şehit olup ahirete irtihal eden öğretmenlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum.” dedi.
Ardından ilçemiz Kaymakamı Yunus Ataman yaptığı konuşmasında,” Sayın Belediye Başkanım, Kıymetli mesai arkadaşlarım, Değerli öğretmenler, saygıdeğer misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor,
Değerli öğretmenler, kıymetli misafirler, bir düşünür “Heykeltıraş mermere ne ise, öğretmen de çocuğa o'dur, sözüyle öğretmenin bir ailenin ve dolayısıyla bir milletin en kıymetli sermayesi olan evlatlarını işlemek gibi belki de yeryüzünün en büyük sorumluluğunu taşıdığını ifade etmeye çalışmıştır.
Değerli öğretmenler, bu suretle sizler, bu milletin en sorumlu insanlarısınız. Zira bu milletin evlatları ve bu ülkenin istikbali sizlerin elindedir. Sizin emeğiniz, gayretiniz, fedakarlığınız, nice badireler atlatmış bu milletin geleceğe uzanan yolculuğunda onların pusulası, yol göstericisi olacaktır. Bu, meşakkatli ve zor fakat neticeleri itibarıyla da dünyanın en mukaddes sorumluluğudur.
Bu gün ülkemizin eğitim alanındaki maddi ve fiziki koşulları değerlendirildiğinde eskiye kıyasla çok daha iyi bir durumda olduğunu söyleyebilirim. Akıllı tahtalardan, bilgisayarlara; kütüphane imkanlarından, her çocuğun evinden okuluna taşınması hususuna kadar hemen hemen her konuda öenmli gelişmeler yaşadık. Fakat bu , tek başına iyi yetişmiş, topluma yararlı bireyler kazandırmamızı mümkün kılmaz. Bu denklemdeki en önemli faktör öğretmendir. Maddi koşullar ve imkanlar ne olursa olsun, iyi yetişmiş, donanımlı ve gayretli öğretmenlere sahip olmadıkça saydığım bütün bu imkanlar bizim Gazi Mustafa Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefimizi gerçekleştirecek nesiller yetiştirme çabamızı akim bırakacaktır. Bu gün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, kuvvetli, kudretli, geleceğe hazır nesillerimizi yetiştirecek öğretmenlerdir.
Ben bu noktada, tüm öğretmenlerimizin gereken hassasiyete, gayrete sahip olduklarına dair inancımı özellikle ifade etmek istiyorum. Memleketimizin her köşesinde ve her koşulunda çalışan, imkansızlıklardan imkan doğuran, kendilerini evlatlarımıza ve bu ülkenin geleceğine adayan tüm öğretmenlerimize gönülden teşekkür ediyorum.
Başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ebediyete irtihal etmiş tüm öğretmenlerimizi rahmetle ve şükranla anıyorum. Sizlerin şahsında tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, sağlıklı, huzurlu, başarılı bir ömür diliyorum.dedi.
Devam eden program Şehit Öğretmenler slaytı ve göreve yeni başlayan öğretmenlerin yemin etmesinin ardından ödül töreni gerçekleştirildi.
Yapılan Kısa tiyatro ile devam eden programda, emekli olan personele hizmet şeref belgesi verildi. Ardından müzik eşliğinde şiir dinletisi ve öğretmenler günüyle ilgili kısa video gösteriminin ardından program Öğretmen Marşı ve ikramla sona erdi.