Hava Durumu

#Eylem

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Eylem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eylem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Edirne’de Rojin Kabaiş İçin Açıklama Haber

Edirne’de Rojin Kabaiş İçin Açıklama

Van’da 27 Eylül 2024 tarihinde kaybolan ve 15 Ekim’de Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş için Edirne’de basın açıklaması düzenlendi. Trakya Üniversitesi Hakkında Platformu, Kabaiş için Ayşekadın Yerleşkesi’nin de bulunduğu Zübeyde Hanım Caddesi’nin üzerinde basın açıklaması yaptı. Vatandaşların ve öğrencilerin katıldığı basın açıklamasını, platform adına Betül Okuyan okudu. “24 KİLOMETRELİK MESAFEYİ NASIL KATETTİ? Okuyan, Kabaiş’in ölümü üzerindeki karanlık perdesinin bir yıldır kaldırılmadığını söyleyerek; “Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin, 27 Eylül 2024’te yurttan ayrıldı ve bir daha geri dönmedi. 18 gün sonra, kaldığı yurttan 24 kilometre uzakta, Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulundu. Bir yıldır aynı soruyu soruyoruz; Rojin o 24 kilometrelik mesafeyi nasıl katetti?” ifadelerini kullandı. “2 FARKLI ERKEĞE AİT DNA ÖRNEĞİ BULUNDU” Kabaiş’in cansız bedeninin bulunduğu ilk günden beri bazı yetkililerin ‘intihar’ iddiasını dile getirerek dosyayı kapatmaya çalıştıklarını belirten Okuyan; “Oysa Rojin’in ölümüne dair her detay, bu olayın aydınlatılmak istenmediğini gösteriyor. Adli Tıp Kurumu’nun ilk raporunda ‘suda boğulma’ yazıyordu ama akciğerlerinde su yoktu. Mide içeriği doluydu, vücut bulguları çelişkiliydi ve en önemlisi, Rojin’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA örneği bulundu. Bu bilgi aylarca gizlendi, DNA’nın hangi bölgelerden alındığı açıklanmadı. Ancak aylar sonra, kamuoyunun baskısıyla hazırlanan raporda o korkunç detay ortaya çıktı; DNA örnekleri Rojin’in göğüs ve vajina bölgesinden alınmıştı” dedi. “GERÇEKLER AÇIĞA ÇIKANA KADAR BURADAYIZ” Okuyan, Kabaiş’in adını unutturmayacaklarını vurgularken; “Rojin’in adını unutturmayacağız, mücadelesini yarım bırakmayacağız. Gerçekler açığa çıkana, sorumlular yargılanana kadar buradayız, sokaktayız, yan yanayız” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Edirne’de Ankara Gar Katliamı’nda Hayatını Kaybedenler Anıldı Haber

Edirne’de Ankara Gar Katliamı’nda Hayatını Kaybedenler Anıldı

Edirne’de DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından oluşturulan Edirne Emek Platformu, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın 10’uncu yılında hayatını kaybedenleri anmak için basın açıklaması yaptı. Saraçlar Caddesi’nde düzenlenen basın açıklamasına, kentteki bazı siyasi partiler, dernekler ve öğrenciler de destek verdi. Basın açıklamasını, Edirne Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Utku Okçu okudu. “104 ARKADAŞIMIZ YAŞAMINI YİTİRDİ” Okçu, 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı önünde gerçekleşen katliamın yıldönümünde hayatını kaybedenleri anarak; “Bundan 10 yıl önce, ülkemizin içinden geçtiği şiddet ve çatışma ortamının sona erdirilmesi için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısı üzerine; ‘Savaşa inat, barış hemen şimdi’ şiarıyla ve Türkiye`nin dört bir yanından gelen on binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingimize, savaştan beslenen karanlık odaklar korkunç bir katliamla cevap verdiler. Yüreği insan sevgisi ve barış özlemiyle dolu 104 arkadaşımız yaşamını yitirdi. Yaklaşık 500 arkadaşımız yaralandı. Halen çok sayıda arkadaşımız organ kayıplarına rağmen hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor. Yaşanan bu büyük katliamın acısı yüreklerimizi yakmaya devam ediyor. Acımız kadar öfkemiz de tazeliğini koruyor” ifadelerini kullandı. “PATLAMAYI YAŞADIK, HER ŞEYE TANIK OLDUK” Ankara Gar Katliamı’nı unutturmayacaklarını söyleyen Okçu; “Bizler, mitingin düzenleyicisi, çağrıcısı ve katılımcısı olarak o gün oradaydık, patlamayı yaşadık, her şeye tanık olduk. Şu bilinmelidir; 10 Ekim Ankara Gar Katliamı, Türkiye Devleti’nin başkentinin ortasında, bütün güvenlik bürokrasinin gözleri önünde, organize ve bilinçli bir şekilde önü açılan tetikçiler tarafından gerçekleştirilmiştir. Katliam ile ilgili tek bir kamu görevlisi bile yargılanmadı. Mahkeme, sanık Erman Ekici’nin ‘insanlığa karşı suçtan’ beraatına hükmederken, AYM ise mağdurların bireysel başvurularını ‘usul açısından kabul edilemez’ buldu. Sonuçta; ülke tarihindeki en büyük katliamlardan biri olan Ankara Gar Katliamı’nın ardından istifa eden tek bir kişi bile olmadı” dedi. “SORUMLULAR YARGILANA KADAR ÖFKEMİZİ DİRİ TUTACAĞIZ” Okçu, katliamda hayatını kaybedenleri yaşatmaya devam edeceklerini söyleyerek; “Söz veriyoruz; katliamın tüm sorumluları yargılanana ve hak ettikleri cezayı alana kadar öfkemizi diri tutacağız. Katliamın unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Arkadaşlarımızın hesabını mutlaka soracağız. Onları işçi grevlerinde yaşatacağız. Onları kadın özgürlük mücadelesinde yaşatacağız. Ekoloji ve laiklik savunumuzda, adalet ve demokrasi kavgamızda yaşatacağız onları. Onları barış için ısrarımızda, 10 yıl önce haykırdıkları ‘Savaşa inat, barış hemen şimdi!’ şiarında yaşatacağız. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Edirne’de Sağlık-Sen Üyeleri Oturma Eylemi Yaptı Haber

Edirne’de Sağlık-Sen Üyeleri Oturma Eylemi Yaptı

Edirne’de Sağlık-Sen üyeleri 1’inci Murat Devlet Hastanesi acil servisi önünde oturma eylemi yaptı. 8’inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümetin verdiği teklifin protesto edildiği oturma eyleminde basın açıklamasını Sağlık-Sen Edirne Şube Başkanı Erhan Turhan okudu. Turhan açıklamasında teklifin son derece gayri ciddi olduğunu belirterek; “8’inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri başlamış bulunuyor. Ancak daha ilk günden itibaren hükümetin yaklaşımı, en kibar ifadeyle söylemek gerekirse, son derece gayri ciddi bir tutumla karşımıza çıktı. 2024 yılı için yüzde 10+6, 2025 yılı için ise yüzde 4+4 gibi hiçbir şekilde kabul edilemeyecek teklifler sunuldu. Bu rakamlar ne ekonomik gerçeklerle örtüşüyor ne de memurun geçim mücadelesine karşılık geliyor” dedi. “KAMU ÇALIŞANLARINA YÖNELİK HİÇBİR SOMUT TEKLİF YOK” Sağlık, eğitim, büro ve din hizmet kolları başta olmak üzere kamu çalışanlarının sorunlarına yönelik yapılan hiçbir somut teklif olmadığını söyleyen Turhan; “Görüşmelerde son tarihe beş gün kalmış olmasına rağmen hâlâ elle tutulur bir gelişme yaşanmadı. Hükümet, memuru ve onun temsilcilerini ciddiye almamaya ısrarla devam ediyor. Bugün, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından açıklanan bin lira taban ücret artışı da yeni bir teklif olarak sunuldu. Ancak bu da hayatın gerçekleriyle bağdaşmıyor. Özellikle Edirne gibi yurt dışından göç alan ve yaşam maliyetinin inanılmaz derecede yüksek olduğu şehirlerde bu rakamlar hiçbir anlam ifade etmiyor. Bugün ayın 15’i. Maaşlarımız yattı. Şu anda kendi hesabımda 7 bin TL kaldı. Eminim ki birçok meslektaşım ekside, kalanların da cebinde en fazla 10 bin TL vardır. Peki bu parayla bir ay boyunca nasıl geçineceğiz? Ev kiraları yüzde 43 oranında arttı. Temel gıda ürünlerine (yumurta, peynir, zeytin) en az yüzde 50 zam geldi. Bu ülkede bir kuyumcu, yılda devlete bildirdiği satış rakamını belki de bir saatte kazanıyor. Ama devlet hâlâ en kolay hedef olarak memurun maaşına göz dikiyor. Biz artık bu yükü taşımak istemiyoruz. Vergi adaleti istiyoruz. Daha fazla bedel ödemek istemiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. Devletin, biz kamu çalışanlarının sesini duymasını istiyoruz. Verdiğimiz emeğin karşılığını almak istiyoruz. Hakkımızı istiyoruz. Bu çağrımız sadece kendimiz için değil, milyonlarca kamu çalışanı ve emekli içindir” ifadelerini kullandı. ŞENER ŞENTÜRK

“Altındağ, Mücadelemizin Haklı Olduğunun Kanıtı” Haber

“Altındağ, Mücadelemizin Haklı Olduğunun Kanıtı”

Edirne’de hayvanseverler, mecliste çıkarılan sokak hayvanları yasasının geri çekilmesi konusunda yaptıkları oturma eyleminin 13’üncü günündeler. Edirne Bir El Bir Nefes Derneği Başkanı Yağmur Islattı Aydın, önce Niğde ardından Ankara’nın Altındağ Belediyesi’nde bulunan hayvan cesetlerinin, yaptıkları eylemin haklılığının kanıtı olduğunu söyleyerek, “Altındağ olayı aslında bizim günlerdir burada anlatmaya çalıştığımızın kamuoyuna bir yansımasıdır” dedi. “BUNDAN SONRA BUNLAR YAŞANACAKTIR” Niğde ve Altındağ’da yaşanan olayların, bundan sonra bütün Türkiye’de barınaklarda da yaşanacağını belirten Aydın; “Yasa hazırlık aşamasındayken yurttaşlara ‘Biz onları alacağız barınaklarda çok güzel bakacağız’ dediler. Olamaz dedik, imkansız dedik. Barınaklarda katledilecekler dedik. Yasayı tartıştıkları mecliste de aynı şeyi söylediler. Biz yine buradan cevap verdik. Yapamayacaksınız dedik. Barınaklara toplanacaklar, öldürülecekler dedik. Bundan birkaç gün önce Niğde'de yaşanan olay da bunun kanıtıdır. Ne yazık ki dün Altındağ'da yaşanan olay da bunun kanıtıdır. Bugünden sonra bütün Türkiye’de barınaklarda da bunlar yaşanacaktır. Bunlar bizim bildiğimiz şeyler. 13 gündür bizler burada boşuna oturmuyoruz. Bizler zannettikleri gibi akıl sağlığını yitirmiş deli divane insanlar değiliz. Bu katliamlar yaşanmasın diye hepimiz burada ailelerimizden, işimizden gücümüzden ödün vererek burada bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Canlıların hayatını kurtarmaya çalışıyoruz. En baştan beri söylüyoruz. Bu yeni söylediğimiz bir şey değil. Barınaklar ölüm kampıdır diyoruz. Ne ölüm ne hapishane diye çıktık biz bu yola. Yapamayacaklar. Güzel dedikleri barınaklarda böyle katliamlar yaşanıyor. Bugüne kadar da yaşanıyordu. Yeni bir şey değil bu. Barınaklarda her zamanki gizli kapaklı ölümler oldu. Bir kısmı kamuoyuna yansıdı. Türkiye'de hiç yoksa yılda belki de 500 bin ile bir milyon arası sokak hayvanı zaten barınaklarda katlediliyor. En baştan beri bunun önüne geçmeye çalışıyoruz. Hayal ettikleri şey çok ütopik bir şey, imkânsız bir şey. Bu ülkede uygulanamayacak bir şey. Bunu söylüyoruz. Bunun için mücadelemiz devam edecek. Bu iki barınakta da yaşanan ne yazık, katliamlar gösteriyor ki bu mücadelede bizler haklıyız. Ve bu mücadele artık daha da anlam kazandı. Biz geri adım atmayacağız. Bu barınaklarda bu canların ölüp gitmelerine, katledilmelerine izin vermeyeceğiz. Biz izin versek zaten vicdanımız izin vermez, buradayız. Tüm Türkiye'de bütün arkadaşlarımızı sokaklarda, meydanlarda yeri geliyor haykırıyoruz. Yeri geliyor hukuksal olarak mücadele ediyoruz. Bu canlar zannettikleri gibi sahipsiz canlar değil. Önce sahipleri Allah'tır, sonra da biziz. Onları bu ölüm yasasına teslim etmeyeceğiz. Nereden bakılırsa bakalım bu vahşet. Bu görüntüleri bizler çok göreceğiz bu ülkede. Bu şekilde devam edersek ne yazık ki çok göreceğiz. Buradaki eylem bizler için artık daha da bir anlam kazandı” diye konuştu. ŞENER ŞENTÜRK

Edirne’den Milli Yüzücü Sunaçoğlu’na Selam Gönderdiler Haber

Edirne’den Milli Yüzücü Sunaçoğlu’na Selam Gönderdiler

Edirne’de Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine karşı düzenlenen oturma eylemi sekizinci gününde devam ediyor. Edirne Kent Konseyi, Hayvan Hakları Çalışma Grubu ve kentteki sokak hayvanlarıyla ilgili derneklerin düzenlediği eyleme, bazı siyasi partiler, odalar ve derneklerin yanı sıra vatandaşlar da destek veriyor. Bugün saat 18.00’de başlayan oturma eylemine katılan yaşam hakkı savunucuları, milli maraton yüzücüsü Alper Sunaçoğlu’na Edirne’den selam gönderdi. Edirne Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi ve Bir El Bin Nefes Derneği Başkanı Yağmur Islattı, milli yüzücü Sunaçoğlu’nun, sokak hayvanlarının yaşam haklarına dikkat çekmek ve yasanın geri çekilmesi için açlık grevinde olduğunu belirterek; Sunaçoğlu’nun yanında olduklarını söyledi. “YAŞAM İÇİN ADALET NÖBETİ TUTUYORUZ” Aydın, oturma eyleminin sekizinci gününde de devam ettiğini belirterek; “Yaşam için adalet nöbeti tutuyoruz. Bu kanlı yasa iptal edilip de yeni ve insancıl bir yasa oluşturulana kadar da geri çekilmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. “SUNAÇOĞLU’NUN YANINDAYIZ” Edirneli yaşam hakkı savunucuları olarak milli yüzücü Alper Sunaçoğlu’na selam gönderdiklerini söyleyen Aydın; “Bütün Edirneli yaşam hakkı savunucuları olarak milli yüzücümüz Alper Sunaçoğlu’na selam gönderiyoruz. Kendisi yaşam hakkı için, katliam yasasına ‘Hayır’ demek için günlerdir açlık grevinde. Açlık grevinde olmasına rağmen protesto için Hayırsızada’ya yüzmek istedi. Ancak kendisine izin verilmedi. Bu nedenle kendisi Caddebostan sahil bölgesinde açlık grevi ve oturma eylemine devam ediyor. Edirneli yaşam hakkı savunucuları olarak kendisinin yanındayız” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

“ETUS Zammı, Edirne Halkına Zulümdür” Haber

“ETUS Zammı, Edirne Halkına Zulümdür”

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Edirne İl Örgütü, Edirne Belediye Meclisi tarafından Haziran ayı toplantısında ETUS ücretlerine zam yapılmasına karşı basın açıklaması yaptı. Saraçlar Caddesi’nde düzenlenen basın açıklamasını TKP Edirne İl Örgütü adına İl Yürütme Kurulu Üyesi Emre Gebeş okudu. “BİZİMLE DALGA GEÇMEYİN” Gebeş, ETUS zamlarının geri çekilmesi talebiyle bir araya geldiklerini belirterek; “Bugün buraya temel hakkımız olmasına rağmen maliyeti sebebiyle artık kullanması bir külfet haline gelen ETUS zamlarının geri çekilmesi talebiyle geldik. Ülkenin yaşadığı ekonomik buhran hepimizin malumu ve sebebinin siyasi iktidar olduğunun hepimiz farkındayız. Ancak kendi ulaşım sistemini kurma becerisinden aciz bir muhalif belediyenin her zam sonrası hedefe yalnızca AKP politikalarını koymasını da kabul etmiyoruz. Trakya bölgesinin en pahalı ulaşım sistemine sahip olmamızın tek sebebi ETUS'un varlığıyken bizimle dalga geçmeyin” ifadelerini kullandı. “ZAM KARARINI ASLA KABUL ETMİYORUZ” ETUS zamlarının derhal geri çekilmesini talep eden Gebeş; “Kavurucu sıcaklarda kliması çalışmayan, yeterli sayıda araca sahip olmadığı için kaldırabileceğinin üstünde yolcu alan ve her an dökülecek gibi görünen hurda araçlarla halkın can güvenliği hiçe sayılmaktadır. Bunun üstüne ETUS'a yapılan yüzde 30’luk zam, ülkenin içinde olduğu ekonomik buhran sebebiyle günlük alışverişini tamamlayabilmek için bile birçok ihtiyaçtan feragat etmek zorunda kalan Edirne halkına yapılan bir zulümdür. Belediye legal mafyalarımızın değil; halkın belediyesi olmalıdır. Zengini daha zengin etmek adına böyle bir zam kararı almasını asla kabul etmiyoruz” dedi. TALEPLERİNİ AÇIKLADI Gebeş, Edirne Belediyesi ve Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın’a seslenerek; “Taleplerimiz şu şekildedir; alınan zam kararı derhal geri çekilmeli, seçim vaadi olarak belirlenen indirim uygulanmalıdır. Bozuk, mekanik problemleri olan araçlar değiştirilip yerine yeni ve modern araçlar kullanıma sürülmelidir. Mafya ve para babalarının değil; halkın yararına olacak, kâr amacı gütmeyen ve belediyeye ait bir ulaşım hattı kurulmalıdır. Sayıca eksik olan hatlar için yeni araçlar ayarlanmalı, kalabalık saat ve günlerde ek seferler koyulmalıdır. Her seferin denetlemesi, belediyenin çalışanları tarafından yapılmalı, halkın ve çalışanların memnuniyetini sağlayacak geliştirmeler ve düzenlemeler yine belediye tarafından yapılmalıdır. Özellikle yaz günlerinde sıcaktan kaynaklı olarak halkımız ancak geç saatlerde sokağa çıkabilmektedir. Saat 12’den sonra ek seferler halkın hizmetine sunulmalıdır. Biz Türkiye Komünist Partisi olarak halk yararına iyileştirmeler uygulanana kadar ETUS probleminin takipçisi olacağız” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Üniversitede İsrail'e “Say Stop” eylemi Haber

Üniversitede İsrail'e “Say Stop” eylemi

AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Üniversiteler Birimi Edirne Başkanlığı ve Trakya Üniversitesi öğrencileri İsrail’in, Gazze işgalini protesto etmek için Balkan Yerleşkesi, Bolcaana Yemekhanesi önünde toplanarak yürüyüş yaptı. Daha sonra Delta Park Yaşam Merkezi önüne gelerek basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasının Türkçe metnini ÜniAK Başkanı Eren Çam, İngilizce metnini ise Endonezyalı üniversite öğrencisi Dalwa Azzahra okudu. "SOYKIRIMI YAŞANMAKTADIR" Basın metnini okuyan Çam, "1948’den bugüne kadar milyonlarca masum ve mazlum Filistinliyi göç, kıtlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığı, 7 Ekim 2023 itibariyle tarihin akışı içerisinde insanlığın utanç tablosu olarak değerlendireceği bir soykırım halini almıştır. 209 gündür çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin 35 bin kişinin İsrail barbarlığı tarafından katledildiği binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucunda enkaz altında can verdiği bir soykırım yaşanmaktadır. İnsanlığın yaşadığı acıları; canı yananın rengine, dinine ve diline göre tasnif etmeyi, kınamayı ve lanetlemeyi kendisine paye bilen iki yüzlü egemen güçler ile uluslararası örgütler ise vahşeti yaşatan İsrail olunca bir kez daha sessiz kalmayı, katledilen bebeklerin görüntülerine karşı gözlerini kapatmayı, masum kadınların feryatlarına karşı kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir. Egemen güçlere ve uluslararası örgütlere elindeki siyasi, askeri ve ekonomik gücü kullanarak sessizlik baskısı yapan sözde İsrail Devleti artık mızrağın çuvala sığmadığının farkına varmalıdır. Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uluslararası platformlara taşınan İsrail barbarlığı dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan dinleri, ırkları, renkleri ve dilleri birbirinden farklı olan ancak vicdanı Gazze’deki çocuklar ve kadınlar için atan yürekli insanlar tarafından protesto edilmeye başlamıştır" dedi. "ÜNİVERSİTELER ONLAR İÇİN TEHDİTTEN İBARET" Çam, "Artık tepki işgalcilerin hiç tahmin edemeyeceği bir yerden yükseliyor. En güvendikleri yer olan Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) kalbi üniversitelerden gelen sesler işgalcilerin sistemlerini alt üst ediyor. Dünyanın dört bir yanından gelen makul çağrıları ses yalıtımlı odalarından duymayanlar, artık kelimenin tam anlamıyla çaresiz şekilde sonlarının yaklaştığını görüyor ve kontrollerini her geçen gün biraz daha kaybediyorlar. Arizona'da Florida'da, Ohio'da, Texas'ta, Kaliforniya'da yıllardır sırtlarını dayadıkları tüm üniversiteler artık onlar için tehlikeden ibaret. İşkencelerine, soykırımlarına gelen yankılar, bağırmalar onlar için bir takım cezalandırılması gereken davranışlar. Çünkü yaptıklarının haksız olduğunu, hukuka ve vicdana aykırı olduğunu en iyi onlar biliyorlar. Bununla mücadele etmek içinde onurlu bir şekilde kendilerine direnen bilim insanlarını ve öğrencileri tutuklama yolunu tercih ediyorlar. Biz de bugün buradan haykırıyoruz. Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Bizlerde, vicdan sahibi her bir genç gibi ÜniAK olarak Gazze’de yaşanan katliama karşı on binlerce gencin katılımıyla ilk günden bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz Say Stop eylemlerimize, boykot çağrılarımıza ve yardım faaliyetlerimize ara vermeksizin devam edeceğimizi ve Gazze halkının çığlığına ses veren herkesin farklılıklarına bakmaksızın yanında olmaya devam edeceğimizi bildiriyoruz. Edirne ÜniAK teşkilatları ve Trakya Üniversitesi öğrencileri olarak Gazzelilerin çığlıklarına kulak veren ABD'nin Kaliforniya Üniversitesi öğrencilerinin yanında olduğumuzu belirtiyor. 81 ilimizde bulunan bütün üniversiteli kardeşlerimizi ve akademisyenlerimizi İsrail barbarlığına karşı durmaya, Gazzeli kardeşlerimizin yanında olmaya ve Say Stop eylemlerimize ses vermeye davet ediyoruz" ifadelerine yer verdi. MERT ERİŞKİN

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.