Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kırklareli

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Kırklareli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırklareli haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Lüleburgaz’ı çok sevdik” Haber

“Lüleburgaz’ı çok sevdik”

‘Paranoya’ filminin başrol oyuncularından Onur Buldu, Kasım ayında filmin galası için tekrar Lüleburgaz’a geleceklerini belirterek; “Bizi ağırladıkları için çok teşekkür ediyoruz. Lüleburgaz seyircisine mesajımızı gelip burada vereceğiz. Kasım’da burada da gala yapacağız” dedi. Usta oyunculardan oluşan kadrosu ve senaryosu ile yılın merakla beklenen filmlerinden biri olan ‘Paranoya’nın çekimleri sürüyor. Çekimleri Lüleburgaz’da gerçekleştirilen filmin oyuncuları bu kez basın mensupları için Evrensekiz’de kamera karşısına geçti. “DERDİ OLAN BİR FİLM” Filmde Terzi Süleyman’ı canlandıran oyuncu Adem Yılmaz; “Çekimler çok keyifli geçti. Çok güzel bir kadro var. Ustalarımız var, başrolümüz Onur Buldu, Ege Kökenli. Onlarla çalışmak çok keyifli, insan olarak da çok şirin cana yakın insanlar. Oyunculukta alışveriş çok önemlidir, o anlamda birbirimizden çok güzel alışverişte bulunduk. Cengiz (Özkarabekir) hocamız da çok naif, çok güzel bir adam ve bize bu anlamda izin verdi. Çekimlerimiz devam ediyor. Burada olmaktan çok mutluyuz. Artık bir ayağımız Lüleburgaz’da. Lüleburgaz halkı çok tatlı, çok cana yakın. Sanki 90’lı yıllara dönmüş gibiyiz, o zamanlardaki o samimiyete dönmüş gibi hissediyorum” ifadelerini kullandı. Yılmaz “Filmimiz hem derdi olan aynı zamanda kendi içinde de bir kara komedisi olan bir film. Terzi Süleyman’ı oynuyorum. Umarım aksanı doğru yapmışımdır, sürçülisan ettiysek af ola. O anlamda çok heyecanlıyım” dedi. “SAMİMİ BİR ORTAMA DÜŞTÜK” Filmin oyuncularından Özgün Akaçça da Lüleburgaz’daki çekimlerin adeta bir bayram buluşması gibi geçtiğini belirterek; “Filmde İbraam’ı canlandırıyorum. Cengiz hoca arayınca çok heyecanlandım. Daha önce deneyimlemediğim bir roldü. Biraz alkolik, keyfine düşkün, bir yandan da hayata tutunamamış, sevgi görmemiş biri. O yüzden sevmeyi de bilmiyor. Sevmeyi bilmeyen biri o duyguyu yaşadığında ne yapacağını tam olarak kestiremiyor. Benim için çok heyecanlı geçti, Lüleburgaz’ı çok sevdik. İstanbul’dan birkaç saat uzaklıkta bir yere gelip çok samimi bir ortama düştük. Sanki bir bayram buluşması gibi oldu. Lüleburgaz halkına ve Lüleburgaz Belediyesi’ne çok teşekkür ederiz” diye konuştu. Akaçça; “Filmde şive yapmaya gayret ettim. Buralı olmadığımız için tam olarak o ağzı yapmak çok gerçekçi gelmeyecekti. Baştan sona değil de spesifik yerlerde şiveyi kullanmak istedim. Umarım izleyicilerimiz İbraam’ı kendilerine yakın bulurlar. Şimdiden iyi seyirler diliyorum” dedi. “MEMLEKETİMDE OLMAKTAN ÇOK MUTLUYUM” Filmin başrol oyuncularından Kırklarelili Ege Kökenli de “Filmde Nebahat’i oynuyorum. Babadan kalma bir tekstil atölyesinin başına geçmiş. Aslen Kırklareliliyim, oyunculuğa başladığım ilk zamanlar Dupnisa Mağarası’nda Hamdi Alkan’ın ‘En İyi Arkadaşım’ dizisi için çekim yapmıştık. Bu sinema filmi için uzun soluklu ilk defa Kırklareli’nde çekim yapıyoruz. Hem memleketimde olmaktan hem memleketimin güzel insanlarıyla bir arada olmaktan çok mutluyum. Herkes bizi çok güzel ağırladı, hep güler yüz gösterdiler. Her şey çok güzel gidiyor, umarım seyirciye de yansır. Lüleburgaz seyircisi de bizi yalnız bırakmaz diye düşünüyorum” diye konuştu. “LÜLEBURGAZ SEYİRCİSİNE MESAJIMIZI BURADA VERECEĞİZ” Başrol oyuncularından Onur Buldu ise; “Filmde Muntazam’ı oynuyorum, bir gazeteci. Lüleburgaz’a geliyorum ve yollarımız Nebahat’le kesişiyor. Lüleburgaz’da olmaktan çok mutluyuz, o kadar yardımcı oldular ki bize. Bazen çok geç saatlere kadar çekim yaptık, herkes çok anlayışlıydı. Bizi ağırladıkları için çok teşekkür ediyoruz. Lüleburgaz seyircisine mesajımızı gelip burada vereceğiz. Kasım’da burada da gala yapacağız” dedi. İSTANBUL’DAN LÜLEBURGAZ’A UZANAN HİKAYE Senaryosunu Kubilay Zerener’in yazdığı, yönetmenliğini Cengiz Özkarabekir’in yaptığı film, üniversite öğrencisiyken yazdığı bir şiir yüzünden hapse atılan, hapisteyken babasının cenazesine katılamamasından dolayı paranoyası başlayan Muntazam (Onur Buldu) adlı gazetecinin başından geçenleri konu alıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Onur Buldu, Ege Kökenli, Bülent Şakrak, Füsun Demirel, Cihat Tamer, Hüseyin Avni Danyal, Ayşen İnci, Osman Alkaş, Adem Yılmaz, Özgün Akaçça gibi isimler yer alıyor. HABER MERKEZİ

Dünya Göçmen Kuşlar Günü Haber

Dünya Göçmen Kuşlar Günü

DOKU Derneği Başkanı Göksal Çidem, ‘Dünya Göçmen Kuşlar Günü’ sebebiyle açıklamalarda bulundu. Göksal Çidem açıklamasında şunları dile getirdi: “2024 İlkbaharı 9 Mayıs Cumartesi günü hem Dünya Göçmen Kuşlar Günü hem de Global Big Day aynı güne denk geliyor. Günün amacı, kuşların kıtalar arası zorlu göç yolculuklarına dikkat çekerek, karşılaştıkları tehditlere ve tehlikelere dikkat çekerek göçmen kuşların göç yolculuğunun sağlıklı bir döngüde devam etmesi, göç eden kuşların tanıtılması, yaşadığımız coğrafyanın bir canlısı olan kuşları korumak ve yaşatmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Her ilkbahar ve sonbaharda on binlerce kuş, beslenme, üreme ve konaklama yapmak için kıtalar arası göç ediyor.    Türkiye üzerinden geçen bu kuşlar Afrika, Asya ve Avrupa kıtaları arasında ki bu yolculuk özellikle ilimiz Yıldız dağları bölgesinden geçmektedir. Bölgemizdeki sulak alanlarda mola vererek dinlenir ve beslenirler. Güç topladıktan sonra da yola devam ederler. Bu yol üzerinde birçok tehdit var. Başta RES ve iletim hatları oluşturdukları bariyerlerle ölümlere de neden olmaktadırlar. Ancak tüm olumsuzluklara rağmen bu göç devam etmektedir. Etmelidir de. Devam etmesi için, telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaşanmaması için uluslararası sözleşmeler ve bilimsel raporlar dikkate alınmalıdır.  Göçmen kuşların hayatta kalması için öncelikli olarak su ve sulak alanlar şarttır. Göçmen kuşlar, üremeden dinlenmeye ve göç sırasında beslenmek için göllere, nehirlere, göletlere, kıyıdaki sulak alanlara ve hatta bitkilere ihtiyaç duyarlar.  Ancak yapılan bazı projelerle sular ve sulak alanlar tehdit altında.   Hayati önem taşıyan ekosistemleri ve hem kuşlar hem de insanlar için temiz suyun kullanılabilirliğini tehlikeye atıyor. Aslında son 50 yılda dünyadaki sulak alanların yüzde 35'i kaybedildi ve yakın zamanda yayınlanan BM Dünya Su Raporu'nda şu anda 2 milyardan fazla insanın güvenli içme suyuna erişimi olmadığı tahmin ediliyor. Gerçekler endişe verici; Dünya çapındaki mevcut kuş türlerinin yüzde 48'inde nüfus azalması yaşanıyor. Kuşların ana göç yolu üzerinde ki en önemli su kaynaklarından biri olan barajlarımızın çevresi RES ve iletim hatları ile örümcek ağı gibi çevriliyor. RES ler kıyma makinası, iletim hatları da öldürücü tuzaklardır. Ana kuş göç yolu üzerinde olan Istrancalar da böyle devam ederse ki, ediyor. Kuşlara göç edecek gökyüzü ve dinlenecekleri, beslenecekleri ve su alanları kalmayacak. Göçmen kuşların birden fazla ülkenin sınırlarını geçmesi nedeniyle, uluslararası işbirliği onların etkili bir şekilde korunması açısından hayati önem taşıyor.  Göçmen kuşlara ve ihtiyaç duydukları sularını ve yaşam alanlarını korumak ulusal ve uluslararası biyocoğrafyada aciliyet ve önem arz ediyor.  Şimdi eğri oturup doğru konuşalım ve düşünelim. Bulgaristan topraklarında kalan Istranca’ları da kuş göç yolu üzerine RES kurmuyor. Gerekçe göçmen kuşlar zarar görür. RES’leri iç kısımlara kuruyorlar. Biz bugüne kadar RES projelerine epey dava açtık. Açtığımız dava RES’lere değil, onların yanlış yere kurulmasına dava açtık. RES ler de doğru yere yapılmalı.  Dava açma nedenimiz de doğru yer seçimi yapılmadığındadır. Edirne İdare Mahkemesi ve Danıştay kararları da haklılığımızı ortaya koymaktadır. Ülkemizin de taraf olduğu 9 Ocak 1984 tarih ve 84/7601 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanarak, 20 Şubat 1984 tarih ve 18318 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi. Madde 3. Akit Taraflar, 2 ve 3 no’lu ek listelerde belirtilen göçmen türler için önem taşıyan ve kışlama, toplanma, beslenme, üreme veya tüy değiştirme yönlerinden göç yollarına uygun ilişki konumunda bulunan sahaların korunmasına özel dikkat göstermeyi kabul ederler hükmü vardır. Madde 4 Akit Taraflar, bu maddede belirtilen doğal yaşam ortamlarının sınır bölgelerinde bulunmaları halinde, bunların korunması amacıyla, çabalarını uyumlu kılmak yönünden eşgüdüm sağlamayı taahhüt eder. Sonuç olarak bilimsel raporlarda “Yıldız Dağları tüm Palaearktik bölgenin ana kuş darboğazlarından birinin üstünde yer alır. Bu nedenle, bölgede rüzgâr santralleri inşa edilmesi tüm biyocoğrafya bölgesindeki avifaunayı çok ciddi olarak etkileyecek olumsuz sonuçlar doğurabilir. Yıldız Dağları’nın kuş göç yolları açısından stratejik konumu göz önüne alınarak bölgede rüzgâr santrali kurulumundan kaçınılmalıdır.” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.