Hava Durumu

#Çay

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Çay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çay haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Edirnelilerin Sakinleşmek İçin Tercihi: Top Yasemin Çayı Haber

Edirnelilerin Sakinleşmek İçin Tercihi: Top Yasemin Çayı

Edirne’de aktar Gökhan Baraz, son dönemde top yasemin çayının ilgi gördüğünü belirtti. Bu özel çay, yapraklarının estetik bir şekilde top haline getirilmiş olmasıyla da dikkat çekiyor. Kaynar suya atıldığında açılarak hem görsel bir şölen sunan, hem de kendine özgü aromasıyla keyifli bir içim sağlayan top yasemin çayı, özellikle doğal yöntemlerle stresle başa çıkmak isteyenlerin favorisi haline gelmiş durumda. Edirneli vatandaşların stresten uzaklaşmak ve huzur bulmak için bu çayı tercih ettiğini ifade eden Baraz, sadece sakinleştirici etkisiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da tercih edildiğini dile getirdi. “YEŞİL ÇAYLA BERABER DE TÜKETİLİYOR” Baraz; “Top Yasemin çayı, bağışıklık sistemini güçlendirme, sindirimi kolaylaştırma ve stresi azaltma gibi pek çok faydayı bir arada sunduğu biliniyor. Özellikle doğal ürünlere olan ilginin artmasıyla birlikte, bu çaya olan talepte de artış yaşanıyor. Top Yasemin çayı, hem lezzetli hem de sağlıklı bir alternatif arayanlar için ideal bir seçenek. Yeşil çayla beraber de tüketiliyor. Hoş kokusu sayesinde gerginliği alarak sakinleşmeye yardımcı oluyor. 1 demlik kaynamış suyun içerisine 2 top yasemin bitkisini koyduktan sonra demlemeye bırakılır. Edirnelilerin ilgisi ve talebi güzel. Görünüş olarak da top şeklinde ismi de buradan geliyor ve o yüzden dikkat çekiyor” diye konuştu. HİLAL PEKER

Fazla Çay Tüketimi Gebelerde Anksiyete, Bebeklerde Engellilik Riski Oluşturuyor Haber

Fazla Çay Tüketimi Gebelerde Anksiyete, Bebeklerde Engellilik Riski Oluşturuyor

Prof. Dr. Hakan Çoksüer, Türkiye'de ve özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çay tüketiminin yüksek olduğunu belirterek, aşırı çay tüketiminin sağlık üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu vurguladı. Çayın içeriğindeki tanen maddesinin vücutta demir emilimini azaltarak gebelerde demir eksikliği anemisine yol açabileceğini ifade eden Çoksüer, bu durumun hem anne hem de bebek için ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini, aşırı çay tüketiminin kafein oranını artırarak annelerde huzursuzluk, kaygı, endişe ve anksiyete seviyelerinin yükselmesine neden olabileceğini söyledi. Fazla çay tüketiminin aşırı sıvı kaybına neden olduğunu ve bunun da bebekte olumsuz gelişim etkileri oluşturabileceğini belirten Prof. Çoksüer, “Bu, hastalarda gebelik esnasında annelerde ciddi anlamda mide problemleri artabilmektedir. Fakat çay tüketimi yapan kişilerde mide asidini arttırdığı için gastrit, ülser gibi risk faktörlerini artırabilmektedir. Mide problemi yaşayan kadınlarda ve anne adaylarında bunların tüketiminin azaltılmasını istiyoruz. Çay aynı zamanda florür dediğimiz maddeyi içermektedir. Buna bağlı olarak kemik erimesi riskini de artırabilmektedir. Sırt ağrısı, kemik ağrısı problemleriyle karşı karşıya kalabilmekteyiz. Çay, az da olsa oksalat içermektedir. Oksalat içeriğine bağlı olarak özellikle kadınlarda böbrek taşının artışının da olduğunu görmekteyiz” dedi. Gebelerde ve anne adaylarında fazla çay tüketiminin hipertansiyon (yüksek tansiyon) ve kalp çarpıntısı riskini ciddi şekilde artırdığını aktaran Çoksüer, şöyle konuştu: "Hipertansiyon riski artan kadınlarda, bebeklerde gelişme geriliği, gelişim problemleri ve gebeliğin düşük ile sonuçlanma riski de artmaktadır. Bu nedenle, gebelere mümkün olduğunca çaydan uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Gebelikte bağırsak hareketlerinin azalmasına bağlı olarak kabızlık problemleri yaşanabilecek. Gebelerin kabızlık problemi ile karşı karşıya kalmaması için çay tüketimini azaltmalarını öneriyoruz. Bütün kadınlara özellikle gebelere maksimim 2 bardak çay tüketmelerini öneriyoruz. Çayı açık bir şekilde içine limon koyup içmelerini öneriyoruz. Biliyoruz ki, limon tüketiminde C vitamini olduğu için C vitamini tüketimine bağlı olarak da mide ve bağırsak da demir emilimini daha çok artırabilmekte demir eksikliğinin daha az olduğunu görmekteyiz." Çoksüer, sıcak çayın mide kanseri ve yemek borusu kanseri riskini artırabileceğine değinerek, "Bilimsel çalışmalar doğrultusunda çayın ılık olarak tüketilmesini öneriyoruz. Annenin sağlıklı beslenmesi, sağlıklı bir gebelik anlamına gelir. Annenin sağlıksız beslenmesi ise bebeğin sağlıksız olmasına yol açar. Bu tür problemler, özellikle gebeliğin ilk üç ayında bebeğin sağlıksız bir şekilde gelişmesine neden olabilir. Fazla çay tüketiminin bebeklerde düşük, anne karnında ölüm, 7 aydan daha erken doğum, gelişim geriliği ve engellilik gibi ciddi sorunlara yol açabilecek" ifadelerini kullandı.

Yemekten Hemen Sonra Çay Tüketilebilir Mi? Haber

Yemekten Hemen Sonra Çay Tüketilebilir Mi?

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, çay tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalara ilişkin değerlendirmede bulundu. Çayın yapısında bulunan tanenlerin diyetle alınan demirle bağlanarak demir emilimini azalttığını belirten Prof. Dr. Emel Alphan, “Çay, genellikle kahvaltıda tüketilen bir içecektir. Yumurta demir içeren bir besindir. Sabah kahvaltısında yumurta yenmiyorsa çaydan sakınılmasına gerek yoktur. Yani peynir, zeytin vb. içeren bir kahvaltıda çok rahatlıkla çay içilebilir. Yumurtalı bir sabah kahvaltısından 45 dakika sonra çay veya kahve içilebilir” tavsiyesinde bulundu. ÇAY KATEŞİNLERDEN ZENGİN BİR KAYNAK Çayın sahip olduğu bileşenleri ile sağlık üzerindeki olumlu etkilerine işaret eden Prof. Dr. M. Emel Alphan, yapılan deneysel çalışmaların çayın özellikle hiperglisemiyi engelleyebilme özelliğine sahip olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. ÇAY İNSÜLİN ETKİSİNİ ARTIRMADA ETKİLİ OLABİLİYOR Çay bileşenlerinin insülin etkisini artırmada etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Çay, özellikle yeşil çay sağlık üzerine birçok olumlu etkisi bulunan kateşinlerden özellikle de epigallokateşin galattan zengin bir kaynaktır. Deneysel çalışmalarda epigallokateşin gallat ve diğer kateşinlerin hiperglisemiyi insülin aktivitesini değiştirerek ve beta hücre zararını önleyerek engelleyebileceği gösterilmiştir. Çay insülin duyarlılığını ve insülin salgılatıcı etkiyi de artırabilir. Siyah, yeşil ve oolong çayların, adipositlerdeki insülinle uyarılmış glikoz alımını arttırarak insülin duyarlılığını arttırdığı gösterilmiştir. Epigallokateşingallat, epikateşingallat, tanenler ve teaflavinler gibi çay bileşenleri insülin etkisini arttırmada rol oynayabilir” diye konuştu. YEŞİL ÇAY TÜKETİMİ DİYABETLİLERE FAYDA SAĞLIYOR Çayın diyabetliler de dahil olmak üzere pek çok kişi için vazgeçilemez bir içecek olduğunu belirten Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Bazı çaylar belirli metabolik rahatsızlıkları olanlar için de faydalı olabilir. Örneğin yeşil çay, Tip 2 diyabetlilerde tüm nedenlere bağlı ölümlerin azaltılması da dahil olmak üzere pek çok fayda sağlayan kafeinli bir çaydır. 4 binden fazla diyabetli katılımcının sağlığını takip eden beş yıllık bir çalışma, günde dört veya daha fazla fincan yeşil çay içenlerin yüzde 63 oranında daha düşük ölüm oranına sahip olduğunu buldu” dedi. YEŞİL ÇAY DAHA FAZLA KATEŞİN İÇERİYOR Bir fincan (250 ml) yeşil çayın 50-100 miligram kateşin ve 30-40 gram kafein içerdiğini kaydeden Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Hazırlanma şekli, demleme koşulları, bitkinin miktarı ve tazeliği biyoaktif bileşenleri etkileyebilir. Demleme sırasında siyah çaya oranla yeşil çaydan deme daha fazla kateşin geçer. Yapılan bir çalışmada antioksidan olan kateşinlerin yeşil çayın deminde, siyah çaya göre 3 kat daha fazla olduğu saptanmıştır. Sağlıklı insanların ve diyabetlilerin en fazla iki kupa yeşil çay tüketmeleri önerilir” açıklaması yaptı. İKİ FİNCANDAN FAZLASINA DİKKAT Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Yeşil çay da dahil olmak üzere bitki çaylarının günde toplam 2 fincandan fazla içilmesi diüretik (idrara fazla çıkma) etkiyi arttırdığı için böbreklere zararlı etkileri olabileceği de akılda tutulmalıdır” uyarısında bulundu. YUMURTASIZ KAHVALTIDA ÇAY RAHATÇA TÜKETİLEBİLİR Çay tüketiminin şekline de değinen Prof. Dr. M. Emel Alphan, şunları söyledi: “Çayın yapısında bulunan tanenler, diyetle alınan demirle bağlanarak demir emilimini azaltırlar. Ama bu konu çok abartılmıştır. Çay, genellikle kahvaltıda tüketilen bir içecektir. Yumurta demir içeren bir besindir. Sabah kahvaltısında yumurta yenmiyorsa çaydan sakınılmasına gerek yoktur. Yani peynir, zeytin vb. içeren bir kahvaltıda çok rahatlıkla çay içilebilir. Yumurtalı bir sabah kahvaltısından 45 dakika sonra çay veya kahve içilebilir. Demir emilimini arttırmak için kahvaltıda veya öğle /akşam yemeklerinde C vitamini içeren domates, yeşil biber, limon, portakal vb. besinlerin bulunmasında yarar vardır.” YEMEKTEN HEMEN SONRA ÇAY TÜKETİLEBİLİR Mİ? Yemeklerden hemen sonra tüketilen çay alışkanlığına da işaret eden Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Lokantalarda yemekten sonra genellikle çay servisi yapılır. Eğer insanlarda demir yetersizliği anemisi yoksa, endişe etmeye gerek yok, çay içilebilir. Demir yetersizliği anemisi olsa bile yemeklerden 45 dakika sonra çay içilebilir. Açık ve limonlu çay önerilebilir” dedi. PAPATYA ÇAYI SADECE SAKİNLEŞTİRMİYOR Prof. Dr. Emel Alphan, genellikle uykuyu teşvik etmek ve stresi azaltmak için kullanılan kafeinsiz popüler bir çay olan papatya çayı ile yapılan bir çalışmada, Tip 2 diyabetlilerde insülin direncini ve inflamatuar belirteçlere olan etkileri incelendiğini söyledi. Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Sekiz hafta boyunca yapılan araştırmada, günde üç kez (her yemekten sonra) papatya çayı tüketiminin bu iki parametre üzerinde de faydalı etkileri olduğu bulundu” dedi.  

İşte Lavanta Çayının Faydaları Haber

İşte Lavanta Çayının Faydaları

Edirne’nin Havsa ilçesinde baharatçılık yapan Olcay Hacıoğlu'na göre lavanta çayı, hem lezzeti hem de sağlık faydalarıyla dikkat çekiyor. Lavantanın ferahlatıcı kokusuyla ruhu dinlendiren bu çay, aynı zamanda vücuda da birçok yarar sağlıyor. Hacıoğlu www.batiekspres.com haber sitesine yaptığı açıklamada, lavanta çayının sakinleştirici özellikleriyle bilindiğini vurgulayarak, “Stresli günlerde bir fincan lavanta çayı içmek, sakinleşmenizi sağlar ve zihninizi rahatlatır. Ayrıca uyku problemleri yaşayanlar için de oldukça faydalı olabilir” dedi. Lavanta çayının sindirim sistemini de desteklediğini belirten Hacıoğlu, “Özellikle sindirim sorunları yaşayanlar için lavanta çayı düzenli tüketildiğinde rahatlama sağlar. Sindirimi kolaylaştırır ve mideyi yatıştırır” açıklamasında bulundu. Ayrıca, lavanta çayının antioksidan özellikleriyle bağışıklık sistemini güçlendirdiğini dile getiren Hacıoğlu, “Vücuttaki serbest radikallerle savaşarak genel sağlığı destekler. Bu da yaşlanmayı geciktirici etkileriyle bilinir” ifadelerini kullandı. Hacıoğlu, lavanta çayının tadının hafif ve hoş olduğunu belirterek, “Gün içinde keyifli bir mola vermek isteyen herkes için ideal bir seçenek. Hem sağlığınıza katkı sağlar hem de lezzetli bir içecek sunar” şeklinde konuştu. Hacıoğlu lavanta çayının faydalarından yararlanmadan önce doktora danışılması gerektiğini de hatırlattı. ERGİN SÖZER

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.