Günümüzde tüketim, bir ihtiyaçtan çok bir yaşam tarzı haline gelmiş durumda. Dijital çağın etkisiyle alışveriş, saniyeler içinde bir tıklamayla gerçekleşebilir hale geldi. Ancak bu kolaylık, alışveriş bağımlılığı (Oniomania) gibi psikolojik sorunları da tetikleyebiliyor.
Edirne'de Uzman Psikolog M. Utku Tohumcu, alışveriş bağımlılığı ve tüketim çılgınlığının bireylerin hayatında derin etkiler yarattığını söyledi. Tohumcu, alışverişin bireylerde kısa süreli mutluluk yarattığını, ancak bu duygunun çoğu zaman yerini derin bir tatminsizliğe bıraktığını ifade etti. Bazı durumlarda bireylerin alışveriş sonrasında pişmanlık ve suçluluk duyguları yaşadığını belirten Tohumcu, bu davranışın ardındaki psikolojik nedenlerin dikkatle ele alınması gerektiğini söyledi.
Tohumcu, bu bağımlılığın çözümü olduğunu ifade ederek kişinin stresli veya mutsuz hissettiği anlarda alışveriş yapmak yerine, bu duygularla yüzleşmeyi öğrenmeyi ve o sırada kendisine sağlıklı bir alternatif bulmayı denemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Tohumcu, alışveriş bağımlılığının kişilerin hayatındaki yerinden bahsederek; “Günümüzde tüketim bir ihtiyaçtan öte bir yaşam tarzı haline gelmiş durumda. Bu durum kişilerde alışveriş bağımlılığı yani ‘Oniomania’ gibi psikolojik sorunları da tetikleyebiliyor. Alışveriş bağımlılığı kimi zaman bireyin duygusal dünyasında derin ve çoğu zaman yıkıcı etkiler bırakabilecek bir noktaya ulaşabiliyor. Alışveriş davranışı yineleyici olduğu ve kişide bir döngü haline geldiği için bu etkiler kişinin hayatında uzun süre boyunca kendini göstermeye devam edebiliyor. Alışveriş eylemi kişilerde anlık mutluluk sağlasa da bu mutluluk çoğu zaman kısa sürede yerini derin bir tatminsizliğe bırakır. Bazı senaryolarda kişi, alışveriş yaptıktan sonra pişmanlık ve suçluluk duyguları yaşayabilir. Bu noktada problemli tüketim davranışının ardında yatan psikolojik nedenler ve birey üzerindeki etkileri, üzerinde hassasiyetle durulması gereken konular arasında yer alıyor” dedi.
Problemli tüketim davranışlarının, maddi sorunların yanı sıra aile ve sosyal ilişkilerde gerginliklere yol açabileceğini vurgulayan Tohumcu; "Problemli alışveriş davranışı beraberinde maddi sorunları, yani borçlanma ve ödeme zorluklarını beraberinde getirdiği için kişide ciddi stres ve kaygıya neden olabilir. Finansal baskılar, bu bağımlılığın etkilerini daha da şiddetlendirebilir. Bunun dışında alışveriş bağımlılığı, aile üyeleri ve arkadaşlarla olan ilişkilerde gerginliklere yol açabilir. Örneğin, bütçeyi aşan harcamalar nedeniyle yaşanan tartışmalar, bireyleri sosyal izolasyona sürükleyebilir. Kişi zamanla alışverişi duygusal bir kaçış aracı olarak görebilir. Bu da kendi duygularını anlamakta ve ifade etmekte zorlanmasına neden olabilir. Bu durum uzun vadede kişinin gerçek ihtiyaçlarını ve kim olduğunu sorgulamaktan kaçınır hale gelmesine neden olabilir. Alışveriş bağımlılığın kimyası ise şöyle; dopamin salgısı nedeniyle alışveriş sırasında hissedilen geçici haz, bağımlılık döngüsünü tetikleyebilir. Kişi sürekli olarak bu hazzı tekrar yaşamak için alışveriş yapar, ancak her defasında kısa bir mutluluğun ardından benzer tatminsizlikle karşılaşır” diye konuştu.
Tohumcu, bu bağımlılıktan kurtulmanın mümkün olduğunu ifade ederek; “Alışveriş bağımlılığı, doğru adımlar atıldığında yönetilebilir bir süreçtir. Psikolojik destek ve bireysel farkındalık, tüketim çılgınlığı ile mücadelede kilit rol oynar. Her şeyden önce kişiler alışveriş yapma dürtüsünün altında yatan duygusal ihtiyaçları anlamalıdır. Örneğin, kişi stresli veya mutsuz hissettiği anlarda alışveriş yapmak yerine, bu duygularla yüzleşmeyi öğrenmeyi, aynı zamanda ‘Sağlıklı’ bir alternatif bularak bu davranışı ertelemeyi denemelidir. Bu noktada alışveriş bağımlılığı olan bireylerin dürtüleriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için bilişsel davranışçı terapi yöntemlerini kullanabilir. Bununla, bireyin alışverişle ilgili düşünce kalıpları ve davranışlarının değişmesi hedeflenir. Tüketim kültürünün getirdiği baskılara direnmek zor gibi görünse de tüketimin cazibesine kapılmadan önce, kişinin kendi ihtiyaçlarını ve duygusal dünyasını sorgulaması, özgürleşmenin en etkili yoludur. Alışveriş bağımlılığı, bireyin yalnızca ekonomik durumunu değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal hayatını da olumsuz etkileyen bir sorun. Ancak ifade ettiğim gibi, bu döngüden kurtulmak mümkün. Çoğu zaman olduğu gibi bu konuda da işe problemi kabul ederek ve gerekiyorsa ihtiyaç duyulan profesyonel desteği arayarak başlamak gerekiyor” şeklinde konuştu.
HİLAL PEKER
Kaynak: HİLAL PEKER