Hava Durumu

#Çalıştay

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Çalıştay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çalıştay haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Uyuşturucu Madde ile Mücadelede Kolluk Kuvvetleri Edirne ve Türkiye’de Epey Başarılı” Haber

“Uyuşturucu Madde ile Mücadelede Kolluk Kuvvetleri Edirne ve Türkiye’de Epey Başarılı”

Edirne’de bugün bağımlılık ile mücadele eğitimleri kapsamında madde kullanımı hakkında sunum gerçekleştirildi. Balkan Kongre Merkezi’nde bulunan dersliklerde yapılan sunumda Sosyal Hizmetler Uzmanı İlker Aktürk, madde kullanımı ile mücadele konusunda Türkiye’nin başarılı bir ülke olduğunu ancak talep ile mücadelede de başarı yakalaması gerektiğini vurguladı.  Aktürk, “Madde kullanımının bir de arz ile mücadelesi var. Türkiye ve Edirne’de kolluk kuvvetleri epey iyiler. Bizler dünyada en çok madde yakalayan ülkeler arasındayız. Edirne’de sınır bölgesi olması dolayısı ile çok fazla transit geçişi oluyor. Biz bu konuda çok güçlüyüz. Ancak bu maddeleri yakalayarak önüne geçmek çok mümkün değil gibi duruyor. Birilerinin madde kullanmaya devam etmesi ve talep etmesi ile birileri üretmeye devam edecek. Arz ile mücadele çok önemli; bu alanda iyi olduğumuz kadar talep ile mücadelede de çok güçlü olmalıyız” şeklinde konuştu. “TÜRKİYE’DE METAMFETAMİN KULLANIMI ÇOK YÜKSEK DÜZEYDE ARTIŞ GÖSTERİYOR” Tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de metamfetamin kullanımında artış yaşandığını belirten Aktürk, metamfetamin kullanımının fiziksel ve psikolojik birçok soruna yol açtığına dikkat çekti. Madde ve özellikle metamfetamin kullanımının toplumsal maliyetinin çok yüksek olduğunun altını çizen Aktürk, “Bugün burada madde kullanımı ile alakalı olarak sunum yaptık. Burada akademisyenler, üniversite personellerine madde bağımlılığının nasıl bir durum olduğundan bahsettik. Madde bağımlılığı son günlerde iyice arttı. Bugün üzerinde en çok durduğumuz konu metamfetamin kullanımı oldu. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de metamfetamin kullanımı çok yüksek düzeyde artış gösteriyor. Yeni maddeler de sisteme giriyor ancak en yüksek kullanımının metamfetaminde olduğunu görüyoruz. Metamfetaminde fiziksel olarak ciddi sıkıntılar yaşanırken, psikolojik olarak madde etkisinin dışında altta yatan bazı psikiyatrik bozuklukları tetiklemiş oluyorlar. Bu durumun topluma maliyeti çok yüksek” ifadelerini kullandı. ARTIŞIN SEBEBİ ARZ FAZLALIĞI Metamfetamin kullanımında yaşanan artışın nedenini, arzın yüksek olması ve bu arz ile piyasada kolay temin edilebilir oluşuna bağlayan Aktürk, “Metamfetamin tüm dünyada artış yaşanılan bir madde. Çok ucuz bir madde de değil. Piyasada çok fazla metamfetamin var. Satıcılarında arz çok fazla. Çok fazla arz olduğu için insanlar buna çok kolay bir şekilde ulaşabiliyorlar. Biz eskiden eroin ve bonzai krizi yaşıyorduk, ancak şu an metamfetamin krizi yaşıyoruz. Bonzai de yeniden hareketlenmeye başladı şeklinde düşünüyorum. Bu durum bize gelecek için önemli işaretler veriyor” sözleri ile yaşanan durumu aktardı. “KÜMÜLATİF BİR ETKİ OLUŞTURMASINI BEKLİYORUZ” Gerçekleştirilen eğitim faaliyeti ile birlikte, özellikle madde kullanımının talep ile mücadele kısmında çok önemli olduğunu söyleyen Aktürk, “Bugün burada bahsettiğimiz bu konuların, katılımcılar tarafından başkalarına aktarılması ile kümülatif bir etki oluşturmasını bekliyoruz. Bizim ülkemizde madde ile mücadeleler talep ile ilgili. Biz burada madde bağımlılığını anlattık ve bu insanlar ailelere, yakınlarına anlatacaklar. Talep ile mücadele, önleme çalışmasıdır bunlar” dedi. MEHMET EFECAN HIDIROĞLU  

Edirne’de Sivil Toplum Kuruluşları İçin Entegrasyon Çalıştayı Haber

Edirne’de Sivil Toplum Kuruluşları İçin Entegrasyon Çalıştayı

Edirne’de bugün Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda Sivil Toplum Kuruluşları Entegrasyon Çalıştayı gerçekleştirildi. Entegrasyon sürecinin birlikte Edirne’nin daha sivil ve kollektif olarak kendi kendini sürdürebilen ve farkındalığını arttıran bir çatı görevi göreceğine inandıklarını ifade eden 22 Dost Eli Derneği Başkanı Tomris Gizem Çokgezer, açılış konuşmasında “Edirne şehrimiz büyük tarihi mirasa ve öneme sahip bir sınır şehrimizdir. Bu kültür mirası ve birikimi doğrultusunda şehrimize daha iyi hizmetler sunabileceğimizi düşünmekteyiz ve hak etiğine de inanıyoruz. Biz sivil toplum içinde olan her unsurun kamu hizmeti yaptığını ve bu gönüllülük esasıyla çalıştığını biliyoruz. Bu sebeple burada bulunan herkes aslında kendisinden daha fazla bu topluma daha iyi ne yapabilirim sorusunun bireysellikten çıkıp kollektif bir bakış açısıyla bakmaktadır. Bizlerde bu soruya cevap arayışında elimizden geleni yapmaya çalışarak şehrimizde bulunan bu değerleri nasıl geliştirebileceğimiz konusunda fikir alışverişi yaptık ve ortaya çıkan neticede, öne çıkan konularda eksik gördüğümüz kısımların tamamlanması adına çalıştayın konu akışını belirlemiş olduk” dedi. Sivil toplum olarak yürünmesi gereken uzun bir yolun olduğunu belirten Çokgezer, “ Entegrasyon sürecinin bu şehrin daha sivil ve kollektif olarak kendi kendini sürdürebilen ve farkındalığını arttıran bir çatı görevi göreceğine inanıyoruz. Bu sürecin avantajlarının diğer bir önemi ise sivil toplum kuruluşlarının bu platform aracıyla hem kamusal alanda hem de sivil bilinçte birlikte hareket eden ve destek olan yapısal bütünlükte bir görünüş kazanmasıdır. Toplumsal olarak da sivil toplum konusunda yürümemiz gereken uzun bir yol var ve bu yola hizmet etmek içinde bizlerin çağın gereklilikleri ve avantajlarını en iyi şekilde değerlendirmenin görevimiz olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Çalıştayda konuşma yapan Prof. Dr. Mahmut Güler, “Geniş anlamıyla, "kentsel yaşam kalitesi" kavramı, toplumsal, kültürel, siyasal fırsatlardan kentte yasayan bireylerin eşit, dengeli, gereksinimleri oranında yararlanması, eğitsel, sanatsal, ekinsel, siyasal etkinliklere, süreçlere etkin biçimde katılabilme olanaklarına sahip olabilmesi kentsel yaşam kalitesinin gerçekleşme faktörleri olarak sıralanmaktadır” ifadelerini kullandı. PROTOKOLSÜZ ÇALIŞTAY  Gerçekleştirilen çalıştaya Edirne protokol üyelerinden kimsenin katılmamış olması dikkatleri çekerken Prof. Dr. Mahmut Güler, “Bu toplantı ve bu sunum benim için çok rahat olacak. Çünkü dostlarımın, öğrencilerimin, meslektaşlarımın arasındayım. Protokolün olmamış olması bizim için avantaj. Çünkü protokolün olduğu yerlerde çok rahat konuşma imkanı bulamayabiliyoruz. Biz bize daha rahat ve daha geniş bir perspektifle, konuları tartışmak değer kazanacaktır” şeklinde konuştu.

Tekirdağ'da "Gençlik Politika Belgesi Vizyonu Çalıştayı" Düzenlendi Haber

Tekirdağ'da "Gençlik Politika Belgesi Vizyonu Çalıştayı" Düzenlendi

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Safa Koçoğlu, Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi'nde düzenlenen çalıştayda, Palandöken Dağı'nda üzerine çığ düşmesi sonucu vefat eden milli sporcu Emre Yazgan'ın yakınlarına başsağlığı diledi. Gençler için projeler üretmeye devam ettiklerini ifade eden Koçoğlu, "Biz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirme gayreti içerisindeyiz. En iyisi olmak için gece gündüz hepimiz, hep birlikte buradaki çalışma arkadaşlarımızla, il müdürlerimizle çalışma gayreti içerisindeyiz. Gençlik Politika Belgesi çok önemli. Bu sadece rehber niteliğinde bir belge değil. Bu aynı zamanda icracı bir belge olacak." dedi. Koçoğlu, çalıştayda istihdam, genç sağlığı, çevre ve iklim gibi sosyal hayata dair 11 başlık ele alınacağını dile getirdi. Gençlik Politika Belgesi'nin titizlikle hazırlandığını belirten Koçoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu belgeyi hazırlarken hazırlık aşamasında tüm illerimizde atölye çalışmalarını sürdürüyoruz. Eş zamanlı akademik çalışmalar ile araştırmalar yürütüyoruz, sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya geliyoruz. Meslek kuruluşlarıyla bir araya geliyoruz. Sendikalarla bir araya geliyoruz. Siz de bugün burada bulunarak çok ciddi anlamda bu politika belgesine katkı sağlayacaksınız. Bir kelimeniz iz düşümü olacak. O iz düşümü Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye Yüzyılı'nın politikasını değiştirecek." Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, Namık Kemal Üniversitesinin eğitime önemli katkıları olduğunu anlattı. NKÜ Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin de bu tür çalıştaylarda gençlerin değerli fikirlilerini sunma fırsatı bulduğunu belirtti. Grup çalışmaları ve interaktif oturumların da yer aldığı programda, gençlerin önerileri de dinlendi. Programa, İl Gençlik ve Spor Müdürü Ahmet Üzgün, kurum müdürleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

İKLİM UYUM ÇALIŞTAYI YAPILDI Haber

İKLİM UYUM ÇALIŞTAYI YAPILDI

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binasında gerçekleşen çalıştaya, Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, İstanbul Enerji AŞ Genel Müdürü Yüksel Yalçın, TESKi ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda paydaş katılarak Tekirdağ’ın iklim değişikliğine dirençli hale getirilmesi ile ilgili yapılabilecekler konuşuldu. Tekirdağ Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) kapsamında Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Enerji arasında gerçekleşen işbirliği neticesinde düzenlenen çalıştayda, karbon emisyonlarının azaltılması, çevre bilincine katkı sağlanması, karbon emisyonu envanterine şeffaf erişim imkanı gibi konularda bilgiler ve öneriler paylaşıldı. KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE Çalıştayda konuşma yapan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, “Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak mavi gözlü kentimizi insana, doğaya ve çevreye duyarlı bir anlayışla yönetiyoruz. Gelecek nesillere daha yaşanılabilir ve daha sağlıklı bir kent bırakmak en temel hedeflerimizden biridir.  Bu doğrultuda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, bilinçli enerji kullanımı, enerji verimliliği ve iklim değişikliği ile mücadele konularında pek çok önemli çalışmaya imza attık. Tekirdağ ili Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planımız, sera gazı salınımlarının azaltımına ve iklim değişikliğinin etkilerine uyuma ilişkin çerçeveyi ortaya koyan çok önemli bir plandır. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak eylem planını hayata geçirmeden önce İklim ve Enerji İçin Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi’ni imzaladık. Tarafı olduğumuz sözleşme kapsamında 11 ilçemizde yerel yönetimlerin iş birliğiyle küresel iklim değişikliği ile mücadele edeceğiz. Söz konusu sözleşme kapsamında Tekirdağ ili sınırlarında, karbon emisyonlarının 2030 yılına kadar yüzde 40 oranında, 2050 yılına kadar da yüzde 80 azaltılması taahhüdünde bulunuyoruz. Projemiz tamamlandığında Büyükşehir Belediyesi olarak ihtiyaç duyduğumuz enerjinin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamış olacağız. Doğal kaynaklarımızın korunması konusunda tüm kurumlarımıza ve vatandaşlarımıza da önemli görev ve sorumlulukların düştüğünü de hatırlatmak isterim. Yaşam alanımız olan doğa ve çevreyi atalarımızdan devraldığımız bir miras olduğu kadar gelecek nesillerin emaneti olarak görmeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle, toplantımızın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyor; temiz, sağlıklı ve mutlu yarınlarda buluşabilmek dileğiyle saygılar sunuyorum” dedi. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI DİRENÇLİ BİR KENT Çalıştayda Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Nilgün Erkmen Göktaş da konuşma yaptı. Nilgün Erkmen Göktaş konuşmasında, “Her geçen gün yıkıcı etkilerini daha da hissettiğimiz iklim değişikliği ekonomi, toplum ve doğanın birbirine bağlı olduğunu bize gösteriyor. Sanayinin tarımın, turizmin kısacası tüm ekonomik kalkınma unsurlarının bu süreçte ana eksende yer aldığını ve sorumluluk almanın kaçınılmaz olduğunu bilmemiz gerekmektedir. Yerel yönetimler, uyum sürecinin vazgeçilmez unsuru olmakla birlikte kentler, iklim değişikliğini etkileyen ve iklim değişikliğinden etkilenen tüm unsurları içermektedir. Bu nedenle Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Albayrak’ın öncülüğünde, başkanımızdan almış olduğumuz güç ve destek ile Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı olarak Tekirdağmızı iklim değişikliğine karşı dirençli bir kent haline getirmek için çalışmaktayız. Bu doğrultuda İstanbul Enerji işbirliği ile 2023 yılı Mart ayında Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) çalışmalarımızı başlattık. Çalışma kapsamında; Tekirdağ ilinde sera gazı emisyonlarına ve iklim değişikliğine etki eden faktörlere ilişkin bilgiler toplanmıştır. Yerel Sera Gazı Salınımları Küresel Protokolü göz önünde bulundurularak ve ulusal / uluslararası normda kabul görmüş emisyon faktörleri kullanılarak sera gazı emisyon envanteri oluşturulmuştur. Bugün burada tüm katılımcılarımızın desteği ile; var olan sera gazı emisyonunu azaltmaya yönelik ne gibi çalışmalar yapabileceğimiz konusunda bir yol haritası oluşturacağız. Projemizin son adımında, kaçınılmaz olan iklim değişikliğinin etki, tehlike ve kırılganlıklarına karşı kentimiz nasıl daha dirençli hale getireceğimize dair bir strateji dokümanı olarak Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı Belgesi’ni oluşturacağız. Kentimiz için geliştirilecek olan bu plan iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele ve bunların etkilerinin azaltılmasına yönelik yaklaşımın ana hatlarını vermek üzere tasarlanmış bir stratejik politika ve eylem planı olacaktır. Eylem planımızın oluşturulması, Tekirdağ’ımızın sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele edecek projelerinin öncelik sıralamasının belirlenmesine ve bu doğrultuda uygulamaya geçirilmesine ön ayak olacaktır.  Uygulamaya geçireceğimiz projeler ve yapacağımız çalışmalarda siz paydaşlarımızın desteği son derece önemli ve kıymetlidir. İklim değişikliğinin etkileriyle mücadele konusunda iş birliğimizin güçlenerek devam edeceğine inanıyorum ve tüm katılımcılara teşekkür ederim” diye konuştu. “DAHA SICAK BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ” İstanbul Enerji Genel Müdürü Yüksel Yalçın da SECAP çalışmaları ile ilgili konuşma yaptı. Yüksel Yalçın “İnsanlığın endüstriyel ihtiyaçlarına cevap verebilmek için hızla tüketilen doğal kaynaklar atmosferdeki sera gazı birikimini artırmıştır. Bu yüzden 19. yüzyılın ortalarından itibaren atmosferdeki sera gazının artması, dünyada kendini afetler olarak göstermektedir. Bilim dünyası; iklim değişikliği sebebiyle deniz suyunda yaşanan ani artış, Marmara Denizi'nin kapalı ve durağan bir yapıya sahip olması ve deniz kirliliği ile organik atık miktarındaki artışın müsilajı tetikleyen üç ana etken olduğunu söylüyor. Avrupa Şiddetli Hava Merkezi’nin tüm Akdeniz ve Avrupa ülkeleri için topladığı ve doğrulamasını yaptığı hortum olayları veri tabanına dayanarak gerçekleştirdiğimiz ilk çalışma, son 10 yıllık dönemde (Ocak 2010-Şubat 2019) gözlenen hortum sayısının, ondan önceki 10 yıllık dönemde (Ocak 2000-Aralık 2009) gerçekleşen hortum olayı sayılarından belirgin olarak daha fazla olduğunu gösteriyor. Çünkü artık daha sıcak bir dünyada yaşıyoruz, buharlaşma çok daha fazla ve hidrolojik döngü hızlanıyor. İstanbul Enerji AŞ olarak Mart 2023’te Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nın oluşturulmasına ilişkin sözleşme imzaladık. Bu işbirliği ile Tekirdağ için; Tekirdağ’ın iklim değişikliğine dirençli hale gelmesini, tüm paydaşların sürece dahil edilmesini ve sera gazı azaltım eylemlerinin takip edilmesini, bina ve tesislerde enerji verimliliği eylemleri ile tüketimlerin azaltılmasını, bina ve tesislerde yeşil dönüşüm planlanmasını, afet durumları için enerji yönetimi planlamasının yapılmasına katkı sağlanmasını ve çevre farkındalığının artırılmasını amaçladık. Hedefimiz, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği önlemleri ile 2050’de yüzde 80 emisyon azaltımına ulaşmak, iklim değişikliğinin kaçınılmaz etkilerine karşı uyum kapasitesini arttırmak, küresel ısınmanın getireceği değişikliğe hazırlıklı olmak, dayanıklı bir yapı oluşturmak ve sürecin sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Bugün burada gerçekleştireceğimiz çalıştayın son derece verimli geçeceği inancındayım.” şeklinde konuşarak SECAP’ın Tekirdağ için faydaları konusunda katılımcıları bilgilendirdi. İKLİM UYUM ATÖLYE ÇALIŞMASI Çalıştayda Enerji dönüşümü için AB: Batı Balkanlar ve Türkiye’deki Belediye Başkanları Sözleşmesi Türkiye Proje Takım Lideri Daiva Matoniene ile online bağlantı kuruldu. Online bağlantı sonrasında İstanbul Enerji AŞ Enerji Yönetimi Şefi Savaş Alkan konuşma yaparak çalışmalar ile ilgili bilgiler verdi. Sera Gazı Azaltım Atölye Çalışması ve İklim Uyum Atölye Çalışmasının da yapıldığı çalıştayda; Yıldız Teknik Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Erhan Kurtarır ve İstanbul Enerji AŞ’den Gizem Baydı, Sera Gazı Emisyon Azaltım ve İklim Uyumu konusunda sunum yaptı. Çalıştay, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Erhan Kurtarır’ın çalışmalarla ilgili genel değerlendirmesinin ardından son buldu. HABER MERKEZİ

"TOHUMCULUK SEKTÖRÜNDE İNOVATİF YAKLAŞIMLAR ÇALIŞTAYI" Haber

"TOHUMCULUK SEKTÖRÜNDE İNOVATİF YAKLAŞIMLAR ÇALIŞTAYI"

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Rektörlük Kültür Salonu'nda düzenlenen çalıştayda konuşan Trakya Tohumculuk Vadisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü İsmet Başer, geçmişten bugüne tohumculuk sektöründe önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Tohumculuk sektöründe yaklaşık 1100 firmaya ulaşıldığını belirten Başer, "Ülkemizde artık 300'ün üzerinde Ar-Ge firması var. Türkiye'de birçok bitkide çeşit ıslahı yapılmaya başlandı. Ülkemiz eskiden yalnızca ülke içerisine tohum satarken, artık yurt dışına da satmaya başladı." dedi. Yerli tohumun önemine işaret eden Başer, "Yerli çeşitleri satmamız çok önemli ama bizim kendi kaynaklarımızdan yaptığımız melezlemeler sonucu geliştirilen çeşitlerin olması da çok önemli. Milli çeşitlere destek verilerek, desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu. Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECOSA) Başkanı Yıldıray Gençer ise 75 bine yakın üye profillerinin olduğunu ifade etti. Ana hedeflerinin sertifikalı tohum olduğunu vurgulayan Gençer, şöyle konuştu: "Ülkemizde ekilen tohumların sertifikalı olmasını arzu ediyoruz. 2005 yılında çıkan, sertifikalı tohum kullanan çiftçiye verilen ve 2008 yılında bu sertifikaları üreten tohum üreticilerine verilen destekle, sertifikalı tohumun önemi daha net anlaşıldı. 2000'li yılların başında 140- 150 bin seviyesinde olan tohumluk üretim rakamlarımız geçen yılki verilere göre 1 milyon 360 bin ton seviyesine kadar çıktı. Bizim arzu ettiğimiz, ülkemizde her birim alanda ekilen alanların sertifikalı tohum ile buluşması. Bugün 1101 firmamız ihtiyacımız olan 3 milyon tonluk tohumu üretebilecek alt yapıya sahip durumda." Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin ise Trakya'da tüm sektörlere farklı projelerle destek verdiklerini dile getirdi. Şahin, yerli ve milli tohum üretme mottosuyla hareket ettiklerini vurgulayarak, "Tarım Bakanlığımız ile proje yaptık. Çiftçilerimize yüzde 90 hibe ile üretilmek üzere tohum dağıttık. Trakya ve Türkiye'nin değişik yerlerinde İstanbul, Çanakkale, Aksaray ve Anadolu'nun farklı yerlerinde tohumlarımız ekildi, ekilmeye devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu. Çalıştaya, NKÜ Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Tekirdağ Tarım ve Orman Müdürü Oktay Öcal, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Ali Kiracı, Trakya Tohumcular Derneği Başkanı İbrahim Toruk, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.