Hava Durumu

#Sergi

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Sergi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sergi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Edirne’de Şehit Ailelerine Çanta Kursu Haber

Edirne’de Şehit Ailelerine Çanta Kursu

Edirne Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü öncülüğünde, Edirne Halk Eğitim Merkezi’nin de eğitmen desteğiyle şehit aileleri için çanta yapım kursu açıldı. Edirne Şehit Aileleri Derneği’nin çok amaçlı salonundaki kursun açılışını Edirne Vali Yardımcısı Turgut Subaşı yaptı. Açılışta konuşan Vali Yardımcısı Subaşı, bu tür kursları devletin her zaman desteklediğini belirterek; “Benim için çok kıymetli olan, çok anlam ifade eden ve katılmaktan da büyük mutluluk duyduğum büyük bir kurs açılışı oluyor. Şehit yakınlarımıza düzenlenen bu kurstan dolayı bunu organize eden idari kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum ama o yakınları bizim emanetimiz. Onların en iyi şartlarda, günlerini en iyi şekilde geçirmeleri, en güzel el sanatlarını öğrenmeleri bizim hedefimizdir. Buraya katılan bütün hanımefendileri çok tebrik ediyorum. Bu kurs sayesinde aslında var olan arkadaşlıklar, dayanışmalar daha da artacak. Sohbetler daha da yükselecek. Bu kurslar meslek öğrenme, sanat öğrenme, sosyalleşme, ekonomik anlamda gelir elde etme ve her yönüyle faydalı kurslardır. Devletimiz de bu kurslara açık çek veriyor. Mekan ve yer sınırı tanımadan, zaman sınırı tanımadan isteyen her vatandaşımıza bu imkanı sunuyoruz” dedi. “KURS SONUNDA SERGİMİZ OLACAK” Kurs sonunda bir de sergi açacaklarını söyleyen Halk Eğitim Merkezi El Sanatları Öğretmeni Tuğba Ülkü; “Burada Şehit Aileleri Derneği ile birlikte, 25 öğrencimizle birlikte, çanta yapacağız. Kursumuzu bugün başlatıyoruz. Kurs sonunda sergi düzenleyeceğiz ve güzel ürünlerimiz sergimizde yer alacak. Kursumuz Çarşamba ve Cuma günleri saat 13.00-17.00 arası olacak. Bu kurs, şehit ailelerine yönelik yapılıyor. Onları hem bir araya getirmek, hem moral ve motivasyon sağlamak amacıyla olacak. Sergimizin uzun da süreceğini düşünmüyorum çünkü kursiyerlerimiz hepsi çok motive bir şekilde çalışıyor” diye konuştu. “BERABER OLMAK GÜZEL” Şehit annesi olan kursiyerlerden Münevver Zogo ise kursa katıldığı için çok mutlu olduğunu belirterek; “Ben de bu kursa katıldım. Burada çanta yapacağız. Benim elim bu işlere alışık zaten. Daha önce evde de buna benzer işler yapmıştım; ahşap boyama, şişe boyama yapmıştım. Şimdi de çanta yapımını öğreneceğim. Buraya gelmek, hep beraber olmak daha güzel. Başka şeyler gösterirlerse onu da yaparız” ifadelerini kullandı. Kurdele kesiminin ardından Vali Yardımcısı Subaşı kurstaki çalışmaları inceleyerek kursiyerlerle sohbet etti. ŞENER ŞENTÜRK

EFOD’dan “Siyah Beyaz Hayatlar” Sergisi Haber

EFOD’dan “Siyah Beyaz Hayatlar” Sergisi

‎Edirne Fotoğraf Sanatı Derneği (EFOD) Nilgün Erman Fotoğraf Atölyesi’nin hazırladığı, 18 fotoğraf sanatçısının çalışmalarından oluşan “Siyah Beyaz Hayatlar” isimli, siyah beyaz fotoğraflardan oluşan sergi, Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi salonunda açıldı. Serginin açılış konuşmasını yapan EFOD Başkanı Serdar İyiiz, “Bizler EFOD olarak gerçekten topluma bir şeyler katmayı, bunun için de fotoğrafı amaç edinmiş bir derneğiz. Bu sayede de bunları yapabilmek için de eğitimlerimizle bir sürü arkadaş yetiştirmeye çalışıyoruz. Onların önlerini açıyoruz. Toplumsal fotoğrafın nasıl olması gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Bazıları bir süre sonra kendilerine başka bir yol buluyorlar. Bugün burada sokak fotoğrafçılığı ağırlıklı bir sergi izleyeceğiz” dedi. “HER FOTOĞRAF AYNI ZAMANDA BİR BELGEDİR” Sergi açılışında konuşan Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Cenk Ergüden ise her fotoğrafın belge niteliği taşıdığına değinerek, “Ben mesleğim sebebiyle mimari fotoğraf ve sanatsal fotoğraf üzerine biraz çalışmalarda bulunmuştum bir insanım. Fotoğrafın özellikle belge niteliğinin altını çizmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Neticede bir fotoğraf çekildiği anda belge haline geliyor. Bugün baktığımız zaman çok eski Yeşilçam filmlerindeki sinema kareleri bir restorasyon için kullanılabilir belge niteliği taşıyor. Bunların örnekleri yaşandı. Herhangi bir hatıra fotoğrafında bir binaya dair ya da bir çevreye dair bir kayıt varsa bu kayıt yine bahsettiğimiz usulde birtakım konularda belge niteliği olarak resmi işlemlere de tabii tutulabiliyor” dedi. Konuşmaların ardından Nilgün Erman Fotoğraf Atölyesinin çalışmaları ekrana yansıtıldı. Katılımcılar, 47 siyah beyaz fotoğrafın yer aldığı sergiyi gezdi. ŞENER ŞENTÜRK

Çiniye Adanmış Bir Hayat: Nadir Adlı Haber

Çiniye Adanmış Bir Hayat: Nadir Adlı

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İlhan Koman Sergi Salonu’nda açılan “Çinileriyle Nadir Adlı’nın Ardından” sergisi, yalnızca merhum usta Nadir Adlı’yı anmakla kalmadı; Edirne’nin tarihsel bir çini üretim merkezi olduğu yönündeki güçlü inancı yeniden gündeme taşıdı. “ARKEOLOJİK BULGULAR İDDİAYI DOĞRULUYOR” Açılışta konuşan Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Güner, yıllardır Edirne’de yürütülen arkeolojik çalışmaların çarpıcı sonuçlarına dikkat çekerken “Edirne’nin çeşitli bölgelerinde yaptığımız kazılarda çini ve seramik üretimine ait yarı mamul ürünler, fırın izleri ve üretim atıkları bulduk. Bu bulgular, şehrin geçmişte güçlü bir çini üretim merkezi olduğunu açıkça ortaya koyuyor" dedi. Güner, bu bulguları yıllar önce Nadir Adlı ile paylaşmasının sanatçıda büyük bir heyecan yarattığını belirterek, “Çünkü Nadir Hoca’nın yıllardır savunduğu görüşün bilimsel karşılığı vardı” dedi. “EDİRNE, KÜTAHYA KADAR GÜÇLÜ BİR MERKEZ OLABİLİR” Serginin odak noktasında yer alan usta sanatçı Nadir Adlı, hayatı boyunca Edirne’nin çini üretimi açısından eşsiz bir potansiyele sahip olduğunu dile getiriyordu. Prof. Dr. Kerem İscanoğlu, sanatçının bu konudaki kararlılığını şu sözlerle anlattı: “Nadir Hoca, Edirne’nin en az Kütahya ve İzmit kadar köklü bir çini üretim kültürü olduğuna inanıyordu. Bunun için yıllarca bölgeden numuneler topladı, üretim denemeleri yaptı ve bu görüşü bilimsel bir çerçeveye oturtmaya çalıştı.” İscanoğlu, sergide yer alan eserlerin ve arşiv belgelerinin, sanatçının Edirne’nin üretim potansiyeline duyduğu inancın somut bir yansıması olduğunu vurguladı. Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müberra Gürgendereli, arkeolojik bulgular ve Nadir Adlı’nın çalışmalarının ortak bir sonucu işaret ettiğini belirterek “Edirne’nin çini üretim geleneği tarihsel olarak var ve yeniden canlandırılabilir. Üniversite olarak bu kültürel mirası görünür kılmayı görev ediniyoruz” dedi. Gürgendereli, sanatçının eserlerinin ve belgelerinin ilerleyen dönemde bir çini müzesi veya üretim merkezi çatısı altında toplanması için çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. SERGİ YOĞUN İLGİ GÖRDÜ Sergide, Nadir Adlı’nın özgün çinileri ve kişisel arşivinden parçalar yer aldı. Katılımcılar hem ustanın sanat yolculuğunu hem de Edirne’nin bin yıllık çini geleneğini bir arada görme fırsatı buldu. MEHMET EFECAN HIDIROĞLU

“Renkli Kalemler” Sergisi Sanatseverlerle Buluştu Haber

“Renkli Kalemler” Sergisi Sanatseverlerle Buluştu

Trakya Üniversitesi (TÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim ve Tasarım Bölümü öğrencileri tarafından yürütülen “Renkli Kalemler” Sosyal Sorumluluk Projesi, bu yıl da çocukların yaratıcılığını ön plana çıkaran anlamlı bir etkinliğe imza attı. Proje kapsamında ilkokul öğrencilerinin hazırladığı “Öğretmenler Günü ve Gelecekteki Ben” temalı 75 resim, Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanı Küçük Salon’da sergilendi. Yaklaşık 350 çalışma arasından seçilen eserler, üniversite öğrencileri tarafından özenle sahnelendi. Çocukların eğitim hayatında sanatın yerini güçlendirmeyi hedefleyen proje, aynı zamanda ilkokul çağındaki öğrencilerin eksiklerini tespit edip farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Renkli çizimler hem öğrencilerin hayal güçlerini hem de geleceğe dair umutlarını yansıttı. Serginin açılış programına Edirne Valisi Yunus Sezer’in eşi Canan Sezer, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Cenk Ergüden, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda veli katıldı. Açılışta projeye emek veren üniversite öğrencilerine teşekkür edilirken, dereceye giren ilkokul öğrencilerine de hediyeleri takdim edildi. Katılımcılar, öğrencilerin öğretmenlerine duydukları sevgiyi ve geleceğe dair hayallerini resmettiği çalışmaları ilgiyle inceledi. Minik sanatçıların eserleri sık sık fotoğraflanırken, bazı veliler çocuklarının ilk sergi deneyiminin gururunu yaşadı. Program, toplu fotoğraf çekimiyle sona ererken serginin yarın da ziyarete açık olacağı bildirildi. MERT ERİŞKİN

“Selimiye Camii’nin Dünya Mirası Statüsü Zedelenemez” Haber

“Selimiye Camii’nin Dünya Mirası Statüsü Zedelenemez”

Edirne’de Osman İnci Müzesi’nde Osmanlı Başkentlerinin Başkentlik Döneminde Yapılan Tarihi Eserler sergisi açıldı. Müzede düzenlenen törenle açılan sergiye Müze Kurucusu Prof. Dr. Osman İnci, Zafer Partisi İl Başkanı Serkan Konak, fotoğraf sanatçıları ve sanatseverler katıldılar. Sergide, fotoğraf sanatçıları Rasim Sezen, Ali Çıtak, Doç. Dr. Ali Emre Dingin, Özcan Nuri, Nihan Sezen ve Cansu Varol’un Söğüt, İznik, Bursa, Dimetoka, Edirne ve İstanbul’da fotoğraflarını çektiği ve Osmanlı Devleti’ne başkentlik yaptıkları sırada yapılan tarihi eserlerin fotoğrafları yer aldı. İNCİ ZEYBEK OYNADI Serginin açılış töreni, Nazende Fasıl Grubu’nun konseri ile başladı. Grup, sahnesinde özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiği şarkılara yer verirken; son eserde Prof. Dr. Osman İnci zeybek oynayarak gruba eşlik etti. Konserin ardından serginin açılış konuşmasını küratör ve fotoğraf sanatçısı Rasim Sezen yaptı. Sezen, Osmanlı başkentleri fikrinin Adnan Menderes Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Ali Emre Dingin’e ait olduğunu söyleyerek; “Sergimizi orada açtık ama daha çeşitlendirerek, fotoğraf üstatlarının da yardımıyla bugüne getirdik ve sizlere sunduk” dedi. Sezen, konuşmasında katılımcılara teşekkür etti. “ESERLERİN BİR KISMI GEREKEN ÖZENLE KORUNMADI” Sezen’in ardından konuşan müze kurucusu Prof. Dr. Osman İnci de fotoğraflarda yer alan Osmanlı’dan günümüze ulaşan eserlerin korunması gerektiğine dikkat çekti. İnci, sergide Osmanlı başkentlerinde, başkent oldukları yıllarda yapılan eserlerin fotoğraflarının yer aldığını söyleyerek; “Konu tamamen korumacılık ve restorasyon üzerine, eserin geleceğe taşınmasıdır. Söğüt’te, İznik’te, Bursa’da, Dimetoka’da, Edirne’de, İstanbul’daki eserlerin bir kısmının, bu süreç içerisinde gereken özenle de korunmadığını belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı. “BİRİLERİ BAŞKA BİR ÇEŞME YAPTI” Eserlerin 1300’lü yıllardan başladığını belirten İnci; “Girişteki ilk fotoğraf, Ertuğrul Gazi çeşmesidir. Beşinci kez onarıldı ve son onarımda da buradaki görüntüsü yoktur. Birileri başka bir çeşme yaptılar. Sultan Mehmet Çelebi’nin Dimetoka’daki gözetleme kulesi çağına uygun eksikleri giderilerek restore edildi ki ana fikir budur” dedi. “ESERLERİ GELECEĞE TAŞIMAK SORUMLULUĞUMUZDUR” İnci, Dimetoka’nın Edirne’nin başkent olmasından önce 5 yıl boyunca I. Murat’ın yaşadığı yer olduğunu hatırlatırken; “Yıldırım Bayezid de orada doğmuştur. O halde bizim şu anda topraklarımız dışında kalan eserleri de geleceğe taşımak gibi bir sorumluluğumuz var” sözlerine yer verdi. “DEĞİŞTİRME HAKKIMIZ YOK” Selimiye Camii’nin restorasyon nedeniyle yıllardır kapalı olduğunu belirten İnci; “Fakat kubbeyi değiştirmek görüşünde olan ama yetkiyi nereden aldıkları bilinmeyen bir kurulun çalışmaları durduruldu. Birkaç kez sundukları projelerin reddedilmesine rağmen sonradan o projenin kabul edildiği bir süreç yaşandı. Ancak önerilenin bir örneği, fotoğrafı, çizimi yok. ‘Olsa olsa böyle olur’, ‘Böyle olması gerekirdi’, ‘Mimar Sinan’ın eserleri böyleydi’ gibi birtakım, bilim insanlarının çok anlayamadıkları bir durumla karşı karşıyayız. Selimiye Camii Tespit ve Tahkik Heyeti diye bir heyet var. Fatih Sultan Mehmet Vakfı Üniversitesi bunları yetkilendirmiş. Restorasyonların birinci dereceden sorumlusu Kültür ve Turizm Bakanlığı, ikinci derece sorumlusu da Vakıflar Genel Müdürlüğü’dür. ICOMOS, sökülmek istenen katmanın 1904 yılında yapıldığını, bu yıllarda yapılanların da 100 yılı aşan eserler olduğundan dolayı korunması gerektiği görüşündedir. Aynı şekilde UNESCO, özgünlük ve bütünlük kuralının bozulmamasını istiyor. Bunu değiştirme hakkımız olduğunu sanmıyorum. Sonuç olarak bilimsel nitelikten yoksun, varsayıma dayalı bir değişiklik hiçbir restorasyonda olmaması gerekir. Selimiye Camii’nin dünya mirası statüsü vardır. Bunu zedeleyemeyiz ve tartışmaya açamayız. Öneren heyetin statüsü ve yetkisi belli değildir. Tüm bu değişikliğin yapılması için 20 Aralık 2024’ten beri cami kapalı tutulmaktadır. Mahkeme kararıyla zaten yürütme durdurulmuştur ve yargı da bunu sonuçlandıracaktır. Ama sahip çıkılması vazgeçilmezdir” dedi. 8 ARALIK’A KADAR AÇIK KALACAK İnci’nin konuşmasının ardından serginin açılışı gerçekleştirildi. Sergiye katılan sanatseverler, eserlerle ilgili sanatçılardan bilgi alırken; eserleri tek tek incelediler. Sergi, 8 Aralık tarihine kadar ziyarete açık kalacak. UĞUR AKAGÜNDÜZ

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.