Hava Durumu

#Kuraklik

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Kuraklik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kuraklik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çakmak Barajı'na Su Verildi Haber

Çakmak Barajı'na Su Verildi

Edirne Valisi Yunus Sezer, Çakmak Barajı’nda gerçekleştirilen su basma çalışmalarını yerinde inceleyerek önemli açıklamalarda bulundu. Sezer, projenin Edirne için hayati önem taşıdığını belirterek, “Bugün burada hem yıllardır beklenen bir hayalin gerçekleştiğini hem de su yönetiminde yeni bir dönemin başladığını görüyoruz” dedi. Vali Sezer, yaklaşık iki ay önce Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla barajın iletim hattından ilk su basma işleminin gerçekleştirildiğini hatırlattı. Deprem dönemine rağmen 700 milyon lirayı aşan bir yatırımın tamamlanmasının büyük bir başarı olduğuna dikkat çekti. Sezer, projede emeği geçen Bakan Yumaklı başta olmak üzere tüm DSİ yetkililerine teşekkür etti. Edirne’nin son iki yıldır ciddi bir kuraklık yaşadığını ifade eden Sezer, alınan tedbirlerle üreticinin bu yılı zarar görmeden geçirdiğini söyledi. Bulgaristan'dan sağlanan su desteğiyle kritik dönemin atlatıldığını belirten Vali Sezer, bundan sonraki süreçte suyun daha planlı yönetileceğini vurguladı. Bu kapsamda Hamzadere Sulama Birliği’nin yapısının değiştirilerek tüm kente hitap edecek şekilde “Edirne Sulama Birliği” olarak yeniden düzenlendiğini açıklayan Sezer, yönetim merkezinin Uzunköprü’ye taşındığını belirtti. Sezer “Su yönetiminin tek elden yapılması gerektiği kanaatine vardık. Böylece hem üst hem alt bölgeye daha güçlü bir örgüt yapısıyla hizmet verilecek” dedi. Vali Sezer, pompa istasyonlarının otomasyon sistemine bağlandığını ve bugün yeniden su basma işleminin başlatıldığını ifade ederek “75 milyon metreküp suyu basmak ciddi bir maliyet gerektiriyor. Ancak üreticimizin suya erişimini kolaylaştırmak için bu yükü üstleniyoruz” diye konuştu. Bölgede ayrıca bir GES kurulmasının planlandığını söyleyen Sezer, bu sayede üreticiye suyun çok daha düşük maliyetle iletileceğini belirtti. Önümüzdeki yıl daha fazla kuraklık beklendiğini söyleyen Sezer, Meriç Nehri’nden akan her damlanın çok daha verimli kullanılacağını vurguladı. DSİ 11. Bölge Müdürü Faruk Yücegök, 9 pompanın günlük su hedefinin 800 bin metreküp olduğunu vurguladı. Çakmak Barajı Sulama Kooperatifi Başkanı Ünal Çelebi, "2019 yılında kurduk ve devletimize devrettik. İnşallah 75 milyon metreküp suyumuzu basarak üreticimiz ile buluşturacağız" ifadelerini kullandı. MEHMET EFECAN HIDIROĞLU

Edirneli Çeltikçiyi Kuraklık Değil, İthalat Vurdu Haber

Edirneli Çeltikçiyi Kuraklık Değil, İthalat Vurdu

Edirne’de bu yıl yaşanan kuraklık tarım sektöründe birçok üreticiyi olumsuz etkilerken çeltik üreticisi kuraklığa rağmen son 5 yılın en iyi hasat sezonunu geçirdi. Kuraklıktan en az zararla kurtulduğunu düşünen çeltik üreticisi, Hindistan’dan yapılan ithalat ile fiyatların düşmesinin şokunu yaşıyor. Çeltik verimlerinden üreticinin yüzünün güldüğünü ancak Hindistan’dan ithalat dolayısıyla düşen fiyatlarla şok yaşadıklarını belirten Edirne Belediye Meclis Üyesi ve Tarım Komisyonu Başkanı İsmail Sancakçavuşu; “Çiftçi bu yıl de yeni umutlarla çeltik ekti. Bilindiği üzere faizler yüzde elli beş – altmış bandında. Bu yüksek faizlere rağmen çiftçi borçlanmaktan korkmadı, yüksek maliyetlere rağmen toprağını işledi. Ve bu yıl adeta bir mucize gerçekleşti. Çiftçi susuz tarım yaptı. Kuruyan kaynaklara, su altı rezervlerinin çekilmesine, barajlardaki su seviyelerinin düşmesine, nehirlerde zaman zaman suyun akmamasına rağmen kademeli sulamayla kendi ustalığını ve kabiliyetini ortaya koydu. Belki de son 5 yılın en yüksek verimini aldı. Bu bizim de beklemediğimiz bir durumdu. Verimler yüzümüzü güldürdü. Ancak zaman içinde çeltik fiyatlarında ciddi gerilemeler yaşandı. Sezonun başında fiyatlar tatmin ediciydi. İri taneli, baldo diye tabir edilen tür 40–45 bin lira bandından satılıyordu. Orta taneli çeltik 27–32 bin lira civarında seyrediyordu. İnce taneler her ne kadar piyasada çok rağbet görmese de yine de üreticiyi tatmin eden 23–26 TL bandındaydı. Eğer fiyatlar bu seviyelerde devam etseydi, çeltik üreticisi bu yıl verdiği aşırı eforun ve borçlanmanın karşılığını alacaktı. Susuz tarım yapmak aynı zamanda ot popülasyonunu artırdığı için daha fazla sulama, daha fazla enerji ihtiyacı doğurdu. Bu da maliyetleri neredeyse bir buçuk katına çıkardı. Fakat tarım politikalarının kötü yönetilmesi nedeniyle yeniden ithalata dönüldü; birkaç kişiyi zengin etmeye yönelik bu uygulama yüzünden Hindistan’dan 15–17 TL’ye çeltik ithal edilmeye başlandı. Bu ithalat piyasadaki çeltik fiyatlarını iyice düşürdü ve üreticiyi zarar eder hale getirdi” dedi. “VADE SORUNU DA ORTAYA ÇIKTI” Üreticinin malını ucuza satmaya razı olsa bile karşısına bir de vade sorunu çıktığını söyleyen Sancakçavuşu; “Bugün üretici ‘malımı ucuza satmaya razıyım’ dediği halde bile karşısına 2-3 ay vadeler çıkıyor. Fabrikacıların da kendince haklı yanları var. Bir fabrikayı çevirmek kolay değil. Fakat hükümetin yanlış tarım ve sanayi politikaları nedeniyle sanayici de nakitte zorlanıyor, sıcak para akmıyor. Bu durumda çiftçi ne yapacağını kara kara düşünmeye başladı. 26 TL olan çeltik 21–22 TL’ye kadar indi. Baldoda 42–43 TL olan fiyatlar 34–35 TL’ye düştü; yani 7–8 TL’lik bir kayıp var. Küçük taneli ürünlerde de durum benzer; daha önce 22–23 TL’ye alınan ince taneli ürünler şu an 17–18 TL bandında. Bir de vade sorunu var. Eskiden çiftçi malını fabrikaya götürür, birkaç gün sonra parasını alırdı. Şimdi ortada para yok, bankalar sıkıştırıyor, faizler yüksek, kurumlar beklemiyor. Her şey kilitlenmiş durumda” ifadelerini kullandı. “BU POLİTİKALARLA SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL” Bu politikalarla çiftçinin verdiği mücadelenin karşılığını alamamasının sürdürülebilir olmadığını söyleyen Sancakçavuşu; “Çok acil bir şekilde ‘çiftçi kalkınma destek programı’ açıklanması lazım. En azından çiftçi bir yıl sonra ürününü ortalama hangi fiyattan satabileceğini bilmeli. Biz mazotu 40 TL’den almaya başlıyoruz, sezon sonunda 60 TL’yi görüyoruz. Gübreyi 18 TL’den alıyoruz, bir bakıyoruz 26 TL olmuş. Üzerine yüzde 40–50 zam geliyor, 30–35 TL olarak bize yansıyor. Çiftçinin önünü görebilmesi, topraklarını kaybetmemesi için, böyle kurak bir yılda bile çeltik çıkarabilen kaliteli üreticilerin heba olmaması için devletin acilen önlem alması gerekiyor. Gıda biterse, su biterse, çiftçi biterse; fabrikayla kimsenin karnı doymaz” diye konuştu. ŞENER ŞENTÜRK

Trakya'da Çiftçilerin Buğday Ekim Mesaisi Sürüyor Haber

Trakya'da Çiftçilerin Buğday Ekim Mesaisi Sürüyor

Geçen yıl yaşanan kuraklık nedeniyle kuru toprağa tohumları ekmek zorunda kalan üreticiler, bu yıl yağışların ardından toprağın tava gelmesiyle buğday ekim çalışmalarını hızlandırdı. Yaklaşık bir ay önce tohumları toprakla buluşturmaya başlayan çiftçiler, hummalı çalışmalarına devam ediyor. Buğday ekilişi Edirne ve Kırklareli'nde yüzde 70, Tekirdağ'da da yüzde 60 tamamlandı. Bazı bölgelerde ise erken ekilen buğdaylar, yağışlarla çimlenerek boy salmaya başladı. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, ekim döneminde etkili olan yağışların üreticileri sevindirdiğini söyledi. Yağışlarla toprağın sürülecek uygunluğa geldiğini ve buğday tohumlarının toprakla buluşturulduğunu belirten Arabacı, "Son dönemde güzel yağışlar aldık ve üreticilerimiz buğday ekimini sağlıklı bir şekilde gerçekleştiriyor. Erken ekilen buğdaylar çimlenmeye başladı. Ekim döneminin önemli bir kısmı tamamlandı. Çiftçiler olarak bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmeyi temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı. Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan da kentte buğday ekiminin devam ettiğini söyledi. Yağışlarla toprağın tava geldiğini belirten Şaylan, "Erken ekilen ürünler, çok iyi bir şekilde çıkış sağladı. Bazı bölgelerde buğday ve arpa 6 santimetreye kadar ulaştı." dedi. Şaylan, buğdayın stratejik ürün olduğunu, Trakya çiftçisinin üretimine ayrı önem verdiğini dile getirdi. - "Şu an görünüm buğday üreticileri için güzel bir yıl olacak" Tekirdağ Ziraat Odası Başkanı İmdat Saygı da bu yıl yağışların zamanında geldiğini belirtti. Yağışların, üreticilerin ekim çalışmalarını planlanan takvime uygun şekilde sürdürmesine imkan sağladığını anlatan Saygı, "Verimli geçen yağışlar, yeni sezon için olumlu bir başlangıç olacak. Çiftçilerimiz, bir hafta içerisinde buğday ekimini bitirecek. Şu an görünüm buğday üreticileri için güzel bir yıl olacak." diye konuştu.

‎TÜ'de Hemşirelik Öğrencilerinden 150 Fidan Haber

‎TÜ'de Hemşirelik Öğrencilerinden 150 Fidan

‎Edirne’de bugün Trakya Üniversitesi (TÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü 1’inci sınıf öğrencileri bu yıl yaşanan orman yangınlarında yanan ağaçları telafi etmek amaçlı ağaçlandırma etkinliği düzenlediler. ‎Öğrencilerin ağaç dikme talebine sessiz kalmayan üniversite yönetimi, İstanbul Bölge Orman Fidanlığı’ndan çoğunluğu ıhlamur olmak üzere akçaağaç ve çınar fidanı temin etti. ‎Öğrencilerin bu isteğinden çok mutlu olduklarını ve hemen harekete geçtiklerini belirten Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Mustafa Tan; “Hemşirelik Bölümü öğrencilerimiz bir hatıra ormanı oluşturmak istediler. Onlar için İstanbul Bölge Orman Fidanlığı'ndan 150 tane fidan temin edildi. Çoğunluğu ıhlamur olmak üzere çınar ve akçaağaç karışık bir ağaçlandırma alanı yapıyoruz. Dekanımız Özgül Erol hocam ve bölüm hocaları, fakülte sekreterimiz Ekrem Bey onlarla birlikte gerçekleştiriyoruz” dedi. “HEMŞİRELİK MESLEĞİYLE ÖZDEŞLEŞEN BİR ETKİNLİK” ‎Fidan dikmenin hemşirelik mesleğiyle özdeşleşen bir etkinlik olduğunu belirten Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgül Erol; “Ülkemizde yaz döneminde büyük orman yangınları oldu. Kuraklık, susuzlukta mücadele ettik. Hemşirelik bölümü 1’inci sınıf öğrencilerimizin böyle bir talebi oldu. Biz de seve seve kabul ettik. Bu taleplerinden mutlu olduk, gururlandık. Hemşirelik mesleğimizle aslında özdeşleşen bir etkinlik diyebiliriz. Sağlıklı birey, sağlıklı bir çevreyle olur. Çevreye bir katkıda bulunduk” diye konuştu. ŞENER ŞENTÜRK

Edirne'de Son Dönemdeki Yağışlar Kanola Üreticisini Sevindirdi Haber

Edirne'de Son Dönemdeki Yağışlar Kanola Üreticisini Sevindirdi

Kuraklık nedeniyle özellikle ayçiçeğinden istediği verimi alamayan üreticilerin alternatif olarak yöneldiği kanola yağışlarla birlikte güçlendi ve gelişti. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, AA muhabirine, kurak dönemin ardından gelen yağışların tarımsal üretime büyük fayda sağladığını söyledi. Ekili arazilerin yağışlarla yeşerdiğini belirten Arabacı, şunları kaydetti: "Son dönemde güzel yağışlar oldu. Kanola ekiminin büyük bölümü kuru toprağa yapılmıştı. Ekim sürecinin ardından aralıklarla gelen yağışlar bitki tohumlarının güzel bir şekilde filizlenmesini ve güçlü bir yaprak yapısı oluşmasını sağladı. Son 3-4 yıldır bölgemizde ciddi bir kuraklık var. Bu yıl yağışların bol olmasını ve kuraklık stresinden uzak bir yıl geçirmeyi umuyoruz." Üretici Mehmet Kayhan ise yağışların tarlalara bereket getirdiğini dile getirdi. Sürdürülebilir üretim için suyun vazgeçilmez bir unsur olduğunu vurgulayan Kayhan, "Yağmur yağınca her şey güzel oluyor. Kanolaların gelişimi de çok iyi ilerliyor. Kanola bu yıl çok ekildi. Yüzde 30'dan fazla artış oldu. Kuraklığa bağlı ayçiçeğinden verim kaybı yaşayanlar kanolaya yöneldi. Kanola kışlık bitki ve o dönemde yağışlar iyi olduğu zaman verimi güzel oluyor." ifadelerini kullandı. Üretici Cem Yılmas da yağışlarla birlikte kanola tarlalarının yeşerdiğini ve üreticilerin yüzünü güldürdüğünü kaydetti.

Edirne'de Habiller Köyündeki 5 Göletten 4'ü Kuraklığa Bağlı Kurudu Haber

Edirne'de Habiller Köyündeki 5 Göletten 4'ü Kuraklığa Bağlı Kurudu

Son yılların en şiddetli kuraklığının yaşandığı kentte, su kaynaklarının seviyesinde ciddi düşüşler görülüyor. Habiller köyündeki göletlerin su seviyeleri, yeterli yağışın olmaması ve sıcaklar nedeniyle haziran ayından itibaren düşmeye başladı. Kuraklık, buharlaşma ve göletleri besleyen küçük su kaynaklarının çekilmesiyle 4 hayvan sulama göleti kurudu. Geçen yıllarda 3 bin dekar araziyi sulayan tarımsal sulama göletinin de suyu ciddi oranda azaldı. Su seviyesinin düşük olması nedeniyle sadece yem üretiminin yapıldığı az miktarda bir araziye su ulaştırılabildi. Habiller Köyü Muhtarı Muammer Fidan, ciddi bir kuraklıkla karşı karşıya olunduğunu söyledi. Fidan, köyde tarım ve hayvancılığın yoğun şekilde yapıldığını ve su kaynaklarının kurumasının üretimi zorlaştırdığını dile getirdi. Kuraklığın canlı yaşamını olumsuz etkilediğini belirten Fidan, şunları kaydetti: "Köyümüzde 5 göletimiz var. 4'ü hayvan sulama biri ise tarımsal sulama göleti. Sulama göletimizde İl Özel İdarenin katkılarıyla 11 kilometre kapalı devre sulama sistemi yapıldı. Ancak göletimizde su kısıtlı olduğu için sadece hayvan sahiplerine mısır sulamak için kullandırttık. Şu an göletimizin bacası ortaya çıktı, yani su bitme noktasında. Diğer 4 göletimiz tamamen bitti. Çok ciddi bir kuraklık yaşıyoruz. Bu su kaynaklarını nasıl canlandırabiliriz? Bunu düşünüyoruz. Yetkililerden yardım bekliyoruz." Üretici Cemil Yılmaz ise kuraklık nedeniyle hayvanların göletlerden faydalanamadığını dile getirdi. Zor bir dönemden geçtiklerini anlatan Yılmaz, "Köyümüzde 5 göletimiz var 4'ü bitti. Diğer bir göletimiz ise bitmek üzere. Bu sene çok zor geçti. Verimler düştü, hayvancılık zorlaştı. Hayvanlarımızı susuzluk nedeniyle meraya çıkartamıyoruz." diye konuştu.

Aslan; "Yanan Ormanların Yerine Ağaç Dikilecek Mi?" Haber

Aslan; "Yanan Ormanların Yerine Ağaç Dikilecek Mi?"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Havsa İl Genel Meclisi Üyesi Tunay Aslan, hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte bölgede sık sık görülen orman yangınları ile ilgili açıklama yaptı. Aslan, her yıl olduğu gibi bu yıl da orman yangınlarının meydana geldiğini belirterek; "Buğday, arpa, kanola tarlaları; biçerdöverler ve hatta evler yanıyor. Doğamız her geçen gün yok oluyor. Bu yangınların sebebi dikkatsizlik mi, yere atılan sigara izmaritleri mi, cam şişeler mi, yoksa kasten mi çıkarılıyor, bilemiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var ki yangın söndürme tankerlerinin önemi her geçen yıl daha da artıyor" ifadelerini kullandı. "SORUNLARI BİR NEBZE AZALTACAKTIR" Yangınlarda mevcut tankerlerin çoğu zaman yetersiz kaldığını söyleyen Aslan; "Yeni alınan kararlardan biri ki belki çok daha önce alınmalıydı köylerde biçerdöver ve balya makinelerinin yanında gezici yangın söndürme tankerlerinin bulundurulmasıdır. Bu uygulama, yaşanan sorunları bir nebze olsun azaltacaktır. Orman İşletme Müdürlükleri ile Valilik ve İl Özel İdaresi aracılığıyla ihtiyaç olan köylere yangın söndürme tankerleri dağıtılmaya devam ediyor. Ancak bu yeterli mi?" dedi. "TANKERLERİN BULUNMAMASI KAYIPLARI ARTIRDI" Aslan, 27 Haziran'dan bugüne yaşanan yangınlara dikkat çekerek; "Lalapaşa'nın Hanlıyenice köyümüzde 10 hektar buğday tarlası yanarak kül oldu. Ömeroba köyümüzde çıkan orman yangınında yaklaşık 60 hektar orman alanı zarar gördü. Süloğlu ilçemizde, TOKİ arkasında yaklaşık 7 hektarlık buğday ve ormanlık alan yandı. Havsa'nın Habiller köyümüzde 10 hektar alan tamamen kül oldu. Bu köylerde yangın söndürme tankerlerinin bulunmaması, kayıpların daha da artmasına neden oldu. Sigortalı olan alanların zararları belki bir nebze karşılanabilir ancak yanan ormanlarımızın sigortası yok. Peki bu alanlara yeniden ağaç dikilecek mi?" sözlerine yer verdi. "TRAKYA CİDDİ BİR KURAKLIKLA MÜCADELE EDİYOR" 2020-2025 yılları arasındaki iklim değişikliğinin etkilerinin derinden yaşanmaya başladığını söyleyen Aslan; "Trakya, ciddi bir kuraklıkla mücadele ediyor. Barajlarımız kuruyor, ormanlarımız yanıyor, yağmur yağmıyor. Böyle devam ederse önümüzdeki yıllarda yeraltı sularımız da tükenecek. Konya Ovası'nda gördüğümüz gibi obruklar oluşmaya başlayabilir. Su krizleri kapımızda. Bugün almadığımız önlemler, yarının büyük felaketlerine dönüşebilir. Artık doğa için, geleceğimiz için daha somut adımlar atma zamanı" diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.