Sertkan YILMAZ
ilçemiz Müftüsü Nurettin Şentürk bu gece idrak edeceğimiz sema kapılarının açıldığı Kadir Gecesi ile ilgili gazetemize yaptığı açıklamada; “Kadir (el-kadr) kelimesi sözlükte şeref, güç, yücelik gibi anlamlara gelir. Istılahta ise “leyletü'l-Kadr” şeklinde Kur'ân-ı Kerîm'in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Aynı adı taşıyan 97. sûre bu gecenin fazileti hakkında nâzil olmuştur. Sûrede Kur'an'ın Kadir gecesinde indirildiği ve sözü edilen gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilir. Nitekim ilgili sûrede Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
“Şüphesiz biz o Kur'an'ı Kadir gecesinde indirdik, Kadir Gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin, Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır, Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rab'lerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”(Kadir Sûresi, 97/1-5)
Yüce Allah (cc), insanlığın hidayetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için Kur'an'ı indirdiği geceyi, hem Kur'ân'ın değerine vurgu yapmak hem de kullarına olan sınırsız rahmetini göstermek için özel bir zaman dilimi kılmıştır. Dolayısıyla içinde Kadir gecesinin bulunmadığı bin aydan daha hayırlı olan, diğer bir ifadeyle seksen yıla denk gelen bu zaman dilimi, her şeyden tamamen ümidini yitirmiş, hayatını beyhude geçirmiş günahkâr bir kul için bir ümit ve bir fırsat kapısı olmuştur.
Kur'ân ve hadislerde kadir gecesi ile ilgili verilen bilgiler, Kadir gecesinin kesin olarak belirlenmediği ve Ramazan ayının son on gününde saklı olduğu yönündedir. Sahâbeden gelen rivâyetlerde en çok Ramazanın 27. Gecesi öne çıkıyorsa da bu rivâyetler ihtilaflı olduğundan kesinlik ifade etmemektedir. Bunun hikmeti ise bazı âlimlere göre, Kadir gecesinin bildirilmesi halinde Müslümanlar sadece o geceyi ihya etmekle yetinebilirlerdi. Hâlbuki kısmî belirsizlik halinde müminlerin Kadir gecesi ümidiyle bütün Ramazan gecelerini ibadet şuuru içerisinde geçirmeleri söz konusudur.
Bazı hadislerde Kadir gecesi ile ilgili olarak, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık Müslümanlara bin ay olan Kadir gecesinin verildiği, samimi bir şekilde Kadir gecesini ihyâ edenlerin affedileceği bildirilmektedir. Nitekim Hz. Aişe (r.anhâ) bir gün Peygamberimize; “Yâ Resûl-allah! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bildiğimde o gece ne yapayım?” dediğinde. Hz. Peygamber; “Allahım sen affedicisin affetmeyi seversin. Beni affet.” Şeklinde cevap verdiği rivâyet edilmektedir.
Dolayısıyla bizler Hz. Peygamber'in ümmeti olarak Kadir gecesi ile ilgili mesajları çok iyi analiz edip hayata yansıtmalıyız. Bu doğrultuda ilk önce Kadir gecesine değer veren Kur'ân'ın hayatımızı ne kadar meşgul ettiğini sorgulamalıyız. ikinci olarak yapacağımız güzel ve yararlı işlerle her gün ve geceyi kıymetli hale getirmeliyiz. Üçüncü olarak ibadetlerimizde nicelik değil niteliğe önem vermeliyiz. Nitekim Kadir sûresinde belirtildiği gibi, Allah (cc) bin ay veya seksen yıl ibadet değil seksen yıllık ibadet istiyor. Dolayısıyla seksen yıl içi boş, kendisine hiçbir fayda sağlamayan ve adeta ritüelleşen bir ibadettense, samimi olarak içten ellerini kaldırıp “Allahım sen affedicisin affetmeyi sevensin beni de affet” demeyi yeğliyor. Binaenalyh bu gece öyle bir gece olmalı ki küçüklüğünden beri kulluğunda hata etmeyen ve ibadetlerini kusursuz yerine getiren bir kişi ibadetlerine güvenerek rehavete kapılmamalı, kendisine verilenin bir lütuf olduğunu aklından çıkarmamalı, günahkar olan da ümidini yitirmemelidir.
Bu duygu ve düşüncelerle bütün vatandaşlarımızın, Salıyı Çarşambaya bağlayan gece idrak edeceğimiz mübarek Kadir gecelerini şimdiden kutlar bütün insanlığa hayırlar getirmesini yüce Allah'tan temenni ederim. Her gecenizin Kadir gecesi olması dileğiyle saygı ve selamlarımla.”