Hava Durumu

#Sosyal Adalet

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Sosyal Adalet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sosyal Adalet haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Akdağ; “Öğrenciler İçin Barınma Ciddi Bir Sorun” Haber

Akdağ; “Öğrenciler İçin Barınma Ciddi Bir Sorun”

Edirne İl Genel Meclisi’nin Kasım ayı toplantıları devam ediyor. Meclisin bugünkü toplantısında Eğitim, Kültür ve Sosyal Hizmetler Komisyonu’nun, ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barınma, yeme, içme ihtiyaçlarının karşılanacağı öğrenci yurtları hakkındaki raporu görüşüldü. Komisyon Başkanı Halil Akdağ tarafından sunulan raporda, Edirne’de ilk ve orta öğretim öğrencilerini kapsayan özel ve tüzel yurt sayısı, mevcut yurtların durumu, planlanan ya da yapımı devam eden yurtlar ile ilgili bilgi verdi. “14 RESMİ, 5 ÖZEL PANSİYON VAR” Akdağ, Edirne’de 5 erkek, 4 kız ve 5 karma olmak üzere toplam 14 resmi okul pansiyonu bulunduğunu belirterek; “Ayrıca bir kız ve 4 erkek özel pansiyonu bulunmaktadır. Müdürlük cevabında mevcut yurtların büyük ölçüde ihtiyaca cevap verdiği belirtilmiş ancak yeni yurt inşaatı veya kapasite artırımı planlanmadığı ifade edilmiştir” ifadelerini kullandı. “BARINMA SORUNU HÂLÂ CİDDİ BİR SORUN” Komisyonun konuyla ilgili yaptığı incelemeyi de açıklayan Akdağ; “Özellikle taşımalı eğitim bölgelerinde, dezavantajlı mahallelerde ve kırsal alanlarda yaşayan öğrencilerin barınma sorununun hâlâ ciddi bir sorun olduğu görülmüştür. Eğitim hakkı yalnızca okula gitmekle sınırlı değildir. Öğrencinin sağlıklı, güvenli ve eşit koşullarda barınabilmesi de bu hakkın ayrılmaz bir parçasıdır. Günümüzde birçok aile, artan yaşam maliyetleri nedeniyle çocuklarını şehir merkezlerinde okutmakta zorlanmakta, yurt sayısının ve kapasitesinin yetersizliği nedeniyle öğrenciler barınma sorunu yaşamaktadır. Komisyonumuz, eğitimde fırsat eşitliği ve sosyal adalet ilkelerinden hareketle öğrenci yurtlarının bir lütuf değil; devletin vatandaşına karşı sorumluluğu olduğunu vurgular. Barınma hakkı, eğitime erişimin ön koşuludur. Bu nedenle yurt hizmetleri kamusal bir hak olarak görülmeli, ticari bir alan haline getirilmemelidir” dedi. “YURT YATIRIMLARI KIRSAL BÖLGELERDE İVEDİLİKLE BAŞLATILMALI” Akdağ, konuyla ilgili komisyonun önerilerini de sıralarken; “Yeni yurt yatırımları özellikle kırsal bölgelerde, taşımalı eğitim yapılan köylerde ve yükseköğretim öğrencilerinin yoğun olduğu alanlarda ivedilikle başlatılmalıdır. Tüm öğrencilere ücretsiz veya sembolik ücretli yurt imkanı sağlanmalıdır. Yurtların yalnızca yatak ve yemek hizmeti değil; aynı zamanda sosyal, kültürel ve psikolojik destek alanları da içermesi gerekmektedir. Kız öğrenciler için güvenli, erişilebilir ve nitelikli yurtlar öncelikli olmalıdır” sözlerine yer verdi. “ÜCRETSİZ BARINMA OLANAĞI TOPLUMSAL EŞİTLİĞİN TEMELİ” Eğitimin, gelir durumuna göre değil; her yurttaşın eşit hakkı olarak devlet eliyle sağlanması gerektiğini söyleyen Akdağ; “Bugün bir yurt odasının kapısı kapanmadığında, aslında bir çocuğun eğitim hakkı kapanmaktadır. Bu nedenle her öğrenciye güvenli ve ücretsiz barınma olanağı sunmak, yalnızca eğitim politikası değil; toplumsal eşitliğin temeli olmalıdır. Komisyonumuz, Edirne genelinde yeni yurt yatırımlarının artırılmasını, mevcut yurtların koşullarının iyileştirilmesini ve yurt hizmetlerinin kamusal bir anlayışla ücretsiz hale getirilmesini önermektedir” dedi. “BU ÇOCUKLAR NE OLACAK?” Toplantıda konuyla ilgili söz alan CHP Enez İl Genel Meclisi Üyesi Şenol Kılıç da eğitimde taşımalı sistemin de kaldırılacağını hatırlatarak “Bu çocuklar ne olacak? Bu çocuklar bizim geleceğimiz değil mi? Ailenin getirip götürme imkanı var mı? Neden köylerdeki okulları kapattık? Eğitim politikalarının bakana göre değişmesi değil; 30 yıllık, 50 yıllık gerçekçi politikalar geliştirilmelidir” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Av. Karakoç: “Sosyal Adaleti Savunmak Toplumsal Sorumluluktur” Haber

Av. Karakoç: “Sosyal Adaleti Savunmak Toplumsal Sorumluluktur”

Edirne Barosu Başkanı Av. Gökhan Karakoç, 20 Şubat Dünya Sosyal Adalet Günü nedeniyle www.batiekspres.com internet haber sitesine yaptığı açıklamada, sosyal adaletin toplumda her bireyin eşit haklara ve fırsatlara sahip olabilmesi anlamına geldiğini vurgulayarak sosyal adaletin sadece hukuki bir gereklilik olmadığını, aynı zamanda bir toplumsal sorumluluk olduğunu belirtti. Karakoç, sosyal adaletin savunulmasının, toplumda eşitlik ve fırsat eşitliği sağlanarak, her bireyin adil bir şekilde yer alabilmesinin teminatı olduğunu söyledi. Bu anlamda sosyal adaletin, sadece yoksul ve dezavantajlı grupların korunmasıyla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda her bireyin insan haklarına saygı gösterilerek toplumda eşit fırsatlar elde edebilmesini sağladığını ifade etti. Sosyal adaletin sağlanabilmesi için ayrımcılık, yoksulluk, eğitimde eşitsizlik gibi pek çok sorunun çözülmesi gerektiğini belirten Karakoç, bu sorumluluğun en önemli yükünün hukukçulara ve adalet sistemine düştüğünü belirterek her bireyin hakkını savunacaklarını söyledi. “DAHA ADİL BİR TOPLUM İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ” Karakoç, “Hukuk devletinde sosyal adalet olgusunun önemi çok büyüktür. Hukukun üstünlüğü, sadece bir ideoloji ya da teoriden ibaret değildir. Bu, bireylerin yaşamını doğrudan etkileyen, toplumsal düzenin ve bireysel özgürlüklerin teminatıdır. Ancak bu güvence, ancak sosyal adaletin her alanda sağlandığı bir toplumda mümkün olabilir. Sosyal adalet, sadece yoksulun, mağdurun ya da dezavantajlı grupların korunması değil, aynı zamanda her bireyin eşit haklarla, eşit fırsatlarla toplumda yer alabilmesi demektir. Bir toplum ne kadar gelişmiş olursa olsun, eğer en temel insani haklar, eşitlik ve fırsat eşitliği sağlanamamışsa, o toplumun adalet duygusu ve huzuru ciddi şekilde zedelenir. İşte tam bu noktada biz avukatlar, barolar ve hukuk camiası olarak sorumluluğumuz çok büyüktür. Hukukun adil uygulanabilmesi, yalnızca yasal çerçevelerin doğru oluşturulmasıyla değil, aynı zamanda bu yasaların toplumun tüm kesimlerine eşit şekilde ve adil olarak uygulanmasıyla mümkündür. Her bireyin güvencede olduğunu hissetmesi, sadece adaletin sağlanması anlamına gelmez, aynı zamanda toplumda güven duygusunun güçlenmesi anlamına gelir. Bir toplumda sosyal adaletin sağlanabilmesi için, her alanda ayrımcılık, yoksulluk, eğitimde eşitsizlik örneklerinde olduğu gibi pek çok benzeri sorunların çözülmesi gerekir. Bunun için de en önemli rol, biz hukukçulara ve adalet sistemine düşmektedir. Bizler, barolar ve hukuk camiası olarak, sosyal adaletin sağlanması için var gücümüzle çalışmalı, mağdurun yanında olmalı, her bireyin hakkını savunmalı ve hukuk önünde eşitliği savunmalıyız. Unutmayalım ki, adaletin sağlanmadığı bir toplumda huzurdan, kalkınmadan ya da gerçek anlamda eşitlikten söz edilemez. Sosyal adaletin savunulması, sadece hukuki bir gereklilik değil, aynı zamanda bir toplumsal sorumluluktur. Bu sorumluluğun bilincinde olarak, hep birlikte daha adil bir toplum için mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. HİLAL PEKER

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.