ÇİDEM’DEN NÜKLEER İDDİASINA TEPKİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin nükleer enerji çalışmalarına dair açıklamada bulundu. Habertürk Ankara Temsilcisi Fevzi Çakır’ın haberine göre, Bayraktar; "Nükleerdeki hikâye devam ediyor, ikinci santral veya lokasyon diyelim, Sinop olacak. Ama bir o kadar önemli olan bizim Trakya’da mutlaka bir nükleer santrale sahip olmamız lazım. Bu arada Akkuyu’da olduğu gibi veya Sinop, Trakya’da planlanan santraller gibi konvansiyonel, büyük çaplı nükleer santrallerin dışında İngiltere ve Amerika’yla küçük modüler reaktör denilen ve Türkiye’de de üretimin daha yerlileşme imkânı olduğu yeni bir teknolojiyi yakinen çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kırklareli Doğa ve Kültür Derneği (DOKU) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü Göksal Çidem, 2015 yılında İğneada’da planlanarak gündeme gelen ve Bakan Bayraktar’ın açıklaması ile yeniden gündem olan Trakya’da nükleer santral kurulması planına tepki gösterdi.
“TRAKYA VE MARMARA İÇİN BÜYÜK RİSK”
Çidem, nükleer santral projesinin daha önce Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde gündeme geldiğini belirterek; “Daha önce İğneada gündeme gelmişti. Trakya’nın neresine yapılırsa yapılsın çok büyük bir risk. Balkanlar, Trakya ve Marmara bölgesi için büyük bir risk oluşacaktır. İstanbul Barosu’nda ‘İğneada Cinayeti’ başlığıyla bir etkinlik yapılmıştı. Burada Çevre Mühendisleri Odası, bir risk haritası yayımlamıştı. İğneada’ya bir nükleer santral kurulursa bir kaza anında yaşanacak kapsadığı alanlara yer verilmişti. İzmir, Trakya, İstanbul, Atina’ya kadar hepsi risk altında olur” ifadelerini kullandı.
“YAYIMLANMIŞ BİR DOSYA YOK”
İğneada’ya nükleer santral kurulması planının ardından Trakya Kent Konseyleri Birliği ve Trakya Platformu’nun çağrısı ile bölgeden vatandaşların da katılımıyla kitlesel bir basın açıklaması düzenlendiğini hatırlatan Çidem; “İğneada’da ilk nükleer gündeme geldikten sonra kitlesel bir basın açıklaması yapıldı. O tepkiden sonra bugüne kadar herhangi bir gelişme yaşanmadı. Fakat biz planmanın devam ettiğini düşünüyorduk ve teyakkuz durumdaydık. Ama şu anda yayımlanmış bir dosya yok” dedi.
“DENİZ ÇAYIRLARINI ÖLDÜRÜR”
İğneada ile Kıyıköy arasındaki bölgede bulunan deniz çayırlarına da dikkat çeken Çidem; “Karadeniz kıyısına, İğneada ile Kıyıköy arasına yapılması planlanıyorsa orada deniz çayırları var. Oralar balık tarlası, balık üreme alanları. Deniz suyundaki ısı değişikliği, oradaki deniz çayırlarını öldürecek. Deniz çayırları öldükten sonra da balık üremesi orada yapılamayacağı için balıkçılığa da büyük bir zarar verecek” sözlerine yer verdi.
“BÖLGE KESİN KORUNACAK HASSAS ALANLAR İLAN EDİLDİ”
Çidem, nükleer santrallerde yaşanabilecek olumsuzları da hatırlatarak; “Bir kaza anında neler olabileceğini gördük. Çernobil’i, Fukuşima’yı gördük. İğneada, dünyanın sayılı longoz ormanlarının olduğu bir bölge. Bölge de kesin korunacak hassas alanlar ilan edildi. Burada henüz plan değişikliği de yok. Bunun kurulabilmesi için çevre düzeni planlarında enerji üretim alanı olarak işaretlenmesi gerekiyor. Bu plan değişikliği gelirse biz mutlaka yargı yoluna başvururuz. Bilimsel ve hukuksal her türlü mücadeleyi yerelle birlikte yürüteceğiz” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ