Hava Durumu

#Sel

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Sel haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sel haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çığla’dan Köprü Tepkisi; “Oğulpaşa 2 Parça” Haber

Çığla’dan Köprü Tepkisi; “Oğulpaşa 2 Parça”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Havsa İl Genel Meclisi Üyesi Serdar Çığla, meclisin bugün düzenlenen toplantısında gündem dışı söz alarak Oğulpaşa köyündeki yapımı yarım kalan köprü ile ilgili konuşma yaptı. Çığla, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapımına başlanan köprünün tamamlanmaması nedeniyle Oğulpaşa köyünün 2 parçaya ayrıldığını belirterek, yağışların başlamasıyla köyün irtibatının kesilebileceğini söyledi. “2 KÖPRÜ DE YIKILDI” Çığla, Oğulpaşa köyünde önceki yıllarda sel meydana geldiğini hatırlatarak; “Derenin temizliği yapıldı ve bir yıl önce de bir köprü yapma durumu söz konusuydu. Oradaki köprü yıkıldı, alt tarafta araziye geçilen bir köprü vardı ve o da yıkıldı. İki köprü aynı anda yıkıldı ve ‘bitirilecek’ dendi. Şu anda hiçbir çalışma yok” ifadelerini kullandı. “KARŞI TARAFA GEÇMEK MÜMKÜN OLMAYACAK” Oğulpaşa köyünün fiziki durumuna da dikkat çeken Çığla; “Oğulpaşa’nın fiziki durumundan dolayı köy 2 parça. Yağışlar başladığında karşı tarafa geçmek mümkün değil. Süt toplama yeri de köyün batı tarafında ve insanların sütleri getirme şansları da yok. Orada basit bir şekilde geçici olarak bir yer yapılmış. Önümüzdeki günlerde su geldiğinde orası da gidecek” dedi. “ÇÖZÜLMÜYORSA ASKERİ GEÇİŞ KÖPRÜSÜ KURULSUN” Çığla, köprünün DSİ tarafından yapıldığını belirterek; “Köprüyü DSİ yapıyor. Projelendirmesi vs. hepsi onlara ait. Bu gidişle yapımı 2 sene sürer. İnsanlar çok mağdur olacaklar. Ulaşım derdi çok olacaktır. Bunun ilgili kurumlarca değerlendirilip bir an önce çözülmesi gerekir. Eğer çözülmüyorsa oraya mutlaka askeri geçiş köprüsü kurulması lazım. Çünkü yağışlar başladığında köyün irtibatı kesilecektir. Halk bu konuda çok tedirgin” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

İğneada Sel Felaketi Davasında Cezalar Belli Oldu Haber

İğneada Sel Felaketi Davasında Cezalar Belli Oldu

Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nda davanın karar duruşması görüldü. Duruşmada, "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçundan tutuklu yargılanan sanık Bülent B. hazır bulundu. Tutuksuz sanıklar Büşra G, Cenan A. ve Sevcan U, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla duruşmaya katıldı. Müştekiler Safiye Yaşa, Merve Sude Yaşa, Kadir Yaşa, Mehmet Han Yaşa, Hüseyin Duman, Emine Solmaz ve Çiçek Dinç ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Duruşma, bir önceki celsede verilen esas hakkında mütalaaya ilişkin savunmaların alınmasıyla başladı. Savunması sırasında ağlayan Bülent B, suçlamaları kabul etmedi. İşletmeyi kurmadan önce DSİ, Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğünden görüş aldıklarını iddia eden Bülent B, kurumların görüşü üzerine tesisi kurduğunu ileri sürdü. Yılın yaklaşık 120 gününü çocuklarıyla birlikte tesiste geçirdiğini belirten Bülent B, şöyle devam etti: "İnsan kendi canına, çocuklarının canına kastedecek bir yatırımın içine girer mi? Sonrasında heba olacak bir yatırımın içine girer mi? Benim yatırımım orada çöp oldu. Böyle bir afeti öngöremedik, görseydik yatırım yapar mıydık? Yaklaşık 900 metre uzunluğunda ve 9 metre yüksekliğinde su geldi. Vadinin ortasındaki bungalovlar 700 metre sürüklendi, yok oldu. Can kayıpları da zaten bu bungalovlarda yaşandı. Dere kenarındaki yapılar sadece sürüklendi. 10 bin yıllık debi yanılgısını oluşturan durum barajın patlaması. Orada ne olduysa 2 dakika içinde oldu. Suyun bir anda kütüklerle birlikte gelmesiyle 200 yıllık ağaçlar yıkıldı, elektrik direkleri yıkıldı." "BİLİYORUM Kİ ŞİMDİ CEZA ALSAM DA BİR ÜST MAHKEMEDE BERAAT EDECEĞİM" Hiçbir siyasi veya bürokratik bağlantısının olmadığını dile getiren Bülent B, psikolojisinin çok bozuk olduğunu ifade etti. Suçsuz olduğunu belirten Bülent B, "Biliyorum ki şimdi ceza alsam da bir üst mahkemede beraat edeceğim" dedi. Selde yaşamını yitirenlerden Mihriban Bağışlar'ın annesi müşteki Safiye Yaşa, "Benim orada çocuklarım, canlarım, ciğerlerim gitti. Ben bittim, anlamsız bir hayat yaşıyorum. Sorumluların en ağır cezayı almalarını istiyoruz. Gerçek adaletin yerini bulmasını istiyoruz." diye konuştu. Yaşa, sanık Bülent B'nin, çocuklarının da aralarında bulunduğu 6 kişinin ölümüne neden olduğu gerekçesiyle "katil" olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Babası Bahri de yıllar önce kendi kardeşini kalbinden vurmuş, yurt dışına kaçmış. Yıllar sonra Türkiye'ye dönerek kaçak yaşamış. Bunlar baba oğul katiller, çocukları da ileride katil olur. Nasıl olsa bunların yaptıklarının adalet önünde bir karşılığı yok. Yaptıkları suç karşılıksız kalmış, bedelsiz kalmış. Katil baba cezasız kaldı, Bülent de cezasız kalacak, oğulları da bunları örnek alacak. Ben Allah'a havale ediyorum." Duruşma salonunda izleyici olarak bulunan sanık Bülent B'nin babası Bahri B. de müşteki Yaşa'ya tepki gösterirken, mahkeme başkanı Hüseyin Gedik taraflara duruşma düzenini bozmamaları yönünde ikazda bulundu. Selde hayatını kaybeden Ümit Solmaz'ın annesi Emine Solmaz da oğlunun ölümüne sebep olan herkesin cezalandırılmasını istedi. Diğer sanık ve müştekiler ile avukatlar da savunma yaptı. Bu arada, duruşmayı takip eden Bahri B'nin kız kardeşi Nasibe A. adliye koridorunda ağabeyi tarafından ölümle tehdit edildiğini öne sürerek Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Karar açıklandı Bir süre ara verilen duruşmada, sanık Bülent B. için "bilinçli taksirle öldürme" suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedilerek, tutukluluğunun devamına karar verildi. Diğer sanıklardan Cenan A. ile Büşra G, 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırıldı, haklarındaki adli kontrol hükümlerinin devam etmesine, bu kişilerin 2 yıl turizm faaliyetinden men edilmesine hükmedildi. Sanık Sevcan U'nun ise beraatine karar verildi. Kararın ardından müşteki yakınları mahkeme heyetine tepki gösterdi. Duruşmanın ardından sanık yakınları ile müştekiler arasında adliye bahçesinde sözlü tartışma yaşandı. Tartışma, polis ekiplerinin müdahalesiyle sona erdi. Adliye binası önünde basın açıklaması yapan müşteki Safiye Yaşa, verilen cezayı yeterli bulmadıklarını belirtti. Kırklareli'nin Demirköy ilçesi İğneada beldesinde 5 Eylül 2023'te meydana gelen selde, bir tesiste konaklayan Rahile ve Ahmet Baki Şimşek ile Suna Duman, Ümit Solmaz, Selman ve Mihriban Bağışlar hayatını kaybetmişti.

O işletme sahibi iddiaya göre yağış uyarılarına aldırış etmemiş Haber

O işletme sahibi iddiaya göre yağış uyarılarına aldırış etmemiş

Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde 5 Eylül 2023'te kuvvetli yağış sebebiyle Sisli Vadi'deki turistik bungalov evlerin olduğu bölgede sel meydana geldi. Selde bungalov evlerde tatil yapan doktor Selman Bağışlar ve eşi Mihriban Bağışlar, Suna Duman, emekli öğretmen Raile Şimşek, eşi Ahmet Baki Şimşek ile tesis müdürü Ümit Solmaz yaşamını yitirdi. Tutuklanan işletme sahibi Bülent B.’nin de aralarında bulunduğu 4 şüpheli için Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlandı. İşletme sahibi Bülent B. ile tutuksuz işletme çalışanları B.G, C.A. ve S.U. hakkında "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçundan 3 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi. İddianame, Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu. İddianamede yer verilen selde ölen işletme müdürü Ümit Solmaz'ın ablası Yasemin Demir ile selden birkaç gün önce konuştukları yer alıyor. Demir, ifadesinde kardeşinin uyarılardan haberinin olduğunu belirterek “Bana, sel uyarısı yapıldığını, işletmedeki müşterilerin paralarını iade edip göndermek istediğini, Bülent B. ile görüştüğünü, Bülent Bey'in bağırıp çağırıp 'Şimdiye kadar bir şey olmadı' dediğini söyledi" dedi. İddianamede işletme sahibi Bülent B’nin ifadesinde, tesisi "ruhsatsız ve imara aykırı" şekilde çalıştırdığını itiraf ettiği bilgisi yer aldı. Bülent B. ifadesinde “İşletmenin bulunduğu yaklaşık 100 dönümlük tarım arazisini 2015 yılında satın aldım. 2019 yılında tarım arazisine turizm amaçlı yapılar inşa etmeye başladım. Aynı yıl İl Özel İdaresine turizm amaçlı tesis kurmak için başvurularım olumsuz sonuçlandı ancak yapıları inşa etmeyi sürdürdüm. 2020 yılındaki izin başvurumuzdan da olumlu cevap alamamamıza rağmen inşaatlara devam ettik. 2021 yılında göletin kıyısındaki restoran benzeri yapı ile 12 civarında misafir kabul edilen evlerden oluşmuştu. 2022 yılında işletmeye imara aykırılık ve eko turizm amacıyla yapılan binaların tamamının ruhsatsız olduğu gerekçesiyle idari para cezası kesildi, mühürleme işlemi yapıldı. Bu karar sonrasında yapıları imara uygun hale getirmedik ve ruhsat almadık” dedi. İl Özel İdaresince 2022 yılında tesis hakkında verilen "yıkım kararı"ndan haberinin olmadığını söyleyen Bülent B. büyük bir afet olduğunu, bundan dolayı sorumluluğunun ve kusurunun olmadığı aktardı.

“Dere yataklarındaki kirlilik sel riskini artırıyor” Haber

“Dere yataklarındaki kirlilik sel riskini artırıyor”

Uzmanlık alanı seller, taşkınlar ve iklim olayları olan Doç. Dr. Uludağ küresel iklim değişikliğinin ani ve şiddetli yağışlara yol açtığını ifade etti. Şiddetli yağışların özellikle kentlerde su baskınları ve sellere yol açabildiğini belirten Uludağ, "Geçirimsiz zeminlerin oluşturulması, asfalt ve beton yolların fazlalığı bu durumun artmasına neden oluyor. Özellikle dere yataklarının beton kanallara alınması yağmur suyunun yer altı suyuyla olan ilişkisini kesiyor ve doğrudan yüzeysel akışa geçmesini sağlıyor. Etkisini artırarak devam eden bu durum daha sonra afete dönüşüyor." dedi. Uludağ, kentlerdeki derelerin yağmur suyunun sağlıklı şekilde akışını sağlamada önem arz ettiğini dile getirdi. Dere yataklarının kirletildiğine ve bu alanlarda yapılaşmanın arttığına dikkati çeken Uludağ, dere yataklarının ve çevresinin temiz olması gerektiğini vurguladı. Temizlenmeyen dere yataklarının bir süre sonra baraj vaziyeti aldığını anlatan Uludağ, şöyle devam etti: "Maalesef dere yataklarının çevresine inşaat ve benzeri atıklar atılıyor. Türkiye'de sürekli sağanak karakterli yağışlar oluyor ve böyle bir yağışta bu atıkların hepsi dere yataklarına geliyor. Islah yaparken maalesef bu dereleri beton kanallar içine alıyoruz. Kanalları inşa ederken maksimum yağış değerlerine göre yapmadığımızda, üzerine bir de insan kaynaklı kirlilik gelince ortalama değerlere göre inşa edilen kanallar gelen rüsubatla birlikte tıkanıyor. Ot, dal ve insanların attığı atıklarla tıkanıyor. Bir süre sonra orası bir geçişten ziyade baraja dönüşüyor. Böyle olunca geriye doğru su şişmeye başlıyor. Su bir şekilde yolunu buluyor. Bazen evimizden yolunu bularak su baskınına neden oluyor, bazen köprüleri yıkarak afete dönüşüyor."

Çorlu’da sokaklar dereye döndü Haber

Çorlu’da sokaklar dereye döndü

Sabah saatlerinde etkisini gösteren gök gürültülü sağanak yağış nedeniyle alt yapı dayanamadı, yolla göle döndü, binaları su bastı. Dereye dönen sokaklar, sürücülere zor anlar yaşatırken, şiddetli yağışa dayanamayan mazgal kapakları patladı. Bülent Ecevit Bulvarı göle döndü Alipaşa Mahallesi Bülent Ecevit Bulvarı üzerinde bulunan 51 haneli siteyi su bastı. Site sakinleri ile belediye personeli arasında gerginlik yaşandı. İhbar üzerine olay yerine giden polis ekipleri tedbir aldı. Su durmasıyla gündeme gelen belediyenin yeni yaptığı yol yine yağmura teslim oldu. Suyla kaplanan yol trafiğe kapanırken, araçların geçişi Taşkent 1. Sokak’tan verildi. İstanbul yolu Önerler mevkiinde de yol suyla kaplandı. Göle dönen yolda araçlar güçlükle ilerledi. Çarşı merkezinde yağmura hazırlıksız yakalanan vatandaşlar, iş yerlerine ve kapalı alanlara sığındı. Bülent Ecevit Bulvarı’nın Çobançeşme ve Şeyh Sinan mahalleleri bölümünde yoğun su birikintisi oluştu. Şeyh Sinan Mahallesi Atatürk Bulvarı’nın Eski Sanayi alt kısmı da sular altında kaldı. Ekipler yetişmekte zorlandı. Araçlardan plakalar düştü Çorlu Anadolu Lisesi arka tarafından geçen Karadeniz Caddesi’nde de su birikintisi oluştu. Su birikintisinden geçen çok sayıda aracın plakası düştü. Sürücüler, göle dönen yolda plaka aradı. Evi su bastı Rumeli Mahallesi’nde de bir evi su bastı. Şiddetli sağanak nedeniyle evini su basan vatandaş zor anlar yaşadı. Yağışın gün boyunca devam ettiği ilçede hava sıcaklığı 11 ile 16 derece arasında seyrediyor.

“Gölet ve barajlar arttırılmalı” Haber

“Gölet ve barajlar arttırılmalı”

Orta, küresel iklim değişikliğiyle sel, kuraklık ve fırtına gibi iklim olaylarının görülme sıklığının arttığını belirtti. Yağış rejimindeki değişimlerle kısa sürede çok fazla yağışın düştüğünü vurgulayan Orta, şiddetli sağanağın faydadan çok zararının olduğunu dile getirdi. Sel felaketlerinin can ve mal kayıplarına neden olduğunu ifade eden Orta, "Çok kısa sürede düşen çok fazla yağmur, erozyon etkisi yaratıyor. Şehir merkezleri ve yerleşim yerlerinde dere yataklarının kapalı olduğu bölgelerde taşkınlara ve sel felaketlerine yol açıyor." dedi. Selin önüne geçmek adına yapılaşmanın doğru planlanmasının önemli olduğuna dikkati çeken Orta, binaların mutlaka dere yataklarından uzak yerlerde olması gerektiğini vurguladı. Su kaynaklarının etkin ve tasarruflu kullanımının her geçen gün daha fazla önem arz ettiğini aktaran Orta, şunları kaydetti: "Suyun akışını kontrol edecek ıslah çalışmaları ve depolanmasını sağlayacak yer üstü su kaynakları geliştirme projeleri olması gerekli. Gölet ve barajları aktif olarak kullanmak gerekir. Sağanak yağışın sel felaketine neden olmaması için baraj, bent, gölet, su kapanı gibi depolama ve akış engelleme yapıları çoğaltılmalı. Köylerden başlayarak, ekosistemi bozmayacak küçük ölçekli gölet ve barajların sayıları çoğaltılmalıdır. Gölet ve barajlarda tutulacak yağmur suyu da kurak dönemlerde tarımsal sulamada ve sanayide kullanılıp içme suyuna dönüştürülebilir." diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.