Hava Durumu

#Karavan

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Karavan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Karavan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

'Avrupa'da Karavan Turizmi Yapan 7 Milyon İnsanı Türkiye'ye Çok Rahat Çekebiliriz' Haber

'Avrupa'da Karavan Turizmi Yapan 7 Milyon İnsanı Türkiye'ye Çok Rahat Çekebiliriz'

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde bu yıl 14-18 Mayıs tarihleri arasında 4’üncü kez düzenlenen Trakya Doğada Yaşam Fuarı'nda sergilenen karavanlar, ziyaretçilerin ilgisini çekti. Türkiye Karavan İmalatçıları ve Tedarikçileri Derneği Başkanı Ahmet Fazlıoğlu, iyi bir karavanın standartlara ve normlara uygun üretilmesiyle anlaşıldığını söyledi. Fazlıoğlu, "İyi bir karavanda kesinlikle şasenin karavan standartlarına uygun olması, elektrik tesisatının uygun olması, gaz tesisatının uygun olması, ısı yalıtımının, su yalıtımının uygun olması, yük dengesinin uygun olması başlıklarıyla sıralayabiliriz. İyi bir karavan alırken kesinlikle merdiven altı bir firmadan alıp almamanıza çok dikkat etmeniz lazım. Bunu da demin saydığım ana başlıklarla anlayabilirsiniz. Satış sonrası hizmet çok önemli. Sonuçta bu ürünü insanlar yapıyor. Hata tabii ki olabilir, her firmada olabilir. Kaliteli üretim yapan firmada da olabilir. Satış sonrası hizmet bu anlamda çok önemli. Satış sonrası hizmeti en iyi şekilde alacağınız bir firmadan karavanınızı temin etmenizi öneriyoruz" dedi. Türkiye'de karavan kamp alanlarının yetersiz olduğunu söyleyen Fazlıoğlu, "Biz bununla alakalı 20 gün önce Turizm Bakanımızla görüşme fırsatı bulduk. Türkiye'deki kamp alanlarına, kamp park yerlerinin yetersiz olduğunu dile getirdik. Şöyle örnek vereyim ben; mesela 2022 yılında Almanya'nın karavan turizminden elde ettiği milli gelir yaklaşık 28 milyar avro. Bizim Türkiye'de bu pastadan pay almamamız için hiçbir sebep yok. Sadece Türkiye'nin muhtelif yerlerinde, olabilecek yerlerinde karavan park ve karavan kamping alanları oluşturup bunu ülke ve dünya çapında iyi bir tanıtımla Avrupa'da karavan turizmini yapan yaklaşık 7 milyon insanı Türkiye'ye çok rahatlıkla çekebiliriz, getirebiliriz. Zaten turizm anlamında dünyada tatil yapan turistlerin Türkiye'ye bir ilgisi var. Sadece dediğim gibi kamp alanlarını kamping alanlarını güzel bir projeyle, güzel bir altyapısıyla, üstyapısıyla, dış yapısıyla güzel kamp alanları oluşturarak bunun da reklamına Avrupa'da, dünyada ve ülkemizde yaparak, dünyadaki karavan turizmi yapan üreticileri Türkiye'ye çekerek bu bahsetmiş olduğumuz milli karavan turizmden kazanılan pastadan biz de pay alabiliriz" diye konuştu. Fazlıoğlu, Türkiye'de karavan sektörünün her geçen gün daha da geliştiğini belirterek, "Biliyorsunuz Türkiye'de karavan sektörü pandemi ve maalesef Hatay depremiyle beraber hareketlendi. Her geçen gün insanların ilgisini, alakasını çekmeye başladı. Maalesef bir ay önce yaşadığımız İstanbul depremi de insanların artık gücü yeten, finansı kuvvetli olan, bu karavana erişebilecek maddi özgürlüğü olan herkesin bir karavan sahibi olması gerektiğini hissettirdi. Çünkü öyle bir doğal bir felakette, Allah göstermesin tabii biz yaşanmasını kesinlikle istemeyiz, karavan gerçekten can kurtarıcı bir ürün haline gelmiş oluyor. Sektör dediğim gibi her geçen yıl daha ileriye doğru ilerliyor, kalite anlamında, standartlar ve normları yükseltme anlamında her geçen gün daha ileriye doğru ilerliyor. Avrupa'da ciddi anlamda artık Türkiye'de üretilen karavanlar pazarda payını bulmaya başladı, başlıyor. Biz de dernek olarak karavan standartları ve normlarını tüm üreticilerin uygulaması için elimizden geleni yetkili kurumlarla yapmaya çalışıyoruz" dedi. Ülke genelinde önceki yıllara göre üretici sayısının düştüğünü dile getiren dernek başkanı Fazlıoğlu, "Bu oyundan çıkan üretici arkadaşlar büyük çoğunlukta merdiven altı üretimi yapan, bu işi gelip geçici mantığıyla yapan arkadaşlar. Standartlara, normlara uygun olmayan şekilde üretim yapan arkadaşlar. Kullanıcı da alıcı kitlesi de her geçen gün bir karavanın nasıl olması noktasında ciddi anlamda bilinçleniyor, araştırıyor, bakıyor, deneyimleyen arkadaşlarından veya yakınlarından iyisini kötüsünü öğrenip, bir karavanın nasıl olması gerektiğini, en önemli noktaların ne olması gerektiğini öğrenip, ona göre tercihlerini yapıyor. Bu noktada da merdiven altı diye tabir ettiğimiz üretici firmalar kendini bu standartlara getiremediği noktada sektörden çıkıyorlar. Evet genel anlamda dünyada bir ekonomik kriz var. Maalesef bizim ülkemizde de var bu ekonomik kriz. Bu ekonomik krizden biz de sektör olarak tabii ki etkileniyoruz. Ama bu gelip geçici bir süre. Sektörün önü Türkiye'de çok açık. Hem iç pazarda hem dünya pazarında sektör bence yakın bir zamanda birkaç yıl içinde ciddi anlamda pazar payına sahip olacak" ifadelerini kullandı. Fuarı organize eden Önder Harbili, bu yılki fuara yurt dışından daha fazlı katılım olduğunu söyledi. Harbili, "Ziyaret noktasında katılımcıların 100'e yakın temsilci markalarımız burada yerini almıştır. Ziyaretçi açısından Trakya, İstanbul, Çanakkale, Güney Marmara gibi bölgelerin yanı sıra bu sene, her seneden daha fazla bir şekilde Yunanistan, Bulgaristan’dan ziyaretçi almaya başladık. Bu da bizi ve katılımcılarımızı daha da mutlu ediyor" dedi.

Edirne'ye Karavan Akını Haber

Edirne'ye Karavan Akını

Turizmin önemli bir parçası olan Kakava Şenlikleri çerçevesinde, 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece yakılacak Kakava Ateşi öncesi Edirne, renkli görüntülere sahne oluyor. Festival havasında geçen etkinliklere karavanlarıyla katılan yerli ve yabancı turistler, şenlik coşkusunu doğayla iç içe yaşamayı tercih etti. Şehir dışından gelen karavancılar, günler öncesinden Edirne'ye ulaşarak park alanlarına kuruldu. Kamp sandalyesinden barbeküye kadar tüm hazırlıklarını yapan katılımcılar, hem Edirne'nin tarihi ve kültürel noktalarını gezdi hem de Kakava'nın ritüel ve eğlencelerine katıldı. Karavan sahiplerinden bazıları Kakava'nın enerjisini yerinde hissetmek için her yıl Edirne'ye geldiklerini belirtti. Onlarca karavanla şenliklere gelen vatandaşlar, mutlu olduklarını belirttiler. Şenlikler için Karavan ile İstanbul'dan Sarayiçi'ne gelen vatandaşlardan Şükrü Sağlam, "Yani buranın şenlikleri çok güzel oluyor ve çok kalabalık bir yer oluyor. İstanbul'dan olsun bir çok illerden buraya insanlar kakava şenliklerine katılmak için akın ediyorlar, biz de bu akından etkilenmemek için erken gelip yerimizi kapatalım dedik. Çok güzel geçiyor, geçen yıl geldik ondan önceki yıl da geldik her yıl gelmeye çalışıyoruz. İçeride çok güzel insanlar oynuyorlar dans ediyorlar, özgür bir şekilde bu anı yaşayan insanları görmek hakikaten çok güzel. Ben de Edirneliyim İstanbul'da yaşıyorum kendi memleketinde böyle güzel bir aktivitelerin, organizasyonların olması benim için bir gurur verici bir durum. Karavanlarımıza gelmekte ayrı bir güzellik bizim için, bunun keyfini biz İlyas Bey'le birlikte yaşıyoruz. İki karavan bir şekilde geziyoruz, gidebildiğimiz her yere gidiyoruz. Şenlikler olarak Edirne kakava şenlikleri vazgeçilmez bir anı oluyor bizim için" şeklinde konuştu. İstanbul'dan karavanıyla Edirne'ye gelen vatandaşlardan İlyas Öztürk, "Biz aslında yıllardır duyardık bu etkinliği fakat üçüncü yılımız burada. İlk yılında normal kendi aracımla geldim ama iki yıldır da karavanımla geliyorum, konaklıyorum. 5'i 6 Mayıs'a bağlayan gece işte o ateşin son günü yakılması ve o baharın coşkuyla kutlanmasını da büyük bir mutlulukla bekleyeceğiz katılacağız" dedi.

70 yaşındaki çift karavanla Türkiye turunda Haber

70 yaşındaki çift karavanla Türkiye turunda

Kırıkkale’den karavanla Doğu ve Güneydoğu Anadolu turuna çıkan emekli Hatice-Fazlı Yazan çiftinin durakları, Malatya, Kayseri, Sivas ve Elazığ’ın ardından Diyarbakır oldu. 2018 yılından beri aralıklarla karavanla seyahat eden 70 yaşındaki çift, Türkiye’nin büyük bölümünü gezdiklerini dile getirdi. Hatice (69) ve emekli Astsubay Fazlı Yazan (72) çifti, 2018 yılından beri aralıklarla karavanlarıyla seyahat ediyor. Ege, Marmara, Karadeniz’den sonra rotalarını Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya çeviren Yazan çifti, geçtiğimiz hafta perşembe günü Kırıkkale’den yola çıkarak, Kayseri, Sivas, Malatya ve Elazığ’ın ardından dün Diyarbakır’a geldi. Yazan çifti, geceyi tarihi Sur ilçesinde yapılan restorasyon çalışmalarıyla inanç ve kültür turizmine kazandırılan İçkale Müze Kompleksi’nde Hz. Süleyman Camii ve 27 Sahabe Türbesi’nin yanında geçirdi. Hatice Yazan, 2018’den beri senede en az iki kere geziye çıktıklarını, hemen hemen Türkiye’nin her yerini gezdiklerini söyledi. Bir tek Doğu Anadolu’nun kaldığını belirten Yazan, bu sene de doğuyu gezip, doğu ile devam ettirmeyi düşündüklerini ifade etti. Geçen perşembe günü Kırıkkale’den yola çıktıklarını, Kayseri, Malatya, Kayseri’de Pınarbaşı’nı gezdiklerini, Malatya’da Gürün’e gittiklerini anlatan Yazan, Gürün’ün görülecek her yerini gördüklerini söyledi. Hatice Yazan, “Malatya’nın içinde kaldık. Bir gece Elazığ Hazar’da kaldık. Dün de buraya geldik, biraz gezdik. Eğil’e peygamberler kabrine gittik. Gece kalacak yer burayı söylediler. Geldik, burada kaldık. Diyarbakır’da surların içindeyiz, Hz. Süleyman Camii’nde sahabelerin yanındayız. İki oğlumuz var. Biri Almanya’da, biri Kırıkkale’de. Almanya’da 4 torunumuz var. Kırıkkale’de de üçüzlerim var” dedi. Bugün Mardin’e gitmeyi düşündüklerini aktaran Yazan, “Oradan Midyat, Batman, Siirt, Bitlis, Van Gölü’nü komple gezmeyi düşünüyoruz. Oradan dönmeye başlayacağız. Sivas üzerinden Kırıkkale’ye gideceğiz. Karavan hayatını seven bir insanım. Karavanda yaşamak için bayanın istemesi lazım. Çünkü erkek ancak şoförlüğünü yapar. Kadın karavanın içini düzenler. Karavan hayatı 20 metrelik bir yerde yaşamaktır. Ben sevdiğim için bize güzel geliyor. Seviyoruz, beğendiğimiz yerde kalıyoruz” dedi. Bu zamana kadar Marmara, Ege, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu’yu gezdiklerini dile getiren Yazan, “Diyarbakır, en çok sevdiğim şehirlerden birisidir. Daha önce de iki kere geldim, bu üçüncü gelişim. Diyarbakır şehir merkezi de çok güzel, surlar çok güzel. Özelikle manevi açıdan burası çok güzel” diye konuştu. Diyarbakır’a daha önceki gelişlerinde iki güzel olay yaşadıklarını anlatan Fazlı Yazan ise, “İlk geldiğimizde karpuz dönemiydi. Yolda karpuzcunun birinde durduk. Karpuz alacağız, kardeşim dedi ki, ‘Ağabey, karpuzlarım biraz bayat.’ Ki, bu adam karpuz satıyor. Bizim için çok değişik oldu. Bayat diye karpuzunu vermedi, ’Git şuradan al’ denildi. İkincisi, arabanın o zaman tekeri çizilmişti. Tekeri değiştirmek için lastikçiye gittik. Lastikçinin söylediği şey, ‘Ağabey, bununla çok gidersin. Çünkü hiçbir şeye değmemiş, sadece kenarı çizilmiş.’ Halbuki istese değiştirebilir, parasını alabilir. Bir de öyle bir güzellik yaşadık. Diyarbakır’a ithaf ediyorum; Allah razı olsun, dönüş yok, aldığın nefesin tekrarı yok. Meşru ölçüler içerisinde en güzelini değerlendirsinler. Bu mesajımız bütün insanlara” şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.