Hava Durumu

#Balıkesir

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Balıkesir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Balıkesir haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kyzikos Hadrian Tapınağı'ndaki Sütunlar Roma Dönemi Sanatı ve Dini Yapısını Anlatıyor Haber

Kyzikos Hadrian Tapınağı'ndaki Sütunlar Roma Dönemi Sanatı ve Dini Yapısını Anlatıyor

Kapıdağ Yarımadası'nın ana karayla birleştiği bölgede yer alan antik kentteki kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleceğe Miras Projesi kapsamında yılın her ayı sürüyor. Geçmişi milattan önce 8. yüzyıl ortalarına dayanan, Düzler Mahallesi'ndeki antik kentteki kazılar, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Tercanlıoğlu başkanlığında devam ediyor. Stratejik konumu sayesinde yüzyıllar boyunca önemli bir yerleşim ve ticaret merkezi olan kentte, Anadolu'nun korinth (sütunların bir kaide üzerine oturtulduğu, klasik mimarideki üç düzenden biri) nizamında en büyük tapınağı olduğu düşünülen Hadrian Tapınağı, amfi tiyatro ve nekropol (mezarlık) alanında kazı çalışmaları gerçekleştiriliyor. Üç limana sahip ender kentlerden biri olan Kyzikos'ta kazıların büyük bölümü yaklaşık 116 metre uzunluğa 64 metre genişliğe sahip Hadrian Tapınağı'nda yapılıyor. Tapınağın sütunları ve friz kuşağı bezeme motifleri güzelliğiyle ön plana çıkıyor. Roma dönemi sanatına ışık tutan devasa boyuttaki sütun tamburları ve sütun başlıklarının ilerleyen dönemde yapılacak restorasyonla kentin turizmine katkı sağlaması hedefleniyor. Kazı Başkanı Dr. Ahmet Tercanlıoğlu, Kyzikos'un Anadolu'nun önemli kentlerinden biri olduğunu söyledi. Kentin diğerlerine kıyasla farklı mimari boyutları dikkati çektiğini belirten Tercanlıoğlu, "Bu yapılara baktığımızda Yunan, Helenistik ve Roma dönemine ait birçok yapıyla karşılaşmaktayız." dedi. Tercanlıoğlu, Hadrian Tapınağı'nın büyüklüğü ile Roma dünyasının Korinth nizamındaki en büyük ikinci tapınağı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Hadrian Tapınağı, Kyzikos kazılarında önemli bir yer edinmiş ve burada 1980'lerin sonunda başlayıp günümüze kadar devam eden bir kazı çalışması süreci olduğunu gözlemliyoruz. Tapınağın milattan sonra 2. yüzyılda Roma dönemi dini yapılarından bir yapı olduğunu görüyoruz. Tapınak devasa yapılarıyla dikkati çekiyor. Yaklaşık 116 metre uzunluğa 64 metre genişliğe sahip olan Kyzikos Hadrian Tapınağı, Roma dünyasının özellikle Korinth nizamında gerek heykeltıraşlık eserlerle gerekse bezeme türü eserlerle sanat ve dini dünyasına katkı sağlamaktadır. Hadrian Tapınağı kazılarında dikkati en çok friz kuşağı bulunması çekiyor. 2. yüzyıl ve daha sonrasındaki Roma tapınaklarının çoğunda friz kuşağı bezeme motifleri ya da farklı unsurlarla yapılırken Kyzikos Antik Kenti friz kuşağı gerek Doğu-Batı savaşı gerek Dionysos'a adanan sahneler gerekse Gigantomachia ve benzer sahnelerle ilgili heykeltıraşlık eserler sunmaktadır." Tercanlıoğlu, Hadrian Tapınağı kazılarının yüzde 60'lık bölümünün tamamlandığı bilgisini verdi. Tonozlu bir yapıya sahip Hadrian Tapınağı'ndaki kazılarda, özellikle mimari kalıntılar, heykeltıraşlık eserler ve tapınağın mimari özelliklerini ortaya koyacak buluntularla karşılaştıklarını dile getiren Tercanlıoğlu, "Tapınağın mimari altyapısı sağlam ancak üst yapı ile sütunlar ve diğer mimari unsurlar toprak altına gömülmüş halde. Bunları kazılarla ortaya çıkarmaya devam ediyoruz. Tapınakta devasa boyutta sütun tamburları ve sütun başlıkları mevcut. Bu yılki kazılarda da özellikle yapının taşıyıcı sistemine ait buluntular sıklıkla karşımıza çıkıyor." ifadesini kullandı. Tercanlıoğlu, sütunlara ait farklı parçaları kazılarla ortaya çıkardıklarını belirterek, "Özellikle Korinth nizamındaki sütun başlığı bu yılki önemli buluntularımızdan biridir. Bu başlık dünyada Korinth nizamında ele geçen en büyük başlık olarak karşımıza çıkıyor. Sütunlarda özellikle 2. yüzyıl Antoninler dönemi sanatını görüyoruz. Önümüzdeki süreçte Hadrian Tapınağı'nda sadece kazılar değil restorasyonlar da olacak ve bu durum bölgenin turizmine de katkı sağlayacak." diye konuştu.

Kandilli'nin Erken Uyarı Sistemi, Sındırgı Depremini İstanbul'da Hissedilmeden 37 Saniye Önce Bildirdi Haber

Kandilli'nin Erken Uyarı Sistemi, Sındırgı Depremini İstanbul'da Hissedilmeden 37 Saniye Önce Bildirdi

Prof. Dr. Özel, konferans için geldiği Tekirdağ'da yaptığı açıklamada, Ege Bölgesi'ndeki depremlerin "açılma zonu" olarak adlandırılan tektonik sistem içinde meydana geldiğini, bu bölgedeki fayların Kuzey Anadolu Fay Zonu'ndan tamamen farklı özellikler taşıdığını ifade etti. Sındırgı, Simav, Kütahya ve Balıkesir'deki fay zonlarının Marmara'dakiyle aynı sistemde olmadığını belirten Özel, "Aralarındaki kilometre farkı az olsa da mekanizmaları farklıdır. Gerilme yani stres transferinin de kendi içinde bir mekanizması vardır. Sındırgı segmenti, Simav Fay Zonu'nun en kuzeybatı kesimini oluşturan ve Türkiye Fay Haritası'na göre yaklaşık 36 kilometre uzunluğa sahip bir segmenttir." dedi. Simav'da meydana gelen depremlere değinen Özel, Simav ve Sındırgı fay zonlarının birbirinden bağımsız iki farklı sismik kaynak olduğunu ancak aynı açılma tektonik rejiminin etkisi altında bulunduklarını söyledi. Özel, bu nedenle Simav'daki mevcut gerilimin Sındırgı segmentinde depremin oluş zamanını bir miktar öne çekmiş olabileceğini ancak iki fay arasında doğrudan bir tetiklenme ilişkisi bulunmadığını ifade etti. Özel, Kandilli Rasathanesi'nin Marmara ve Batı Anadolu'da geliştirdiği yeni erken uyarı sisteminin 3,5 aydır test edildiğini belirtti. Sistemin test edilmeye devam ettiğini dile getiren Özel, şunları kaydetti: "Kandilli Rasathanesi'nin çalıştırmakta olduğu istasyonlardan alınan veriler ile öncelikle Marmara Bölgesi için erken uyarı sistemi geliştirdik. Halihazırda mevcut istasyon altyapısı dikkate alınarak İstanbul ve Marmara Denizi çevresindeki şehirler test bölgesi olarak seçildi. Sistem şu anda sınırlı, yaklaşık 2 bin abonelik bir grupla test ediliyor. Erken uyarı sistemi, Sındırgı depreminde (27 Ekim'deki deprem) başarıyla çalıştı. İstanbul, merkez üssüne yaklaşık 210 kilometre uzaklıkta, sarsıntı İstanbul'da hissedilmeden 37 saniye önce uyarı sinyali gönderdi. Şu anda sistemi belirli kullanıcı gruplarıyla test etmeye devam ediyoruz. İstasyon altyapımızı bu kapsamda yenileyerek erken uyarıya daha elverişli hale getirmeye çalışıyoruz. Mevcut istasyon sayısı artırıldıkça ve istasyonlardaki gecikmeyi azaltacak modernizasyonlar tamamlandıkça sistem çok daha hızlı tepki verebilecek ve böylece vatandaşların ve kurumların önlem almak için daha fazla zamanı olacaktır. Amacımız, istasyon ağını genişleterek ve altyapıyı yenileyerek sistemi tüm Türkiye’de etkin biçimde çalışır hale getirmektir." Özel, Marmara Denizi'nde Kandilli Rasathanesi'nin Japon araştırmacılarla işbirliğinde kurduğu 9 deniz tabanı sismometresi (OBS sistemi) aracılığıyla küçük depremleri ve bölgedeki stres dağılımını yakından izlediklerini anlattı. En küçük sismik hareketlerin dahi izlendiğini belirten Özel, "Bu sistemler henüz gerçek zamanlı çalışmıyor. 7-9 ay aralıklarla veri topluyoruz ancak bu süreçte kaydedilen veriler, 9 aya kadar olan dönemde meydana gelen mikro depremleri dahi geriye dönük olarak incelememize olanak sağlıyor." dedi. Özel, Türkiye'nin 8 bin 300 kilometrelik kıyı şeridinde tsunami erken uyarı çalışmalarının sürdüğünü dile getirdi. Kandilli Rasathanesi olarak 2012 yılından bu yana 5,5 büyüklüğünün üzerindeki kıyıya yakın depremlerden sonra bilgi mesajı yayımladıklarını ifade eden Özel, "Marmara Denizi kapalı bir havza olduğu için büyük dalgalar beklenmez ama 30 santimetrelik su yükselmesi bile hasar yaratabilir." diye konuştu. Tekirdağ'ın kıyılarında tsunami tehlikesinin belirlenmesi ve su baskını haritalarının hazırlanması için de çalışmalar yürüttüklerini bildiren Özel, deniz tabanı heyelanlarının da deprem sonrası ikinci afet riski oluşturduğuna dikkat çekti. Tekirdağ yakınlarındaki Ganos Fayı ile ilgili de değerlendirmede bulunan Özel, "Marmara'nın batısındaki Ganos Fayı, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun en batı ucundaki en kritik segmentlerden biridir. 1912'de büyük bir deprem üreten bu fayın kısa vadede yeniden kırılma potansiyeli düşük görünüyor ancak Gaziköy'de 2013 yılında kurduğumuz derin kuyu ve yüzey istasyonlarıyla bölgedeki hareketleri yakından izliyoruz. Fay yeniden kırıldığında Şarköy, Mürefte, Ganos ve Gaziköy doğrudan etkilenebilir." diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.