Nilay YILMAZ
Edirne merkez ve ilçelerde faaliyet gösteren Ziraat Odaları başkanları bir araya gelerek, tarımsal üretimde artan girdi maliyetleri hakkında il Koordinasyon Kurulu toplantısı gerçekleştirdi.
Düzenlenen toplantıya il Koordinasyon Kurulu Başkanı ve ipsala Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Darcan, il Koordinasyon Kurulu Başkan Vekili ve Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, il Koordinasyon Kurulu Sekreter Üye ve Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, il Koordinasyon Kurulu Üyesi Lalapaşa Ziraat Odası Başkanı Taner Öztürk, il Koordinasyon Kurulu Üyesi Havsa Ziraat Odası Başkanı Bülent Uzel, il Koordinasyon Kurulu Üyesi Uzunköprü Ziraat Odası Başkanı Yıldız Kılıç, il Koordinasyon Kurulu Üyesi Meriç Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Türkkan, il Koordinasyon Kurulu Üyesi Enez Ziraat Odası Başkanı Recep Elmas katıldı.
Toplantı sonrası Havsa Ziraat Odası Başkanı Bülent Uzel gazetemize açıklamada bulundu.
Uzel açıklamasında; “ Edirne Ziraat Odaları il Koordinasyon Kurulu 24 Ocak 2022 tarihinde, Edirne Ziraat Odasında tarımsal üretimde artan girdi maliyetleri hakkında değerlendirme yapmak üzere toplandı. Tarım, ekonomimize katkısı açısından savunma sanayimiz kadar önemli stratejik bir sektördür ve bunun birçok nedeni vardır. Ülke nüfusunun beslenmesini sağlaması, milli gelire ve istihdama katkısı, sanayi sektörünün hammadde ihtiyacını karşılaması, doğru yönetildiğinde ihracata doğrudan ve dolaylı katkıda bulunması gibi birçok sebepten dolayı tarımsal üretim vazgeçilemez bir sektördür. Ancak döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar tarımda girdi maliyetlerinin çok ciddi artmasına sebep olmuştur. Önemli bir tarımsal girdi olan gübrede Aralık ayı itibariyle son 1 yılda, Amonyum sülfat gübresi son 1 yılda %437, amonyum nitrat gübresi %371, üre gübresi %403, DAP gübresi %294 ve 20.20.0 kompoze gübresi %261 oranında artmıştır. Mazotta yaşanan fiyat artışı ise geçen Ocak ayına göre % 217'dır.
ilaç fiyatlarındaki artışları ise %80 ile % 600 arasında değişmektedir. Bu maliyetler ile geçen yıl 867 TL da maliyeti olan buğdayın bu yıl maliyeti bin 880 TL/da çıkmıştır. Yaptığımız hesaplar ile buğdaydaki genel maliyet artışımızın %220 olduğu görülmüştür. Geldiğimiz bu noktada artan maliyetler karşında buğday ekiminden vazgeçen çiftçi sayımız çok fazladır, yine artan maliyetler karşından gübresiz ekim yapan ve üst gübre kullanamayacak çok çiftçimiz vardır. Artan bu girdi maliyetlerine karşın çiftçimiz finans sıkıntısı çekmektedir, elinde bu girdileri alabilecek nakit kalmadığı gibi tarımsal üretici kartlarının limitleri de artık yetersiz kalmaktadır.
Bugün geldiğimiz noktada TMO 18 Ocak 2022 tarihinde ekmeklik buğday ithalat ihalesi yapmış ve 345 $/ton (4700 TL/ton) fiyatla buğday ithal etmiştir. ithal edilen buğday uygun fiyatlar ile un sanayicisine verilmektedir. Başka ülkelerin çiftçilerinden 4 bin 700 TL/Ton fiyattan buğday alan TMO kendi ülkemizin değerli çiftçisinden bu rakamlar ile alım yapmayarak, piyasada buğdayın 4 bin TL/Ton fiyatla tüccarların almasına seyirci kalmaktadır. Bugün buğdayda piyasayı kontrol etmek adına uygulanan bu ithalat yönetimi ile gübre dışarıdan devletimiz tarafından alınıp, çiftçimize ÇKS kayıtlarına göre 4 bin TL/ Ton fiyattan verilemez mi?”
Diğer çok önemli bir nokta ise yazlık mahsullerde artan maliyetlerimize ilave birde aşırı artan elektrik fiyatları eklenecektir. Son fiyat artışlarıyla sulamada elektrik fiyatı 87 kuruş/KWH'ten 167,5 kuruş/KWH'te (vergiler hariç) çıkmıştır. Çiftçimizin artan elektrik fiyatları ile sulama yapacak ve ortaya çıkacak faturaları ürün hasat etmeden ödeyebilecek gücü yoktur. Tarımsal amaçlı elektrik fiyatları revize edilmeli, elektrikten alınan %18 KDV %1 e düşürülmeli ve fatura ödemelerinin hasat sonunda yapılması için gerekli düzenlemenin yapılması oldukça önemlidir. Son yıllarda iklim değişikliğinin de etkisiyle yaşanan kuraklık, tohumun ne denli önemli olduğunu bir kez daha otaya çıkarmıştır. Çiftçimizi kaliteli tohum kullanmaya teşvik etmek gerekirken, yapılan zamlarla çiftçimiz kaliteli tohumluk kullanamaz hale geldi. Ayçiçeği tohumluk fiyatları %80 ile %150 arasında artmıştır ve bu fiyat artışı üretime büyük darbe vuracaktır.
Hayvancılıkta süte gelen fiyat artışı maalesef yeme gelen zamlar ile anlamını yitirmiştir. Geçen yıla göre süt yemi %97,1, besi yemi %96,5 oranında artmıştır. Hayvancılığımız içinde tehlike çanları çalmaktadır. Gübre ve mazot, çiftçi için ulaşılabilir olmaktan çıktı; ilaç ve elektrikte o yolda ilerliyor. Ciddi destek ve sübvansiyon lazım, gübre olmazsa bitkisel üretimde en az %40-50 verim düşer. Bugüne kadar çiftçimiz her türlü zorluğa rağmen ürettiği için ülkemiz gıdada hiçbir sıkıntı çekmedi. Ancak geldiğimiz bu noktada girdilere uygun maliyetler ile ulaşamadığımız takdirde verim düşecektir. Bunun sonucunda Dünya'da olan gıda krizinin bizim ülkemizde de olacağı Ziraat Odalarımız tarafından öngörülmektedir.
Bu maliyet artışları ile tarımsal üretimin kesintisiz devamı ve önümüzdeki süreçte gıdaya erişim problemi yaşamamak için hükümetimizden gübre, mazot ve prim desteklerinin artan maliyetlerinin göz önüne alınarak tekrar ciddi şekilde revize edilmesini ve tarımsal üretimin desteklenmesi için ciddi radikal değişimlerin yapılmasını talep ediyoruz.” dedi.