Hava Durumu

#Skolyoz

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Skolyoz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Skolyoz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çocuklarınızın Kıyafetleri Vücutlarına Oturmuyorsa Dikkat Haber

Çocuklarınızın Kıyafetleri Vücutlarına Oturmuyorsa Dikkat

Skolyoz, her 30 çocuktan 1'inde görülmesine rağmen farkındalığın çok önemli olduğu, erken teşhis ve tedavi ile iyileştirilebilen ortopedik bir rahatsızlık olarak biliniyor. Hafif eğrilikler egzersiz ve korse tedavisi ile kontrol altına alınabilirken; ilerlemiş vakalarda cerrahi müdahale gerekebiliyor. Medicana International Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Mehmet Atıf Erol Aksekili skolyozun her yaşta görülebileceğini fakat en sık 10-18 yaş arası ergenlik döneminde, özellikle kız çocuklarında ortaya çıktığını belirterek erken teşhis için ailelerin dikkat etmesi gereken noktaları şöyle paylaştı: "Ebeveynler, çocuklarının duruşunu düzenli olarak gözlemlemelidir. Omuzların eşit olmaması, kalçaların asimetrik durması, belde veya sırtta çıkıntıların oluşması, kıyafetlerin vücuda düzgün oturmaması gibi durumlar gözlemlendiğinde bir uzmana başvurulmalıdır. Skolyoz her zaman ağrıya neden olmaz. Özellikle erken evrelerde sinsi ilerleyebilir ve ağrısız olabilir. Bu nedenle, ağrı olmadan da skolyozun belirtileri dikkate alınmalıdır. Skolyozun oluşumunda genetik faktörler önemli bir rol oynamaktadır. Bu sebeple ailesinde skolyoz öyküsü olan kişilerde bu hastalığın görülme riski daha yüksek olacağı için ebeveynler mutlaka bu bilinç ile çocuklarını takip etmelidir. Yanlış oturma, duruş bozukluğu, omurgaya uygun olmayan yatak, ağır çanta kullanımı, hareketsizlik gibi faktörler skolyoza doğrudan neden olmazken duruş bozukluklarına ve kas dengesizliklerine yol açarak mevcut eğriliği artırabilmektedir. Özellikle ağır çanta taşımanın ve hareketsizliğin çocukların omurga sağlığına olumsuz etkileri çok fazladır. Skolyoz, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir bir hastalıktır. Çocuklarımızın omurga sağlığını korumak için düzenli kontrolleri ihmal etmemek önemlidir." Skolyoz varken yüzmek riskli, ameliyat sonrası yararlı Cerrahi operasyona ihtiyaç duyulan durumlar için de modern cerrahi teknikler sayesinde felç riskinin yüzde 1'den az olduğunu, ameliyat sonrası normal yaşama dönüşün genellikle 3-6 ay arasında değiştiğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Atıf Erol Aksekili skolyoz ve spor ilişkisine dair de şunları söyledi: "Spor, skolyoz tedavisinde destekleyici bir rol oynar. Ancak örneğin tenis gibi tek taraflı yüklenme gerektiren sporlar veya yüzme gibi sporlar, eğriliği artırabilir. Bu nedenle, skolyozlu bireyler için fizyoterapist eşliğinde uygun egzersizler önerilir. Skolyoz ameliyatı sonrası ise spor yapmak mümkün, doktorun önerdiği süre beklenmeli ve hafif egzersizlerle başlanmalıdır. Yüzme, yoga ve pilates gibi sporlar tedaviyi destekleyebilmektedir."

BÜYÜME ÇAĞI SKOLYOZUNDA İPLİ YÖNTEM Haber

BÜYÜME ÇAĞI SKOLYOZUNDA İPLİ YÖNTEM

Çocuklarda çok sık rastlanan skolyozda ebeveynler en çok ‘ipli skolyoz’ tedavi yöntemini merak ederken; tedavi sonrasında çocuklar kısa sürede normal hayatlarına geri dönebiliyor. Doç. Dr. Mehmet Çetinkaya, skolyoz ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Skolyozun toplumda tahmin edilenden daha yaygın görülen bir omurga eğriliği olduğunu söyleyen Medicana International İstanbul Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mehmet Çetinkaya, “Skolyoz, birçok sebebe bağlı olabilir. En sık görülen tipi sebebi ortaya koyulamayan “Adölesan İdiyopatik Skolyoz” (AIS) olarak isimlendirdiğimiz tiptir. Bu tip skolyozlar genellikle daha selim seyirli olurlar ve tedavi süreçleri nispeten çok daha sorunsuz seyreder. İdiyopatik Skolyoz her yaşta ortaya çıkabilir. 10 yaşından sonra ortaya çıkanlara adölesan tip idiyopatik Skolyoz adı verilir. AIS, omurganın kendi etrafında dönmeye başlamasıyla tetiklenen üç boyutlu bir deformitedir. Karşıdan bakıldığında çocuğun gövdesinde S biçimli bir deformite, yani eğrilik oluşturur. Hastaların omuzlarında seviye farkı, sırtta, göğüste ve kaburga alt köşelerinde bir tarafta kabarıklık, bel çukurunda asimetri gibi bulgularla anlaşılır. Kesin tanısı tüm omurganın röntgen filmiyle görüntülenmesi ile koyulabilir” dedi. “BAZI SKOLYOZ TİPLERİ FİZYOTERAPİYLE KONTROL ALTINA ALINABİLİYOR” Skolyoz eğriliklerinin çok küçük bir kısmının cerrahi gerektirdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Mehmet Çetinkaya, şöyle devam etti: “Skolyozun bir kısmı özellikle de erken teşhis edildiğinde, korse ve skolyoz spesifik fizyoterapi egzersizleri tedavileri ile kontrol altına alınabilir. Yapılan çalışmalar bu egzersizlerin ve iyi yapılmış bir korsenin skolyozun ilerlemesini durdurmada, yavaşlatmada, hatta bazen eğrilik miktarını azaltmada etkili olduğunu göstermiştir. Korse tedavisi alan hastaların spesifik egzersizlere devam etmesi veya sportif aktivitelerden uzak kalmaması çok önemlidir. Bazı durumlarda korse ve egzersiz tedavisi ne kadar iyi olursa olsun, eğrilikler ilerlemeye eğilimli olabilmekte veya hasta uyumsuzluğu olmakta ve skolyoz deformitesi istenmeyen bir seyir gösterebilmektedir. Bu sebeplerle kontrol altına alınamadığı takdirde veya çok ilerlediğinde ise son seçenek olarak cerrahi tedavi yöntemine geçilir. Cerrahi tedavi yöntemi olarak da mümkünse füzyonsuz, yani omurların birbirine kaynatılmadan ve hareketinin mümkün mertebe korunduğu, bu sayede hastanın fiziksel aktivitesinin mümkün olan en az miktarda etkilendiği yöntemler ilk sıra tedavi seçenekleridir. İPLİ SKOLYOZ BÜYÜMESİ DEVAM EDEN ÇOCUKLARA UYGULANIYOR Günümüzde kabul edilen altın standart tedavi yöntemi füzyonlu ameliyatlar olsa da, artık dünyanın ileri gelen tüm merkezlerinde uygun hastalarda ipli skolyoz yöntemi giderek daha sık kullanılmaya başlanmıştır. İpli skolyoz tedavisi genellikle büyümesi devam eden çocuklara uygulanır. Bu yöntemde omurga sırt kısmından değil, göğüs duvarı yan tarafından açılan küçük açıklıklardan yerleştirilen kamera ve özel aletler yardımıyla yapılır. Omurlar birbirine yüksek teknoloji ile üretilmiş özel bir ip yardımıyla gerdirilerek omurga eğriliği düzeltilir. Omurlar arasındaki hareket korunmuş olur. Son dönemde giderek yaygınlaşan bu teknik dünyanın bazı önemli omurga sağlığı merkezlerinde büyümesini tamamlamış hastalarda da uygulanmaya ve ümit verici sonuçlar alınmaya başlanmıştır. NORMAL HAYATA KISA SÜREDE DÖNÜLEBİLİYOR İşlem sonrası dönemde çocuklar normal hayatlarına çok daha kısa zamanda dönerler. Sportif aktivitelerine de hemen hemen tamamen benzer performans ile devam edebilirler. Belirli aralıklarla yapılan kontroller ile omurga deformitesi izlenerek nasıl davrandığı mutlaka takip edilir. Skolyoz tedavisi konusunda ailelerin oldukça seçici olması gerekir. Tedavi yapılan yerin bir ileri omurga merkezi olması önemlidir. Bu merkezlerde hastalar, deneyimli ve uluslararası omurga hastalıkları eğitimi almış omurga sağlığı uzmanları tarafından detaylı bir şekilde muayene edildikten ve değerlendirildikten sonra tedaviye alınır. Multidisipliner bir çalışma daha uygun olacaktır. Bu merkezlerde Aile ve hasta, hastalık hakkında en ince teferruatına kadar mutlaka bilgilendirilir. Gerektiğinde tedavi süreçleri boyunca, bazen de öncesi ve sonrasında, psikiyatri uzmanı yardımı alınır.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.