Nilay YILMAZ
Uzel gazetemize yaptığı açıklamada; “Bilindiği gibi anız, tarımsal üretim sonucunda biçilmiş olan ekinlerin toprakta kalan kök ve saplarına denir. Buğday ve mısır hasadı sonrası tarlada kalan anızın her yıl bilinçsiz bir şekilde yakılması, hem toprağa hem de çevreye geri dönüşü olmayan ciddi zararlar veriyor, hububat hasadı toprak yüzeyine yakın yapılırsa kalan sap miktarı az olacağı için çürümesi ve mikroorganizmalar tarafından parçalanması daha kolay olacaktır ve anız yakmaya gerek duyulmayacaktır. Anız yakımı yararından başka çok zararı var. Öncelikle toprak verimliliği büyük ölçüde azalıyor. Topraktaki canlıların beslenme ortamı yok ediliyor. Bu canlıların verimlilik yönünden de faydası var onların yok olması demek toprağın çöl haline gelmesi demek.
Topraktaki canlıların bıraktığı bir çok maddeden oluşan yaşam ortamı da anız yakımın da yok edilerek yoğun yağışlarda sel ve erezyonada davetiye çıkarılmaktadır. Ayrıca anız yakmalar doğal dengeyi büyük ölçüde bozmaktadır.
Ayrıca anız yakmalar bazı bölgelerde orman yangınlarına da sebebiyet verdiği gibi yakındaki tarlalara da sıçrayarak komşunun tarlasındaki ürününde yok olmasına sebebiyet vermektedir. Ayrıca yerleşim yerlerine yakın olan yerlerde yakılan anızlarda yerleşim yerlerine de zarar veriyor. Öte yandan iletişim hatlarına da zarar veriyor. Özellikle de yol kenarındaki tarlalardaki anız yakmalar ise yoğun duman nedeniyle yollarda trafiği aksatıyor ve kazalarda sebebiyet veriyor.
Bitki artıkları toprağın su ve rüzgar erozyonuna karşı koruma sağlamaktadır. Anız yakma sonrasında koruyucu bitki örtüsü yok olduğundan toprak erozyona açık hale gelmektedir. Anız yakma ile tarımsal üretim için gerekli olan mikroorganizma faaliyetleri azalmaktadır. Anız yakılması çevre kirliliğine yol açarak insan sağlığını da tehdit etmektedir. Üreticimiz, tarlasındaki anızı yakmaktan vazgeçmelidir.” dedi.