Hava Durumu

#Izmir

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Izmir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Izmir haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Doğal Gazını Yakmayarak Komşudan Geçinene Kötü Haber Haber

Doğal Gazını Yakmayarak Komşudan Geçinene Kötü Haber

Kış mevsimi ve havaların soğumasıyla beraber, doğal gaz kullanım oranları arttı. Bu yıl havalar önceki yıllara göre erken soğurken, doğal gaz faturaları da cep yakmaya başladı. Yüksek gelen faturaların bir diğer nedeni ise kombisini açmayan veya odalardaki ısıtma peteklerini kapatan komşu olabilir. "Komşuya dava açılabilir" Avukat Kenan Demirezen, kombisini açmayarak faturanın yüksek gelmesine neden olan komşuya dava açılabileceğini belirtti. Avukat Demirezen, “Kişi; gerek doğal gaz yakmamakla, gerek başka şekilde zarar veya rahatsızlık vermek gibi bir durumla karşı karşıya kalırsa, bu zararlarını temin etmek için hukuk yoluna başvurabilir” dedi. Komşuların kat mülkiyetine uygun hareket etmesi gerektiğini ifade eden Avukat Kenan Demirezen, “Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 18. maddesi, Medeni Kanun'un 2. ve 3. maddelerine atıf yaparak; tüm komşuların, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun olarak; kendi dairelerini, kendi kullanım alanlarını, ortak alanları, bu kaidelere uygun olarak kullanılmasını emrediyor. Eğer kiracılar veya o binayı kim kullanıyorsa; ortak alanları, kendi kullanım alanlarını, dairelerini kullanırken bu iyi niyet kurallarına, dürüstlük kurallarına uygun hareket etmezse; diğer komşuların, kullanıcıların zararına olacak şekilde hareket ederse, buna Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33. maddesi hakimin müdahalesini öngörüyor” şeklinde aktardı. "Bin TL, bin 500 TL öderken fatura yükseliyorsa fark talep edilebilir" Avukat Kenan Demirezen, “Mesela kişi; normal ortalamada bin TL'lik, bin 500 TL'lik bir doğal gaz faturası ödüyorken, komşunun kombiyi çalıştırmaması sebebiyle bu rakam yükseliyorsa; 2 bin lira, 3 bin lira, 5 bin lira gibi bir doğal gaz faturası ödemek zorunda kalıyorsa, bu şekilde mahkemelere başvurarak bu farkı ondan talep edebilir” diye konuştu. Demirezen, şöyle devam etti: “Komşunuzun kombiyi yakmadığını tespit ettiğiniz zaman, Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında yönetimle ikaz edilebilir; fakat bunun en uygun yolu, mahkemeye başvurarak burada hakimin olaya müdahale edilmesini istemektir. Bu durumda zarar tespit edilir, komşunun buna sebebiyet verdiği ortaya çıkarsa yargılama gerektirir. Bu durumda komşu, zararını tazmin edecektir. Kişinin yakmasını veya yakmamasını gerektirecek özel sebep olabilir. Buradaki temel kriter; komşunun, kat malikinin veya o daireyi kullanan kişinin zararına olacak şekilde bunu zarar kastıyla yapması, o zararı ödeyeceği anlamına gelir.” "Ekonomik durumunu bildiğim için ona bir zarar vermek istemem" İzmir'de yaşayan bazı vatandaşlarda, faturaların yüksek geleceği endişesiyle bazı odalardaki ısıtma peteklerini kapattıklarını söyledi. Vatandaşlardan Kemal Yıldırım, "Evimiz merkezi sistem ile ısınıyor. Merkezi sistemde de bir kişi petekleri kapatırsa o da sorun oluyor. Merkezi sistem olmasaydı ve bana da zararı varsa bu hakkımı yeni öğrendim, dava açardım" dedi. Mehmet Zeki Aslan ise şunları söyledi: "Evimiz soğuk oluyor. Bu ay mesela bin 500 TL-2 bin arası fatura geldi. Bizim alt katımızda dükkan var, zaten kullanmıyorlar doğal gaz olduğu halde. Bazıları da açmıyor paranın fazla gelişeceği endişesiyle; çünkü en büyük sorun ekonomi. Dava açma konusunu bilmiyordum; ama komşularımızın ekonomik durumunu bildiğim için ona bir zarar vermek istemem. Herkes bütçesine göre yakıyor. Benim de evimde torun ve saire var, yakmak zorundayım."

Türkiye’de Tek Olacak: Sanayi Atıkları Da Arıtılacak Haber

Türkiye’de Tek Olacak: Sanayi Atıkları Da Arıtılacak

İZSU Genel Müdürlüğü, Küçük Menderes Havzası’nda çevre kirliliğini önlemek ve havzayı korumak için ilçeye hizmet eden Torbalı İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini yaklaşık 3 kat artırarak günde 21 bin metreküpten 57 bin metreküpe çıkardı. 450 milyon liralık yatırımla, 2047 yılı nüfusu öngörülerek yapılan tesis önümüzdeki aydan itibaren devreye alınacak. Açılışını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın yapacağı tesis, İzmir’de Çiğli İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin ardından en büyük kapasiteli ikinci atıksu arıtma tesisi olacak. Torbalı İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi, aynı anda hem evsel hem de endüstriyel atıksu arıtımı yapan İzmir’deki tek tesis olma özelliğine de sahip. Sanayi atıkları da arıtılacak Torbalı İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin ikinci etabını hizmete almak için son hazırlıkların yapıldığını belirten İZSU Genel Müdürlüğü İşletmeler 2. Bölge Daire Başkanlığı Küçük Menderes Tesisler Şube Müdürü Önder Kızılaslan, “Küçük Menderes Havzası’nda çevre kirliliğinin önüne geçmek ve havzanın temizliğini sürdürülebilir hale getirmek için çalışmalarımızı tamamladık. Yeni kapasitesi ile tesis yaklaşık 300 bin kişinin atık suyunu arıtacak. Evsel atıklarla birlikte Fetrek Çayı’na doğrudan deşarj olan ve Küçük Menderes Nehri’nin en önemli kirlilik kaynağı olan sanayi atıksularının da arıtılması sağlanacak. Torbalı yerleşimleri daha temiz bir çevreye kavuşacak. Temiz ve sürdürülebilir çevre hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

22 Yıldır Usanmadan Oğullarını Arıyorlar Haber

22 Yıldır Usanmadan Oğullarını Arıyorlar

Olay, 1 Haziran 2002 gecesi Karşıyaka ilçesi Bahçelievler Mahallesi Cevdet Bilsay Caddesi'nde meydana geldi. İlçede market işleten ve o zamanlar 27 yaşında olan Osman Dikici, evinin önünden aracına bineceği sırada, kimliği belirsiz kişilerce otomobile bindirilip kaçırıldı ve o günden beri evine dönemedi. Dikici'nin ailesi o günden bu yana çocuklarını aramayı sürdürürken, aile hem polise haber verdi hem de kendi imkanlarıyla çocuklarını aramayı sürdürdü ancak aramalardan hiçbir sonuç çıkmadı. Son olarak 2018 yılında yapılan bir ihbar ile soruşturma yeniden açılsa da o çalışmalardan da bir sonuç çıkmadı. Gizemli telefon: "Bizim Osman ile işimiz var, kendisi bir ay bizimle kalacak" 22 yıl önce ilçede rüşvet iddiasıyla açığa alınan polislerin oğlunu kaçırdığını ileri süren baba Kemal Dikici, oğlunun kayıplara karışmasının ardından kendilerine gelen bir telefondan bahsetti. Osman'ın yanlarında olduğunu söyleyen telefondaki gizemli kişiden bahseden baba Dikici, "Market açtık, oğlum marketi çalıştırıyordu. İşe sabah gidiyor, akşam geliyordu. O mıntıkada görevli 3 polisle tanışmıştı. Bunlarla samimiyet kurmuşlardı. Bir gün o bölgede polisler bir kişiyi ruhsatsız silahla yakalamışlar, şüpheliye de 4 bin dolar karşılığında kendisi hakkında rapor tutmama teklifinde bulunmuşlar. Sonra bu kişiden sürekli para istemişler ve silahla yakalanan kişi avukata başvurunca avukatı da tehdit etmişler. Bunların hepsinden Osman'ın da haberi var. O dönemin emniyet müdürünün devreye girmesiyle bu polisler açığa alınıyor. 1 Haziran 2002 gecesi Osman eve gelmedi ve ertesi sabah biz kendisini aramaya başladık. 2 Haziran gecesi de bize bir telefon geldi ve Osman'ın kaçırıldığını söyledi; 'Bizim Osman ile işimiz var, kendisi bir ay bizimle kalacak' dendi. Ben kim olduklarını söylediğimde de telefon kapandı. Daha sonra polis ekipleri tarafından yapılan çalışmayla yakalandılar; ama Osman ortada yok. Nerede olduğu sorulduğunda da Osman'ın kendilerinden ayrılıp gittiğini söylemişler. O gün bugündür oğlum ortada yok" dedi. "Ömrümün yarısı ağlamakla geçti" Oğlunun dirisine de ölüsüne de kavuşamadıkları bu süreçte, üzüntüden kanser hastası olduğunu, sürekli ağladığını söyleyen baba Kemal Dikici, "Sürekli mahkemelerle uğraştık oğlumu bulmak için. Daha sonra 20 seneyi geçince zaman aşımına uğramasın diye tekrar dosya açtırdık. Bu zamana kadar oğlumun dirisini de ölüsünü de aradık. Kanser hastası oldum, kemoterapi gördüm. Kolay bir iş değil, Allah kimseyi, düşmanımı bile evlat acısıyla sınamasın. Televizyonda kayıplarla ilgili bütün programları izliyorum, oğlumdan bir iz çıksın diye her gün kanallara bakıyorum. Ömrümün yarısı ağlamakla geçti. Oğlum canlı gelirse dünyalar benim olur. Kaçırıldığında 27 yaşındaydı, şimdi ise 49 yaşında. Polis ekipleri oğlumu hala arıyorlar gayretli bir şekilde. Oğlumun kaçırılmasının suçlusu olan Bülent Uzun'un da Ukrayna'da olduğu ve kırmızı bültenle arandığını öğrendik" diye konuştu. "Oğlum şimdi karşımda olsa doya doya sarılır özlem giderirdim" Oğluna duyduğu hasreti dile getiren acılı anne Fatma Dikici ise, "1 Temmuz akşamı oğlum bana telefon etti ve eve geleceğini söyledi. Gece uyudum uyandım ve baktığımda yatağında yoktu. Sabah bir daha baktım yine yok. O gece bir telefon geldi ve Osman'ın ellerinde olduğunu söyledi. O günden beri kendisinden haber alamadık. Devlet büyüklerinden ve tüm yetkililerden yardım istiyorum. Oğlum şimdi karşımda olsa doya doya sarılır özlem giderirdim. Oğlumu kaçıranların, bizi bu duruma sokanların yargılanmasını istiyorum. Eşim de ben de hasta olduk. Allah kimseye bu sıkıntıyı vermesin" açıklamasında bulundu.

İzmir'de Silahlı Saldırıda Polis Memuru Öldürüldü Haber

İzmir'de Silahlı Saldırıda Polis Memuru Öldürüldü

Olay, dün 21.30 sıralarında İnönü Mahallesi 9501 sokakta bulunan markette meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ü.Ö.'nün işlettiği markete, kendisini daha önce de defalarca rahatsız ettiği iddia edilen kalabalık bir grup geldi. Grubun markete 3 otomobille geldiği, gruptan M.A. adlı kişinin market sahibine arkadaşı ve müşterisinin adını vererek kendisine borçları olduğunu ve tahsil etmeye geldiklerini söyledikleri öne sürüldü. Market sahibi ile grup arasında çıkan tartışmaya bu sırada markette olan ve istirahatli olduğu öğrenilen polis memuru Mehmet Sıddık Temel (50) de dahil oldu. Tabancayla 5 el ateş edilen markette bulunan Mehmet Sıddık Temel sırtına isabet eden mermilerle ağır yaralanırken şüpheliler geldikleri otomobillere kaçtı. Silah sesini duyanlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. 3 çocuk babasıydı İhbarın ardından olay yerine gelen polis ekipleri şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrollerde ağır yaralanan 3 çocuk babası polis memuru Mehmet Sıddık Temel, kaldırıldığı Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybetti. Temel'in cansız bedeni yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. 7 şüpheli yakalandı Olayın ardından geniş çaplı çalışma yürüten polis, çevredeki güvenlik kameraları ve görgü şahitlerinin ifadeleri doğrultusunda takip başlattı. Polisin yaptığı çalışmada olay yerinden kaçan şüphelilerin kullandıkları otomobiller ile Bayraklı ilçesinde bulunan bir oto galeriye geldiği ve araçları galeriye bırakıp kaçtıkları öğrenildi. Şehir kameralarının yanı sıra birçok güvenlik kamerasını da inceleyen polis, olaya karıştığı belirlenen 7 şüpheliyi yakaladı. Yapılan üst aramasında olayda kullanıldığı tahmin edilen tabanca da ele geçirildi. Şüpheliler, sorgulamak üzere emniyete götürüldü.

İzmir'in Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 102. Yıl Dönümü Kutlanıyor Haber

İzmir'in Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 102. Yıl Dönümü Kutlanıyor

Türk ordusunun 102 yıl önce İzmir'e girerken kullandığı güzergahta "Zafer Yürüyüşü" gerçekleştirildi. Türk bayrağı ve Atatürk posteriyle Anafartalar ile İkiçeşmelik caddelerinden yürüyen vatandaşlar, Cumhuriyet Meydanı'na geldi. Yürüyüşe katılanlara çevredeki vatandaşlar da alkışlarla destek verdi. İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral İrfan Özsert, Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı. Daha sonra saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Buradaki tören sonrasında, Valilik Konağı önünde süvari birliklerinin İzmir'e girişi canlandırıldı. Atatürk Meydanı'na gelen birlik, vatandaşlardan büyük alkış aldı. Saygı duruşunda bunulmasının ardından Hükümet Konağı'na çıkan asker, Türk bayrağını göndere çekti. Daha sonra Vali Elban, süvari birlik komutanına Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağı takdim etti, Tugay da plaket verdi. Cumhuriyet Meydanı'nda devam eden etkinlikte, saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu. Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay, 9 Eylül kurtuluş gününü kutladı. İzmir'in kurtuluşunu onurla ve gururla kutladıklarını belirten Tugay, şunları kaydetti: "İzmir'de elde edilen o zafer aynı zamanda Türkiye'mizin, Cumhuriyet'imizin yazılışı, önsözü demek. Bugünün ne kadar özel ne kadar onurlu bir gün olduğunu anlatmaya adeta kelimler yetmiyor. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına düşen görev, böylesine özel bir günde sonuna kadar gurur duymaktır. Türk milletinin yaptığı o büyük kahramanlığa son nefesine kadar saygı duymaktır. Ama hiçbir saygı ve sevgi sadece sözde kalmamalıdır. Başka hiçbir değer insanın vatanı ve milletinin sevgisinin üzerine çıkmamalıdır. O nedenle böyle kutlama günlerinde bir araya geldiğimiz bu özel günlerde tüm yurttaşlarımıza ama özellikle gençlerimize şunu hatırlatmak isterim, bu onurlu ülkeye, onurlu büyük liderine, onun ve silah arkadaşlarının kurmuş olduğu bu güzel cumhuriyete, bu özgür vatana düşen, onlara karşı görevimiz öncelikle sorumluluklarımızın gereğini sonuna kadar yerine getirmek ama vatan ve millet sevgimizi her türlü çıkarın önünde tutmaktır." Konuşmanın ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi Dans ve Ritim Topluluğu ile belediye bandosu sahne aldı. Törene, protokol üyelerinin yanı sıra vatandaşlar da katıldı. Kutlamalar kapsamında, bu akşam Fener Alayı'nın da yer aldığı bazı etkinlikler yapılacak.

Bakan Yumaklı: "İzmir'de Yangın Şehirden Uzaklaştı, Tehlike Kalmadı" Haber

Bakan Yumaklı: "İzmir'de Yangın Şehirden Uzaklaştı, Tehlike Kalmadı"

İzmir'in Karşıyaka ilçesinde 15 Ağustos akşamı çıkan ve şiddetli rüzgarın etkisiyle büyüyen, ev ve iş yerlerine sıçrayan orman yangınının ardından Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, dün akşam saatlerinde kente gelerek incelemelerde bulundu. Bakan Yumaklı, Seyirtepe'de basın mensuplarına yaptığı açıklamada alevlerin şehirden uzaklaştığını ve tehlikenin kalmadığını bildirdi. Ülke genelindeki yangınlarla ilgili de bilgilendirmelerde bulunan Bakan Yumaklı, yurt genelinde meydana gelen 72 yangından 69'unun kontrol altına alındığını söyledi. "72 YANGINDAN 69'U KONTROL ALTINDA" Bakan Yumaklı, yurt genelinde meydana gelen 72 yangından 69'unun kontrol altına alındığını söyleyerek, "Dün gece bahsetmiştik; 72 yangın vardı. Şu an itibariyle bunlardan 69'u kontrol altına alınmış durumda. Aydın, Didim ve İzmir Ödemiş'in kontrol altında olduğunu söylemek istiyorum. Aktif olan yangınlardan, Bolu Göynük yangınının da enerjisi düşürüldü. Hem arazi yapısının çok sarp olması, dik yamaçlar, kanyonlar olması sebebiyle hava araçlarımızın ve karadan arkadaşlarımızın müdahalesi zorlukla yürüyor. Burada şu an için rüzgarın da olmaması bizim için iyi bir şey. Ancak çok kesik bir duman var. Görüş alanını da düşürüyor. Bir süre böyle devam edecek. Yani arkadaşlar söndüre söndüre ve soğuta soğuta devam edecekler burada. Başka bir yangın da Karabük'teydi, Ovacık'ta. Buranın da enerjisi düşürülmüş vaziyette. Burada da arkadaşlar yine hem söndürme hem de soğutma çalışmalarına devam edecekler. Üçüncü yangın, içinde bulunduğumuz şu anda İzmir Yamanlar. Buranın da enerjisi düştü ve ben burayla ilgili birkaç bilgi vereyim. Sancaklı Köyü yakınında burada da yine dik vadiler ve özellikle sarp bir alan var. Oraya hava araçları müdahale edemiyor. Karadan arkadaşlarımız bütün gece boyunca, sizin de takip etmiş olduğunuz arkadaki yamaç ve öbür tarafa doğru müdahaleleri yaptılar. Şu anda orası devam ediyor. Şehri ilgilendiren herhangi bir husus kalmadı. Yalnız bir duman tespit ediyorsunuzdur. Küller geliyor. Bu dumanın bir bölümü hemen bu yakındaki Büyükşehir Belediyesinin çöp aktarma tesisiyle alakalı, onların dumanı geliyor şehre. Yangınla ilgili şehri tedirgin edecek herhangi bir husus söz konusu değil. Etkilenen kırsal alanlar va, açık alanlar var. Orman alanından bahsetmiyorum. Komple etkilenen alan yaklaşık bin altı yüz hektar civarı. Bunun ne kadarının orman alanı olduğu ve ne kadarının da hasar gördüğünü arkadaşlarımız bilahare açıklayacaklar" dedi. YANGINLARLA İLGİLİ BİLGİ VERDİ "Muğla Milas vardı dün bahsetmiş olduğum, onun da enerjisi düştü" diyerek bilgileri paylaşmaya devam eden Bakan Yumaklı, "Gün içerisinde sanıyorum oradan da güzel bir haber verebileceğiz. Karabük Ovacık yangınından bahsetmiştim. Dün akşam bahsettiğim Aydın Bozdoğan'da yangın vardı. Burası çok inanılmaz bir rüzgar şiddetiyle başladı. Çok kısa zamanda yayıldı. Yani arkadaşlarımız müdahale etmiş olmasına rağmen onları da aşarak gitti. Ama gece hem rüzgarın düşmesi hem de nemin bir miktar yani yüzde onun üzerine çıkması ki biliyorsunuz yani yüzde otuzların altına düştüğü zamanın en büyük tehlike arz ediyor. Burada yüzde dokuzlara, sekizlere inmişti bir ara. Yüzde onun üzerine çıkmasıyla müdahale ettiler ve yangının yayılması ile alakalı gidiş yönünü tuttular. Şimdi geriye doğru kapata kapata gidiyorlar. Ancak bu yoğun enerjiyle başladığı için başlangıç noktasında halihazırda bir güçlük var. Burada da arkadaşlarımızın yoğun mücadelesi var. Bende buradan sonra Aydın'a geçeceğim" dedi. "ORGANİZE KÖTÜLÜKLERLE DE UĞRAŞIYORUZ" Yangının yanı sıra dezenformasyonla da uğraştıklarını aktaran Bakan Yumaklı, "Burada herhangi bir yerleşim yeri tehdidi ya da bizimle aynı dünyayı paylaşan canlıların maalesef etkilenmesinin dışında herhangi bir can kaybımız yok. İzmir'de bu bahsetmiş olduğumuz soğutma çalışmaları devam edecek. Biraz süre alabilir. Ancak dediğim gibi yangın anlamında ya da Çok olağanüstü meteorolojik oluşum olmadığı herhangi bir boşluk yok. Gece boyu hem yangınlarla mücadele ederken hem de bir organize kötülükle mücadele ediyoruz. Bu da hem terörist hem inan ülkesinde bunu niye yapar? Anlayabilmiş değiliz. Uluslararası çağrılar var mesela. Ya hep söylüyoruz bizim uluslararası çağrıyı gerektirecek herhangi bir hususumuz yok ki. Bu neden yapılıyor panik mi oluşturmak için ama maalesef. Hep söyledik. Lütfen bizim ilgili arkadaşlarım, valiliklerin açıklamalarını baz alın. Ikincisi de başka tarihler, başka ülkeler, başka şehirlerdeki yangınlar sanki İzmir yangınıymış gibi servis Yani organize kötülük demekten başka aklıma bir şey gelmiyor açıkçası. Buradan tekrar bütün vatandaşlarımıza bu tür dezenformasyonlara kanmamalarını bizlerin açıklamalarını takip etmelerini özellikle rica ediyorum" sözlerine yer verdi. "ÖNÜMÜZDEKİ PAZAR GÜNÜNE KADAR DİKKAT" Vatandaşlara da uyarılarda bulunan Bakan Yumaklı, "Kaçıncıdır bilmiyorum Ama sen her fırsatta sizin vasıtanızla bunu söyleyeceğim. Önümüzdeki pazar gününe kadar hepimizin son derece dikkatli olması gereken bir periyottayız. Burada çok düşük nem, yüksek sıcaklık ve şiddetli rüzgar adeta yanmak için sebep arayan ortamlar oluşturuyor. Lütfen bizler de gerekli istihdamı gösterelim. Hassasiyeti gösterelim. Eylül'ün 15'ine kadar bizim alarm durumumuz devam ediyor. Gece gündüz demeden bunlara müdahale edecekler. Burada 4 gündür uyumayan arkadaşlarımız var. Onlar bu işten şikayetçi değil. Doğru olmayan şeylerden kaçınalım ve bu kardeşlerimizin başarılı olması için dua edelim, yanlarında olalım, başka bir şey istemiyoruz. Gözaltılar hakkında da ciddi bir aşama kaydedildi. Sanırım çok kısa bir zamanda gözaltı işlemi olacak bu kişilerle ilgili" diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.