Hava Durumu

#Çocuk

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Çocuk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çocuk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

"Adam Olsaydın" Sözünü Duyunca Eski Eşini 15 Yerinden Bıçaklamış Haber

"Adam Olsaydın" Sözünü Duyunca Eski Eşini 15 Yerinden Bıçaklamış

Olay, 1 Şubat'ta Şirinköy Mahallesi Halide Edip Adıvar Caddesi'nde meydana geldi. Tuba Y. (29), yeni boşandığı eski eşi Tuncay H. (37) tarafından sokak ortasında çeşitli yerlerinden defalarca bıçaklandı. O anları gören mahalleli sopalarla şahsı linç etmeye çalıştı. Kadın ise yerden kalkarak eski kocasını linç etmeye çalışan vatandaşları uzaklaştırmaya çalıştı ve "O benim çocuklarımın babası" dedi. Olay yerine gelen polis ekipleri, havaya ateş açarak kalabalığın elinden kurtardığı Tuncay H.'yi gözaltına aldı. Emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Tuncay H., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 15 yerinden bıçaklanmış İddianamede, tarafların 24 Ocak'ta anlaşmalı şekilde boşandıkları, olay sebebiyle Tuba Y.'nin vücudunda 15 bıçak yarası ve kemik kırığı olduğu bilgisine yer verildi. "Mağdur duruşmaya bilerek katılmıyor" Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 2. duruşmasına, "kadına ve boşandığı eşe yönelik kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan yargılanan tutuklu sanık Tuncay H. ve taraf avukatları katıldı. Mağdur Tuba Y. ise duruşmaya gelmedi. Tuncay H.'nin avukatı, sanığın tutukluluk süresinin uzaması için Tuba Y.'nin bilerek duruşmaya katıldığını savundu. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar karar vererek duruşmayı erteledi. "Eşimin bana davranışlarından aldatıldığımı hissediyordum" Öte yandan, sanık Tuncay H.'nin ilk duruşmadaki savunmasına ulaşıldı. Sanık, savunmasında, Tuba Y. ile birbirlerini sevdiklerini ve kaçarak evlendiklerini ifade ederek, evliliklerinin ise 10 yıl sürdüğünü aktardı. Mutlu bir evliliklerinin olduğunu söyleyen Tuncay H., "Ekonomik şartlardan dolayı son 5 yıldır tır şoförlüğü yapıyorum, pandemi döneminde iflas yaşamıştım, 5 yıldır yurt dışına tır ile gidip geliyorum, çalışıyorum. Son 2 yıldır Kahramanmaraş depremi nedeniyle Gölcük'te ikamet ediyorduk. Bu süreçte ayda 12 kez eve gelebiliyordum. Eşimin bana davranışlarından aldatıldığımı hissediyordum. Bunu da kendisine yurt dışındayken söyledim, 'Açıkça bana söyleyebilirsin. Seni anlayış ile karşılarım, helalleşip boşanırız' dedim" diye konuştu. "Eşimin başkalarına çıplak fotoğraflar attığı ve hatta onlarla ilişkiye girdiğine yönelik mesajlar vardı" Türkiye'ye geldiğinde Tuba Y. ile aralarında anlaşmazlık yaşandığını dile getiren Tuncay H., şu iddialarda bulundu: "Tuba boşanma davası açtı, devamında aileler devreye girdi barıştık. Barışmamızın ertesi günü iş başvurusu için kendisi CV dolduracaktı bende yardımcı oluyordum. Telefonuna bir mail geldi, benim bilmediğim farklı mail adresleri olduğunu anladım. Eşim tedirgin oldu, gelen maillerini karıştırmaya başladım. Farklı İnstagram hesapları olduğunu gördüm, işin nereye varacağını bilmediğim için ailelerimizi çağırdım. Aileler geldiğinde Instagram hesaplarını açtığımızda başkalarıyla görüştüğünü, onlara çıplak fotoğraflar attığı ve hatta onlarla ilişkiye girdiğine yönelik mesajlar vardı. Beni aldattığına dair delilleri gördük." "Boşandık, çocukların velayetini bana verdi" Ailelere artık evli kalamayacağını söylediğini belirten Tuncay H., "Evlenirken kaçarak evlendiğimiz için babası 'namus sizin' demişti. Ben de bu sözün üzerine bu şekilde medeni şekilde ayrıldım. Boşanma süreci 1,5 ay kadar sürdü. Protokol imzalamak için İstanbul'a kendi aracımla dahi götürdüm. 'Ben seni aldatmadım, ispatlayacağım' diyordu. 'Madem sen böyle bir şey yapmadın, polislere telefonu götürelim, şikayetçi olalım' dedim ancak bunu da reddetti. Çocuklarımız için defalarca bir araya geldik, konuştuk, sonrasında ne olacağını konuştuk. Hiçbir şekilde bu süreçte kendisini tehdit etmedim, herhangi bir zarar vermedim. Boşandık, çocukların velayetini bana verdi" şeklinde konuştu. "Bana 'Adam olsaydın' dedi" Sanık Tuncay H., savunmasına şöyle devam etti: "Olay günü eski eşim çocukları görmek için bana gelecekti. Çocuğum epilepsi hastası, o yüzden ben GPS özellikli kol saati almıştım, gerektiğinde çocuklarımı takip edebilmem için. Oğlum kol saatini bulamayınca bulana kadar çocuğu göndermeyi düşünmedim. Bunun üzerine kızım da bunu annesine haber vermiş. Annesi de bu duruma sinirlenmiş olacak ki bana, 'Çocukları senden alacağım o zaman, sen göreceksin çocuk nasıl gösterilmiyormuş' şeklinde sözler söyledi. Bu sırada evin önüne gelmiş miydi hatırlamıyorum. Ben de çocuklar bunları duymasın diye dışarıya çıktım, neden böyle yaptığını sordum, 'Çocuk hasta GPS cihazı olmazsa çocuğu nasıl takip edeceğiz' dedim. Tartıştık. 'Sen yaptıklarından utanmıyorsun bir de beni tehdit ediyorsun. Madem alacaktın mahkeme de neden çocukları verdin?' dedim. Bu şekilde tartıştık, 'Ben seni aldatmadım' diyordu, 'Hani bana kendini ispatlayacaktın' dedim, o da bana 'Adam olsaydın' dedi. Bu lafın üzerine sinirlendim, o andan sonrasını hatırlamıyorum. Cebimde eşimin bana hediye olarak aldığı cep çakısı vardı. Onu hep yanımda taşırdım, çünkü tornavida ve pense özelliği vardı. O an özel olarak yanıma almamıştım, o an nasıl bıçakladığımı hatırlamıyorum. Olay esnasında bir an kendime geldim. Ellerimdeki kanı görünce elimdeki bıçağı yere attım. Etraftaki insanlar bana saldırdıklarında, 'Beni bırakın, ona yardım edin, ambulans çağırın' diye bağırdım. Pişmanım, beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum."

Edirne’de Velileri Çileden Çıkaran Olay Haber

Edirne’de Velileri Çileden Çıkaran Olay

Edirne Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesi’nde sular durulmuyor. Okul binasının depreme dayanıksız olduğunun açıklanmasının ardından velilerin tepkisine rağmen eğitim öğretime 1. Murat Anadolu Lisesi binasında devam eden lisede bugün meydana gelen bir olay velileri çileden çıkardı. Edirne Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesi öğrencilerinin eğitim öğretime devam ettiği bir sınıfta, rüzgarın da etkisiyle bir öğrencinin üzerine pencere düştü. Olayı duyan veliler, 1. Murat Anadolu Lisesi girişinde basın açıklaması gerçekleştirdiler. “CAM KOPUP DÜŞMÜŞ, ÇOCUK HASTANEYE KALDIRILMIŞ” Veliler adına basın açıklaması yapan öğrenci velisi Aziz Avukatoğlu, 10 günden beri öğrencilerin sağlıklı bir okul ve sağlıklı sınıflarda eğitim almalarını istediklerini söylerken; “Bu mantığı ne zaman değiştireceğiz? Yoksa bir çocuğumuz ölünce mi? Cam kopup düşmüş, çocuk hastaneye kaldırılmış, akıbeti hakkında hiçbir bilgimiz yok. Hiçbir okulla ya da öğrenci ile polemiğimiz yok; biz sadece evlatlarımızın sağlıklı koşullarda eğitim görmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. EDİRNE VALİSİ YUNUS SEZER’E SESLENDİ Avukatoğlu, 1. Murat Anadolu Lisesi binasının tarihi eser olduğunu belirtirken; “Tarihi eser olmadığını varsaysak bile burada bir yangın çıksa ne olacak? Dün sabah da bir öğrencimiz rahatsızlık geçirmiş ve hastanelik olmuş. Sayın Valimiz, Milli Eğitim ve okul yöneticilerimiz, bizim okulumuzun yerini değiştirmek için ne zamana kadar devam etmeyi düşünüyor? Lütfen bunun cevabını istiyorum. Veliler olarak bunu bekliyoruz” dedi. “SÜREÇLE İLGİLİ HİÇBİR DEĞİŞİKLİK YOK” Velilerin taleplerine rağmen hiçbir değişiklik olmadığını söyleyen Avukatoğlu; “Vali Bey bize bir söz verdi. Selimiye’nin arkasındaki Hasan Sezai İmam Hatip Lisesi’nin deprem ölçümü istendi. Fakat ben araştırma yaptım. Ne Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi, ne de Denizli’deki Pamukkale Üniversitesi’ne böyle bir başvuruda bulunulmamış” sözlerine yer verdi. “1. MURAT ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİ DE ETKİLENDİ” Avukatoğlu, 1. Murat Anadolu Lisesi öğrencilerinin de olaylardan mağdur olduğunu belirterek; “Binanın eski oluşu, hatta birçok şey bu olaylara etken olabilir. Şu anda çok üzüntülü ve sinirli bir durumdayız. Bütün veliler buradalar. Çocuklarımızın hepsi bizim çocuklarımız, bizim geleceğimizdir. Çocuklarımızın iyi bir araştırma yapılıp iyi bir ortamı olan dersliklerde okuması gerekiyor. Biz bu çağda, serhat şehrimiz Edirne’de böyle olaylara maruz kaldığımız için çok üzüntülü ve tepkiliyiz” diye konuştu. ALKIŞLARLA OKULA GİRDİLER Avukatoğlu’nun açıklamasının ardından veliler, alkışlar eşliğinde okul binasına girerek, olayla ilgili okul yönetimiyle görüşmeyi talep ettiler. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Uzmanından Ailelere Okul Öncesi Uyarılar Haber

Uzmanından Ailelere Okul Öncesi Uyarılar

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü, yeni eğitim yılı öncesinde çocukların duygusal olarak okula hazırlanmasını destekleyen önemli çalışmalar yürütüyor. Lokomotif Çocuk Köyü Psikoloğu Sümeyye Saraçoğlu, yeni eğitim dönemi öncesinde ailelere dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı. Saraçoğlu, okul öncesi sürecin en kritik unsurunun anne, baba ve çocuk arasındaki sağlıklı iletişim olduğunu vurgulayarak, "Yeni eğitim yılı başlarken, veliler genellikle okul formaları, kırtasiye malzemeleri ve gerekli belgelerle ilgilenir. Ancak, çocukların duygusal olarak okula hazır olup olmadığını da göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Okula başlamak, özellikle ilk kez okula gidecek ya da yeni kademeye geçecek çocuklar için büyük bir değişimdir" dedi. Ayrılık kaygısı ve fiziksel belirtiler yaşanabilir Psikolog Saraçoğlu, bu dönemde çocuklarda görülebilecek tepkilere ilişkin şu uyarılarda bulundu: "Bazı çocuklar ağlama, içe kapanma, huzursuzluk gibi davranışlar gösterebilir. Ayrıca baş ağrısı, mide bulantısı gibi fiziksel şikayetler de yaşanabilir. Bu tür tepkiler, ayrılık kaygısının doğal yansımalarıdır ve çoğunlukla geçicidir." şeklinde konuştu. Oryantasyon süreciyle korkular azaltılabilir Saraçoğlu, ayrılık kaygısıyla başa çıkmak için ailelerin oryantasyon sürecini kademeli olarak uygulaması gerektiğini de belirtip, "Çocuğunuza ‘Geri döneceğim, sen de geri döneceksin’ mesajını net ve tutarlı şekilde verin. Duygularını bastırmak yerine, anlamasına ve isimlendirmesine yardımcı olun. Tüm bu önlemlere rağmen fiziksel şikayetler uzun süre devam eder veya günlük yaşamı olumsuz etkilerse, mutlaka uzman desteği alınmalıdır. Bu, çocuğunuzun uyum sürecini kolaylaştıracaktır. Yeni eğitim döneminde çocukların duygusal olarak desteklenmesi, okula adaptasyon sürecini sağlıklı ve verimli kılmak için büyük önem taşıyor" dedi.

Edirne Çocuk Hakları Derneği’nden Tepki: “Öğretmenime Dokunma” Haber

Edirne Çocuk Hakları Derneği’nden Tepki: “Öğretmenime Dokunma”

Edirne Çocuk Hakları Derneği, 8 Nisan 2025 tarihinde proje okullarına yapılan öğretmen görevlendirmelerine yönelik yazılı bir açıklama yayımlayarak karara sert tepki gösterdi. Dernek, alınan kararla birçok öğretmenin mevcut görev yerlerinden uzaklaştırıldığını, bunun yalnızca öğretmenleri değil, öğrencileri de derinden etkilediğini vurguladı. Açıklamada, proje okullarındaki mevcut öğretmenlerin büyük çoğunluğunun görev yerlerinin değiştirildiği ve öğretmenlerin ya başka okullara gönderileceği ya da İl emrinde havuzda bekletileceği belirtildi. Bu durumun, yıllardır görev yaptığı okullarda kurumsal kültürü oluşturan ve sürdüren öğretmenleri sistem dışına ittiği ifade edildi. Edirne Çocuk Hakları Derneği Başkanı Av. Nebahat Çavuş yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “8 Nisan 2025'te proje okullarına yapılan görevlendirmelerle mevcut öğretmenlerin büyük çoğunluğunun okullarla ilişkisi kesildi. Öğretmenler başka okullara gitmek zorunda kalacak ya da İl emrinde havuzda olacaklar. Ülkemizde demokrasi ve adaletin yara aldığı bir dönemde, bu kararla bir darbe de eğitim sistemimize, ülkemizin köklü liselerine indirilmeye çalışılıyor. Okullarımızda yıllarca görev yapmış, kurum kültürüne hâkim, o kültürü kuran ve yaşatan emektar öğretmenlerimiz, sistematik biçimde kurumlardan uzaklaştırılıyor.  Liyakatin, kıdemin dikkate alınmadığı, okullarda yıllar boyunca geliştirilen kurumsal kültürü yok etmeye yönelik bu işlemler sadece öğretmenleri etkilemiyor; dönem sonuna, hayatlarını etkileyecek sınavlara birkaç ay kala aniden öğretmenlerinden koparılan çocuklarımızı da etkiliyor. Çocuklarımızın okullarına, eğitim yuvalarına aidiyet hissini ve güven duygularını zedeleyen bu uygulamanın her alanda olduğu gibi eğitimde de bir ters yüz etme çabasına yönelik olduğunu düşünmeden edemiyoruz. Objektif ve adil olmayan yönetmeliklerle yapılan hiçbir işlem hukuk ilkelerine uygun olamaz. Çocuklarımızın öğretmenlerine reva görülen bu haksız uygulamayı kabul etmiyoruz. Eğitimde adaletin, şeffaflığın ve liyakatin esas alınması gerektiğini düşünüyor; alınan kararların yeniden değerlendirilerek iptal edilmesini talep ediyoruz.” HABER MERKEZİ

Okul Alışkanlıkları Ara Tatilde De Devam Etmeli Haber

Okul Alışkanlıkları Ara Tatilde De Devam Etmeli

Kayseri'de 2024-2025 Eğitim Öğretim yılının ilk ara tatilinde bin 124 okulda eğitim gören 315 bin 682 öğrenci ara tatile girdi. Ara tatilde ders tekrarı yapmanın önemli olduğunu söyleyen Selver Yazıcı, “Öğrencilerin ve velilerin dört gözle beklediği ara tatil geldi ve öğrenciler de yoğun bir yazılı haftasından çıktılar. Şimdi dinlenme zamanı kısa bir mola diyoruz ama 1 hafta aslına bakılırsa kısa bir süre değil. Bu 1 haftalık süreçte öğrencilerimiz tabii ki dinlenecekler ama bunun yanında okuma alışkanlıkları edinebilme adına kitap okuyabilirler. Bizim de dikkat etmemiz gereken bir şey var burada; ders tekrarı ve işlenilen konuların tekrarı yapılırsa okula tekrar döndüklerinde en azından hazır bulunmuşluklarını elde etmiş olurlar. O yüzden ders tekrarlarına önem vermemiz lazım. Günde 1-2 saat bile olsa biraz da ders çalışılmasını tavsiye ediyoruz. Bunun dışında ailece kitap da okunabilir. Tabii ki gezip sosyalleşme durumları da olabilir ama ailece etkinliklere de dikkat edilmesini tavsiye ediyoruz” dedi. Yazıcı, ara tatilde özellikle uyku düzenine dikkat edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Burada en önemli şey; okul olmadığı zaman öğrenciler genel olarak geç uyanıyorlar. Geç uyanmaya da 1 hafta boyunca alışan öğrenci, okula başladığı ilk birkaç haftada uyku problemleri yaşayabiliyor. Erken uyanamama gibi durumlarla karşılaşabiliyoruz. Bu anlamda da öğrencilerin geç yatmamasına, mümkün olduğu kadar erken uyanmasına ve en geç saat 9'da öğrencilerin uyanmış olmasını tavsiye ediyoruz. Sosyal etkinlik açısından aileleriyle ve arkadaşlarıyla tabii ki zaman geçirecekler ama anlamlı sosyal etkinlikler edinmeleri, daha çok paylaşıma yönelik sosyal aktivitelere yönelik etkinlikler edinmelerini öneriyoruz. Bu anlamda da halk eğitim kursları gibi kurslara yoğunluk verebiliriz. Öğrencileri bu şekilde de destekleyebiliriz diye düşünüyorum. Öğrencilerin hazır bulunmuşluk seviyeleri ilk dönemin ikinci yarısında daha azalmış olarak dönüyorlar genelde. Bunu engelleyebilmek için tekraren öğrencilerin tekrar yapmaları, derslerine çalışmaları, yazılıları iyi geçtiyse dahi derslerini unutmamak adına günde 1 saat ders çalışmalarını tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı. “ALIŞKANLIKLAR DEVAM ETTİRİLMELİ” Öğrencilerin okul sürecindeki alışkanlıklarının ara tatilde de devam ettirilmesi gerektiğini söyleyen Yazıcı, “Öğrenciler okul ve ödev olmadığı zamanlarda genelde ellerine telefon, tablet ya da bilgisayarı alıp saatlerini o ekran karşısında geçirmeye yönelik çok fazla davranış gösteriyorlar. Bu ekran süremizi olabildiğince kısıtlamamız gerekiyor. Hiç almasınlar demiyorum, belki okul sürecinde kısıtlı öğrenciler vardır. Tabii ki yine ekrana maruz kalacaklar çünkü onları bu konuda koruyabilmemiz çok mümkün değil ama olabildiği kadar bunu aza indirmek, iletişimsel ve insani olarak ekran dışında arkadaşları ve ailesi ile sosyalleşmesini sağlamayı tavsiye ediyorum. Çünkü ekran, ister istemez çocukların beynini bir yerden sonra uyuşturmaya başlıyor. Bu süreçte fazla ekrana maruz kalan öğrenci, okula döndüğü zaman o ekranı bırakamama, devam etme durumu oluyor. O yüzden okuldaki alışkanlıkları ara tatilde de mümkün olduğu kadar devam ettirelim. Çünkü 1 haftalık süreç bizim için kısa gelebilir ama çocuklar için gerçekten uzun bir süreç ve çocukların da alışkanlıkları çok hızlı değiştiği için ekran süresine de olabildiğince az zaman ayırmalarını tavsiye ediyorum” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.