Hava Durumu

#Sol Parti

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Sol Parti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sol Parti haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

‎Ünlü Oyuncudan Edirne'de Söyleşi ve İmza Günü Haber

‎Ünlü Oyuncudan Edirne'de Söyleşi ve İmza Günü

Edirne’ye yabancı olmadığını belirten Bozkurt; “Edirne zaten yabancısı olmadığımız bir şehir. Burada daha önce uzun süre çalışma fırsatım oldu. Yaklaşık altı ay boyunca Edirne’nin en eski liselerinden birinde dizi çektik. O dönem okul müdürünü oynamıştım; müdürlük yaptık, sonra emekli olduk. Bu şehir hem doğasıyla hem insanıyla çok sevdiğim, sık sık gelmek istediğim bir yer. Hatta zaman zaman ‘Buradan bir ev alıp hafta sonları İstanbul’dan kaçsak mı?’ diye düşündüğüm oluyor. O yüzden bugün gördüğüm ilgi için ayrıca teşekkür ederim. Sağ olsunlar, bizi tanıyorlar, biliyorlar. TAKSAV Yönetim Kurulu üyesiyim. Yıllardır hem kültürel hem siyasi bir yol arkadaşlığı sürdürüyoruz. TAKSAV’ın Edirne’de olmasından da hep gurur duymuşumdur. Açılışına da gelmiştim, aradan üç yıl geçmiş” dedi. ‎ ‎“YAZAR OLMAYI HİÇ DÜŞÜNMEMİŞTİM” ‎ ‎Yazar olmayı düşünmediğini, Sakarya Karasu’da siyasi bir kavga sırasında çok yakın bir arkadaşının bıçaklanarak öldürülmesi sonrası yazmaya başladığını söyleyen Bozkurt; “Aslında bizim 12 Eylül öncesine dayanan bir siyasi geleneğimiz var. Ben Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin de kurucularındandım, şu anda da Sol Parti’nin kurucusu ve üyesiyim. Edirne’de de aynı çizgide çalışan genç arkadaşlarımız var. Bavul Dergisi çevresinden arkadaşlar ‘Abi, seni herkes oynadığın karakterlerle tanıyor ama gerçek seni merak ediyorlar. Cengiz Bozkurt kimdir, ne hisseder, ne düşünür, nerede durur?’ diyerek beni yazmaya teşvik ettiler. İlk başta cesaret edemedim, ‘Ben yazacaksam senaryo yazarım’ diyordum. Ama ısrar ettiklerinde, beni çok derinden etkileyen bir anıyla başladım; Sakarya Karasu’daki çocukluğum. Lise 1’deyken, çok yakın bir arkadaşım bir siyasi kavga sırasında bıçaklanarak öldürülmüştü. Ona ithafen duygusal bir yazı yazdım. Yazılar böyle başladı. Sonrasında İngiltere yıllarım, ODTÜ dönemim, siyasi mücadelemiz, Türkiye’deki toplumsal sorunlar, insan ve kültür üzerine düşündüklerim; çocukluğumdan gençliğime pek çok anıyı farklı makalelerde kaleme aldım. Kolay yazan biri değilim, zamanım da pek olmuyor. Bu nedenle 8 yıl gibi uzun bir sürede yaklaşık 40 yazı birikti. İnkılap Kitabevi ‘Bunları kitap yapmak istiyoruz’ deyince de kabul ettim. Yazıları 31–32’ye düşürdük. Kitabevinden arkadaşlar ‘Sen komedyen olarak biliniyorsun, insanlar kitabı görünce çok güleceklerini sanmasınlar. Yazılar oldukça ciddi. O yüzden adını Ben Gülüyor Muyum? yapalım ve kapağa ciddi bir fotoğraf koyalım’ dediler. İsim böyle ortaya çıktı. Her ne kadar ciddi konular işlese de bence kitapta güçlü bir mizah yönü de var. Çünkü hayatımızdan mizah eksik olmadı. Biz ailecek acının içinde bile gülünecek tarafı görmeyi bilen bir yapıdayız. Belki de beni ben yapan şeylerden biri de budur” ifadelerini kullandı. ‎ ‎Bozkurt, söyleşinin ardından kitabını okurları için imzaladı. ‎ŞENER ŞENTÜRK

Sol Parti Edirne İl Örgütü: “Yaşamı Savunmak, Suyu Savunmaktır” Haber

Sol Parti Edirne İl Örgütü: “Yaşamı Savunmak, Suyu Savunmaktır”

SOL Parti Edirne İl Sözcüsü Nazım Türkoğlu yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Edirne bir süredir su yokluğunu yaşıyor. Suyun nasıl bir yaşam kaynağı olduğunu yaşayarak öğrendik. Bizi yönetenler bu konuda nasıl bir öğretiye sahip oldular bilmiyoruz. Gördüğümüz şudur: Bir çukurun içinde çalışan emekçilerin başında fotoğraf çektirip su sorununu çözüyoruz açıklamalarıdır. Belediyenin en önemli görevi suyu sağlıklı bir şekilde yurttaşlara ulaştırmak, şebekelerdeki kayıp ve kaçağı en aza indirerek su israfının önüne geçmektir. YAŞADIĞIMIZ KRİZ BİR SİSTEM KİRİZİDİR Kuraklık, iklim değişikliği ve nüfus artışı elbette önemlidir, ancak asıl neden yanlış politikalarla yaratılmış sistemsel çöküştür. Doğanın ve kamusal kaynakların yağmalanması, plansız kentleşme, denetimsiz sanayileşme ve rant politikalarıdır. Tarım politikaları plansızdır; suyu en çok tüketen ürünler yanlış bölgelerde desteklenmektedir. Kentler beton yığınlarına dönüştürülmüş, yağmur suyu toprakla buluşamaz hale gelmiştir. Yeraltı suları denetimsiz biçimde çekilmiş, maden ve inşaat faaliyetleriyle ekosistem dengesi bozulmuştur. Kamu kurumları yetkisizleştirilmiş, su yönetimi parçalanmış ve özel şirketlerin kontrolüne bırakılmıştır. suyun adil paylaşımı ortadan kaldırılmaktadır Bugün yurttaşlara “musluğu kapatın” denirken, sanayi tesisleri ve rant projeleri tonlarca suyu sorgusuzca tüketmektedir. SU POLİTİKASINDA KÖKLÜ DEĞİŞİM ŞARTTIR Sol Parti olarak diyoruz ki: Gerçek çözüm bireylere su tasarrufu çağrısı yapmakta değil, bu sömürü düzenini değiştirmektedir. Suyu, havayı, toprağı, yaşamı korumak ancak kamucu, planlı ve demokratik bir düzenle mümkündür. Bu nedenle: Su yönetimi kâr amacıyla değil, kamu yararı gözetilerek yürütülmelidir. Havza bazlı planlama ve ekosistem bütünlüğü esas alınmalıdır. Kararlara yerel halk, meslek odaları, çevre örgütleri ve bilim insanları katılmalıdır. Suyun özelleştirilmesine, enerji ve maden şirketlerinin su hakkı gaspına son verilmelidir. Bugün suyu savunmak; Doğayı, emeği, yaşamı ve geleceğimizi savunmaktır. Bizler biliyoruz ki bu düzen, sadece suyumuzu değil, yaşam hakkımızı da gasp etmektedir. Doğa kâr için değil, yaşam için var olmalıdır!” HABER MERKEZİ

SOL Parti’den Edirne Belediyesi’ne Çağrı; “Bu Karardan Vazgeçin” Haber

SOL Parti’den Edirne Belediyesi’ne Çağrı; “Bu Karardan Vazgeçin”

SOL Parti Edirne İl Sözcüsü Nazım Türkoğlu, Edirne Belediyesi Meclisi’nin oy birliği kararıyla nur cemaatinin yazıcılar koluna ve İlim Yayma Cemiyeti’ne ait arsalara yönelik plan değişikliği ile ilgili açıklama yaptı. Türkoğlu, Edirne Belediyesi’ne kararla ilgili seslenerek, karardan vazgeçilmesini talep etti. Türkoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Edirne Belediyesi’ne çağrımızdır; bu karardan derhal vazgeçin! Edirne kamuoyu günlerdir, Edirne Belediye Meclisi’nin oy birliğiyle aldığı, Nur Cemaatinin Yazıcılar Koluna ve İlim Yayma Cemiyeti’ne ait arsaya yönelik özel plan değişikliği kararını tartışıyor. Bu karar, Cumhuriyet değerlerine ve laikliğe aykırıdır; kabul edilemez! Öğrenciler için yurt ihtiyacı elbette bir gerçektir ve kamusal bir sorumluluktur. Ancak cemaat ve tarikat bağlantılı yurtlarda yaşanan olumsuzluklar herkesin bilgisi dahilindedir. Belediyenin bu yapılara destek vermesi, halkçı bir yönetim anlayışıyla bağdaşmaz. Kamu kaynakları, bireyleri belirli ideolojik yapılara mahkûm eden değil, özgürleştiren politikalar doğrultusunda kullanılmalıdır. Edirne Belediyesi’ne çağrımız nettir: Bu özel plan değişiklikleri derhal iptal edilmelidir. Kamusal, laik, demokratik ve katılımcı bir anlayışla öğrencilere güvenli ve erişilebilir yurtlar sağlanmalıdır. Belediye yönetimi, halkın tüm kesimleriyle ortak hareket ederek kente gerçekten kamucu bir yaklaşım kazandırmalıdır. Edirne halkının beklentisi budur. Bizler, SOL Parti Edirne Örgütü olarak bu kararın karşısında durmaya devam edeceğiz.” HABER MERKEZİ

4 siyasi parti temsilcisi Batı Ekspres’e konuştu Haber

4 siyasi parti temsilcisi Batı Ekspres’e konuştu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), SOL Parti ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) Edirne temsilcileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren 17 bin 2 TL olacağını açıklanan asgari ücret ile ilgili Batı Ekspres’e konuştular. CHP Edirne Merkez İlçe Başkanı Yücel Balkanlı, TİP Edirne İl Başkanı Caner Soydal, SOL Parti Edirne İl Sözcüsü Nazım Türkoğlu ve TKP Edirne İl Yürütme Kurulu Üyesi Emre Gebeş, 17 bin 2 TL’lik asgari ücretle ilgili görüşlerini Batı Ekspres ile paylaştılar. “EKONOMİNİN BATTIĞININ GÖSTERGESİ” CHP Merkez İlçe Başkanı Balkanlı, asgari ücret görüşmelerinin tiyatro olduğunu söyleyerek; “Bu bir tiyatroydu. Bu ücret, açlık sınırının altında ve birkaç ay içerisinde de emekçilerin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzakta kalacak. Bu ücretle vatandaşın günlük yaşamını sürdürmesi mümkün görünmemektedir. Oynanan tiyatro, dünkü açıklanan fiyatla kapanmış oldu. Bu rakam ayrıca 1 yıllıktır. Bu rakamla insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, evinin kirasını ödemesi, beslenmesi, çocuklarını okula göndermesi mümkün değil. Bu bir fiyaskodur, ekonominin battığının göstergesidir. Bu asgari ücret emekçilerin yanında değil. İşverenlerin lehine sonuçlanan bir durum” ifadelerini kullandı. “ENFLASYON NEDENİYLE RAKAMIN HİÇBİR ÖNEMİ YOK” TİP İl Başkanı Soydal ise asgari ücret olarak açıklanan rakamın bir öneminin olmadığını belirterek; “Türkiye’de enflasyon şu anki gibi olacaksa hiçbir şeye yeterli değil. Enflasyon yerinde durmayacağı için açıklanan rakamın hiçbir önemi yok. Ülkede her zamanki gibi emekçiler ezilmeye devam ediyor. 20 ya da 25 bin TL yapsalar ne olacak? Enflasyonun ne olacağını bilmiyoruz. Açıklanan asgari ücretin 1 yıl geçerli olması ise felaket. Seçimlerden sonra kan ağlayacağız. Bu yapılan zam da seçim için yapılıyor. Seçim olmasa bu kadarı bile yapılmayacak” dedi. “HALKA ASLA RAHAT VERMEYECEKLER” SOL Parti Edirne İl Sözcüsü Nazım Türkoğlu da asgari ücretin belirlenmesini oyun olarak tanımlarken; “Yeni asgari ücret 1 defa ve onların istediği şekilde belirleniyor. Onlar enflasyonu öngörüyorlar. Örneğin; enflasyonu yüzde 15 olarak öngörüyorlar ama gerçekte yüzde 85. Asgari ücreti de yüzde 15 üzerinden belirliyorlar. Bu da asgari ücretin sürekli açlık sınırının altında olması demektir. Bu ekonomik sistemde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bir şey belirtti; ‘Biz vergiyi tabana yayacağız’ dedi. Vergiyi zaten taban ödüyor. Türkiye’de şirketlerin ödediği vergi, asgari ücretlinin ödediği vergiden çok az. Dolayısıyla bu halka asla rahat vermeyecekler. Zenginleri zengin yapacaklar. Fakirler gittikçe daha da fakir olacak. En fazla para kazanan da vergileri silinenler, birçok teşvik alanlar olan finans sektörü ve yandaş şirketler. Maalesef onlar da emperyalizmin elinde. Biz tamamen sömürge bir ülke olarak yaşamımıza devam ediyoruz. Yabancılar da şunu istiyorlar; ‘Bizim borcumuzu ödeyin, halkınıza da mümkün olduğu kadar az para verin.’ Çok kötü bir yıl geçireceğiz. Çünkü dışarıdan para bulamadılar, bunu halktan alacaklar. Bir hükümet araba vergisini 2 defa aldığına göre önümüzdeki dönemde birçok şeyi 2 defa yapabilir” sözlerine yer verdi. “VATANDAŞIN SÖMÜRÜLDÜĞÜ BİR DÜZENE DEVAM EDİYORUZ” TKP İl Yürütme Kurulu Üyesi Emre Gebeş ise asgari ücretin belirlenmesinin ardından yapılması beklenen zamlara dikkat çekerek; “Şu anda hangi rakamı belirlerse belirlesinler hemen arkasından zamların yığılacağını biliyoruz. Ocak ayında her şeye zam gelecek. Vergilere zam gelmesi bekleniyor. Bunların sonucunun ne olacağını biliyoruz. Bununla birlikte sürekli, ‘Huzur payı, ‘Prim’ gibi sözler söylüyorlar ama onların bile bir garantisi yok. Sonuç olarak vatandaşın sömürüldüğü bir düzene devam ediyoruz. Bunun sonuçları çok ağır olur. Ne kadar zam yapılırsa yapılsın yine aynı yere döneceğimizin farkındayız ama tek zammın yapılacak olması halkta büyük bir korku yaratacak. Çünkü önümüzdeki birkaç ay içerisinde birçok ürüne zam geleceğini biliyoruz. Bu zamlarla beraber vatandaş yine sıkıntı yaşamaya devam edecek ve bu ülkede yaşayamaz hale gelecek” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

SOL PARTİ ENEZ’DEN ZAMLARA TEPKİ Haber

SOL PARTİ ENEZ’DEN ZAMLARA TEPKİ

SOL Parti Enez İlçe Örgütü, Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlediği basın açıklamasında Türkiye’de her geçen gün açıklanmaya devam eden birçok üründeki zamlara tepki gösterdi. SOL Parti Başkanlar Üyesi Önder İşleyen’in de katıldığı basın açıklamasında, zamların geri alınması talep edildi. SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen tarafından yapılan konuşmada, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin geride kaldığı hatırlatılırken; “Her tür hile, yalan ve manipülasyona başvurup seçimi kazanan iktidar, kendisini ülkenin tapusunu almış zannediyor. Okullarda tarikat egemenliği için planlanan ÇEDES bir yanda, Akbelen’de ve pek çok yerde yağmacı şirketlerin saldırıları bir yanda. Her gün gelen zamlar ve hayat pahalılığı bir yanda. Bütün bu saldırılara karşı haklarımız için birleşerek direnmeye kararlıyız. Bugün Enez’de bu iradeyi bir kez daha ortaya koyuyoruz. Bu iktidara karşı mücadele eden, bu ülkenin yürekli insanları umutsuzluğa kapılmasın” ifadelerini kullandı. “KÖRFEZ’İN PARA BABALARINDAN PARA DİLENDİLER” İşleyen, konuşmasında muhalefet partilerine de tepki göstererek; “Kişisel hırs ve ikbal peşinde koşan muhalefet partileri, gaflet ve teslimiyet içinde olabilirler. Ama Akbelen’de 7’den 70’e direnen ülkenin yurtseverleri de gösteriyor ki bu ülke sahipsiz değil. Devrimciler en zor koşullarda bu topraklarda mücadele etti, bugün de bu büyük kararlılıkla mücadele devam edecek. Seçimlerden önce meydan meydan ‘dış güçler’ mottolarını ortaya attılar. Seçimden sonra önce ABD ve NATO’ya teslim oldular. Ülkenin ekonomisini IMF programına demirlediler. Körfez’in kirli para babalarından para dilendiler. Bunun sonucu her gün yağan zamlar, hayat pahalılığı ve sefalettir. Kriz dedikleri yoksuldan, çalışandan, işçiden, köylüden alıp zenginin kasasını dolduran servet transferidir” dedi. “HER ŞEY ÖZELLEŞTİRİLDİ” Türkiye’de yurttaşların kazanılan haklarının ortadan kaldırıldığını söyleyen İşleyen; “Bütün kazanılmış haklarımız ortadan kaldırıldı. Eğitim paralı, sağlık paralı, her şey özelleştirildi. Toprağımızı üretemez, ürettiğimizden kazanamaz hale geldik. Bütün bunlar hepimizin her gün en derinden yaşadığı sorunlar. Asıl mesele bununla nasıl baş edeceğimiz. İşçisiyle, köylüsüyle bir araya gelip hakkımızı savunmazsak kimse bize haklarımızı bahşetmeyecek. Büyük bir cehalet ve sefalete sürüklenmiş bu ülke bir avuç haraminin, soyguncunun elinde 20 yıldır olduğu gibi parça parça, haraç mezat satılacak” sözlerine yer verdi. “BİRLEŞMEYE ÇAĞIRIYORUZ” İşleyen, konuşmasının sonunda yurttaşlara da seslenerek; “Kazanma gücü örgütlü mücadelemizdedir. Halkın kendi güçlü kollarındadır. Bütün ülkemizin emekçilerine, işçilerine, yurtseverlerine çağrımızdır. Şimdi bu ülkede bir barikat var. Barikatın bir tarafında jandarmasıyla, polisiyle ülkenin değerlerini kendileri için çalan yağmacılar; barikatın bu tarafında ise bu kötülüğe karşı çıkan bu ülkenin onurlu, yürekli emekçi milyonları var. Bütün herkesi bu mücadelede birleşmeye çağırıyoruz” dedi. Eylemde İşleyen’in ardından SOL Parti Edirne İl Başkanı Nazım Türkoğlu da konuşma yaparak yurttaşlara seslendi. HABER MERKEZİ

ÇOLAK; “SÖĞÜTLÜK VE MERİÇ’TEN ELİNİZİ ÇEKİN” Haber

ÇOLAK; “SÖĞÜTLÜK VE MERİÇ’TEN ELİNİZİ ÇEKİN”

SOL Parti Merkez İlçe Örgütü, Edirne’nin Söğütlük İzzet Arseven Kent Ormanı’nın millet bahçesine dönüştürülmesi projesi ile Meriç nehrinde hayata geçirildikten sonra çeşitli sebeplerle ortadan kaldırılan veya zarar gören projelere tepki gösterdi. Çolak, projelerin, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Edirne temsilcileri tarafından “Edirne’ye büyük hizmet” denilerek başlandığını belirtirken; “Söğütlük ve Meriç Nehri üzerindeki talan projeleri iflas etti. Zaten halka ait olan doğal ormanı, adına Millet Bahçesi dedikleri rant bahçesine çevirmeye çalışan zihniyet, Edirne halkının direnişiyle yenilgiye uğratıldı. Doğasına, ormanına sahip çıkan halk kazandı, rant projesi mahkeme kararı ile durduruldu. Mahkemenin de, halkın da kararı nettir. Söğütlük üzerinde yapılan çalışmayı durdurun, ihaleyi iptal edin. Söğütlük Kent Ormanı doğaldır, doğal kalsın” ifadelerini kullandı. “ÇİRKİN BULUNARAK SÖKÜLDÜ” Meriç nehrindeki kanal projesini hatırlatan Çolak; “Gözünü rant bürümüş bu zihniyetlerin projeleri tabii ki son bulmuyor. Yine halkın tüm itiraz ve uyarılarına rağmen Balkanlar'ın en büyük nehirlerinden biri olan Meriç Nehri’nin her iki yakası beton duvarlarla kapatılarak ‘kanal’ haline getirildi. Doğaya ve yaşama düşman bu projeye yapılan tüm itirazlara rağmen milyarlarca liralar harcandı ancak daha sonra ‘çirkin’ bulunarak söküldü” dedi. “KAMU ZARARI OLUŞMASINA SEBEP OLDU” Çolak, Meriç nehrine yapılan arşimet burgulu elektrik üretim tesisine de dikkat çekerek; “Doğayı düşünmedikleri gibi halkın parasını da düşünmeyerek çarçur etmekten geri durmayanlar, ‘çirkin’ projenin yerine hemen yeni projeler buldular. Yaptıklarından ders çıkarmayanlar yine yeterli inceleme ve araştırmalar yapmadan yeni bir ‘zarar’ projesiyle yola çıktılar. Meriç Nehri üzerine kuracakları ‘Arşimet burgusu’ olarak adlandırdıkları yapının savak betonları, inşaat tekniği açısından yetersiz derinlikte temellendirildiği için çökme yaparak yeni bir kamu zararı oluşmasına sebep oldu” sözlerine yer verdi. “ÇILGIN PROJELERİNİZDEN BIKTIK” Söğütlük İzzet Arseven Kent Ormanı’nın Edirne halkına ait olduğunu vurgulayan Çolak; “SOL Parti Edirne Merkez İlçe Örgütü olarak diyoruz ki Söğütlük, Edirne halkınındır; Söğütlük doğal kalsın. Sizin yeniden bize dayatmaya çalıştığınız rant projelerinizi istemiyoruz. Ormanı bahçeye çeviren, nehri kanala dönüştüren ve ardı arkası kesilmeyen çılgın projelerinizden bıktık. Söğütlük’ten de, Meriç Nehri’nden de elinizi çekin” diye konuştu. HABER MERKEZİ

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.