Asgari Ücret Haberleri - Son Dakika Asgari Ücret Haber Güncel Gelişmeler

"Asgari Ücret Komisyonuna Katılmama Kararımız Devam Ediyor"

TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı İrfan Kabaloğlu, TES-İŞ Sendikası Edirne Şubesi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kabaloğlu, asgari ücret tespit sürecine ilişkin TÜRK-İŞ’in tutumunun net olduğunu vurgulayarak, komisyonun yapısı değişmediği sürece toplantılara katılmama kararlarının devam ettiğini açıkladı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısının önümüzdeki hafta yapılacağını hatırlatan Kabaloğlu, “Genel Başkanımız Ergün Atalay’ın başından beri söylediği gibi, bu komisyonun yapısı değişmeden, daha adaletli ve emek kesiminin taleplerini dikkate alan bir yapı kurulmadan bu masaya oturmayacağız. TÜRK-İŞ yönetimi ve başkanlar kurulu olarak bu kararımızı sürdürüyoruz” dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın kısa süre önce TÜRK-İŞ’i ziyaret ettiğini belirten Kabaloğlu, Bakanlığa daha önce asgari ücretle ilgili kapsamlı bir dosya sunduklarını ifade etti. Kabaloğlu, “Bu dosyada kira, eğitim, ulaşım ve sağlık giderlerini temel kriterler olarak koyduk. ‘Asgari ücreti artırırken bu kalemlerdeki artışları dikkate alın’ dedik. Bunlar hesaplandığında, gerçek enflasyon ve yaşam maliyetleri ortaya çıkıyor. Bu da rakamın 40 bin liranın üzerine çıktığını gösteriyor” diye konuştu. “BİZ EMEK ÖRGÜTÜYÜZ, DUYARSIZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL” TÜRK-İŞ’in Türkiye’deki emekçilerin yaklaşık yüzde 45’ini temsil ettiğini vurgulayan Kabaloğlu, “Bazı kesimler ‘TÜRK-İŞ kaçıyor’ diyor. Bizim kaçtığımız falan yok. Pazarlık gücümüzün olmadığı bir yerde sembolik olarak durmanın anlamı yok. Yoksa biz de çıkıp ‘elli olsun’ demekle bu işin çözülemeyeceğini biliyoruz. Türkiye’nin gerçekleri var” ifadelerini kullandı. Asgari ücretin yalnızca asgari ücretle çalışanları değil, sendikalı işçileri de doğrudan etkilediğine dikkat çeken Kabaloğlu, “Asgari ücret ne kadar baskı altında kalırsa, bizim örgütlü olduğumuz iş yerlerinde de ücretler o kadar aşağı çekilmek istenir. Bu bizim için de iyi bir şey değildir. Asgari ücretin düşmesini istemiyoruz, tam tersine geçinilebilir bir düzeye gelmesini istiyoruz” dedi. Türkiye’de çalışanların yaklaşık yarısına yakınının asgari ücretle çalıştığını hatırlatan Kabaloğlu, “Bu yüzden komisyona katılmama kararımız sürüyor. Ancak bu, asgari ücretli çalışanların sorunlarını konuşmayacağımız anlamına gelmiyor. Her platformda bu sorunları dile getirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. MEHMET EFECAN HIDIROĞLU

Emlak Sektöründe Kooperatif Dönemi

Edirne Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Serhat Çeker, 2025 yılını değerlendirerek emlak sektöründe yaşanan durgunluğun nedenlerini ve 2026 yılına ilişkin beklentilerini paylaştı. Çeker, konut, arsa ve tarla piyasalarında beklenen hareketliliğin yaşanmadığını ifade etti. Edirne’de 2025 yılının durgun geçtiğini söyleyen Çeker, 2026 yılında vatandaşların refahının artması gerektiğini söyledi. Çeker, refah seviyesinin artmasının piyasayı hareketlendireceğinin altını çizdi. “PİYASA DURGUN GEÇTİ” Emlak sektöründeki sıkıntılara değinen Çeker, “2025 yılına emlak sektörü açısından baktığımızda; konut, arsa ve tarla piyasalarının genel olarak durgun geçtiğini söyleyebiliriz. Açıkçası ciddi bir hareketlilik yaşandığını ifade etmek zor. Bunun en temel nedeni ise ekonomik şartlar oldu. Konut almak isteyen vatandaşlarımızın alım gücü düştü. Daire fiyatları oldukça yükselirken, insanların parasal imkânları aynı oranda artmadı. Birçok kişi kredi kullanmak istedi ancak bankaların uyguladığı yüksek faiz oranları ve düşük kredi limitleri bu süreci zorlaştırdı. Bankalar genellikle 500 bin, 700 bin TL ya da en fazla bir milyon TL civarında kredi verebilirim dedi. Oysa günümüz konut fiyatları bu rakamların çok üzerinde” dedi. “GEÇMİŞTE BU FİYATLARA VİLLA SATILIYORDU” Günümüzdeki konut fiyatlarının çok fazla olduğunu, geçmişte bu fiyatlara villa satışı yapıldığını belirten Çeker, “Metrekare birim fiyatlarının yükselmesiyle birlikte 1+1 daireler 2–3 milyon TL bandına kadar çıktı. 2+1 daireler 3,5 milyon TL’den başlayıp 4,5 milyon TL seviyelerine ulaştı. 3+1 dairelerde ise fiyatlar 5 ila 7 milyon TL arasında değişti, hatta lüks segmentte 9 milyon TL’ye kadar çıkan yerler oldu. Oysa geçmişte bu fiyatlara villa satışı yapılıyordu. Artan inşaat maliyetleri, yüksek arsa payları ve üretim sıkıntısı fiyatların bu seviyelere gelmesine neden oldu” ifadelerine yer verdi. “İPOTEK İŞLEMLERİ ÖNE ÇIKTI” Edirne’de 2025 yılında ipotek işlemlerinin ön plana çıktığını belirten Çeker, “2025 yılında yeni arsa üretiminin olmaması da piyasayı olumsuz etkiledi. Eskiden belediyeler belirli bölgelerde imar açabiliyordu. Ancak bu yıl yeni arsa üretilemedi. Mevcut arsa sahipleri de fiyatları yüksek tutunca, bu durum müteahhit maliyetlerine doğrudan yansıdı ve konut fiyatları daha da arttı. Bu yıl tapu hareketlerine baktığımızda ise satışlardan çok ipotek işlemleri ön plana çıktı. Gerçek satışlar oldukça sınırlı kaldı. Buna karşılık miras ve intikal işlemleri tapu dairelerinde daha fazla görüldü” şeklinde konuştu. “KOOPERATİFÇİLİK ÖN PLANA ÇIKTI” Edirne’de tekrardan kooperatif usulü inşaatların arttığını belirten Çeker, “2025 yılı beklentilerimizin altında kaldı. Sadece emlakçılar değil, müteahhitler de ciddi sıkıntılar yaşadı. Yapılan binalar elde kaldı, satışlar gerçekleşmedi. Bunun temel sebebi yine krediye erişimin zorlaşması oldu. Bu süreçte kooperatifçilik yeniden ön plana çıktı. Yüksek kredi faizleri nedeniyle hem müteahhitler hem de vatandaşlar kooperatif usulü inşaatlara yöneldi. İmece yöntemiyle, peşinat ve aylık taksitlerle ev sahibi olma modeli tekrar cazip hale geldi. Şu anda Edirne’de konut arayanların yaklaşık yüzde 70–80’i güvenilir kooperatif soruyor. Ayrıca kura sistemiyle çalışan bazı yapı firmalarına da yönelim arttı” diye konuştu. “EDİRNE’DE 2026 YILI, 2025’TEN DAHA ZOR BİR YIL OLABİLİR” Emlak sektöründe iyileşme olmazsa yeni yılın daha kötü bir yıl olabileceğini belirten Çeker, “2026 yılına girerken beklentilerimiz net. Öncelikle vatandaşlarımızın gelir seviyesinin yükselmesini istiyoruz. Memur, işçi, emekli ve esnafın alım gücü artmalı ki bu durum piyasaya yansısın. Kredi faiz oranlarının düşmesi en büyük beklentimiz. Mevduat faizlerinde düşüş başladı, aynı düşüşün konut kredilerinde de olmasını bekliyoruz. Ayrıca asgari ücret ve maaş artışlarının tatmin edici seviyede olması gerekiyor. İnsanların cebine para girdiğinde bu doğrudan emlak sektörünü canlandıracaktır. Aksi halde 2026 yılı, 2025’ten daha zor bir yıl olabilir” dedi. MERT ERİŞKİN

Edirne’de Emekliler Ödeyemedikleri Faturaları Yaktı

Edirne Emekliler Derneği, emekli aylıkları ve yaşadıkları sorunlarla ilgili basın açıklaması yaptı. Saraçlar Caddesi’nde düzenlenen basın açıklamasına, kentteki birçok siyasi parti, sivil toplum örgütü ve sendikalar da destek verdi. Basın açıklamasını, Edirne Emekliler Derneği Başkanı Ahmet Ziya Yaz okudu. Basın açıklaması öncesi alana getirilen bir metal kutuya emekliler, ödeyemedikleri faturaları toplarken; faturalar alkışlar eşliğinde yakıldı. “BU MAAŞLA YAŞAMAK İNSANLIK DIŞI” Yaz, basın açıklamasında emeklilerin yüzde 85’inin açlık sınırı altında ücret aldığını ve bu nedenle yüzde 65’inin ya çalıştığını ya da iş aradığını söyledi. Edirne’nin, emekli oranına göre en çok emeklinin yaşadığı iller sıralamasında ilk 5’te yer aldığına dikkat çeken yaz, emeklilerden 16 bin 881 lira maaşla yaşamalarının istenmesinin insanlık dışı olduğunu vurguladı. “KAYDA DEĞER BİR DEĞİŞİKLİK OLMAYACAK TÜİK tarafından açıklanan düşük enflasyon verileri ile SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine yüzde 12,3, memur emeklilerine ise yüzde 18,7 seviyesinde zam yapılacağının öngörüldüğüne dikkat çeken Yaz, yüzdelere göre yaklaşık olarak en düşük emekli aylığının 18 bin 957 TL seviyesinde çıkacağını söylerken; bu rakamın gerçek hayat pahalılığı karşısında kayda değer bir değişiklik olmayacağını ifade etti. EMEKLİLERİN TALEPLERİNİ AÇIKLADI Yaz, emeklilerin taleplerini açıklarken; “Çalışanlara verilen seyyanen zam, güncel haliyle düzenlenerek biz emeklilere de verilmelidir. İntibak yasası yeniden güncellenerek haklarımız geriye dönük olarak faizi ile birlikte ödenmelidir. 3600 ek göstergedeki haksızlıklardan emeklilerimiz de mağdur olmuştur, giderilmelidir. Muayene ve ilaç katkı payları kaldırılmalıdır. En düşük emekli aylığı, asgari ücrete eşitlenmeli, taban maaş uygulaması kaldırılmalıdır. Yılda 2 kez ödenen bayram ikramiyeleri en az asgari ücret düzeyinde olmalıdır. Yapılan zamlar tüm emekli kesimine aynı oranda yansıtılarak ödenmelidir. İşçi ve kamu çalışanlarına verilen sendika ve toplu sözleşme hakkı emeklilere de verilmelidir. Aylık bağlama oranlarının en az yüzde 70 yükseltilmesini istiyoruz” dedi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Asgari Ücret Komisyonu Yarın Toplanıyor

Yeni yıla sayılı günler kalırken, milyonların gözü belirlenecek olan asgari ücrete çevrildi. Yaklaşık 8 milyon çalışanı doğrudan, 16 milyonu aşkın ücretli çalışanı da dolaylı olarak ilgilendiren yeni asgari ücretle ilgili süreç yarın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde başlıyor. Yeni yılda geçerli olacak asgari ücret, işçi tarafından 5, işveren tarafından 5 ve hükümet temsilcilerinden 5 kişi olmak üzere toplam 15 kişilik heyet tarafından belirleniyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaki görüşmelerde işçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil ediyor. Öte yandan komisyonda işçileri temsil eden TÜRK-İŞ başta olmak üzere diğer işçi konfederasyonları HAK-İŞ ve DİSK, komisyonun yapısının değiştirilmesine yönelik taleplerini sürdürüyor. Bu çerçevede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçi tarafından 5, işveren tarafından 5, hükümet tarafından ise 1 kişi olmak üzere 5+5+1 şeklindeki sistemi TÜRK-İŞ'e sundu. Böylece mevcutta işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden 5'er olmak üzere 15 kişiden oluşan komisyonun yapısı, hükümet temsilcisi sayısının düşürülmesiyle değiştirilecek. Fakat TÜRK-İŞ tarafı, bu yönde resmi bir değişiklik olmadığını ve 12 Aralık'ta gerçekleşecek toplantıya katılmayacaklarını, komisyon yapısı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle değiştirildiği taktirde komisyona katılımı değerlendireceklerini açıkladı. Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar verebiliyor. Oyların eşitliği halinde ise başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor. Asgari ücret, şu anda bir işçi için aylık brüt 26 bin 5 lira 50 kuruş, net olarak 22 bin 104 lira 67 kuruş olarak uygulanıyor. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti bir işçi için 30 bin 621 lira 48 kuruş. Bunun 26 bin 5 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 4 bin 95 lira 87 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 520 lira 11 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor. Asgari ücrete yapılacak muhtemel zam senaryolarına bakıldığında ise yüzde 20 oranında zam yapılması durumunda net ücret 26 bin 584, brüt ücret ise 31 bin 206 liraya; yüzde 25'lik artış halinde net asgari ücret 27 bin 630 lira, brüt ise 32 bin 506 liraya; yüzde 30'luk zam senaryosunda asgari ücretin 28 bin 735 lira, brüt ücretin 33 bin 807 liraya; yüzde 35 artış halinde ise 2026 yılı net asgari ücretin 29 bin 841 lira, brüt ücretin 35 bin 107 liraya yükselmesi öngörülüyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 1974 yılında gerçekleştirilen toplantısında bölgesel düzeyde asgari ücret uygulamasına son verilerek, tüm illeri kapsayan ülke genelinde tek bir asgari ücret belirlenmesi uygulamasına geçildi. Her yılın aralık ayında toplanan komisyon, ülke genelinde yıl boyunca uygulanacak en düşük ücreti toplam 4 toplantı sonucunda belirliyor.

Dövize Endeksli Kozmetik Ürünleri Berberler İçin Sıkıntı

Edirne Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Selçuk Gül berberler ve kuaförlerin sorunları hakkında açıklamalarda bulundu. Berberler ve kuaförlerin 2026 yılı için henüz bir zam talebi olmadığını belirten Gül, meslektaşlarının en büyük giderlerinin kozmetik ürünleri olduğunu söyledi. Bu ürünlerin fiyatlarının dövize endeksli olması sebebiyle sürekli bir artış gösterdiğini ve bunun da sıkıntılara sebep olduğunu ifade eden Gül “Berber ve kuaförlerin zaten kullanmış olduğu ana malzeme kozmetik ürünleri. Bunun yanı sıra eleman giderleri, enerji giderleri hepsini üst üste koyduğu zaman tabii ki esnaf da bu durumda rahatsız. Özellikle kozmetik giderleri dövize endeksli olduğundan dolayı döviz yükselse de düşse de fark etmiyor. Kozmetik ürünleri hep yükseliyor. Fiyatlar hiç aşağı düşmüyor. Bu yüzden bir sıkıntı oluşuyor ama mecburen işini devam ettirmek zorundasın” dedi. “ŞU AN İÇİN ZAM TALEBİ YOK” Berberler ve kuaförlerin şu an için zam talebi olmadığını belirten Gül; “Berberlerde tarife değişikliği genelde yılda bir kez oluyor ama istek üzerine talep olursa altı ayda bir de olur. Tabii ülkenin şartları, gidişat neyi gösteriyor? Artışlar neyi gösteriyor? Şu an için herhangi bir talep olmadığından dolayı iyi gidiyor ama yılbaşından sonra artışlar neyi gösterecek? Özellikle asgari ücret, TEFE TÜFE artışları neyi gösterecek? Ona göre kuvvetle muhtemel talepler gelir. Berberler ve kuaförlerin genelde sabit müşterisi olduğu için onlar da genelde müşterisine göre ücret alıyor. Tanıdığı, arkadaşı, sabit müşterisi geldiğinde tarifenin altında fiyat uygulayabiliyor. Her yerde olmamakla birlikte Yunan, Bulgar müşterisi yoğun olanlar da var. Çarşı merkezde olan bazı yerlere Yunan ve Bulgar müşteri de geliyor. Bu her yerde olmuyor tabi ki. Sadece çarşı merkez için geçerli” diye konuştu. ŞENER ŞENTÜRK

Cingöz, Asgari Ücret Zam Tahminini Açıkladı

Yeni yılda uygulanacak asgari ücret hakkında kamuoyunda bazı artış oranları konuşulmaya başlandı. Henüz netleşmemekle birlikte ağırlıklı olarak zam oranının yüzde 25 civarında olacağı sıkça konuşuluyor. Edirne Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (EDESOB) Başkanı Kemal Cingöz, asgari ücret hakkında açıklamalarda bulundu. Kendi tahmininin de asgari ücret artışının yüzde 25 seviyelerinde olacağı asgari ücretle çalışanların geçinemeyeceğini söyleyen Cingöz; “Olması gereken bugünkü asgari ücret üzerinden hesaplarsak yüzde 60 bile eksik kalır. Çünkü yüzde 50 artsa bile 33 bin lira olur. Bugün Edirne'de 1+1 dairelerin kirası 20-25 bin lira seviyelerinde. Bence hükümetin vereceği zam yüzde 25’i bulmaz. Benim kişisel kanaatim bu ama inşallah ben yanılırım. Bu da 26 bin-26 bin 500 bandında olur. Bu fiyatlarla vatandaş nasıl geçinsin? 20 bin kira verse, okula giden çocuğuna her gün 100 lira harçlık verse para bitti. Geriye kalan para ile bırak simidi, her gün toprak yese geçinemez” dedi. ŞENER ŞENTÜRK

Meriç: “Asgari Ücret, Açlık Değil Yoksulluk Sınırı Baz Alınarak Belirlenmeli”

Zafer Partisi Edirne Merkez İlçe Başkanı Arda Meriç, yaptığı basın açıklamasında Türkiye ekonomisinin artık “rakamlarla gizlenemeyecek bir tıkanma” yaşadığını belirtti. TÜRK-İş’in Ekim 2025 verilerine göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 29 bin 412 lira, yoksulluk sınırının ise 96 bin 41 lira olduğunu hatırlatan Meriç, “Buna karşın 2026 yılı için konuşulan asgari ücret tahminleri 25-26 bin lira seviyesinde. Bu tablo, milyonlarca emekçinin sadece hayatta kalma mücadelesi verdiğini gösteriyor” dedi. Meriç, TÜİK’in yıllık enflasyon verisini yüzde 32,87 olarak açıklamasına rağmen, ENAG’ın hesapladığı gerçek enflasyonun yüzde 60 seviyelerinde olduğuna vurgu yaptı. Ekonomik değerlendirmelerde kullanılan terminolojiye de değinen Meriç, “Bazı temsilciler enflasyonun düşme trendinde olduğunu söylüyor. Oysa ‘trend’, yalnızca pozitif yönlü eğilimler için kullanılır. Halkın mutfağındaki yangın ise büyümeye devam ediyor” ifadelerini kullandı. Zafer Partisi olarak hükümetin “asgari ücret artışıyla refah sağlanıyor” söylemini reddettiklerini belirten Meriç, asgari ücretin yaşam gerçekliğini yansıtmadığını ifade etti. “Enflasyonun nedeni ücretler değil, yanlış para politikaları ve üretim kapasitesinin daralmasıdır” diyen Meriç, emekçinin ücretini bastırarak enflasyonla mücadele edilemeyeceğini söyledi. Zafer Partisi’nin ekonomik yaklaşımını da paylaşan Meriç, şu önerileri sıraladı: Asgari ücret, açlık değil yoksulluk sınırı baz alınarak belirlenmeli. Ücret artışları TÜFE’ye değil, yaşam maliyeti endeksine göre yapılmalı. Merkez Bankası yalnızca fiyat değil, “reel ücret istikrarını” da hedeflemeli. Tarım ve sanayi entegrasyonunu güçlendirecek kamu yatırımlarıyla gelir adaletsizliği azaltılmalı. Edirne’nin turizm ve tarıma dayalı bir ekonomi olmasına rağmen düşük ücretli istihdamın yaygın olduğuna dikkat çeken Meriç, “Artan kiralar, ulaşım ve gıda fiyatları karşısında ücretler eriyor. Bu da genç nüfusu göçe zorluyor” dedi. Zafer Partisi Edirne İlçe Başkanlığı olarak “Geçim Kampanyası” ve “Edirne Yaşam Maliyeti Analizi” çalışmalarını başlattıklarını belirten Meriç, “Bu çalışmaların sonuçlarını kısa süre içinde kamuoyuyla paylaşacağız” açıklamasında bulundu. Meriç açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Türkiye, bir asgari ücret toplumuna dönüşmüştür. Bu durum ekonomik bir zorunluluk değil, siyasi bir tercihtir. Biz emeğin onurunu koruyan, üretime dayalı bir ekonomik düzeni savunuyoruz. Ücreti enflasyona göre değil, insanca yaşama standardına göre belirleyin; halkın alım gücünü kendi rakamlarınızdan değil, market raflarından okuyun.” HABER MERKEZİ

CHP’li Tunay Aslan’dan Asgari Ücret Tepkisi

CHP Havsa İl Genel Meclis Üyesi Tunay Aslan, 2025 yılı için 22 bin 104 TL olarak açıklanan ve yüzde 30 oranında artırılan asgari ücrete eleştirilerde bulundu. Aslan, yaptığı açıklamada, belirlenen rakamın emekçilerin yaşam koşullarını iyileştirmekten uzak olduğunu belirterek, bunun bir “sefalet ücreti” olduğunu ifade etti. www.batiekspres.com haber sitesine konuşan Aslan, “Asgari ücretin açıklanmasıyla birlikte, emeğiyle geçinen milyonlarca vatandaşımız bir kez daha hayal kırıklığına uğratılmıştır. Bu rakam, artan enflasyon ve sürekli yükselen yaşam maliyetleri karşısında yetersizdir. Halkımızın temel gıda, barınma ve sağlık gibi en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacağı bir ücretle karşı karşıyayız. Bu, emekçiye reva görülen bir yaşam değildir” dedi. “GÖSTERMELİK ARTIŞ” Hükümetin emekçilerin alın terine gereken değeri vermediğini savunan Aslan, açıklamasında şu ifadelere de yer verdi: “İktidar, asgari ücreti belirlerken çalışanların gerçek ihtiyaçlarını ve piyasa şartlarını göz önünde bulundurmak yerine, göstermelik bir artış yapmıştır. Yüzde 30 gibi bir artış oranı, ekonomik krizin ortasında, emekçiye bir çözüm değil; aksine, daha fazla sıkıntı yaratmaktadır. İnsan onuruna yakışan bir ücret politikasıyla emekçilerin hakkı verilmelidir.” Açıklamasının sonunda, tüm çalışanların insanca bir yaşam sürebileceği bir ücret düzenlemesi yapılması gerektiğini vurgulayan Tunay Aslan, Cumhuriyet Halk Partisi olarak emekçilerin haklarını savunmaya devam edeceklerini dile getirdi. Aslan, yetkililere çağrıda bulunarak, “Emeğiyle geçinen vatandaşlarımızın yanında durun, onların hakkını teslim edin. Türkiye, emeğiyle yükselen bir ülke olmalı” dedi. ERGİN SÖZER

Doğramacıoğlu'ndan Asgari Ücret Eleştirisi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Havsa İlçe Başkanı Memduh Doğramacıoğlu, 2025 yılı için açıklanan 22 bin 104 TL asgari ücreti eleştirerek, bu ücretin emekçilere yeterli olmadığını ve halkın açlığa mahkum edildiğini vurguladı. Doğramacıoğlu, hükümetin asgari ücretle ilgili kararının, halktan ve emekten uzak bir yönetim anlayışını yansıttığını belirterek, “Bu açıklanan rakam, sefalet ücretidir. İnsanlar bu maaşla sadece mutfak masraflarını zor karşılayabilir, ancak barınma, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaları imkansız hale gelmiştir” dedi. www.batiekspres.com haber sitesine yaptığı açıklamalarında, yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri ile asgari ücretin hiçbir şekilde çalışanların ihtiyaçlarını karşılamadığını ifade eden Doğramacıoğlu, “Bu ücretle bir aile geçinemez. Kira, gıda, ulaşım gibi temel gereksinimlerin fiyatları hızla artarken, asgari ücretin sadece yüzde 30 oranında artırılması, emekçileri adeta açlığa mahkum etmektedir” şeklinde konuştu. İnsanların sadece temel yaşam giderlerini karşılamak için zorlandığına dikkat çeken Doğramacıoğlu, “Bugün asgari ücretle çalışanlar, karınlarını doyurmak için çalışıyor, ama yaşam kalitesinden bahsetmek mümkün değil. Bu durum, kölelik ücretinden farksızdır. Çalışanlar sadece hayatta kalmak için çaba sarf ediyorlar” diye ekledi. Doğramacıoğlu ayrıca, hükümetin bu durumu normalleştirmeye çalıştığını ve halkı yok sayarak sadece büyük sermayenin çıkarlarını koruduğunu belirtti. “Halkın talebi enflasyonu artıracak diye, büyük şirketlerin kâr marjları sürekli yükseltiliyor. Ancak asgari ücretli ve emekçiler sadece hayatta kalabilmek için bu sefalet ücretiyle yetinmek zorunda kalıyor” dedi. Son olarak, CHP Havsa İlçe Başkanı Memduh Doğramacıoğlu, hükümete seslenerek, “Bu sefalet ücretini geri çekin ve emekçilerin taleplerini karşılayın. Çalışanların onurlu bir yaşam sürebilmesi için asgari ücretin arttırılması şarttır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında çalışanlar, emekçiler, emekliler ezilmeyecek. Emekçilerimizin haklarını, alın terlerini hak ettikleri şekilde vereceğiz. Genel Başkanımız sayın Özgür Özel’in dediği gibi; asgari ücret talebimiz 30, bunun altında yokuz” ifadelerini kullandı. ERGİN SÖZER