Hava Durumu

#Cinayet

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Cinayet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cinayet haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Okullarda Kamera Olmaması Dosyayı Yokuşa Sürdü” Haber

“Okullarda Kamera Olmaması Dosyayı Yokuşa Sürdü”

Edirne’de 17 Ağustos 2024 gecesi bir okul bahçesinde 14 yaşındaki Duru Pakarda’nın öldürülmesine ilişkin davada üçüncü celsede karar çıktı. Edirne Adliyesi 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme heyeti, tutuklu sanık Kerem Cem A.’yı “kasten adam öldürmekten” 24 yıl, “silah bulundurmaktan” 3 yıl 4 ay olmak üzere toplam 27 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanık hakkında iyi hâl indirimi uygulamadı. SEGBİS üzerinden bağlanan sanık Kerem Cem A., duruşmada son savunmasını yaparken, aile ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan Av. Mertcan Yasıtepe, Edirne’deki okulların güvenlik bakımından eksik olduğuna dikkat çekerek, okulların güvenlik kameralarının olmaması ve kayıt tutulmamasının dosyayı yokuşa sürdüğünü ifade etti. Anne Sıla Lale ise gözyaşlarını tutamazken; baba Cem Pakarda da ailelerin çocuklarına sahip çıkması gerektiğini söyledi. “OKULLARIN GÜVENLİĞİ ARTIRILMALI” Aile avukatlarından Av. Mertcan Yasıtepe, karar sonrası yaptığı değerlendirmede dosyadaki bazı eksikliklere dikkat çekerek; “Yargılama neticede sona erdi. Gerekçeli karar verildi. Sonrasında istinafa başvurup başvurmayacağımıza müvekkillerimizle görüşüp karar vereceğiz. Dosyada tanıklık eden iki isim var; motosikletle olay öncesi ve sonrası bölgede olduklarına dair iddialar bulunuyor. Biz okulların güvenliğinin artırılmasını istiyoruz. Eğitim-öğretim saatleri dışında girişlerin kontrol altına alınması için güvenlik kulübeleri oluşturulmalı. Edirne’de sayılı okul varken bu okulların güvenlik kameralarının olmaması ve kayıt tutulmaması, dosyayı çok yokuşa sürdü” diye konuştu. “UMARIM BU CEZA AİLENİN İÇİNE BİRAZ SU SERPER” Aile avukatı Av. Süleyman Eren, kararın ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Yargılama neticesinde cinayet suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı. Yaş küçüklüğü nedeniyle 18–24 yıl arası ceza verilmesi gerekiyordu. Biz bu cezanın 24 yıl olarak verilmesini talep etmiştik ve mahkeme de bu yönde karar verdi. ‘Vahim nitelikte silah bulundurma’ suçundan ise 5 yıl ceza verildi, yaş küçüklüğü nedeniyle 3/1 indirim uygulandı. Toplamda 27 yıl 4 ay ceza aldı. Tek dilediğim, bu cezanın anne ve babanın içine birazcık su serpmesi.” “DURU GERİ GELMEYECEK” Acılı anne Sıla Lale, kısa fakat yürek burkan açıklamasında yalnızca, “Duru geri gelmeyecek” diyerek gözyaşlarını tutamadı. “HERKES ÇOCUĞUNA SAHİP ÇIKSIN” Baba Cem Pakarda ise kararın ardından şunları söyledi; “Biz zaten ilk celseden sonra başkanın bu kararı vereceğine inanmıştık. Bizim canımız yandı, bu mahkeme sürecinin ızdırabından kurtulduk. Herkes çocuğuna sahip çıksın. Sahip çıkmayan ailelerin çocukları uçurumda.” HİLAL PEKER

Çetin, Edirne’de Yunan İşgali Sırasında Yaşananları Anlattı Haber

Çetin, Edirne’de Yunan İşgali Sırasında Yaşananları Anlattı

Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü tarafından, Edirne’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 103’üncü yıl dönümü kapsamında “Tanıkların Anlatımıyla Edirne’de Milli Mücadele” konferansı düzenlendi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İsmail Hakkı İnan Salonu’nda düzenlenen konferansa akademisyenler, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve öğrenciler katılırken; TÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nurten Çetin sunum yaptı. Çetin, sunumunda Edirne’nin Yunan işgali sırasında yaşananları anlatı. HALK PERİŞAN HALDE Çetin, sunumunda Mehmet Şeref Bey’in anlatılarına yer verirken; işgal döneminde Trakya’da asayişsizlik ve yoksulluğun arttığını ve halkın perişan halde olduğunu belirtti. İşgal döneminde Cafer Tayyar Paşa’nın Edirne’nin tarihi sürecini anlattığı çağrısının ise halkın moralini yükselttiğini ifade eden Çetin, halkın Edirne’yi savunmaya destek verdiğini söyledi. Cafer Tayyar Paşa’nın işgal sırasındaki gözlemlerine de sunumunda yer veren Çetin, Yunan bombardımanının gece boyunca sürdüğünü ve Yunan askerlerinin sabah saatlerinde Edirne’ye girdiğini, 13 bin Türk’ün ise bombardıman sırasında Bulgaristan’a geçtiğini belirtti. KÖY VE KASABA İSİMLERİ RUMCAYA ÇEVRİLDİ Çetin, Yunan idaresi altında köy ve kasabaların isimlerinin Rumcaya çevrildiğini de belirtirken; kimlik zorunluluğu ve seyahat kısıtlamasının geldiğini, mallar el koyma, adli haksızlıklar ve eğitim baskılarının yanı sıra Yahudi ve diğer azınlıklara da baskı uygulandığını açıkladı. ZULÜM, VAHŞET VE CİNAYET Mehmet Şeref Bey’in bir gazeteye verdiği röportajda Trakya’da yaşananları zulüm, vahşet ve cinayet olarak tanımladığına dikkat çeken Çetin, Rum ve Yunan birliklerinin köyleri yakıp halkı dövdüğünü, kadın ve çocuklara işkence ettiğini de belirttiğini söyledi. Mehmet Şeref Bey’in anlatılarına göre birçok köyün göçe zorlanarak köylülerin yuvalarından edildiğini belirten Çetin, hapishanelerin de Türklerle dolu olduğunu vurguladığını söyledi. MUSEVİLER DE YUNAN ZULMÜNDEN ETKİLENDİ Çetin, Edirne’deki Hahambaşı’nın ifadelerine de dikkat çekerken; işgalde Musevilerin de Müslümanlar gibi Yunan zulmünden etkilendiğini belirttiğini, Yahudilere baskı yapıldığını söylediğini, Musevilerin Türklerle geçmişten beri barış içinde yaşadığını ve kültürel bir yakınlıklarının bulunduğuna dikkat çektiğini söyledi. “YAĞMA VE TAHRİBATIN ETKİSİ UZUN YILLAR SÜRDÜ” Çetin, yaklaşık 2 yıl Yunan idaresi altında kalan Edirne’nin, 1922 yılında 30 Ağustos Zaferi’nin kazanılmasının ardından 25 Kasım 1922’de düşman işgalinden kurtulduğunu söyleyerek; “Yunanlıların bölgede yarattıkları yağma ve tahribatın etkisi uzun yıllar sürmüştür” dedi. Çetin, Edirne’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 103’üncü yılını da kutlarken; hayatlarını ortaya koyan tüm şehit ve gazileri de andı. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Duru Pakarda Cinayeti Bir Çetenin Planlı İşi Miydi? Haber

Duru Pakarda Cinayeti Bir Çetenin Planlı İşi Miydi?

Edirne’de 17 Ağustos 2024 gecesi bir okul bahçesinde 17 yaşındaki sanık Kerem Cem A.’nın 14 yaşındaki Duru Pakarda’yı öldürmesi ile sonuçlanan cinayetle ilgili ilk duruşma geçtiğimiz Temmuz Edirne Adliyesi’nde görüldü. Batı Ekspres muhabirinin ulaştığı duruşma tutanaklarına göre, duruşmada konuşan Duru’nun babası Cem Pakarda ile annesi Sıla Lale, olayın basit bir cinayet değil, planlanmış bir suç ve gençler arasında örgütlü bir yapılanmanın sonucu olduğunu ileri sürdü. “EDİRNE BİZİM OLACAK” MESAJI, SİLAH VE PARA PAYLAŞIMLARI Duruşma sırasında söz alan baba Cem Pakarda, sanığın cep telefonunda yer alan mesajlaşmalarda “Edirne bizim olacak ama vebali ağır olacak” ifadelerinin bulunduğunu, bunun da olayın arkasında organize bir yapı olabileceğine işaret ettiğini belirtti. Pakarda; “Bu olay basit bir cinayet değil, planlı bir eylem. Ortada bir çeteleşme var. Zanlının elinde silah bulunuyor. Olay yerinde hiçbir parmak izi yok. Her şeyin temizlenmiş olması bile bu cinayetin önceden planlandığını gösteriyor” dedi. “BU ÇOCUKLAR BU PARALARI NEREDEN BULUYOR?” Baba Pakarda ayrıca, olay öncesinde gençler arasında tehditler, silahlanma ve sosyal medya üzerinden “isim yapma” hedefli yazışmalar olduğunu öne sürerek şu ifadeleri kullandı: “14 yaşındaki çocuklar Edirne’nin en lüks mekanlarında tomarla para, önlerinde içki şişeleriyle poz veriyor. Bu çocuklar bu paraları nereden buluyor? Ben çalışan bir insanım, o kadar parayı bir arada görmedim. Bunları bir araya getiren bir yapı var. Biz sadece kızımız için değil, başka çocuklar ölmesin diye bu davanın peşindeyiz.” “BU BİR ÇETE İŞİ” Duruşmada gözyaşları içinde konuşan anne Sıla Lale ise cinayetin kasten ve örgütlü bir biçimde işlendiğini ifade etti. Lale; “Kerem Cem, Duru’yu öldürdü; ardından başka gençler de birbiriyle çatışmaya başladı. Bu çocuklar ‘isim yapacağız ama bedeli ağır olacak’ diyorlardı. Bu bir çeteleşme, bir örgütlenme. Uyuşturucu, silah satışı, tehdit. Artık bu son olsun istiyoruz” diyerek adalet çağrısında bulundu. AV. YASITEPE: “CİNAYET ÖNCESİ KÜFÜRLEŞME MESAJLARI VAR” Maktul Duru Pakarda’nın babası Cem Pakarda’nın vekili Avukat Mertcan Yasıtepe, duruşmada yeni bir dijital delile dikkat çekti. Yasıtepe, sanık Kerem Cem A. ile olay tarihine yakın bir dönemde “S” isimli bir WhatsApp kullanıcısı arasında geçen küfürlü yazışmaların tespit edildiğini belirterek, bu görüşmenin dosyaya eklenmesini talep etti. “BEN VURULDUĞUNU BİLE ANLAMADIM, OLAY BİR KAZAYDI” Mahkeme Başkanı’nın söz hakkı verdiği sanık Kerem Cem A. pişmanlık dolu ifadeler kullandı. Olayın bir kaza sonucu yaşandığını iddia eden sanık A.: “Keşke böyle bir şey olmasaydı. O gün Duru’nun vurulduğunu dahi anlamadım. İlk anda merminin bana isabet ettiğini sandım. Merdivenlerden inip kendimi kontrol ettim, sonra Duru’nun göğsünü tuttuğunu gördüm. Keşke o güne geri dönebilsem. O silahı dizimin üzerine koymaz, hatta bir çakıl taşına bile dokunmazdım. Herkes bilsin ki bu olay gerçekten bir kazaydı. Çok pişmanım” dedi. “ÇETE BAĞLANTISI ARAŞTIRILMALI” TALEBİ REDDEDİLDİ Duru Pakarda’nın babası Cem Pakarda, olayın arkasında organize bir yapı bulunduğunu öne sürerek “örgüt ve çete kapsamında eylem gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin” araştırılmasını talep etti. Ancak mahkeme heyeti, bu talebin dosyaya yeni bir katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddetti. Davanın ikinci duruşması önümüzdeki günlerde Edirne Adliyesi’nde görülecek. HİLAL PEKER

Eşi ve Çocuğunu Öldürüp, Arayanlara 'Uyuyorlar' Demiş Haber

Eşi ve Çocuğunu Öldürüp, Arayanlara 'Uyuyorlar' Demiş

Edirne'nin Cumhuriyet Mahallesi'nde eski muhasebeci Ömer G. A., aynı evde yaşadığı 38 yaşındaki eşi Didem Ö. A. ile 11 yaşındaki oğlu D. K. A.'yı boğarak öldürüp, intihar girişiminde bulundu. Edirne'yi derinden sarsan acı olayın detaylarına Batı Ekspres ulaştı. İddialara göre; Olaydan bir gece önce Didem Ö. A. aile yakınlarıyla bir araya gelip keyifli bir gece geçirdi. Didem, gece evine gitmeden önce teyzesi ve aile yakınlarıyla sabah kahvaltısı için plan yaptı. Ancak saat 11.00'i geçmesine rağmen Didem'in aramamasından endişelenen yakınları Didem'i telefonla arayarak neden geciktiğini sormak istedi. Didem'in telefonunu açan cinayet şüphelisi Ömer G. A. Didem ve Doruk'un henüz uyanmadıklarını söyleyerek, telefonu kapattı. Didem'in gün içinde ilk kez ailesini aramaması ve kahvaltı planına dahil olmaması üzerine şüphelenen yakınları saat 15.00 sıralarında 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ihbarda bulundu. Çağrı merkezi görevlileri 'Haber alınamayan şahıs' koduyla, ailenin yaşadığı eve itfaiye, ambulans ve polis ekibi sevk etti. İtfaiye ekiplerinin kapıyı açmasıyla birlikte içeri giren polis ve sağlık ekibi, Didem ve Doruk'un cansız bedenlerini, olayın şüphelisi Ömer'i ise kanlar içinde buldu. Yaralı halde hastaneye kaldırılan Ömer'in sağlık durumunun iyi olduğu, tedavisinin bugün tamamlanması ve polis ekipleri tarafından gözaltına alınması bekleniyor. Didem ve Doruk için bugün Mevlana Camii'nde cenaze töreni düzenlenecek. İkindi namazının ardından kılınacak olan cenaze namazı sonrası anne ve oğlun cenazeleri Yenişehir Mezarlığına defnedilecek. ŞENER URFA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.