Hava Durumu

#Bolu

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Bolu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bolu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

78 Kişinin Öldüğü Otel Faciasında Tutuklanan Elektrikçinin İfadesi Ortaya Çıktı Haber

78 Kişinin Öldüğü Otel Faciasında Tutuklanan Elektrikçinin İfadesi Ortaya Çıktı

Grand Kartal Otel'de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 51 kişinin yaralandığı yangına ilişkin tutuklanan otel elektrikçisi Hüseyin Özer'in (52) ifadesi taya çıktı. Hüseyin Özer jandarmada verdiği ifadesinde, "Ben Grand Kartal Otel isimli işletmede elektrikçi olarak görev yapmaktayım. Grand Kartal Otel isimli işletmede 2 yıldan beridir sezonluk olarak çalışmaktayım. Birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarım çalışmaya başladığımız günden günümüze kadar geçen süre zarfında bu otelin tüm elektrik arızalarını ve önlemlerini almaktayız. Biz bu oteli her yıl düzenli olarak aralık ayında açarız, mart ayında kapatırız. Biz her sezon başlangıcında bu otelin tüm elektrik ve periyodik bakımları ile ilgili tüm tedbirleri alırız ve açılışımızı ondan sonra yaparız" diye konuştu. "Tesis içerisinde 2 merdiven bulunmaktadır ancak bu merdivenlerin yangın merdiveni olup olmadığını bilmiyorum" Otelde konuya ilişkin tedbir olup olmadığı konusuna Özer, "Tesis içerisinde 2 merdiven bulunmaktadır ancak bu merdivenlerin yangın merdiveni olup olmadığını bilmiyorum. Otelimizde yangın dedektörleri bulunmaktadır ancak olay esnasında ben olay yerinde olmadığım için alarm sisteminin çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Olay öncesinde 20 Ocak tarihinde saat 21.30 sıralarında otelden çıkış yaparak Bolu merkezde bulunan ikamet adresime geldim. Akabinde 21 Ocak günü saat 03.30 sıralarında otelde barmen olarak çalışan Hüseyin isimli şahıs beni arayarak, 'Otelde restoranda yangın çıktı' dedi. Ben de kendisine otelde olmadığımı, diğer elektrikçi arkadaşları aramasını ve benim de yönlendireceğimi söyledim. Daha sonra otelde olan Murat D. isimli ekip arkadaşımı arayarak otelde yangın çıktığını, acil müdahale etmeleri gerektiğini söyledim" şeklinde konuştu. "Arkadaşlarımdan yangının restoran kısmından çıktığını duydum" Yine ekip arkadaşı Bahadır Ö.'nün de kendisini aradığını ve yangından bahsettiğini dile getiren Hüseyin Özer, "Ben de hemen bilgi işlem sorumlusu olan Altan T.'yi arayarak onunla birlikte saat 03.50 sıralarında otele gitmek maksadıyla yola çıktık. Aynı gün saat 04.30 sıralarında olay yenine ulaştık. Ben olay yerine gittiğimde otelin komple yandığını gördüm. İnsanlar kendi çabalarıyla merdivenden indirilmeye çalışılıyordu. Ben de dumandan etkilendiğim için içeriye giremedim, dışarıda arkadaşlarıma yardım ettim. Yangının nereden çıktığını bilmiyorum ancak öğrendiğim kadarıyla restoran kısmında çıktığını duydum. Restoran bölümünde kimin çalıştığını da bilmiyorum. Daha önce otelde hiç yangın çıkmadı. Yangın alarm ve yangın koruma sistemi ile alakalı hiçbir teknik bilgim yoktur" dedi. "Ben sadece verilen görevleri yerine getiririm. Olay ile ilgili olarak hiçbir suçum yoktur" Otelin yangın sistemlerini dışarıdan taşeron firma üstlendiğini söyleyen Özer, "Meydana gelen bu olay ile ilgili olarak neden ifade verdiğimi bilmiyorum. Benim olay ile hiçbir alakam yoktur. Olay esnasında görevli değildim ayrıca yukarıda da belirttiğim gibi olay esnasında Bolu merkezdeydim. Ben sadece elektrikçiyim, benim teknik müdürüm Tahsin P. elektrik alanında yetkilidir. Ben sadece verilen görevleri yerine getiririm. Olay ile ilgili olarak hiçbir suçum yoktur. Üzerime atılı olan suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu."Müvekkilim denetim yükümlüsü değildir" Özer'in avukatı ise "Müvekkilim elektronikçi değil elektrikçidir. Sadece elektrik, kablo tesisatı gibi basit işleri yapar. Müvekkilin çalıştığı aile şirketinde yaklaşık 500 kişi çalışmaktadır. Bu aile şirketinde bu işleri yapan toplamda 8 kişi vardır. Müvekkilim bu çalışanların arasında hiyerarşik sıralamada en alt basamakta yer almaktadır. Müvekkilimin başında müdür vardır. Müvekkilim buradaki kusurlu veya kusursuz sorumlulardan değildir. Denetim yükümlüsü değildir. Müvekkilim saat 08.00-17.00 arası çalışmaktayken olay esnasında müvekkilim evinde istirahatledir" şeklinde konuştu. "Gece vakti olay yerinde anlık tepki verebilecek bir gece bekçisi dahi yoktur" Yangının sebebinin belli olmadığını belirten Özer'in avukatı, "Belki mutfakta ocaktan, belki de doğal gaz kaynaklı yangın çıkmıştır. Müvekkil elektronik aksamdan, yangın sensörlerinden dahi sorumlu değilken bu kadar çalışanın arasından müvekkil ifadeye çağrılmıştır. Müvekkilin burada ifade vermesinin nedeni müdürünün komutana ifade ver diye yönlendirmesidir. Konuyla yakından uzaktan bir alakası yoktur. Müvekkilin vardiyasında olan bir olay değildir. Gece vakti olay yerinde anlık tepki verebilecek bir gece bekçisi dahi yoktur. Yangın merdivenleri dahi olmayan bir otelin asgari ücrete yakın bir maaş alan müdürlerinin talimatları dışında bir şey yapmayan, elektrikten kaynaklı olup olmadığı dahi belli olmayan bir yangından dolayı müvekkilim sorumlu tutulmamalıdır. Müvekkilim hacca, umreye dahi yurt dışına çıkmamıştır. Şehir dışına 3-4 yılda bir ancak Ankara'ya aile ziyaretine gitmiştir. Tek mal varlığı oturduğu evi ve bindiği arabasıdır. Bu sebeple kaçma şüphesi yoktur" ifadelerini kullandı.  

Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan: “Türkiye’de Afet Bakanlığı Kurulmalı” Haber

Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan: “Türkiye’de Afet Bakanlığı Kurulmalı”

Bolu’da yaşanan yangın felaketinin ardından yapı güvenliği yeniden gündeme gelen konuların başında yer alıyor. Deprem, sel ve yangın nedeniyle Türkiye’de yaşanan can kayıplarına ve yapılarda meydana gelen tahribata dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, diğer yapılarda acil bir şekilde denetimlerin yapılmasını ve denetimler sırasında hiçbir şekilde taviz verilmemesi gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Fatih Mehmet Altan şunları söyledi; “Biz yapı güvenliğinden bahsediyoruz. Yapı güvenliği deyince de aklımıza sadece deprem geliyor. Aslında sadece deprem gelmemeli. Yangında yapı güvenliğini içine almaktadır. Su baskınları olsun, çığlar olsun, çeşitli doğal afetler yapı güvenliğini tehdit ediyor. Bolu’da meydana gelen yangın yapı güvenliğini tehdit etmiş durumda. Bizim acilen bütün yapılarda bu tip önlemleri tek tek rutin biçimde kontrol etmemiz gerekiyor. Diyelim ki bütün önlemleri aldık, yangın sistemlerini taktık. Yangın merdivenleri de var. Kaçış koridorları da var. Ama bunlar aktif halde çalışıp çalışmadığını ya da pasif duruma geçirdilerse bunun kontrolü nasıl yapılıyor? Bunu bir sorgulamamız gerekiyor. Tam kaçış noktaları yangını körükleyecek şekilde ayarlıyoruz.” “Yapı güvenliğini sağlamak için hiçbir şeyden taviz verilmemeli” Açıklamasının devamında ciddi bir yangın yönetmeliğimizin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, yapılarda yangın ve diğer afetlere karşı alınacak önlemlerin proje aşamasında alınması gerektiğini vurguladı. Altan; “Gerçekten ciddi bir yangın yönetmeliğimiz var. Yapı güvenliğini sağlamak için hiçbir şeyden taviz verilmemeli. Bütün binalarda inşa yapılmadan önce nasıl statik projelerini ve elektrik mekanik projelerini hazırlıyorsak bu yangın önlemlerine de o zamandan çalışmak lazım. Ne amaçla yapılacaksa yapı yapılmalı. Daha sonrasında da yapı değişikliğinde de çok ciddi önlemlerle izin ve ruhsat verilmeli. Yapı güvenliği bizim için çok önemli. Hem depreme karşı hem yangınlara karşı. Bunlarda en başta planlanarak yapılmalı. Bu sistemler maliyetli sistemler değil” dedi. “Afet Bakanlığı kurulmalı” Yaşanan doğal afet ve yangınların ardından birçok kurumun sürece dahil olduğunu ve zaman zaman bürokratik sorunların yaşandığını dile getiren Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, Afet Bakanlığı’nın kurulması gerektiğini belirterek şu ifadelere yer verdi; “Ülkemiz bazı afetlerin oluştuğu bir ülke. Deprem olsun, bazı bölgelerimizde su baskınları, bazı bölgelerimizde orman yangınları, bunları belli bir bakanlıkta toplamalıyız. Her birinden farklı bir bakanlık çıkıyor. Bir bakıyorsun hepsi karışıyor. Bir Afet Bakanlığı şeklinde bakanlık oluşturup bunları ele alsak bir yerde toplasak belki daha kolay hareket ederiz. O zaman afetlerde daha çok koordine oluruz. O zaman daha sorumlu hareket edilir. İstanbul Arel Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ali Akdemir de aynı öneride bulunmuştu. Öte yandan Karabük’ün Safranbolu ilçesinde 29 Eylül 2023’te düzenlenen “Kentsel Dönüşüm, Markalaşma, Karabük ve Çevresi Deprem Afet Zirvesi” konferansına katılan Prof. Dr. Ali Akdemir afetlerle mücadele kapsamında koordinasyonun sağlanması için “Krizler Bakanlığı” ve “STK’lar Bakanlığı” kurulması önerisinde bulunarak Rusya’da Acil Durumlar Bakanlığı olduğunu belirtmişti.  

Edirne’deki Oteller Bir Yangına Ne Kadar Hazır? Haber

Edirne’deki Oteller Bir Yangına Ne Kadar Hazır?

Türkiye Otelciler Birliği Edirne Temsilcisi ve otel işletmecisi Gökhan Balta, Bolu Kartalkaya Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangın faciası hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Balta, yaşanan üzücü olayın ardından otellerde yangın güvenliği konusunun yeniden gündeme gelmesi gerektiğini belirtti. www.batıekspres.com internet haber sitesine konuşan Balta, facianın ihmalkarlık nedeniyle meydana gelmiş olabileceğine dikkat çekti ve Edirne’deki otellerin bu tür durumlara hazırlık seviyesini değerlendirdi. Edirne’deki otellerin yangınla ilgili durumlara ne kadar hazır olduğuna ilişkin soruya da yanıt veren Gökhan Balta, özellikle otel çalışanlarının yangın durumunda nasıl hareket edeceklerine dair düzenli olarak eğitim almalarının şart olduğunu vurguladı. Balta, bu tür faciaların bir daha yaşanmaması için hem yerel yönetimlerin hem de otel işletmecilerinin ortak bir sorumluluk alması gerektiğini ifade ederek ayrıca tüm otel sahiplerini yangın güvenliğiyle ilgili standartları gözden geçirmeye ve eksiklikleri hızlıca gidermeye davet etti. “ŞEHİR MERKEZLERİNDE BELEDİYELER KONTROL VE DENETİMLERİNDEN SORUMLUDURLAR”  Şehir merkezlerinde belediyelerin kontrol ve denetimlerinden sorumlu olduklarını söyleyen Balta; “Bir turizmci olarak, bir işletmeci ve vatandaş olarak Bolu Kartalkaya’daki üzücü yangın faciasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Hiç beklenmedik bir durum yaşandı. Yangının oluş sebepleri ve yetki alanları noktasında toplumun içerisinde bir karmaşa var. Ama bu işin gerçek noktasını adalet sistemimiz çözecektir. Ben size sadece yetki alanları, kimin nerede ne gibi yetkileri var diye bilgi verebilirim. Bu bölgedeki olay şehir merkezlerinden farklı bir durum. Şehirlerde belediyelerimizin mücavir alanları vardır. Bunların dışında kalan yerlere teknik olarak İl Özel İdareleri bakar. Ama buradaki durum nedir, tam bilgiye sahip değiliz. Burada belediye ve Turizm Bakanlığı noktasında, ben de bir Turizm Bakanlığı işletmecisi olarak bakanlığımızın bağlı bulunduğu, yani bana işletme belgesi veren bakanlığın neler yaptığını anlatabilirim. Ben aynı zamanda Türkiye Otelciler Birliğinin Edirne Bölge Temsilcisiyim. Arada da özel sektör temsilcisi olduğum için Bakanlığın son dönemde çok duyulan tesislerin denetlenmesi biriminde görev yapıyorum.  Dolayısıyla otellerin nasıl denetlendiğini birinci ağızdan öğrenebilirsiniz. Resmi bir görevim yok sektör temsilcisi olarak varım. Şehir merkezlerinde belediyeler kontrol ve denetimlerinden sorumludurlar. Yangınla ilişkili durumlarda esas birinci yetki alanı belediyede. Bakanlık şurada devreye giriyor. Ben otelimi açtım, işyeri açma ruhsatımı alıncaya kadar o ruhsatla beraber bakanlığa başvuru yaparım. Bakanlık başvurumu alır, bir kurul oluşturur, tesise gelir ve denetlemeye başlar. Bakanlığın bir denetleme formu vardır. Yaklaşık 500-600 sayfalık mini bir kitapçıktır. Puanlama sistemi ile sizin kaç puan aldığınızı ve burada kaç yıldız alacağınızı belirleyen bir sistemdir. Bakanlık sadece işletme ve sınıflandırma yapabilir. Ama bunu yaparken de bakanlığımız tabi ki tesislerin yangınla ilgili her şeyine de bakıyor. Bolu’da yaşanan üzücü olay şehir merkezinden uzakta bir yerde yaşanıyor. Turizm alanı ilan edilmiş bölgelerde bu nasıl yapılıyor, mücavir alan dışındaki yerlerden kimler sorumlu o çok teknik bir bilgi. Sonuç itibariyle belediye sorumluluk alanında olmadığını belirtiyor ama bir denetleme yapmış. Denetleme yapmış, eksikleri söylemiş ve geri çekilmiş. Gerekli yere iletmemişsin, şikayetçi olmamışsın. Sıkıntı buradan başlıyor” dedi. “BURADA İŞLETMECİNİN, KAMUNUN, HERKESİN HATASI VAR” Balta, yaşanan olayda en az ihmalkarlığın Kültür ve Turizm Bakanlığına ait olduğunu ifade ederek; “Hiç kimse kendi tesisinin yanmasını, böyle bir felaketin olmasını istemez. Bizim sektörümüz maalesef bu işlerle ilgili ilgili olarak kısa vadeli çalışma düzenleri olan, 2-3 aylık çalışma düzeni olan yerlerde hem işi yapanlar açısından hem çalışan açısından tek bir tane personelinizin bir tane hatası bütün sistemi bozabilir. Orada çıkan yangının çıkış noktası ve çıkış sebebi nedir, teknik olarak bilmiyoruz. Şehirden uzaksanız, itfaiyenin bir saatte gelebileceği bir şey varsa ben kendim otel sahibi olarak şu anda bile tedirginim, 40 yıldır tedirginim. Ben 40 yıldır 24 saat boyunca açık bir tesiste yöneticilik yapıyorum. Burada en zayıf nokta insanların uyuduğu nokta. Uyuduğu noktalarda kendilerini bize emanet ediyorlar. Benim sürekli 24 saat boyunca beyin olarak açık durmam gerekiyor. Burada işletmecinin hatası var, kamunun hataları var, herkesin hatası var. Hatalar silsilesi toplanmış, tek bir kişiye yüklenilecek bir şey değil ama tabi derecelendirmeye kalkarsak birinci seviyede işletme sahibi gelir. Çünkü işyerinde oldu bu olay, sen gerekli tedbirleri almadın, gerekli uyarı sistemlerinin kontrollerini yapmadın. Burada en az ihmalkarlığı olan yer Kültür ve Turizm Bakanlığı olabilir. Bakanlık sadece ve sadece binanın yapısal durumuna bir ruhsat vermiyor, sadece işletme belgesi veriyor. Yıldız veriyor sadece orada. Başka bir şey yok. Esas olayı belediyeler veya mülki idareler yapıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, otelin üzerinde kaç yıldız olduğunu belirliyor, rolü bu. Belediyelerin vermiş olduğu raporlar doğrultusunda hareket ediyorlar. Belediyenin onayladığı projeler, ruhsatlar doğrultusunda sınıflandırma yapıyor” diye konuştu. “OLMUŞ OLSUN DİYE YAPILAN YANGIN MERDİVENİ DE VAR” Yangın merdiveninin önemine dikkat çeken Balta; “Bu konuyu sadece otellere indirgememek gerekiyor. Öyle binalar var ki otellerden büyük. Yeni yayımlanan genelgelerde en uzak oda ile yangın merdiveni arasındaki mesafenin 30 metre olması söyleniyor. Bizim otelimizde bu mesafe 20 metre. Yangın merdiveni içeride de olabilir dışarıda da olabilir. İçeride olursa sadece yangın merdiveni olarak kullanılan merdiven olması gerekir. Yoksa binanın kendi merdivenini yangın merdiveni olarak sayamazsınız. Bu yangın merdiveni betondan bir havuz gibidir. Kapalıdır, binanın içine gömülmüştür ve kapıları özel yangın geçirmez kapılardır. Oraya girdiğiniz anda yangınla ilgili herhangi bir irtibatınız olmaz. Onun kendi içerisinde dumanla ilgili bir havalandırma sistemi de vardır. Ateşin yarattığı duman çok daha zehirlidir. İçeride ve binada kullanılan eşyaların yanıcılık özellikleri de önemlidir. Halılar, kapılar, ahşaplar. Petrol bazlı ne kadar çok ürün kullanırsanız o kadar çok sıkıntı olur. Ayrı bir yangın merdiveni olmak zorunda. Başka bir amaçla kullanılmamak zorunda ve içerisindeki aydınlatmasının yanında bağımsız olması zorunda. Bir akülü sistemle binanın elektriği kesilse bile otomatik olarak destekleyen bir aydınlatma bir havalandırma sistemi olması gerek. Merdivenlerin de belli bir standartta olması gerekiyor. Olmuş olsun diye yapılan merdivenler de var” şeklinde konuştu. “YANGIN MERDİVENİNİZ NEREDE DİYE SORAN BİR MÜŞTERİ GÖRMEDİM” Balta, vatandaşların konaklayacakları ve uzun vadede kalacakları yerlerde denetimlerini kendisinin de yapması gerektiğin önemini vurgulayarak; “Ben 40 yıldan beridir otelciyim. Şu ana kadar ‘Yangın merdiveniniz nerede?’ diye soran bir müşteri görmedim. Ama bu olaydan sonra göreceğim, duyacağım. Bütün odalarda yağmurlama sistemi olacaktır diye bir şart yoktur. Bu şart değildir, sadece koridorlarda olabilir. Olmazsa olmaz ise odanın içerisinde yangın dedektörü. Vatandaşımız ne yaparsa yapsın devreden çıkaramayacağı kablolu bir yangın dedektörü var mı diye bakmalılar, kontrol etmeliler. Yangın anında yapmamaları gerekenler vardır. Örneğin; asansörü kullanmak gibi. Her bir vatandaşımız, ailemiz kendi içerisinde tatbikatını yapmış olması gerekir. Evde de yaşarken gerekli. Deprem olabilir, yangın olabilir. Buna benzer ani durumlarda ne yapılması gerektiğinin tedbirini almaları gerekiyor. Bizim otelimizin her katında 15 oda var. Alarm sistemi vardır. Her katta da İtfaiyelerin kullandığı yangın söndürme hortum sistemi ve tüpler vardır.  Yaklaşık 50-60’a yakın yangın tüpü vardır. Mutfak alanında ızgara alanında özel bir yangın söndürme sistemi vardır. Acil çıkış tabelaları ve yangın merdiveni göstergeleri vardır. Biz işletme olarak tedbirlerimizi alıyoruz ancak vatandaşların kesinlikle konaklayacakları ve uzun vadede kalacakları yerlerde denetimlerini kendisinin de yapması gerekiyor. Eksik gördüğü şeyler hakkında şikayette bulunması gerekiyor” dedi. “EDİRNE’DE BÜTÜN OTELLER YÜZDE 100 GÜVENLİ DİYEMEM” Edirne’deki otellerin güvenilirliği hakkında değerlendirmelerde bulunan Balta; “Edirne’deki oteller olası bir yangına hazır mı diye baktığımız da yüzde 100 yeterli diyemem. Çünkü bunun verisi hiçbirimizde yok. Dolayısıyla ben de bu konuda net olarak bütün otellerimiz yüzde 100 güvenli diyemem. Ama güvenli olan otelleri de biliyorum, var. Kendi gidip gördüğüm yerlerde, bazı bulunduğum denetlemelerde sistemlerini gördüğüm güvenli oteller mevcut. Ufak tefek eksikleri olan yerler vardı. Son durumlarını bilmiyorum. Bu bilinen iyi oteller içerisinde değil tabi ki. Bunlar daha yeni açılmış, küçük butik işletmeler. Bu işten gelmeyen insanların yapmış olduğu şeyler vardı. Kamuoyu olarak da bilmiyoruz. Siz şu an Edirne’de hangi otellerin güvenilir olduğunu biliyor musunuz? Zaten önümüzdeki dönemde bu yangından mütevellit bir denetlemeyi herkes geçirecek. Dolayısıyla herkes eksiğini daha hızlı giderecek. Ben de kendi işletmemde en küçük bir eksik kalmaması için iş güvenliği uzmanı ile birebir çalışma içerisindeyim. Çünkü bu konuda hiçbir şekilde ihmal kabul edilemez. Diğer işletmeciler de aynı hassasiyeti göstermeli. Ayrıca denetimler düzenli olarak yapılmalı. İşletmecilerin kesinlikle düzenli bir şekilde bakımlarını yaptırmalarını, ilgili kamu kurum ve kuruluşların ise denetimlerini yapmaları şart” ifadelerini kullandı. HİLAL PEKER

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.