ASKIDA OKUL KIYAFETİ 65 ÇOCUĞU SEVİNDİRDİ
Edirne Çocuk Hakları Derneği iki ay önce Askıda Okul Giysisi Dayanışması başlatmıştı. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen dayanışmada okul kıyafeti alamayan çocuklara kıyafet temin etmek amaçlandı. Dernek başkanı Nur Yılmaz Ercin, kampanya hakkında bilgiler verirken, bu yıl 65 çocuğa okul kıyafeti temin edilmesine yardımcı olduklarını söyledi. Bu sayının önceki yılların yarısı kadar olduğunu ifade eden ErCin; “Derneğimiz, kentteki çocuklara dair yapılması gereken ne olursa elini taşın altına koymaya çalışıyor. Bir yardım derneği olmamamıza rağmen, daha önce iki kez yaptığımız ve tatmin edici sonuçlar alınca tekrarına karar verdiğimiz ‘Askıda Okul Giysisi Dayanışması’nı yaklaşık iki aylık bir sürecin sonunda tamamladık. Öncelikle dayanışmamıza katkıda bulunan tüm üyelerimize, gönüllülerimize, kentimizde yaşayanlara, başka şehirlerden el verenlere ve bu dayanışmaya ev sahipliği yapan mağazamıza, ayrıca, bu farkındalığı kente duyuran yerel medyamıza çok teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız. Daha önce dile getirdiğimiz gibi, şimdi bu dayanışmanın sonucundan sizleri haberdar etmek istedik. ‘Askıda Okul Giysisi Dayanışması’ kapsamında bu yıl Edirne’de 65 öğrencinin okul giysisi temin edildi. Geçtiğimiz yıllara nazaran yarı yarıya bir düşüşten söz ediyoruz. Ancak, ne yazık ki, ihtiyacı olan çocuk sayısının azalmasından değil, katkıda bulunmak isteyenlerin alım gücünün düşmesinden kaynaklı bu sonuç, süreç boyunca taşıdığımız endişenin resmi oldu. Zira, daha önce bir kişi bir çocuğu giydirebiliyorken, bu yıl bir çocuğun okul giysisini temin etmek için üç kişinin el vermesi gerekti. Biraz da karamsarlığa dönüşen endişemiz budur. Okul dönemi çocukların ihtiyaçları okul giysisiyle de bitmiyor. Kırtasiye, beslenme, sağlıklı içilebilir su ihtiyacı da olan çocuklarımız için yılda bir kez yapılabilen okul giysisi dayanışmasının da sürdürülebilir olmadığını deneyimledik. Edirne Çocuk Hakları Derneği bir yardım kuruluşu olmamasına rağmen, içinde bulunduğumuz dönemin ekonomik ve toplumsal koşullarından olumsuz etkilenen çocukları görmezden gelemezdik. Ancak, daha fazlasıyla karşılaşacağımızı öngörememiştik” dedi.
“ERGENLİK ÇAĞINDAKİ ÇOCUK GİYSİ İÇİN BİZE ULAŞTI”
14-15 yaşlarında bir lise öğrencisinin kendisine ulaştığını ve okul giysisi talebinde bulunduğunu söyleyen Erçin, “Bunun ne anlama geldiğini artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Oysa, çocuklar ve gençler en temel haklarından biri olan eğitimden, ama’sız, fakat’sız yararlanabilmeli. Sekiz yıl zorunlu eğitim diyorsak, şartlar kadar olanakların da sağlanması gerekiyor. Eğitim için gerekli olan zorunlu ihtiyaçların, gönüllülerin bağışlarıyla giderilmesinin sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmadığını söylemek zorundayız. Eğitimdeki temel ihtiyaçlar olan okul giysisi, içilebilir su, kırtasiye, beslenme, barınma sorunu, tüm merkezi ve yerel yönetimler tarafından ciddiyetle ve samimiyetle yeniden ele alınmalı. Okula devamın ilk koşulu olan bu olanaklar sağlanmalı ki, çocuklar okullarına gidebilsinler. Okul giysisini almış bir çocuk, derse aç giriyorsa yine eksik, yine hatalı bir durum var demektir. Önümüzdeki günlerde yine akran zorbalığını konuşuyor olacağız. Önerimiz, bunu yaparken sadece çocukların davranışlarının değil, sorumlular, ilgililer ve yetkililer olarak yetişkinlerin kararlarının da gerekiyorsa sorgulanması olacak. Savaşlardan, çatışmalardan, doğal afetler karşısındaki yenilgilerden, yoksulluktan, her türlü ayrımcılıktan, istismar ve ihmallerden sorumlu olanlar çocuklar değil. Sonuç olarak; dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de siyasi, toplumsal ve ekonomik gerilimlerin, gündelik hayatta ciddi açmazlara yol açtığını görüyoruz. Özellikle artan yoksulluk her kesimi doğrudan ve dolaylı olarak olumsuz etkilemeye devam ediyor. Aidiyet duygumuzu güçlendiren bir sivil dayanışma, bugün her zamankinden daha da değerli. Ancak, bu koşullarda daha sistematik ve bürokratik yapılarda sürdürülebilir kazanımlara ihtiyacımız var. Ve bu da sivil dayanışmaların son bulması anlamına gelmiyor. Pandemi ve deprem deneyimlerinde gönüllülerimizle büyütmeye çalıştığımız dayanışmalardan her seferinde yeni bir şey öğrenerek biz de büyüyoruz. Çocuklar gibi. Ve Edirne Çocuk Hakları Derneği olarak, çocukların tüm haklarından azami düzeyde yararlanabilmeleri için bundan sonra da elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Beklentimiz, toplumun her kesiminin ve ayrıca tüm yetkililerin ve ilgililerin, bu konudaki farkındalık çalışmalarımıza ses ve omuz vermeleri” şeklinde konuştu.
“EN ÇOK ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR”
Savaşlardan en çok çocukların etkilendiğini belirten Ercin; “Ülkemizin son yıllarda içinden geçtiği, ekonomik, siyasal ve toplumsal zorluklar, dünyanın başka yerlerindeki savaşlar, afetler hepimizin derdi oldu. Hangi dilden, dinden, ırktan olduğu hiç önemli değil. Çok net, çok katıksız bir vahşet var bugün karşımızda. Gazze’de çocuklar öldürülüyor! Çocukların öldürüldüğü hiçbir savaş meşru olamaz. Savaşların, doğal afetlerin, yoksulluğun en çok çocukları etkilediği gün gibi ortada. Yetişkinlerin dahi taşımakta zorlandığı bu ağırlığın faturasının ne yazık ki, tarihin her döneminde çocuklara kesildiğini görüyoruz. Edirne Çocuk Hakları Derneği olarak, nedeni her ne olursa olsun, sonucunda çocukların, kadınların, dahası masum sivillerin öldürüleceği bütün savaşları lanetliyoruz” ifadelerini kullandı. ŞENER ŞENTÜRK