Hava Durumu

#Roma

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Roma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Roma haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Balıkesir’deki Antandros Antik Kenti’nde Villadan Vaftizhaneye Çevrilen Roma Yapısına Rastlandı Haber

Balıkesir’deki Antandros Antik Kenti’nde Villadan Vaftizhaneye Çevrilen Roma Yapısına Rastlandı

Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Antandros Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Gürcan Polat, gözetimindeki kazılar kapsamında 2024 yılı itibarıyla çalışmalara başlanan yeni bir alanda, bir Roma villası belirlendi. Altınoluk mahallesinde 24 yıldır kesintisiz olarak devam eden Antandros Antik Kenti'ndeki kazılarda ortaya çıkarılan Roma yapısının, Hristiyanlık tarihine ışık tutacağı bildirildi. Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Antandros Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Gürcan Polat, 2001 yılında başlayan Antandros kazılarında önemli bir keşif yaptıklarını bildirdi. Polat, 2024 yılı itibarıyla çalışmalara başlanan yeni bir alanda, rastlanan bir Roma villasının vaftizhaneye dönüştürüldüğünü tespit ettiklerini açıkladı. Prof. Dr. Polat, bugüne kadar Anadolu'da az rastlanan bir nekropol ve yerleşim katmanlarını anlamaya yönelik, stografiyi anlamaya yönelik farklı alanlarda çalıştıklarını söyledi. Polat, bazı alanların özel mülkiyet olması nedeniyle o bölgede çalışamadıklarını, ama 2024 yılından itibaren yeni bir alanda çalışmaya başladıklarını, Roma villasının yaklaşık 30 metre güneydoğusunda, yamaçta konumlanmış bir başka villanın MS 300 civarında yapıldığını düşündüklerini ifade etti. Keşfedilen yeni yapının, yaklaşık 7,20 metre uzunluğunda ve 5,90 metre genişliğinde, mermer döşeli, tabana ve iki kat freskoya sahip duvarları olduğunu dile getiren Polat, "İlk etapta bir Roma villasının mekanı olarak tasarlanmış fakat Hristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinin ardından vaftizhaneye çevrilmiş durumda" dedi. Polat, mekanın ortasına 1 metre çapında, doğudan ve batıdan üç basamakla inilen bir vaftiz havuzunun inşa edildiğini ve 5. yüzyılın ortalarında duvar fresklerinin de yenilendiğini kaydetti. Duvarlardaki fresklerin oldukça renkli, canlı renklere sahip olduğunu ve panel ile bitkisel bezemeler içerdiğini belirten Prof. Dr. Polat, doğa nedeniyle oluşan kireç tabakasını kaldırmaya çalıştıklarını ve motifleri daha net görebilmeyi amaçladıklarını söyledi. Ayrıca, mekanın kompleksini anlamak amacıyla hem doğusunda hem de batısında yeni açmalara başlattıklarını ifade eden Polat, "Duvarlardan bir tanesinde harcın üzerine kazımayla yapılmış bir Hristiyan monografı söz konusu, nişler söz konusu. Şimdi orada inmeye çalışıyoruz ve mekanın tamamının planını anlama gayreti içerisindeyiz" diye konuştu. Prof. Dr. Gürcan Polat, bu yılki kazı çalışmalarına maddi katkılarından dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığı, Geleceğe Miras, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Edremit Belediyesine teşekkür etti.

“Çok ciddi planlanmış tedbirler alınması lazım” Haber

“Çok ciddi planlanmış tedbirler alınması lazım”

Beksaç, Edirne'nin tarihsel açıdan çok zengin bir şehir olduğunu söyledi. Sur duvarlarının, kentin önemli kültür varlıkları arasında yer aldığını belirten Beksaç, bu duvarların 2000'li yıllara kadar dikkati çeken bir arkeolojik veri olmadığını ifade etti. Söz konusu yıllardan sonra kurtarma kazıları neticesinde surların öneminin anlaşılarak varlığının daha net bir biçimde kanıtlandığını dile getiren Beksaç, "Edirne'nin pek çok yerinde sur duvarlarının kalıntılarını görüyoruz. Hatta bazı yerlerde bir kazı yapılsa, bir sondaj yapılsa bu duvarların izlerini görebiliyoruz. Kaleiçi'ndeki su şebekeleri ve doğal gaz şebekelerinin yapımı esnasında da bu sur kalıntılarını görmemiz mümkün oldu. Pek çok bölgede hala surların yüksek şekilde ayakta kaldığı kesimler mevcut. Ama bugün itibarıyla baktığımız zaman kazı yapılan bölgeler dışındaki duvarların çok iyi korunmadığını, unutulmuş olduğunu görmekteyiz." diye konuştu. Beksaç, sur duvarlarının, Edirne'nin kurulduğu dönemden günümüze ulaşan ilk arkeolojik anıt tipi olduğunu belirtti. Orta Çağ sürecinde yapılan ekleme ve düzeltmelerin de izlerini görmenin mümkün olduğunu söyleyen Beksaç, "Özellikle yapılan kazılarda bu Orta Çağ sürecinin varlığı daha net olarak ortaya konmuş bulunmaktadır. Edirne'nin itinayla korunması gereken arkeolojik eserleri arasında, sur duvarları, belki de başta gelen tarihi eserler arasında yer alıyor." dedi. Beksaç, sur duvarlarının, kullanılan taşların yapısı nedeniyle iklim şartlarından olumsuz etkilendiğini dile getirdi. - "Koruma çalışması yapılmalı" Sur duvarlarının dikkatli ve planlı bir çalışmayla korunabileceğini ifade eden Beksaç, şunları kaydetti: "Yapıların arasında, esasında bunlar korunabilir ama şu şartlarda değil. Yani şu şartlarda hepsi kaderine terk edilmiş durumda. Yani genellikle duvara bitişik olarak yapılmış olan evlerin sahipleri kendi yaşamsal koşulları nedeniyle duvarları korumaya çalışıyorlar. Ama bu amatör bir iş değil. Yani her önüne gelenin yapacağı da bir iş değil. Duvar koruma başlı başına bir uzmanlık alanı. Tabii ki koruma şartları itibariyle de farklı özellikler gösteriyor. Farklı malzemeler gerekiyor. Taşların korunması büyük önem taşıyor. Çünkü Osmanlı yapılarından çok daha eski bu yapılar ve o nedenle zaman içinde aşınma büyük. Duvarların önemi şu; yani Hadrian kenti kurduğu zaman ortaya koyduğu duvarların izleri bunlar. Tarih boyunca Edirne çok önemli bir kale kent olarak yaşadı ve varlığını sürdürdü; çok ciddi planlanmış tedbirler alınması lazım."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.